Bazen, hayatımızı değiştiren bir takım olaylar olur, bunlar intikam olabilir, özlem olabilir, sevgi olabilir... Azra, bir gün çocukluk aşkının peşinden gitmek için hiç bilmediği şehire adım atar. Onu o şehir içinde ki sevgi getirmiştir, biliyordu bu basit bir sevgi değil onun için. Esma ise hayalini kurduğu, kendine bile söyleyemediği hayalini senelerce günlüğüne yazar ama kimseye söylemez. Bir gün sevgilisi günlüğü okuyarak keşif eder ve beraber gerçekleştirir. Bakalım gerçek olacak mı bu hayal.

Hayattan ümidini kesmiş bir amacı olmayan babası tarafından terk edildiği için annesi ile yaşamaya mahkum kalan Berre, düzelmeye çalışırken annesi başka bir adamla evleneceğini öğrenir işte herşey böyle başlar..

Her cevap yeni bir soru.

Çok zengin bir aile ama halk arasında neden karanlık yüz deniyor ?

İzmir`in Bornova ilçesinde geçen bir seri cinayet hikâyesine odaklanıyor. Cinayetlerin arkasında bir katil, kendince adaleti sağlamak için geçmişteki gizli suçları ve örtbas edilen olayları temizlemeye karar vermiştir. Katilin her cinayeti, bir kadını öldürmekle birlikte, toplumun görmezden geldiği acıların üstünü açmaktadır. Başkomiser Selin Yalçın ve Komiser Ayla Toker, cinayetlerin ardındaki bağlantıları çözmek için birlikte çalışmaktadır. Olaylar, katilin psikolojik profili ve kurbanların geçmişlerindeki karanlık sırlar etrafında şekillenir. Selin ve Ayla, bu tehlikeli ve karmaşık soruşturma boyunca birbirlerinin yeteneklerine saygı duyarak güçlü bir ekip haline gelirler.Kurbanlar, genellikle geçmişteki suçları örtbas edilmiş ya da unutturulmuş olan kadınlardır. Katil, adaleti kendi elleriyle sağladığını düşünüp, bu kadınları öldürerek onların karanlık geçmişlerini gün yüzüne çıkarır. Her cinayet, yalnızca fiziksel değil, psikolojik bir savaşın da izlerini bırakır. Gerilim, adalet ve ahlaki sorgulamalar öne çıkan temalar arasında yer alır. Roman, karakterlerin içsel hesaplaşmaları ve toplumsal adaletle ilgili derin sorgulamalarına odaklanır.

"Bazı insanlar hayatımıza girdiğinde en derin bağları kurmaya hazır oluruz" Küçüklüğünü kısıtlanarak geçirmiş bir kadın ve küçüklüğünü özgürce yaşamış bir adamın hikayesi nasıl olurdu? Üstelik adam kadının babasının düşmanıysa. Sırlarla dolu bir geçmiş ve yaralı çocukluklar. Bu savaşın sonunda bedenler sağ çıksa bile ruhlar sağ çıkabilecek mi?

Ormanda tek başına gezen kız ve başındaki belalar ve o kızın her zamanki gibi arkasında birisi var gibi hissetmesi...

Gece yarısı çalan bir kapı... Kapının ardında tanımadığı bir kadın… Ve kanla yazılmış bir son.

KATİL SEN MİSİN?

Beş yabancı... Pis bir kafeste, hafızaları paramparça. Onları bir araya getiren kanlı sır ne?

"Burada kurallara uymak tercih meselesi değildi çünkü bizi hayatta tutan Bu kurallardı"

Çoklu kişilik bozukluğuna sahip kadın karakterimiz ile seri katil olan erkek karakterinmizin aynı labirente hapsedilmesini konu alır.

Th.jungkook`un ilk kocası benim beni seviyor JM.ona evlat bile veremedin ben varken senimi sevicek

"Bazen bir günlük susar, ama içindeki çığlıklar asla..." “Gerçek, bazen sustuğun yerde başlar...”

Türkiye’nin en karanlık köşelerinde, sadece kadınların yetiştirildiği bir tesis: G.R.A.N.T. Ve onun gölgesinde, erkek ajanların eğitildiği V.D.İ.A. Devletin en sadık ajanları burada doğdu. Şimdi ise hepsi sisteme karşı silahlanıyor. Kod adı Kara Mamba… G.R.A.N.T.’ta eğitildi. Ölüm onunla konuşur, kan onunla akar. Halk onu bir seri katil sanıyor. Oysa onun savaşı kişisel değil, ilkesel. Adaletin tek adresi vicdanı. Haktan Ulu Turan, V.D.İ.A.’nın en zeki, en disiplinli ajanıydı. Ama sistemin çürüdüğünü gördü. Artık onun da hedefi hükümetin kendisi. İki farklı tesis, iki farklı eğitim… Ama aynı karanlığa karşı açılmış iki ayrı cephe. Ve bu savaşta, düşman belirsiz; gerçek, ölümcül. Kara Mamba, distopik bir Türkiye’de ihanet, geçmiş, vicdan ve kanla örülü nefes kesici bir gerilim. Yılanın ısırığı değil, gözlerinin bakışı öldürür. Kara Mamba; "Ben kurban seçmem. Hayatta kalanlar seçildiğini bilir." Haktan Ulu Turan; "Öfkeyle öldürmedim. Ama hepsini hesaba kattım." Hükümete karşı isyan temalı: “Devlet gölgeyle savaşır sandık. Meğer gölgeymiş zaten.”

Kara mahellenin adı sadece bir isim olarak koyulmamıştı. İçide adı kadar kara olduğu için koyulmuştu...

Hayatı kötü olduğu için kendini atacak olan Henry ı ölümden alan Amy nin Henry ile aşk

istanbullu bora mardindeki sevdiği kızla yani rojin ailesi aşiret olduğu için rojinin ailesi görüşmelerine izin vermiyordu bir gün rojinin kuzeni olan mustafa nın bora`nın rojini kaçırdığını görmesiyle aşkları büyük bir çıkmaza girer...

Gölge OyunlarıGölgeler sadece ışığın eksikliği midir?Yoksa bastırılmış acıların, unutulmuş çığlıkların yankısı mı?Her şey sessizlikle başlar.Ve karanlıkla devam eder.Duvarların içine işleyen bir korku, gözle görülmeyen ama her an hissedilen bir varlık…Zamanla gerçeklik dağılır, düşünceler bulanır.Oyun başlar.Ne zamandır izleniyorsun?Ya sesini duyduğun ama göremediğin o şey… hiç gitmemişse?Peki ya gölgeler sadece bir yansıma değilse?Bazen en büyük korkular dışarıdan değil, içeriden gelir.Zihin, geçmişinle işbirliği yaparsa…Oyun asla kazanılmaz.Gölge Oyunları, insanın kendi karanlığıyla yüzleştiği bir yolculuğu anlatır.Dramın soğuk teniyle, korkunun dar koridorlarında kaybolmaya hazır mısın?Unutma…Bu oyun başladığında, ışık bile seni kurtaramaz. UYARI:Bu eser, telif haklarıyla korunmaktadır. İzinsiz çoğaltılması, paylaşılması ve dağıtılması yasalara aykırıdır. Lütfen emeğe saygı gösteriniz.

"Ateşle oynuyorsun." Evelyn başını hafifçe yana eğdi. burunları birbirine değiyor, nefesleri birbirine karışıyordu. "Ateşle oynamayı hep sevmişimdir, Evelyn. Ve sen... sen o ateşin ta kendisi gibisin." Evelyn bir adım daha yaklaştı. "O halde yanmaya hazır ol." Evelyn Moore & Nolan Grey

Ayşegül, günlerdir takip edildiğini hissediyor ama kendini paranoya yapıyormuş gibi düşünüyor. Ancak bir gece, Emine`ye attığı son mesajın ardından ortadan kayboluyor. Telefonu masada, kapısı açık... ve ondan geriye kalan tek şey, gönderilememiş bir mesaj. En yakın arkadaşı Emine ve Alp, Ayşegül`ü bulmaya çalışırken giderek daha karanlık bir gerçeğin içine sürüklendiklerini fark ederler. Bu bir kaçırılma mı, yoksa daha büyük bir oyunun parçası mı?

"Gördüğün her yüz gerçek mi, yoksa sadece iyi takılmış bir maske mi?" Papatya... Sessizliğin içinde saklanan, ama gözlerinden fırtınalar geçen bir genç kız. Lise sıralarında başlayan sıradan hayatı, bir gün birinin onun yerine geçmesiyle altüst olur. Aynı sınıfta, aynı sırada ama farklı niyetlerle atılmış adımlar... Aşk ile ihanetin birbirine karıştığı bir oyunun tam ortasında kalan Papatya, en çok güvendiği kişilerin ardındaki karanlık yüzlerle yüzleşmek zorunda kalır. Bazı maskeler sadece gizlemek için takılmaz... Bazıları can yakmak, kalp kırmak, seni senden almak içindir. Bir okulun koridorlarında yankılanan sırlar, bir genç kızın kırılmış kalbi ve maskelerin ardındaki korkunç gerçek... Bu hikâyede herkesin bir yüzü var. Ama sadece biri gerçek.

Bir savcı, on üç numaralı not defteri ve susturulmuş tanıklar… Savcı Nil Kara, İstanbul’un en karanlık cinayet dosyalarından birini çözmek üzere görevlendirildiğinde, gerçeğin sadece mahkeme salonunda aranamayacağını anlayacaktı. Cinayetleri birbirine bağlayan ipucu, her sayfası ölümle mühürlenmiş tek bir not defteriydi. Adaletin terazisi bu kez duygular, yalanlar ve psikolojik oyunlar arasında sallanıyor. Katilin gölgesi yaklaştıkça Nil, geçmişindeki karanlıkla yüzleşmek zorunda kalacak… Gerçeği bilmek cesaret ister. Onu anlatmak daha

Türkiye`nin gözlerden uzak bir köşesinde, varlığı sır gibi saklanan bir akademi... Burada sıradan öğrenciler değil, geleceğin en gizli ajanları yetiştiriliyor. Beş genç, kural tanımayan bir dünyaya adım atacak. Duygular yasak. Hatalar affedilmez. Ancak planlamayan bir şey olacak: Sahra ve Yaman, tehlikenin tam ortasında kalplerini korumak zorunda kalacak. Çünkü burada bir küçücük bir adım bile her şeyi mahvedebilir...

Jack adında sessiz yalnız bir genç çocuğun yaşadığı travmalar sonucunda psikolojik hasar almıştır ve sevmeyi bilmediği için onu her fırsatla gözetler