Dikkat: Aşk, Tutku ve Entrika içerir. Yaşantısıyla kaybolanların yeniden doğuşu..:)

Karışık olaylar.

Karanlıktan Doğan Aşk Urfa`nın gölgesindeki iki düşman aşiret... Bir hanımağa ve bir aşiret ağası... Gece, geçmişin kanlı izleriyle büyüyen, ressam olarak hayatını kazanan güçlü bir kadındır. Boran ise, bir zamanlar kucaklayarak susturduğu bebekten, şimdi düşmanının kızı haline gelen kadına duyduğu yasak aşkı kalbinde taşır. Kan davasının gölgesinde büyüyen bu iki genç, yıllar sonra karşılaştıklarında, birbirlerine duydukları sevdanın, kinle örülmüş yılların ötesine geçebileceğini keşfederler. Ancak her sır, her yakınlaşma, her adım onları daha derin bir tehlikeye sürükler. Gece’nin babasının ölümünün ardındaki karanlık gerçeği öğrendikçe, hem geçmişleriyle, hem de birbirleriyle yüzleşmek zorunda kalacaklardır. Karanlıktan Doğan Aşk, nefret ve sevdanın iç içe geçtiği, Urfa’nın kalbinde tutkulu ve dramatik bir aşk hikâyesidir. İyi okumalar ❤

Abisinin intikamini almak icin kacirilan karaca arkadasinin kacirdigi kiza asik olan alaz

En yakın arkadaşına yazacağına yanlış numaraya yazan Dora, en yakın arkadaşına yazdığını sanarken bir mafyaya yazacağından habersizdi. Ayrıca bu olayların ortasında gerçek ailesi ile de tanışmaktadır.

Yazılan yazıda hiç bir karekter ve olaylar gerçek değildir.hobbit ve yüzüklerin efendisine olan hayranlığımdan yazılmıştır.benzerlik yok denilecek kadar azdır. Farklı vadilerden kayıp eşyayı bulmak için yola çıkan üç komutan beklenmedik olaylar ile karşılaşırlar,ne yapacaklarını bilemeyen komutanlar görevlerini yerine getirilmesi gerektiğini bilirler ancak yaşanılan olaylar istedikleri gibi gitmeyecektir ve geri dönmek istediklerinde dönecek bir vadileri,krallıkları halen yerinde duruyor mu?...

İlk aşkım değildin belki ama , diğer bütün aşkları hükümsüz kılandın..

Hayat acımasızdır. Herkesin yüzüne gülmez. Arthur da tanrının unuttuğu bir kul olarak dünyanın bu adaletsizliğine kendi iç dünyasında savaşlar vererek cevaplar arar. Peki bulabilcek midir?

Bazen bir cümle yeter. Bir çocuğun ağzından dökülen, sanki sıradanmış gibi söylenen bir cümle… “Analitik zekânı geliştir Elif, aşk önceligin olmasın." Elif’in hayatı o cümleyle değişti. Bir yıl boyunca sessizce sevdiği Mert’in, sevgisi değil; küçümseyen bakışı, onun Ankara’ya uzanan yolculuğunu başlattı. Ama Elif’in Ankara’ya gelişi yalnızca bir kalbin peşinden değildi. O, kendi cümlesini kurmak için çıktı yola. 1980’li yılların siyasi karmaşasında, üniversite sıralarında başlayan bu hikâye; bir kadının hem âşık olmasını, hem devrimci olmasını, hem yıkılmasını, hem de ayakta kalmayı öğrenmesini anlatıyor. Mert artık başkasına âşık, Emir ise henüz Elif’in varlığını fark etmemiş. Ama sokaklarda afişler yırtılırken, duvarlara gözaltı listeleri yapıştırılırken, kampüslerde barikatlar kurulurken Elif, kendi iç savaşını büyütüyor. Ve bu sadece onun değil, bir kuşağın hikâyesiydi. “Yürürken Büyüyenler” Sadece sokaklarda değil, Sınıflarda, yurt odalarında, kapalı toplantılarda ve en çok da gecenin sessizliğinde büyüyenlerin hikâyesi.

Doğdumuzdan beri hastalıklarla mücadele ettik. Şimdiyse intikam vaktiydi ve ben istediğimi almadan buradan gitme gibi bir niyetim yoktu.

Selam.Kitap yazan insanlara çok fazla özendiğim için denemek istedim.Baya cahilim bu konularda ama olduğu kadar artık.Umarım becerebilmişimdir.İyi okumalar🫶🏻

Bir mafyanın borçlusunun küçüğüne aşık olması

Sakar bir balerin ve mükemmeliyetçi bir boks öğrencisi…

Yalanlar... Yıllardır ağzımdan çıkan tek doğru söz, gözlerimden okunan tek gerçek bir duygu var mıydı?​ Hayatta kalmak için mi öldürdüm, içimdeki canavarı beslemek için mi? Ne kazandım? Bilmiyorum... Bir hikaye anlatılamaya başlandığında, sonunu tahmin etmek çok da zor olmaz, derdi annem. İşin komik yanı, ben hikayemin nasıl başladığını hatırlayamıyorum. Doğduğum an mı hikayemin ilk cümlesi yazılmıştı kader defterime, yoksa o gece ekmek bıçağını elime ilk aldığımda mı? Nasıl başlamış olursa olsun; arkamda ölü bedenler bırakarak, ellerimde kan lekeleriyle beraber ilerlediğimi ve çok da uzak olmayan bir gelecekte o bedenlerin arasına karışacağımı biliyorum... Hayatta kalmak bir zafer değil, sadece yeni bir cehennemin başlangıcıydı.

..."Ve o gün ilk defa çelimsiz vücudum acımasız olmayı öğrendi."

Hayatımın dönüm noktasındayım şu anda bir imkansızı arzuluyorum ama imkansız ya gururumu bir kenara bırakıp gecemin katiliyle ol ucam yada ondan intikamımı hayatıyla alacam. Küçükken gözlerimin önünde önce babamı ardından beni öldüresi için annemi sınadılar insanın canı tatlıdır derler ya anneme de öyle geldi ve benim ölümümü seçip kendi öldü. Yıllarca geceleri bana kabus eden adam geldi ansızın kapıma ve ben tanımadan açtım tüm kapılarımı ona.

Bir kızın hayallerine kavuşma hikayesi

Yirmi üç yılını altın bir kafeste geçirmiş Morrigan Everhart özgür bir kuş gibi arkasına bakmadan kaçtığında ilk durağı teyzesinin otelidir. Lanetleriyle bir esinti gibi kulaktan kulağa yayılan bu otel teyzesinin ani kaybıyla ona miras kalır. Ancak yağmurlu bir yas sabahında mezarlığa Viremont`lar adına gönderilen bir çelenk yaşayan son Viremont `un habercisidir. Cassian Viremont; İnsanlara göre kendine has duruşu, zarif dokunuşlarının ruhundan bir parça taşıyan notalara temasıyla oluşan resitaliyle şöhret bulmuşken ; Morrigan `a göre gecenin gölgelerine sığınan , otelin bir diğer mirasçısı olan ölü bir adamdır. Morrigan , bir gecede parmağındaki yüzükle nefretini kazandığı Cassian ile yalanların gölgesindeki sırları çözmek için ittifak yapar. Gölgelerden biri daha belirir: Raven. Unutulmuş bir lanetin bekçisi , hem katil hem kurban... Ve onun gölgeleri altında , hiçbir sır sonsuza dek gömülü kalmaz. "Bazı kapılar yalnızca içeriye girmek için değil, içinden çıkamamak için açılır. Bazı bakışlar bir hançer gibi saplanır, kanatmaz ama iz bırakır . Ve bazı adamlar... zamana hükmetmez ama zamansızlığa lanet bırakır.”

Ailesi ve iş hayatı arasında sıkışıp kalmış bir polisin peşinde olduğu bir katil vardır. Onlarca cinayet işlenmesine karşın katilin kim olduğu ve amacının ne olduğu çözüme kavuşturulamamıştır. Bu katilin kim olduğunu bulmakta kararlı olan Defne ileride şu an olduğundan daha karmaşık ve daha zorlu dönemlerden geçecektir. Polisiye ve dram içerikli bir roman olan Çıkmaz Sokak; aksiyon, gizem ve dramı aynı anda yaşamayı sevenler için çok güzel bir tercih olacağına inanıyorum. Okudukça bir Çıkmaz Sokak içerisinde kaybolmayacağınıza inanıyorsanız sizleri Çıkmaz Sokak`ıma bekliyorum...

Hayatına Son verecekken Hayatının Aşkımı Bulan bir kız.

Karşımda duran kaşları çatılmış. Umut beyi beklemiyordum tabikide ne demeliydim kaşlarını çatma,erken buruşucaksın canım mı Iııııı şeyi seçiyorum olmayan seçeneği "Ş-şey ya oyun oynuyorduk da" emreleri gösterdim biri yerde bize bakıyor bir kapının orda biride mutfağın yanında "bir daha olmasın" giderken taklidini yaptım "bir doho olmasun, hayvan insanca konuşuyoruz burda." Umut bana baktı. "Yiğit arkadaşını sustur yoksa ben susturucam." Yiğit konuşmadan ben söze atladım. "Nasıl olacakmış o" dedim kollarımı birbirine bağlayarak. Bu sefer bütün bedenini bana döndürdü. "Denemek ister misin?" Dedi sırıtarak Emrelere döndüm. "Yastık savaşı daha mantıklı hadi onu oynayalım"

Keman çalan müzikle ugraşan kızımız Beren Ve başarılı tenistci beratın Bir yağmurlu fırtınalı havada tanışmaları hayat acıları mutluluklar Onların deli arkadaşları ve komik üzücü anıları varrrr

Zihnini kaybetmiş bir genç kız ve canı pahasına onu korumaya yemin etmiş bir adam

Dansçı kumsalın uzun zaman sonra küçükken tanıştığı çocuğun abisinin arkadaşınıñ kardeşi çıkması ayrı Mert sırf kumsala ulaşmak adına şarkı ve dans ediyor fakaf kızın hayatı o kadar masun değil çünkü abisi mafya gelin beraber okuyalım

Ben Gamze , herşey bir orman yürüyüşüyle başladı ama o’ orman yürüyüşü aynı zamanda herşeyin bitişiydide.