Lara Aydın, okulda görünmez, evde ise annesinin mükemmeliyetçi gölgesinde bir kız. Zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen, duygusal yalnızlığı onu kütüphanenin kuytu köşelerine sığınmaya itiyor. Aras Yıldız ise okulun yıldız futbolcusu; karizmatik, popüler ve herkesin hayran olduğu bir isim. Ama kimsenin bilmediği bir sırrı var: Kalbinin en derin duygularını bir deftere döküyor. Bir gün, kader onları beklenmedik bir şekilde bir araya getirir. Lara, Aras`ın düşürdüğü o gizemli defteri bulduğunda, onun mükemmel hayatının ardındaki kırılganlığı keşfeder. Aras ise bu sırrın açığa çıkmasından korkarken, Lara`nın zekası ve samimiyetiyle büyülenir. İkisi, birbirlerinin yaralarını sararken yavaş yavaş bir bağ kurar; ta ki son satır, ikisinin de hayatını değiştirecek bir gerçeği ortaya çıkarana dek. Başlangıç Tarihi:14/07/2025 Bitiş Tarihi: -

Numara sallarken mafyaya denk gelmek

Motor cunun askı

"Sana aşığım." Dedi. Gözlerimi kırpıştırırken anlam veremiyordum. İkimizde birbirimizden farklıydık. Bizden nasıl olurdu? ... Ailemi yıllar sonra bulduk. O gün yeni bir sayfa açarken onun ela gözlerini gördüm. Bahçeden içeri girdiğinde gözlerini gördüm. Nereden bilebilirdim rüyalarımda gördüğüm biriydi. Şimdi tam karşımdaydı. "Seni bir daha burakmam." Dedi saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

“Bir kitap yüzünden kavga ettiğiniz biri, gün gelir hayatınızı değiştirir mi? Benimki değiştirdi. Onun adı Alparslan… Ve bu sadece bir kavga değildi.”

Aile baskısından kurtulmak için uzak bir şehirde üniversite ye giden Gizemin kendini geri dönüşü olmayan bir yolun ortasında bulur. İki erkek arasında kalır ama hangisinin ona iyi geleceğini düşünemez. Sen Gizemin yerinde olsan iyi çocuğumu seçersin, yada kötü çocuğumu

Her şey lanet kuzenlerimin bana yaptığı o şaka yüzünden başlamıştı

Bugün yine her zamanki gibi sıradan evde sıcaktan öldüğüm bir gündü gerçekten yazı severim ama o sıcağı insanı öldürüyor heleki klimanız bozulduysaaaa ... İlkokul dan beri arkadaşım olan Selen` in abisi kaan`a çok aşıktım ve çok utangaç biriydim ona bir türlü açılamıyordum ve bu daha ne kadar sürecekti bilmiyordum ama o günün geleceğini biliyordum.

Açıklamam yok. İsteyen okuyusun okumayın diyen yok zaten. İlk defa kitap yazıyorum asklarım hatalarım olabilir şimdiden kusura bakmayın. İyi okumalarrrr.

Beklemek cehennemdir. Ama beklerim seni. ~Shakespeare

Kızımız İlayda askeriye de hemşirelik yapmak için Hakkari ye yolculuğa çıkar otogardan onu alan Tarik arasında yaşanan sevda meselesi

Bu kitabı diğer hesabım olan `birbakipcikicam` da yayınlamıştım. Ancak telefonumda çıkan sorun yüzünden herşey silindi ve tekrardan kayıt etme gibi bir ihtimalim de yok çünkü telefonum tamamı ile sıfırlandı. Sizden ricam önce diğer hesabım da yayınladığım bölümleri okumanız ardından buradan devam etmeniz. Şimdiden teşekkürler ve iyi günler ;)

"Senin gözlerinde, saçlarında ve bakışlarında bile gece yarısındaki yıldızlardan var, Mila. Sana aşık olmamak, o yıldızları görmemek gibi."

Bir ucurtma , bir gülümseme, bir şarkı... Lina ve Ege nin hikayesi cocuklukla başladı yıllar sonunda ise, bir konserin kalabalığında, "BENİMLE KAYBOLDUN" şarkısı ile göz göze geldiler Lina geçmişin acılarını sırtında taşırken Ege, kalbinde bir isimle yaşadı Aydın İzmir samsung`dayken hayat onları farklı yerlere savurdu ama kader aynı üniversiteye aynı sıraya oturttu ve geçmişin tozlu sayfaları yeni dostluklar ve gizemli Bağlar tekrar açıldı Aşk mı? Kader mi? Yoksa sadece çocuklukta kalan bir tesadüf mü "Kalbini bırak ve benimle kaybol"

Kırık Kalplerin Dansı", kalp hastası bir sağlıkçı kız ile geçmişin gölgeleriyle yürüyen bir askerin, mektuplarda başlayan sessiz ama sarsıcı hikâyesi... Aşk, bazen kelimelerle başlar. Bazen suskunluklarla büyür. Ve bazen... sadece bir kelime yeter: Dinle. Bu hikâyede sadece bir aşk değil, bir ailenin sessiz çığlığı, bir kalbin zamana karşı yarışı ve insanın kendine dönüşü var. Ben de bu satırların arkasında, kalbini satırlara döken bir sağlıkçı olarak buradayım. Belki senin de içinde kırık kalplerin dansı başlar diye... 🎕 Mektuplarla örülü bu yolda bana eşlik etmeye ne dersin?

İki düşman mafyanın oğlu sana âşık olursa?.. Ada, yeni okulunun kapısından umutla girdiğinde bilmediği tek şey şuydu: Burada dostluklar değil, taraflar vardı. Bir yanda Siyahlar. Diğer yanda Beyazlar. Ve gri kalpler için hiçbir yer yoktu. İkinci günden itibaren zorbalığın soğuk nefesini ensesinde hissetti. Alaycı kahkahalar, görünmez yaralar, sessiz tehditler… Ama Ada sadece bir kurban değildi. Her gözyaşının içinde, güçlenmek için bir damla umut saklıydı. Derken adı bile korkuyla fısıldanan bir gerçek çıktı ortaya: HAKO. Karanlıkla yoğrulmuş, geçmişten gelen bir hayalet. Ve Ada, istemeden bu savaşın merkezine sürüklendi. Ama bütün bu savaşın ortasında Ada’nın kalbini zorlayan başka bir sır daha vardı: Siyahların varisiyle Beyazların varisi… İkisi de ona âşık olmuştu. Ve Ada çok iyi biliyordu… Birini seçmek, sadece bir kalbi değil; bir tarafı, bir savaşı ve belki de kendi kaderini seçmekti. Bu artık sadece bir okul kavgası değildi. Bu, aşk ile ihanetin, dostluk ile düşmanlığın, hayat ile ölümün hesaplaşmasıydı. Çünkü karanlıkla aydınlığın arasında, gri kalplerin savaşı başlıyordu. Bu kanla yazılan bir hikâye… Ada’nın yolculuğu, yalnızca zorbalığa karşı direniş değil, aynı zamanda kendi sesini bulma ve kalbinin bedelini ödeme mücadelesi. 🩶 Eğer bir kez bile dışlanmış, yanlış anlaşılmış ya da sessizliğe mahkûm edilmiş hissettiyseniz, bu hikâye sizin için. Çünkü Ada’nın hikâyesi, aslında hepimizin hikâyesi. Wattpad Gerilim #1 Romantizm #1 08.08.2025 Aksiyon #1 Zorba #1 Dövüş #1 Okul #1 #Çete 09.08.2025 Dikkat: Şiddet, cinsel öğeler ve küfür içerebilir. 15.07.2025

Kitapçıda tesadüfen karşılaşmak ... 📚

Bir katil vardı o katil sadece kadına siddet uygulayan,kucuk dururken ve olduren kisiler oldurur

Kızımızın adı ahu devamı için okuyun veeee ögreninnn🎀🩷🪩✨️🌷

Karanlık, bazen yalnızca ışığın değerini hatırlatmak için vardır. Bazen insan, kendi suçunu işlememiş olsa da en ağır cezayı çeker. Demirden duvarlar, ateşten basamaklar ve gözünü senden ayırmayan soğuk bakışlar… Kaçış yoktur, geriye yalnızca mücadele kalır. Her sınav, insanın hem ellerini hem de kalbini yakar; her adımda bir sır açığa çıkar. Ve en sonunda, zincirlerinden kurtulan ruh, kanatlarını bulur. Bu hikâye, haksızlığın en ağır zincirlerini kırarak kelebeğe dönüşmenin öyküsü. Çünkü bazen insan, küldan kelebeğe ancak cehennemden geçerek varır.

her son zil, yeni bir başlangıcın habercisidir. bu hikaye kalbin en tatlı çarpıntılarını ve büyümenin izlerini taşıyor.

Kırık bir kıyıya vuran her dalga, biraz hatıra, biraz umut getirir. Işıl, annesinin sırrıyla çıktığı yolda, hem babasını… hem de kalbini hiç beklemediği birine kaptıracağını bilmiyordu. Bazen en sessiz kasabalarda en derin hikâyeler saklıdır.

``NE YAZİK Kİ GERÇEK HİKAYEDEN UYARLANMIŞTIR.`` Aslında her şey aşkla başladı. Şeytanın Tanrı’ya duyduğu aşk, onun sonu oldu. Başka birine tercih edilmek... Şeytan aşkın en acı tarafıyla sınanmıştı. Bu yüzden de bizi intikam almak için aşka bulaştırdı. Dünyanın en kötü duygusuyla, en iyi duygusu bir olabilir mi? İşte! Buna aşk derler. Bir tek ölümün değil, aşkın da çaresi yoktur. Pençesine düşenin vay haline! Herkese denk gelir mi bilmem ama denk gelen mutlaka bilir. Ondan nefret ederken, özlersiniz. Yüzünü bile görmek istemezken, her karışını öpmek istersiniz. Bazen kendini, önünüzü göremeyecek kadar dolan gözlerle hatırlatır, arada sırada buruk bir gülümseme, çoğu zamanda ruhunuz darlanır, bedeninize sığamazsınız. Gözleriniz onu ararken, onunla karşılaşmamaya çalışırsınız. Gözlerin kalbin aynası olduğuna dair inancınız da kalmamıştır. Gurur, onun gibi sizi çoktan terk etmiştir. Yine de benliğinizdeki yeri değişmemiş, yerine kimse geçememiştir. O zamanlar Turgut`un bana bıraktığı birkaç anı dışında elimde hiçbir şey kalmamıştı. Aşık olmak bu kadar acı vermemeliydi. Benden güçlü olduğu çok açık olan bu acı, geçer diyenlerin karşısında komik bir tiyatro oyunu izler gibi karnını tutarak kahkaha atıyordu. Buna bir son vermem gerekiyordu.

Onu ilk gördüğümde, burnuma çarpan parfümü hatırlıyorum. Odunsu, baharatlı… Hoştu. Ama yakınlaştığımızda, hiçbir şey hissetmedim. Çünkü o anın, tıpkı birlikte çekeceğimiz o yüzlerce poz, paylaşacağımız o sahte kahkahalar, yüzümüzde gezinecek o “mükemmel çift” maskesi gibi tamamen yapay olduğunu biliyordum. Adım Mira. Ve bu, milyonlarca göz önünde başlayan, kalbime gerçek gibi dokunan bir yalanın hikayesi.

Gökyüzü Fısıltısı…