Viessa, hayatı boyunca kafasının içinde duyduğu seslerden ve gördüğü kâbuslardan kurtulmak için, bu seslerin ve kâbusların ona gösterdiği işaretleri anlamaya çalışarak tek bir sonuca ulaşır: Büyülü Orman’a gitmek. Güney’de hâlâ daha sakin bir hayat yaşarken, köle tüccarlarının eline düşerek kendisini bir anda Kuzey’de bulmasıyla her şey tamamen değişir. Zaman ilerledikçe, Kuzey`de kendisi ve kafasındaki seslerle ilgili asla tahmin edemeyeceği gerçekleri öğrenmeye başlar. Bu gerçeklerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır ve asıl kâbusunun, aslında o zaman başladığını yeni anlayacaktır. Çünkü işleri değiştiremezse, yolun sonunda onu bekleyen tek şey kalp kırıcı bir ölümdür.

Karanlık Bir Şehir... Gecenin Gölgesinde Saklanan Sırlar, Yeminlerle Mühürlenmiş Eski Anlaşmaların Tozlu Sayfalarında Unutulmuş Gibi Görünse De, Aslında Her Biri Kanla Yazılmıştı. Bu Şehrin Sokakları, Güvenin Yok Olduğu, Dostların Düşmana Dönüştüğü, İhanetin Her Köşede Pusuda Beklediği Bir Arenaya Dönüşmüştü. Orada, Geçmişin En Derin Yaralarını Taşıyan Bir Genç Kadın Vardı. Ailesinin Karanlık Sırları, Onun Hayatını Tamamen Değiştirecek Bir Fırtınanın Habercisiydi. Sevgiyle Örülen Bağlar, Ansızın Koparılmış Bir Zincirin Halkaları Gibi Paramparça Oldu. İntikam Ve İhanet, Yalnızca Kelimeler Değil, Yaşanması Gereken Acı Bir Gerçek Haline Gelmişti. Her Adımı, Kendisini Ve Sevdiklerini Korumak İçin Verilen Zorlu Bir Savaşın Başlangıcıydı. Gizli Planlar, Tehlikeli Oyunlar, Kırılmış Yeminler... Hepsi Onun Etrafında Birer Gölge Gibi Dolaşıyor, Adımlarını Takip Ediyordu. İmkânsız Görünen Bu Karanlık Evrende, Hayatta Kalmak İçin Doğru Zamanlamayı Ve Soğukkanlılığı Öğrenmek Zorundaydı. Bu, Sadece Bir İntikam Hikayesi Değil; Kaybolan Umutların, Yıkılan Hayallerin Ve Kırık Yüreklerin Hikayesiydi. Karanlığın İçinden Sıyrılıp Yeniden Doğmak İsteyenlerin Savaşıydı. Ve Şimdi, Tüm Bu Gölgeler İçinde, Gerçek Kimlikler Ortaya Çıkacak, Eski Sırlar Gün Yüzüne Çıkacak Ve İhanetin Bedeli Ağırca Ödenecek... Kanlar Dökülecek Bedeller Ödenecek

Yalnızlığın ağırlığını omuzlarında taşıyan bir adam... Kalbine saplanan ihanetin sesini sadece tetiği çekerken duydu. Bir adam... Bir kurşun... Ve arkasında kalan sessizlik...

Stella Verse serisi nin ilk kitabı başlangıcıdır. Astrum Şehri, neon ışıkların altında kadim karanlık sırları gizler. Barista Samy ve gizemli antikacı Luis, kara kitapların getirdiği tehlikeyle yüzleşirken, geçmişle gelecek arasındaki dengeyi korumak için kendi yollarını seçmek zorunda kalır.

"Evli miyim? Sen ne diyorsun? Ben nasıl evli olabilirim?" Hazal Durukan 10 yıl İtalya`da yaşadıktan sonra ne zamandır beklediği şeyi yapmak için İstanbul`a dönmeye karar verir. İstanbul`a geldiği gün bir anda Evlendiğini öğrenir. Nasıl olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan bu kadını zorlu günler bekliyordu. Ayrıca İstanbul`a geldiği gün uçaktan iner inmez bir mafya tarafından kaçırılır. Onu kaçıran adam onun bilmeden evlendiği kocasıydı. Karışık olayların içinde kalan Hazal`ın kafasıda olaylar kadar karşıktı...

Herkesin karanlık bir tarafı vardır... Ama ya karanlık, senin tek sığınağınsa?

Helen damarlarındaki kanın öneminin farkında değildir tâki Kerem onun gözünü açana kadar. Helen farkına varınca hayatının eskisi gibi olmayacağının farkındadır bu beladan nasıl kurtulacağını düşünürken git gide kendini Kerem’e kaptırdığını fark etmiyordur

🩸KANIN FISILTISI🩸VAMPİR Bazı evler sadece barınak değildir... Bazıları sizi seçer. Ve bazı kapılar... bir kez açıldığında, sadece karanlık fısıldar. Katherine taşındığı yeni evinin yalnızca bir ev olmadığını bilmiyordu .

Ormanda kaybolan genç kız zehirlenmiş olan birine yardım etmek ister. Yardım etmek istediği kişi ise bir canavardır. "Canavarlar hissedemez Emelia. " dedi soğuk bir sesle. Kararlılıkla baktım. "Ya canavar değilsen...?"

Karanlığın tam ortasında, bir çığlık yankılandı… Evin duvarları, çaresiz kadının feryatlarını içine hapsederken, onun için kaçış neredeyse imkânsızdı. Öfkeden gözü dönmüş bir adam, karşısındakini paramparça etmeye hazırdı. Ama o sadece kendisini değil, karnındaki masum hayatı da korumak zorundaydı. Tam her şeyin bittiği an sanılırken, kapı büyük bir gürültüyle kırıldı. İçeri giren adam, savaşın tam ortasından çıkıp gelmişti. O, sadece bir asker değildi. O, hayat kurtarmaya yeminli bir adamdı. Fakat karşısında durduğu tehlike, cephede karşılaştığı düşmanlardan bile acımasızdı. Zaman daralıyor, hayatlar tükeniyordu. Bu gece yalnızca bir kurtuluş hikâyesi değil, hayatta kalmak için verilen bir savaş yazılacaktı. Peki Kanla sulanan bir gül nasıl iyileşirdi ?

"Gülüşü öyle güzeldi ki benim siyahlarımın içinde kalmış bir beyaz gibiydi..." Ünlü bir iş adamının (aynı zamanda mafya) katıldığı davette bir kadınla tanışır. İkisi birbirlerine ilk görüşte aşık olur. Kadın küçük yaşta anne ve babasını kaybettiği için amcasının evinde kalır. Evde yengesi ve kuzeninden şiddet gördüğü için duygusal bir boşluktadır. Adam kadına numarasını verir ve görüşmeye başlarlar. Gelin hep beraber bu hikayede neler olduğunu okuyalım.

Zana, geçmişini ardında bırakıp yeni bir hayat kurmaya çalışan genç bir kadındır. Ancak kader, onu Diyarbakır`ın acımasız ve güçlü ağası Azad Kandemir`le kesiştirir. Aileleri arasında yıllardır süregelen kan davasını sonlandırmak için istemeden Azad’la evlenmek zorunda kalır. Bu evlilik, yalnızca iki düşman aileyi değil, Zana’nın sakladığı karanlık geçmişi de yeniden gün yüzüne çıkarır. Zana, bir yandan Azad’ın soğuk ve sert dünyasında ayakta kalmaya çalışırken, diğer yandan geçmişinin sırlarıyla yüzleşmek zorundadır. İntikam, aşk ve ihanet dolu bu hikâyede, Zana’nın kaderi sadece bir evlilikle değil, açığa çıkan sırlarla da yeniden yazılacaktır. ✨ EVİNDARIM ✨ ✔️ Töreye mahkum edilmiş genç bir kız... ✔️ Onlar istemesede kader onlar isimlerini aynı deftere yazdı. ✔️Töre mi ? Aşk mı?

Her düğüm bir bağı beşinden,getirirse . Ve bu iplere aşk dolanırsa; "Beni kullandığını nasıl açıklıcaksın!" "Ben vatanımı korudum, Ahsen babanda vatan hainidi olması gereken oldu!" "B-Ben nolucak ben nasıl atlatıcam. Savaş beni kandırdın, kullandın!" "Mecburdum seni kullanmak zorundaydım. Ama artık özgürsün git!" "Kanatlarımı kırdın, Savaş" *zorlu aşk masalı *

İntikam almak için evlendiği kıza hiç bişey yapmadan ona daha çok bağlanır ve kör kütük aşık olur

Türk Hava Kuvvetlerinde Olan Kadın Ve Türk Kara Kuvvetlerinde Olan Adamın Hikâyesi... "Havadan gelen nefes karaya vurmasaydı, Çiçek toprağa kavuşmazdı. Çiçek oksijen bulması için toprağa karışması gerekirdi. Ve Hava ve Kara Birleşirdi. Toprak ve Çiçek Buluşurdu. Bu ne demekti? Bu Tam olarak şu demekti. Bir Makine, Bir İnsan Tek Vücut Olduğunda Yeryüzü Ve Gökyüzü Birleşir Bir Savaşçı Doğar."

hiç bir mafyanın ağzından hikaye okudunuz mu? işte tam olarak bu kitapta bunu .Bir mafyanın hayatı gibi bir şey. Hazır olun mükemmel(öznel) bir mafya kurgusu sizlerle. isim bulamadın hala bulunca yararım

Cinayet işleri 101 diğer yazdıklarımdan daha farklı yakınlaşınca karakterlerde var. Umarım seversiniz.

"Yazılmış bir kitap. Yasaklanmış bir kitap. Kapağı her gün aralanıyor, bir devam umuduyla. O`nu takip ediyor. O`nu istiyor. Damarlarında akan kanı biliyor, O`na bırakılan mirası biliyor. Ne yapmalı? O`nu nasıl uyandırmalı? İçinde kaybolan canavara dokunmalı. Dürtüsünü açığa çıkarmalı. Postunu parçalayıp içindeki kurda ulaşmalı."

Asker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar. "Yanacaksınız, yakacaklar. Canınızın acımasını önemsemeyecekler." Parmaklarına sarılı urganı sertçe gerdi. Parmak boğumları giderek beyazlaşırken gözleri, alev topuna dönüşmüştü. "Nefesinizi kesecekler." İki farklı asker; Asena Eyşan Boduroğlu ve Mete Mert Çakır. Birbirlerinden haberi olmadan aynı göreve atanırsa en fazla ne olabilir ki? "Bugün bir tehdit mektubu aldım MMÇ`den gelmiş." *Tüm hakları saklıdır.*

Karanlık, sırların en iyi saklandığı yerdir. Görünmeyen duvarların ardında, zamanın unuttuğu güçler sessizce bekler. Ne tamamen ışığın ne de gölgelerin çocuğu olanlar vardır Onlar, iki dünyayı birleştiren kırılgan köprüler, ancak aynı zamanda kırılganlığı aşan nadir varlıklar. Blackthorn kasabasının puslu ufkunda, gizlenmiş bir tarih ve kanla yazılmış bir kader yatıyor. Yüzyıllar önce, kutsal bir ateş içinde yok edilenlerin hayaletleri hala fısıldar. Onlar, insanlığın korkularıyla yakıldı; ama küllerinden doğanlar unutulmaz. Kimi için lanet, kimi için kurtuluş olan bu miras, Şimdi yeniden uyanıyor, fısıltılar dilden dile, gölgeler kalpten kalbe yayılıyor. Bu hikaye, sessiz bir intikamın, karanlık bir gerçeğin ve çok az kişinin anlayacağı bir mücadelenin başlangıcıdır. Gözü kara bir ruh, esaretin zincirlerini kırmaya kararlı; ve kimsenin beklemediği şekilde, kendi karanlığını kucaklayarak doğacak. Anlatılanlar sadece bir başlangıç. Arkanıza dönüp gitmek artık mümkün değil.. Ansly_

"O gün O Ormana gitmemeliydim" Yaşadığı sorunlar yüzünden Ormana kafasını dinlemeye giden eflinin hayatının dönüm noktası olucağını nereden bilecektir ki Eflin Düşüncelere dalmışken Mafyalar konuşurken Eflini görürler ve onları dinlediğini sanar Bu mesele Mafyaların hayatının meselesi olduğu için,Eflini almak zorunda kalırlar ve bizzat onunla Mafyanın Lideri ilgilenir Bu yolda gizemler ve sırlar Eflin`in hayatını nasıl etkiliyebilir?

Tek kan iki aile iki insan iki hayat

Maria daha bebekken yetimhaneye verilir. Üniversitesi yurtludur ve yurtta yaşar. Birgün çok ünlü bir mağazanın defilesi olucaktır. 10 öğrenci seçilmiştir ve 10 öğrencilerden biri de maria`dır Maria ve arkadaşları defile alanına gelirler defile olur ama defile olurken bir takım aksilikler yaşanır bakalım hikâyemizde ne olucak...

Öyle bir zaman gelir ki gerçeğimiz olan şeylerin aslında yalanlardan ibaret olduğunu öğreniriz. İşte Nesil` in hayatı da böyleydi . Bu benim gerçeğim dediği şeylerin gerçek olmadığı bir hayatı vardı . Bu hayatta kayıpları da vardı kazandıkları da . En önemlisi ise şuydu : İNTİKAM . O annesinin intikamını almak için beyaz hayatından vazgeçebilirdi . Vazgeçti de. Bembeyaz hayatını kendi elleriyle gömüp , simsiyah olan hayata kendini bıraktı. Simsiyah hayatında onun yanında olan kişiler vardı . Ama ya yanındaki kişiler de onun gerçeği değil de bir yalandan ibaret ise ?

Yetimhaneden kurtuldun diye sevinirken hiç bilmediğin bir ortama düştün.