NOT:Gece okursanız daha çok beğeneceğinize eminim🌜 KONUSU:Avukat olmak isteyen Tutku ve boksör olan bir Ateş, babalarının düşmanlığı sonucu kendi hayatlarını özgür yaşayamamaktadırlar. Tutku babasının mafya olduğundan habersiz, Ateş ise her şeyin farkındadır. Bu düşmanlık ne kadar sürecek neler olacak? İşte Ateş ve Tutku`nun zorlu hikayesi...

Ya sevdiğim çocugun aile büyükleri mafya çıkarsa.. ve babam emniyet muduruyse

Kocan hafızasını kaybetse ve seni öldürmeye çalışsa naparsın?

SANAL AŞKIM Aşk bir anda hayatınıza girer ve hiç bir şeyden haberiniz olmaz. Ben aynısını yaşadım işte, âşık olmam birini sevmem sandım ama hayat bazen istediğimiz gibi ilerlemez. Bunu da bana asla bir araya gelemeyeceğimiz bir sanal aşk öğretti. Sevgi hayatımızın her anında olan bir duyguydu, bunu herkeste gördüm yâda şahit oldum ama aşk asla öyle değil. Sadece ders notlarıma odaklanan ben, bir anda sosyal medyada hayatımın aşkını bulmuştum. Bu kitapta hem benim kaybolmuş gururumu hem de hayatımın aşk yüzünden nasıl yerle bir olduğunu okuyacaksınız.

Neredeyse gittiği her okuldan atılan Nova, artık 5. ve son okuluna kayıt yaptırmıştır. Babası tanınan zengin bir iş adamıdır ve kızını her şeyden çok önemser. Nova’nın annesi Nova küçükken vefat ettiği için babası ve abisi Nova’ya ve kardeşlerine yıllarca annelik yapmıştır…

Birbirini çok seven iki ailenin ortak olması ile başlayan ve yaşanan karmaşanın çocuklarına yansımasını anlatan bir hikayedir

Sahra, ne okuyorsun? Geçmişi..

İlk kitapta Mira, Arda, Lina ve Kael gölgelerle yüzleşip kapıyı mühürlemişti. Ancak mühür, düşündükleri kadar güçlü değildir. Aradan geçen altı ay boyunca hayat normale dönmüş gibi görünse de Mira, rüyalarında garip sesler ve kapalı kapıların ardında yankılanan fısıltılar duymaya başlar. Bir gece, ormanın derinliklerinde yeniden açılan mavi taş kapı, bilinmeyen bir boyuta geçit olur. Bu kez karşılarında sadece gölgeler değil, ışığın içinden gelen ve zihinleri kontrol edebilen yeni bir tehdit vardır: Nurionlar. Nurionlar, insanları korkularıyla esir alır, onları kendi karanlık planları için kullanır. Mira ve arkadaşları, geçmişteki hatalarını telafi etmek, kaybolan bir dostlarını kurtarmak ve bu yeni tehdidi tamamen yok etmek zorundadır. Ama yolculukları boyunca, kimin dost kimin düşman olduğunu anlamak imkânsızlaşır. Bu sefer savaş, yalnızca gecenin değil, ışığın ötesindeki bir dünyanın da kaderini belirleyecektir.

İkı kardeş sinif arkadaşlarina aşık olurlar. Ve erkekler onları sevmezler ama bi süre sonra kızlara aşık olurlar ve devamını istiyorsanız kitabı okuyun🤫☺️

Kendinden 16 yaş büyük bir adamla zorla evlendirilen Ilgın, nikahtan hemen önce ilk bulduğu fırsatta kaçar. Kaçmak için yardım istediği arabalardan hiç birisi durmaz. Birisi hariç. Deniz Bulut...

Genç yaşta hayatı mahvolmuş rüya eninde sonunda aşkı derinlerde bulmuştur

Hilal’in cümlesi bitmeden kantin kapısı açıldı. İçeri Aras girdi. Kalabalık otomatikman ikiye bölündü, sanki yol ona açıldı. Utku ve diğerleri hemen peşindeydi. Bakışları masaların üzerinden kaydı, tam bana geldiğinde adımlarını yavaşlattı. Kalbim ritmini bozdu. Hilal bir şey söylemeden çayına gömüldü. Aras yanımıza yaklaşmadan önce Utku’ya bir şey fısıldadı, sonra direkt önüme geldi. — Gel, dedi. — Nereye? — Gel dedim. Cevap bile vermeme fırsat kalmadan bileğimden tuttu. Ne yapacağımı anlamadan beni kantinin köşesine, kalabalıktan uzağa çekti. Sesi alçak ama netti: — Tanıdın beni. Kaşlarımı çattım. — ?? — Tanıdın beni diyorum, dedi hafif gülerek. “Karşı komşun.” Gözlerim büyüdü. İşte o an nereden tanıdık geldiğini daha iyi anlamıştım… Dün gece kapıyı açan 1.90’lık kumral adam! Göz kırptı. — Artık hatırladın değil mi? — …Evet… sanırım, dedim utana sıkıla, sesim titriyordu.

KİTAP FOTOSU SONRA GELECEK

KARA GECE Bir adamın adalet terazisi… Bir kadının kalbinde sakladığı kırıklar… Ve bir gece… sessizce ikisini birbirine bağladı. Gece Ivanov, yalnızca bir editör değil. Acılarla şekillenmiş bir geçmişin izini taşıyan, hem kayıplarıyla hem hayalleriyle ayakta duran bir kadın. Cihan Kara ise yalnızca bir hâkim değil. Vicdanı yasayla, kalbi geçmişle sınanmış; güçlü ama yaralı bir adam. Yolları bir yayınevinde kesişti. Ama asıl yakınlık, gecenin derinliğinde başladı. Sözlerin sustuğu, bakışların konuştuğu bir geceydi bu… Her kelime, her sessizlik, birbirlerine atılan gizli bir adımdı. Yalanlarla örülmüş duvarların ardında, geçmişten sızan acılarla sınanırken… Kalpleri en beklenmedik yerde, en beklenmedik zamanda birbirine dokundu. “Gerçek, her zaman karanlıkta saklanmaz… Bazen en parlak ışığın içinde kaybolur. Ama aşk… her zaman bir iz bırakır.”

Efil annesi çok önceden ölmüştur 5 abisinde ise babası onun annesiyle birlikte olmuşlardır ve Efil ortaya çıkar babası onu çok sever Bakalım abileriyle anlasabilecekmi🥳

Herkesin geçmişi vardır. Ama bazıları geçmişiyle aynı okulda okur. Bazen kapılar kazara açılmaz. Bazıları özellikle açık bırakılır. İçeride kalanlar, dışarıya anlatılamaz. Dışarıdakilerse ne olduğunu asla tam bilemez. Bu bir aşk hikâyesi değil. Bu bir arkadaşlık hikâyesi değil. Bu... her şeyin birbirine karıştığı bir hikâye. Kimin ne zaman değiştiğini fark etmediğiniz… Ve fark ettiğinizde artık çok geç olan...

Yeni yazıyorum zamanınızı ayırmak isterseniz okuyun

Geçmişindeki karanlığı herkesten saklayan Rüya, bir gün geçmişiyle yüz yüze gelir. Ama karşısına daha neler çıkabilir diye düşünürken, Güvenmediği yol arkadaşıyla daha da karanlıkta kaybolurlar.

Benim ismimin anlamı ay ışığıydı onunki karanlık ama o benim karanlığıma ışık oldu yolumu aydınlattı

Arkadaşlar kitabımı Wattpad uygulamasında da yayınlıyorum bazı arkadaşlarım kitabıma erişebilsin diye buradan da yayınlamaya başlayacağım.

Önsöz - Dağhan`dan > Paris... Filmlerde gördüğünüz gibi romantik, kırmızı şaraplı, Eiffel manzaralı falan değil. Benim için o şehir, biraz zorunluluk, biraz şans. Birileri "git" dediği için gitmem; ben istersem giderim. Ama bu sefer denk geldi işte. Geçmişin bazı defterleri kapalı kalsın diye değil, tam tersine bazı sayfaları kan revan içinde yeniden açmak için oradaydım. Belalılar mı? Onlar da var tabi ama hepsi kolay lokma. Bir gün Eiffel`de hesaplaşırız bir gün kan, nem ve ter kokulu bir depoda. Bana yer ve zaman fark etmez. Tek önemsediğim şey işkence şekillerim. Bu konuda Osmanlı`dan örnek alıyorum. Size şans demiştim ya. İşte şans dedikleri şey çıktı karşıma...Aslımda şans onun ta kendisi. Hani vardır ya bazı insanlar; gözünün içine bakar, sanki seni çözmüş gibi gülümser. O gülümsemenin altına bakarsan ya kendini kaybedersin ya da kendini bulursun. Benim için ikiside makul seçenek. Bildiğim tek şey, o bakışın Paris`teki Eiffel kulesindeki romantik evlilik tekliflerden daha güzel olduğu. Yani bu sayfaları okurken, sakın "Dağhan da sonunda yola geldi" demeyin. Ben yol değiştirmem, sadece o yolun üzerinde ilerlerken önüme çıkanlara uymaya çalışırım . Ve inanın bana, bu hikâyede hem Paris`in ışıkları hem de karanlığı var. İkisini de görmeye hazırsanız, devam edin. Ya da şimdiden bırakın. Çünkü buradan sonrası, geri dönüşü olmayan sokaklar gibi...

Ailesini dört yıl önce kaybetmiş Alev ve onlardan kalan tek şey olan abisi ile yaşamaktadır. Lise son sınıf öğrencisi Alev`in bu zamanlarıda pek kolay geçmiyordur

Sisler arasından doğan bir gerçeklik, hiçbir kayıt düşülmemiş bir tarih... Burada geçmiş yalnızca fısıltılarla anlatılır ve gölgeler bile kendi sırlarını saklar. Güven, yalnızca bir kelime değil, bir sınavdır; hayatta kalmak ise keskin zekânın ve içgüdülerin dansıdır. Gözleri geçmişin karanlığıyla parlayan yabancı, bu dünyada hiçbir zaman var olmamıştı-ya da öyle olduğuna inanılıyordu. Ama şimdi, kaderin iplerini elinde tutuyor. Onun gelişinin yankıları, bu evrenin kırılma noktasını mı oluşturacak? Yoksa zaten yazılmış olan bir hikâyeyi mi yeniden yazacak? Gizlenmiş gerçekleri keşfetmeye cesaret edenler için burası kaçış değil, bir meydan okuma. Kimin dost, kimin düşman olduğunu anlamak ise belirsizlikten doğan bir sanat. Bu yabancı için artık tek bir seçenek var: Ya bu dünyanın kurallarına teslim olacak, ya da onu kendi hikâyesiyle yeniden şekillendirecek. Çünkü burada kim olduğunu bilmek yeterli değil-kim olacağına karar vermesi gerekiyor.

Çiçek babasıyla büyüyen ve annesinden nefret eden bir kızdı. Abilerini ve kardeşini tanımayan çiçek babasıyla mutlu yaşıyordu. Bir süre sonra annesi abileri , yeni evliliğinden olan kızıyla ortaya çıkar ve çiçeği derinden yaralar. Okula yeni transfer olan Kartallar ise büyük bir yer edinmiştir. Çiçek ve Kartal birbirine aşık olacak ve acılarını birbiri saracaktır. Romantiklik, acı ve komedinin olduğu kitaba hoşgeldiniz.

Babasını tanımayan, annesi gizemli bir şekilde ölen bir kızın, annesinin ölüm nedenini aramasını ve bunlar olurken aşkında hayatına uğramasını anlatmaktadır