devam ediyor 1h önce güncellendi
Kader Nikâhı
@yazan1beritan
Okuma
28
Oy
2
Takip
4
Yorum
0
Bölüm
1
Alaz Koçar, ailesinin toprakla, geleneklerle ve törelerle mühürlü dünyasından kaçarak, İzmit`in modern yaşamında kendisine yeni bir hayat inşa etti.
Hazan Karaman ise, doğduğu andan itibaren kendisine beşik kertmesiyle mühürlenen bir yazgının mahkumu. Tüm hayallerine ve resim tutkusuna rağmen, kapalı kapılar ardında, kendisine biçilen rolü oynamak zorundaydı.
Alaz, bir mimar olarak sadece şehirler değil, aynı zamanda ruh eşi Melisa ile birlikte kendi geleceğini de kuruyordu. Ama kaçtığı geçmiş, bir telefonla onu geri çağırdı. Ailesinin ve törelerin baskısıyla, sevdiği kadınla nişan törenini, nefret ettiği topraklarda, Urfa`daki o konakta yapmak zorunda kaldı. Oysa bu nişan, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda her şeyin sonu olacaktı.
Her şey kusursuz ilerlerken, Hazan`ın abisi Berzan, Alaz`a olan öfkesiyle nişan törenini bastı. Amacı, kız kardeşinin kaderiyle oynayan Alaz`a ders vermekti. Ancak, yaşanan arbedede silah ateş aldı ve kurşun Alaz`ı değil, onu korumaya çalışan Melisa`yı vurdu. Melisa`nın ölümü, iki aileyi de kan davasının eşiğine getirdi.
Töreler, bu kanın bedelini ancak bir nikahla ödeyebileceklerini söylüyordu. Böylece Alaz, daha sevdiği kadının acısını bile yaşamadan, Hazan ile evlenmek zorunda kaldı.
Kaçtığı her şey, tek bir trajik olayla onu yakalamıştı.
Evlendiği kadın, aslında kendisine doğduğu andan itibaren mühürlenen eşiydi. Ama kader, Alaz`ın sınavını burada bitirmedi. Nikahın hemen ardından, babasının felç geçirmesiyle birlikte, ağalık makamı da ona miras kaldı. Alaz, kaçtığı her şeyin ortasında, hem veliaht hem de ağa olarak bir kez daha kaderine mahkum oldu.
Bu iki ayrı dünya, bir kez çarpıştığında, geri dönüşü olmayan bir fırtına başlar. Aile onuru için verilen sözler, beklenmedik bir cinayet ve kaçınılmaz bir nikâh masası... Bu, bir aşk hikayesi değil, kaderin iki ruhu nasıl birbirine mahkum ettiğinin hikayesi.
"Yandığın yer töre, sustuğun yer kalbin, vardığın yer kaderin olacak. Biz birbirimize mahkumuz, Alaz Ağa."