Kanla yazılan destansı bir aşk ve bu aşktan kaçmaya çalışan 2 aşık … Kader miydi onları bir araya getiren yoksa şans mı ?

Avukat olan inci AKÇA babasının ölüm nedenini öğrenmek uğruna yaptığı araştırma sonucu ailesinin gerçek kimliğinin ortya çıkması onu büyük bir bozgunluğa uğratırken tesadüfen karşılaştığı pusat ADAL ile aralarında çekim olur.

“Bir yüzük… Bir nikâh… Bir ölüm fermanı… Mafyanın kurallarıyla yazılmış bir aşk hikâyesi. O, karanlığın imparatoru. O, zincirlerini kırmak isteyen bir gelin. Ve ikisinin adı, kanla mühürlendi. Yemin ettiler… Ama yeminlerine sadık kalmadılar. Sevmediler… Yine de birbirlerinden kopamadılar."

Her zamanki gibi podyuma çıkan Hira nereden bilebirdi 1 çift gözün kaderi olacağını...

“Adalet her zaman mahkeme salonlarında sağlanmaz.” Savcı Lavinia Özdemir… Soğukkanlı, zeki ve güzelliğiyle büyüleyici bir kadın. Onun için adalet bir görev değil, kişisel bir takıntı. Suçlular yasadan kaçarsa, Lavinia’nın adaleti gecikmez—gölgeden gelir. Ancak karanlıkta onu izleyen başka biri daha vardır. Eski bir savcı, şimdi yeraltı dünyasının en tehlikeli ismi: Maskeli Adam. Lavinia’yı tanımıyor, ama ona saplantılı. Takıntısı bir hayranlık mı, yoksa yaklaşan bir ölüm fısıltısı mı? Gecenin içinde birbirine bakan iki siluet. Gerçek, yansımalar kadar bulanık. Güven, ihanet kadar keskin. Ve bu hikâyede… kim av, kim avcı belli değil.

İki kalp iki eski sevgili ve şimdide birer iki düşman... Aileleri birbirine düşman olan iki aile ve iki aşık düşman...

Ve sessizliğin içinde en büyük ses yankılanır bu bir hikaye değil bir kehanette değil bu gözle görülmeyen kulakla duyulmayan ama ruhlu hissedilebilen bir dünyanın yankısı bu kitapta ejderhalar büyücüler veya Yıldız tozları olmayabilir ama her kelimede gerçeklik saklı kiminin unutmak için sustuğu kiminin hatırlamak için beklediği bir ses var bu kitapta ama işitilmek için değil anlaşılmak için yazıldı Ve en önemlisi unutma ki birinin sessizliğini duyman sen onun sesi yapmaz

İyiler vardı ve kötüler. Ben hangi taraftaydım bilmiyorum, içimde filizlenen zehirli çiçekler vardı, ben zehirdim ve çiçeklerim insanları zehirlerdi.

Arel Demirel. Yeraltının en korkulan ve tek kadın mafyası. Bir otobüs durağında karşılaştığı Zehra ile hayatı değişir. Fakat Zehra, Abisinin en büyük düşmanıyla yakınlaştığını bilmez.

Bir İspanyol mafya lideri, hiçbir şeyden haberi bile olmayan suçsuz bir kadını kendine tutsak eder. Bu tutsaklığın altında yatan sahte bir aşk mı? Yoksa intikam mı? Kitaptan alıntı: "Yamaç..." sesim fısıltı gibiydi. "Bana aşık ol küçük prenses ve o zaman geldiğinde seni mahvedeceğim." ... Kitapta şiddet ve cinsellik bulunur. Buna göre okumanızı öneririm. Tüm hakları bana aittir. Olaylar, kurumlar ve kişiler tamamen hayal ürünüdür.

Kişilik bozuklugu olan bir kız okulun popüler çocuguna aşık olursa ne olur eğer katil kitapları ve romantik kitapları seviyorsan bu kitap tam senlik

Mahalle abisi ile çalışkan kız mı?

Ateşle mühürlü aren adlı bir suikastçı kızın küçüklukten unutamadığı bir adamı yıllar sonra tekrar görmesiyle basliyan bir kitap

Yasak ilişkiden Doğan Nisa 2 yaşında depremden dolayı annesini kabbeti babasının evine babasını görmeden 15 yılını geçirirken bir günde her şey değişiyor 8 arkadaş grubu 15 tatil için tatil planı yapıyor her şey yolunda giderken araba birden yolda duruyor arabadan çıkınca şoförün öldüğünü gören arkadaşlar cesetin üstünde bir şey buluyorlar "oyun şimdi başlıyor" ...

Ailesi tarafından terk edilen, yetimhane köşelerine bırakılan Aybike büyüyüp, geçimini sağlamak için kafe tarzı bir restoranda garsonluk yapmaya başlar. Lakin iş çıkışı bilmediği adamları tarafından kaçırılır, türlü türlü muamelelere maruz kalır ve yetmiş yaşındaki bir adama tek gecelik satılır, sonrada ölüme gönderilir. Bir akşam üstü, satılacağı gece kaçmayı başaran Aybike yoluna hiç tanımadığı birinin çıkmasıyla hayata tutunmaya başlar. Alihan Karahan ile karşı karşıya kalır. Peki ikili birbirine benzer kaderler yaşamış ve bunun farkında olmazlarsa ne olur? Bu kurgu Soyadında zincir kitabımda yan karakterler olarak bilinen, lakin pek sahneleri olmayan Alihan ve Aybike`nin kurgusudur. Bu hikayede geçen kurumlar, yerler, olay örgüleri şahsıma, yani yazarın hayal gücüne aittir, benzeri yoktur bilginize.

Bir şarap lekesiyle başlayan gece kanla yazılmış aşk satırlarına...

Yaz hep rahat bir çocuk olarak büyümüştü ama ergenlik döneminde ne yaşadıysa yaz çok değişmişti el bebek gül bebek büyüyen yaz bu sırrı neden saklıyordu?

Nil’in bir anda altüst olan hayatına giren Barış ile beraberinde getirdiği gizemi, işleri daha ne kadar karmaşık bir hale getirebilir?

“Aşkın ve intikamın kesiştiği bu üçgende, Ölüm üçgeninde çıkış yok.” Nehir Altay’ın sessizliği bir sır gibi. Annesinin ölümüyle başlayan yalnızlık, onu görünmez kıldı. Şimdi ise hayatında iki isim var: Gurur Kandemir ve Polat Koral. Biri acısını anlıyor, diğeri yarasını fark ediyor. Bu hikâyede herkes bir savaşa giriyor. Ama kimin ne için savaştığı çok sonra anlaşılıyor... Ama her şey için çok geç...

Henüz 17.yaşına yeni girmiş menekşe kendisinden 10 yaş büyük aynı zamanda aşiren reisi olan amcasıyla yaşadığı tutkulu aşk

Denizin güzelline iki zorbada aşk olmuştu peki ya Deniz kimi seçecekti.

Elif yanlış zamanda, yanlış yerde bulunur ve Azer’in hayatına istemeden girer. Azer, onu önce sadece bir tanık olarak susturmak ister, ama Elif’in korkusuna rağmen boyun eğmeyen tavırları onu etkiler. Zamanla Azer, Elif’in hayatını kontrol etmeye başlar. Elif ondan nefret eder, ama Azer’in duvarlarının arkasındaki yalnızlığı gördükçe içten içe ona bağlanmaya başlar. Aşk, intikam, ihanet ve karanlık işlerin arasında Elif, kendi masum dünyasıyla Azer’in kanlı dünyası arasında sıkışıp kalır.

Lasia, özgürlüğüne düşkün, hayat dolu bir kadındı. Hayatına kimseyi karıştırmaz, kendi kurallarını kendi koyardı. Ta ki, karanlık sokakların gölgesinde, kader onu Azer’le çarpıştırana kadar...

kabullenişin ve yeniden doğuşun hikâyesidir bu. Belki de herkesin içinde biraz Ahu vardır, biraz da Azad…

Bazen her şey İntikam değildir bazense her şey intikamdan ibarettir! Intikam için çıktığım bir yolda aşık olmak benim suçum değildi ama Aşık olduğumda kandırılmak benim suçumdu! Ve suçlu olduğum bir şeyi sonuna kadar kabul ediyordum!