Adımı Kimse Bilmedi “Kim olduğunu bilmediğin bir dünyada hayatta kalmaya çalışmak… Sessiz bir çığlıkla başlayan, karanlık sokaklarda umut arayan bir kızın hikayesi. Zeynep’in hayatı, ailesinin gölgesinde kaybolmuş, şiddetin ve sırların içinde şekillenmiş. Ama içindeki güç, onu hiç bilmediği gerçeklere sürükleyecek. Geçmişin kapılarını aralamaya cesaret edenler için; bir kaçış, bir mücadele, bir aşk ve gerçek aile... ‘Adımı Kimse Bilmedi’, sırlarla dolu, kalbinize dokunacak, soluksuz okuyacağınız bir yolculuk. Her sayfasında gerilim, umut ve değişim var. Zeynep’in sessiz isyanını duyacak, onunla birlikte hayata yeniden tutunacaksınız. Hazır mısınız? Çünkü bu hikayede, hiç kimse göründüğü gibi değil… --- Arkadaşlar bu benim ilk kitabım yanlışım olursa uyarmayı yada tafsiye vermeyi unutmayın ben yorum beğeni derdinde değilim sadece yıllardır yazmayı çok istiyordum şimdi kısmet oldu ve kapak resmi bizzat benim tarafımdan yapılmıştır çalmayınız (Lütfen çalmayın alıntı yapmayın yapan olursa yasal süreç başlatırım )

Gece sessizdi ama içimde bir fırtına kopuyordu. Gözlerimi açtım, ama etraf karanlıktı. Yavaşça doğruldum, kalbim deli gibi atıyordu. O anda gördüm; arkamda küçük bir çocuk duruyordu. Yüzü görünmüyordu, karanlığın içinde kayboluyordu ama varlığı her şeyi ele geçiriyordu. Her adımıyla odanın içinde bir soğukluk yayıldı. Sesini duyamıyordum ama bakışları bedenime işliyordu. Koşmak istedim, kaçmak ama bacaklarım donmuş gibiydi. Çığlık atmak istedim, sesim boğazımda düğümlendi. Çocuk bir adım attı ve ben… hiçbir yere gidemediğimi anladım. Karanlık içinde tek bir gerçek vardı: Yanımda olmasını istemediğim biri vardı. Ve ben, korku içinde uyanmayı bekledim

Adel… Zengin ve güçlü bir ailenin içinde doğmuş, dışarıdan bakıldığında kusursuz görünen bir dünyanın içine hapsedilmişti. Fakat gerçekler, sadece dört duvar arasında gizliydi. İçinde taşıdığı kırgınlık, reddedilmişlik ve yalnızlık onu karanlığa sürüklerken karşısına çıkan tek ışık, belki de en büyük sınavı olacaktı. Çünkü nefretle başlayan duygular, kalbin en zayıf yerinde sevgiye dönüşebilirdi. “Her istediğinin olamayacağını anlamışsındır umarım.”dedim artık her isteyeceğinin olamayacağını anlamalıydı. “Sen benim her istediğim değil,tek istediğimdin Adel”dedi Bu, nefretin gölgesinde filizlenen, yaralarla yoğrulmuş bir hikâye. Peki, nefret mi galip gelecek yoksa aşk mı?

Herkesin gözünde görünmezdi o. Sessizdi, sıradandı, kalabalıkların arasında kaybolan bir siluet gibiydi. Ama içinde taşıdığı fırtına, kimsenin bilmediği kadar büyüktü. Aralık`ın kalbi, zaten yarım atıyordu. Ölümcül hastalığı, ona zamanın kısıtlı olduğunu hatırlatıyordu her gün. Ve o kısıtlı zamanda, kalbi en yanlış insana teslim olmuştu: Gülüşüyle ortalığı aydınlatan, hiç fark etmediği hâlde onu her geçen gün biraz daha öldüren Alper`e. Kimliğini gizleyerek, yalnızca satırların ardına saklanarak yazmaya başladı ona. “Beni sen öldürüyorsun…” diye başlayan cümlelerle. Alper, ekranda beliren o cümlelerin ardındaki kızı tanımıyor. Ama hisleri tanıyor. Gittikçe bağımlı olduğu bu gizemli mesajlar, onu hayatının en büyük sırrına doğru sürüklüyor. Ama gerçek açığa çıktığında… çok geç olacak. Çünkü bazı aşklar, sadece susarak yaşanır.

Bir grup sanal arkadaşın başına gelenler

Ben, yılardır ait olduğum sandığım evin duvarları arasında büyüdüm. Ama soyadımın ardında başka bir gerçek yatıyormuş:Beni hiç tanımayan bir ailenin öz kıymışım. Şimdi... Geçmişin sırları bir bir ortaya çıkarken kim olduğumu, nereden geldiğimi ve gerçekten kime ait olduğumu bulmam gerekiyor...

her seneye ait ayrı kitap yayınlıcam

-KESİT- ≈Ellerini saçlarından geçirdi. Konuşacak takati kalmamışken cevabını çok güçlükle verdi. Burnundan solurken onu izledim. Yine kısık sesiyle mırıldandı. "Beni, sana karşı yalan söylemeye mecbur bırakma..." Tekrar nefes almaya çalıştı komutan. Bunu yaparken bile zorlanıyordu. Gözlerini açtığında mavilerime baktı. İlk kez gözlerinden bir duygu geçtiğini gördüm. Şahit olduğum şey bir yalvarıştı. Kurcalamamı istemiyordu. Kırmadan dökmeden söylemeye çalışmasını anlayabiliyordum. Usulca başımı olumlu bir şekilde salladım. Sustum ve ona karşı koymayı bıraktım.≈ Tüm geçmişim tek bir sonla kaybolmuştu. Benliğimin varlığından yoksundum. Evlatlık alındığım bu aileden kurtulmuştum. Şimdi geriye yapmam gereken tek bir şey kalmıştı. Bu seri katil davasını çözmek. Tüm garajımı delillerle kaplarken olayın büyüklüğünün farkına varamıyordum. Lakin şimdi görüyordum ki dünya çapında ki bir seri katil olayını üstlenmiştim...

Eski ortaokul arkadaşının yardımıyla milli takımın hazırlık maçına giden Neva, maç anında işe girecek yer arıyordur. Maç sonu takımın teknik direktörünün yanına giderek durumunu söyler ve orada işe girer. Fakat orada yaşanacaklardan habersizdir... NOT: Milli takımdaki herkes var. BU KİTAPTAKİ HER ŞEY BİR KURGUDAN İBARETTİR. HİÇBİR ŞEY GERÇEKLE BAĞLANTILI YA DA GERÇEK HAYATLA BAĞDAŞACAK BİR KURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. HER ŞEY KURGUDAN İBARETTİR.

"Sana bilinmeyen numaradan yazan bendim. Ecrin, seni seviyorum basit ya da geçici bir duygu değil deli gibi aşığım sana"  "NEE!?" Diye cırlamam elbette kaçınılmazdı  "Şaşırdığının farkındayım, zaten başka birini sevdiğini söyledin senden herhangi bir beklenti içerisinde olarak söylemiyorum sözlerimi sadece bil istiyorum."  Ah aptal çocuk sevdiğim sensin  "Çınar ben-"  "Bir cevap beklemiyorum, birşey demene-"  "Çınar beni dinle-"  "Ecrin biliyorum biliyorum beni arkadaşın olarak görüyorsun"  Artık onun dediklerini dinlemiyorum, saçmalıyor konuşmama da izin vermiyor kendi kendine sürekli bir açıklama çabasına girişiyor  Madem o susmuyor iş başa düştü. Ben susturmasını bilirim

Alyanın küçükken yaşadığı aile travmalarından dolayı ona hep günler gece olarak geçerdi ancak bir gün hayatına giren biri onu tamamen hayata döndürür ve onunla gerçekten geçen günlerin bir aydınlık olabileceğini öğrenir ama tabi bunu yaparken bazı gerçekler onu geriye sürekler.

İki deli avukatın aşkı anlatan azıcık komik azıcık dram bolca aşk

Başımızın üstünde çatı olsa ne yarar içinde sıcaklık olmadıkça

Okulun sessiz sakin kızı Ahu’nun geçmişinde yaşadığı olaylardaki travmalarıyla mücadelesi ve onu yeniden hayata kavuşturacak olan Barın. Bu ilk kitabım değil aslında ama bu platformdaki ilk kitabım ilk defa böyle bir kurgu yazmak istedim umarım beğenir okumaya devam edersiniz iyi okumalar diliyorumm.

Dilan Kayra işe başlamak istediği bir otele gider kayıt için otel sahibinin yanına gider otel sahibi Dilan Kayraya aşık olur...

“Bana hep güçlü olduğum söylendi. Ama kimse güçlü olmanın ne kadar yorucu olduğunu anlatmadı. Bazen öyle anlar gelir ki, gücün sadece ayakta kalmak içindir, mutlu olmak için değil. Adım Elfida. Hayatım boyunca insanlar geldi, geçti; bazıları iz bıraktı, bazılarıysa yaralar açtı. Ve ben her seferinde yaralarımı kapatmayı öğrendim. Ama hiçbir yara, tamamen silinmedi. Bu hikâye, dışarıdan bakıldığında sakin görünen ama içinde fırtınalar kopan bir kızın hikâyesi. Birinin yüzüne gülüp, kalbinde sessizce bağırmayı bilmek… Kalabalıkların içinde yalnız hissetmek… Ve bazen sadece ‘iyi ki varsınız’ diyerek, nefes alacak bir yer bulmak… Her insanın bir kırılma noktası vardır. Benimkiler çok oldu. Ama bu sayfalar, kırıldıkça nasıl yeniden şekillendiğimin, nasıl yeniden ‘ben’ olduğumun izlerini taşıyor. Belki bu kitapta kendinizi göreceksiniz. Belki de hiç tanımadığınız bir kızın iç dünyasında kaybolacaksınız. Ama emin olun, her satırda, bir insanın gerçekte kim olduğunu anlamanın aslında ne kadar zor olduğunu fark edeceksiniz.”

"Her rüya bir sır saklar, bazıları ise seni hiç bırakmaz." Hayatı oldukça sıradan ilerleyen Lyris, gördüğü rüyalar ve karşısına çıkan simgelerle birlikte hiç bilmediği gizemli bir dünyanın kapılarını aralar. Bu yolculukta hem kendi geçmişiyle hem de karanlık sırlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Asena Yakamoz Gölgeli… Karanlığın içinden yükselen bir savaşçı, gizemli bir ışık. Geçmişin gölgeleri, iki ailenin derin sırları ve hiç beklemediği düşmanlarla çevrili bir dünyada, kendi yolunu bulmak zorunda. Sadakat sınanacak, dostluklar kırılacak ve her adımda içindeki güçle yüzleşmek zorunda kalacak. Cesaretin, acının ve gizemin ördüğü bu yolda, Asena ışığı bulabilecek mi, yoksa gölgeler her şeyi yutacak mı?

Birce yeni gittiği okulda alp diye biriyle tanışıyor alp le gittikçe yakınlaşıyor ama alp onu çok büyük bir ihanete uğratıyor daha alpe olan nefreti soğumadan kayayla tanışıyor kayayla mutlu olabilecekmi?

Sadece nefes almak istersin, kafanı gökyüzüne çevirirsin ve mükemmel bir görüntüyle karşılaşırsın; ama hayat o yıldızlar kadar mükemmel değil. Hayalini kurduğun şeyi gerçekleştirmek için tepeden yuvarlanman gerekir. Yuvarlandıkça yara alırsın yara aldıkça daha güçlü olursun; hayatın kanunu buydu işte ne kadar yara alırsan o kadar güçlenirsin ne kadar kolay vazgeçersen hayatta senden o kadar kolay vazgeçer.

Hayat, bazen melodiler gibi dağılır; notalar kaybolur, ritimler birbirine karışır. Kimileri için geçmişin yankıları unutulmaz bir acı bırakırken, kimileri içinse kaybolan herşey yeniden bulunmayı bekler. Bu hikaye kaybolan bir melodiyi, unutulan duyguları ve yeniden keşfedilen bağları anlatıyor. Her sayfasında, bir kaybın ardından gelen umut ve her kaybolan notada saklı bir güzellik bulacaksınız.

Kim Taehyung, yeni başladığı lisede matematik öğretmeni olarak görev yapacaktı... Ancak matematikte oldukça zorlanan Jeon Jungkook yüzünden hiç beklemediği zorluklarla karşı karşıya kalacaktı.

Spor ve askerî

Her şey olması gerektiği şekilde ilerlerken, sadece iyi şeyler mi olmalıdır? En büyük kötülükler bile şeytanın planlanmış bir oyunudur. Dünya sadece iyilerin kurdukları planlar ile yaşanması gerekilen bir yer değildir.

Eğlenceli deli dolu ana karakter 17 yıl sonra ailemin gerçek olmadığını öğrenmek mi??? Ben Gece 17 senedir görmediğim şey kalamamıştı babam olacak kişi tarafından şiddete uğruyordum ama bir tokat değil kızgın demir, bıçak, silah neler neler yapmıştı ve ben şimdi gerçek ailem olmadıklarını öğreniyordum şaka gibi geliyordu ben boşa mı çektim bu kadar acıyı? Şimdi siz de benimle beraber bu yeni hayatımı okumaya ne dersiniz? Bu kısımlar biraz şov işi gibi oldu klasik gerçek ailem kurgusu işte okumak istersen buyur.