Mafya lideri yiğit düşman olduğu mafya lideri atlasın kuzenine aşık olur ama o bunu bilmiyor...

Berfin hem dindar hem solcu/aktivist bir kızdır. On sekiz yaşındadır. Bir gün boş bir derste sınıfındaki herkesin telefonuna bir mesaj gelir. Fatmagül Ak kendini okulda ip ile aşmıştı. Olayda cinayet şüphesi vardı. Son üç ayda okulda on beş kız kaybolmuş. Bir kızın cesedi denizin orada uçurumun sonunda kayalıklara düşmüş şekilde bulunmuştu. Berfin hemen altı arkadaşı ile bunu konuşmak için okulun mescidine gider. Onlar bu olayı çözecekti. Tüm bu olaylar tesadüf olamazdı. Kaybolan ve ölü bulunan kızların her biri toplumsal bir dava ile ilgileniyordu: Solculuk, aktivist, sosyal medya aktivisti, sosyalist, feminist... Bu tesadüf olamazdı. Sıradaki onlar olabilirdi.

İlk kitap gibi düşününnn

Şehirde kimliği bilinmeyen bir fail meçhul cinayet işler. Olay yeri, Emir’e yıllar önce çözemediği cinayeti hatırlatır. Çünkü bazı detaylar ; aynı simge, aynı zamanlama…

|Musumiyet Yuvası Serisi: 1| Eksik bir aşk hikayesi. Mutlu bir evliliğin kısa bir süreliğine bozulmasıyla ortaya çıkan pişmanlık. Eşini görmek için evin kapısını açtığında içindeki tek duygu buydu. Korkuyordu, eşinin başına bir şey gelmesinden. Korkuyordu, bir daha onu görememekten. Korkuyordu, bir daha yanlız olmaktan. Korkuyordu, bir daha terkedilmekten. Tanrı onun geleceğini uzun uykuya hapsetmişken ve en büyük kabusunu yaşatıyorken istediği tek bir şey vardı. Artık uyku bana günahtı, artık mutluluk bana günahtı. O görüntüleri izlerken aklımda oluşan plan aynıydı. Hayallerim ve geleceğim beni içerideki yatakta beklerken yapmaya karar verdiğim tek bir plan vardı. İntikam almak. **Hikayede geçen olaylar ve kişiler gerçek değildi. İçerisinde tetikleyici (cinayet, zorbalık, şiddet) gibi unsurlar barındırmaktadır bu uyarıyı göze alarak okumaya başlayınız. **Hikaye distopya kategorisindedir. Gerçekle bağlantılı tek unsur ülkedir. Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler

Gölgeler Altında, sisli bir Karadeniz kasabasında, herkesin sevdiği bir eski savcı gizemli ölümünü konu alır. Olay başta intihar gibi görünse de, genç dedektif Efe Kara küçük bir ayrıntı sayesinde bunun cinayet olduğunu fark eder. Soruşturma ilerledikçe kasabanın karanlık sırları, bastırılmış nefretleri ve gölgelerin ardındaki gerçek bir bir ortaya çıkar.

📘 Ayaltı Cinayetleri 1980’lerin New York’unda genç kadınlar, bedenlerine işlenmiş hilal sembolüyle öldürülmüş halde bulunur. Cinayetlerdeki cerrahi ustalık, sıradan bir katilden çok, ritüel izleri taşıyan planlı bir aklı işaret eder. Vaka, karanlık dosyalarla tanınan Dedektif Gideon Black ile adli tıp uzmanı Dr. Marcus Kane’e verildiğinde, ikili kendilerini şehrin gölgelerine gizlenmiş eski ve tehlikeli bir düzenin izini sürerken bulur. Her yeni kurban, sembolün ardındaki gizemi derinleştirir; her ipucu, katilin Gideon’a bilerek yakınlaştığını gösterir. Ayaltı Cinayetleri, gizem, ritüel, psikolojik gerilim ve 1980’lerin suç atmosferini bir araya getiren karanlık bir polisiye yolculuğudur.

Şehrin karanlığı, geceleri sadece sokak lambalarını değil, insanların vicdanlarını da boğuyordu. Ve bu şehirde kimsenin günahı gerçekten saklı kalmazdı... Cinayet Büro`nun en sert ismi Komiser Cihangir, öfkesini içinde taşıyan, karanlık bakışlarıyla suçluların titrediği bir adamdı. Ekip arkadaşları Eren, Sait ve Elif`le birlikte, şehrin en karmaşık dosyalarını çözüyor; her vaka, onların psikolojisini biraz daha derine çekiyordu. Bu şehirde cinayetler sadece kanla değil-geçmişle, sırlarla ve intikamla işleniyordu. Ve bir gece... Bir ceset, tüm dengeleri altüst etti. Aynı gece, meraklılığı başına dert açmaktan hiç çekinmeyen genç gazeteci Vera, tesadüf gibi görünen bir ayrıntının peşine düştü. Soğukkanlı, sezgileri keskin, tehlikenin içine yürümekten korkmayan bir kadındı. Gazetecilik içgüdüsü onu olayın merkezine çekerken, farkında olmadan Cinayet Büro`nun en tehlikeli dosyasına adım atıyordu. Her şey, Cihangir ve Vera`yı aynı karanlık gerçeğin iki ucunda buluşturacaktı. Birbirlerinden nefret etmeleri için onlarca sebep varken... Gerçeğe ulaşmak için tek seçenekleri vardı: Birbirlerine güvenmek. Ama bu şehirde güven... Bir cinayet kadar tehlikeliydi.

Polisiye kitabı

Cinayet masada komiser Safir tahlisiz bir olay ile Karşısına çıkan Emir ise disiplinli bir asker; kalplerini birbirine bağlayan tesadüfler ve görevler geçmişleri onların aşkını sınayacak. Siyah Gül, kavuşamayan ama umudu ve sevgiyi her daim yanlarında taşıyan iki ruhun hikayesi.

Kendine bir işletme kuran Demet Kumru tüm ülke ve ülke dışından çok fazla müşterisi olan başarılı bir dedektiftir. Bir gün kendisine gelen bir dosya ile aslında bir çok saklı kalmış sırları da açığa çıkaracaktır... Merhaba! ben sıradan biri. En büyük hayalimi gerçekleştirmek için yardımınıza ihtiyacım var. Şimdi den teşekkürler! ve iyi okumalarr

Katil her gece kendine bir kurban seçerken, cinayet vakaları oldukça artmıştır. Gazetecilik bölümü okuyan İklim ise "Bir sonraki kişi belki de benim."diyerek ünlü dedektif Ilgaz` a davada yardım etmeye karar verir. ... "Bıçağımın ucunda dans etmek ister misin?"

Selam ilk kurgum

GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİNDEN UYARLANMIŞTIR! "Bazı aşklar zamanla değil , zamansızlıkla sınanır. Onun adı Hümasra`ydı. Ne bir kuştu , Ne bir kadın...Belki de sadece gökyüzüne yazılmış bir dua...

Bir insana hemen güvenebilir misiniz? Peki ya, o insana neden güvenirsiniz? Güvenilir olduğundan mı, yoksa sığınacak bir liman aradığınızdan mı? Bir insanı en kolay nasıl öldürürsünüz? Hangi yöntemle, hangi silahla? Bazıları binbir parçaya ayırmak ister, bazılarıysa tek bir kurşunla onu son yolculuğuna uğurlamak ister. Ama bence bir insanı öldürmenin en kolay, en acımasız yolu güvenini kırmaktır. Belki ona fiziksel şekilde zarar vermezsiniz ama o insan her nefes alışında ölür. Kırdığınız o güvenin parçaları birer birer kalbine saplanır. Asıl can acıtan bu değil tabiiki. Asıl can yakan; o güveni kimin kırdığı, bu cinayeti kimin işledigidir. Bazıları bu yolu seçer; o insanın gözünün önünde can çekişini izlemek ister çünkü bu insanlar ölümün kurtuluş olduğuna inanırlar. Ve asla unutmayın ki ummadığız, beklemediğiniz olaylar, beklemediğiniz insanlar tarafından gerçekleşir.

Bir sır öğrendim dün gece sırlar birbirinin anahtarı oldu kimse anlamadı beni ben sadece yaşamayı seven bir çocuktum.Bana sevgi nedir diye sorsalar erkek kardeşimi gösterirdim hayatını kardeşine adamış abla diye çıkar ismim .

Evime gecenin üçünde giren hırsızı şikayet etmemek için evlilik teklifi ediyorum ben İstanbul`un en güçlü mafyası Baran Aydın küçük bir hırsızla girdiğim kalp yarışını kaybettim burada her mafyaya bir hırsız düşermiş benimkide Bade Kılıç oldu bir hırsız ve bir mafya ilişkisi aksiyon ve adrenalin seviyorsan tam senlik bir kitap bir mafya ile Bir hırsız nasılmı anlaşır bakta gör küçük hırsız ve mafya bozuntusu sen bir mafyaya aşık olurmuydun ben oldum

Bir ŞEHRİN SIRRI… Lora arkadaşları ile normal bir yaşam sürerken yaşadığı şehirdeki cinayetler arttıkça cinayetlerin arkasındaki kişiyi araştırmaya başlar.Araştırma yaparken başına bir sürü bir birinden farklı olaylar gelir fakat sonda cinayetlerin arkasındaki kişiyi bulduğunda…

Bir sabah koşuya çıktığında ağaca asılı bir ceset bulan Kaan`ın hayatı sonsuza dek değişmiştir. Ve bu yeni hayatında üzerindeki şüpheyi nasıl kaldıracak, katili nasıl bulacaktır? İşte bunun hikayesini okuyacaksınız. Sıkı durun ve gerilime hazır olun.

🔥 GECE DOSYALARI 🔥 Gündüzleri beyaz önlüğüyle hayat kurtaran bir hemşire… Geceleri ise, adaleti kendi elleriyle yazan bir gölge. Lina, sistemin susturduğu seslerin yankısını duyan biri. Adı konulmamış cinayetler, örtbas edilen suçlar, kayıplar… Hepsi onun gizli defterine bir dosya olarak düşüyor. “Gece Dosyaları.” Adaletin karanlık sayfaları... Ama bir gece, her şey değişiyor. Bir dava, bir çocuk, bir iz... Ve karşısına çıkan gizemli bir adam: Karan. Onun da karanlıkta yürüdüğü yollar var. Ama yöntemleri... Lina’nınkinden çok daha acımasız. Peki ya geçmişte ikisini birbirine bağlayan o sır ne? Aşk mı? İntikam mı? Adalet mi? Yoksa sadece... Karanlıkta kaybolmuş iki ruhun çırpınışı mı? Gece Dosyaları, vicdanla intikam arasındaki ince çizgide yürüyen bir kadının, adaletin karanlık yüzüyle hesaplaşmasını anlatıyor. Ve bazen... Adaletin bedeli, can almaktır.

İçimde hep çocukluğumdan kalan şeyler var

👤 - Ana Oyuncular ♂️ • Vehbi Tunç ( Emniyet Müdürü ) ♂️ • Arda Bilge ( Emniyet Amiri ) ♂️ • Sidar Sakallı ( Başkomiser ) ♂️ • Devrim Akyar ( Komiser ) ♂️ • Destan Diker ( Komiser ) ♀️ • Avşin Çelik ( Komiser ) ♀️ • İrem Su Oğlak ( Komiser ) ♀️ • Meryem Ertakuş ( Komiser ) ♀️ • Elif Çelik ( Komiser ) ♀️ • Tuana Dinar ( Komiser ) ♂️ • Emir Karataş ( Komiser ) ♀️ • Buse Şehirli ( Komiser Yardımcısı ) ♂️ • Bedirhan Güneş ( Komiser Yardımcısı ) ♀️ • Aslı Bayhan ( Komiser Yardımcısı ) ♀️ • Aleyna Aslan ( Komiser Yardımcısı ) 👤 - Yardımcı Oyuncular ♂️ • Yusuf Ulaş ♀️ • Ronayyi Çelik ♀️ • Beren Su Sakallı ♂️ • Baran Sakallı ♀️ • Umay Diker ♀️ • Esila Akyar ♂️ • Yusuf Baran Akyar ♀️ • Eylül Sakallı 🚨 Mekan : Diyarbakır / B.A.L. ⚠️ Korku, şiddet ve gerilim içerir!.. 🇹🇷 T.C. İçişleri Bakanlığı 🇹🇷 T.C. Diyarbakır Valiliği 🇹🇷 T.C. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ℹ️ Gerçek hayata dair herhangi bir benzerlik tesadüf eseridir... ℹ️ Oyuncular gerçek hayattaki ismiyle dizide oynamaktadır. ℹ️ Bölümler karışık olarak yayımlanır! ❗ Bazı oyuncular, daha sonra da diziye dahil olabilirler!.. 🚨 Keyifli okumalar!.. 🚨

Wiyy wiy wi wi wiiiiiiiu

Vapurda işlenen bir cinayet, İzmir’de gölgelerin hareket etmesine neden olur. Başkomiser Elif Aksoy, “kara dosya”nın peşine düşerken, hem suçlular hem de ihanete uğradığı ekip arkadaşlarıyla yüzleşir. Zekâ, cesaret ve gerilim dolu bir kovalamaca başlar.

Merhaba desin diye bekledim. Ben geldim ya da döndüm. Hoş geldin diyebilir miydim bilmiyordum ama böyle bir şey bekledim. Ali Kemal, gözlerindeki derin ifadeyle, ki ben o ifadeye bir anlam yüklemekten korkmasam kesinlikle hasret derdim, gözlerime tutundu ve başını omzuna düşürdü. Yüzünde beliren buruk bir gülümseme ile göz kırptığında her şeye rağmen, onun yüzündekinin bir yansıması gibi benimkinde de bir gülümseme belirdi. Bana ne merhaba dedi, ne de gidiyorum demediği gibi döndüm dedi. İçimde büyük bir yangının fitilini ateşlemek ister gibi kırptığı gözünün hemen ardından asla cevabını bilemediğim o soruyu sordu. "Bulabildin mi, ne renkmiş gözlerim?"