[ köy ] - Etiketin'de Kitap Listesi
tamamlandı 13dk önce tamamlandı
NAZ
@nisagul.ibrhmgl
Okuma
10.43k
Oy
1.06k
Takip
70
Yorum
71
Bölüm
38
Ben Nazlı. Denilenlere göre beni 12 günlükken çöp konteynırının kenarına bir kış gününde sadece bir zıbınla bırakıp terk eden anayla babanın kızı Nazlı. 22 yıllık hayatında özgürlüğün tadını hiç tatmamış, hayatı boyunca oradan oraya savrulmuş, hor görülmüş eziyet edilmiş Nazlı. Şimdi bu taşlı yollardan geçerken başımı cama yaslamış sakince yolu izliyordum. Bunca yıllık hayatımda hiç gün yüzü görmememe rağmen öğretmen olmayı başarmış, şimdi ise bir köy okuluna, küçücük kalplere dokunmaya gidiyordum. Teröristlerin yoğun olduğu bir bölgeymiş burası, öyle diyorlar. Çokta tehlikeliymiş. Bunların hiç biri benim umrumda değildi. Telefon rehberimde bile kayıtlı kimse yokken, çokta canımdan endişe ettiğim söylenemezdi, mezarımın bile kimsesizler mezarlığında olacağını biliyordum.
Yanılmıştım. Tek bir adamın hayatım,kalbim olacağını, ailesinin ailem olacağını bende tahmin edememiştim.
devam ediyor 4g önce güncellendi
ACIYA VURGUN
@eminefuruncu
Okuma
6.61k
Oy
808
Takip
91
Yorum
148
Bölüm
23
“Seni kaybetmek istemiyorum.” Dudaklarının arasından dökülen kelamlar genç adamın ağır bir şekilde tebessüm etmesine sebep olmuştu.
“Sen beni kendi ellerinle o deliğe soktuğunda zaten kaybettin, şimdi karşıma geçmiş seni kaybetmek istemiyorum nasıl diyebiliyorsun.?” Devran sert sesiyle konuşurken genç kız başını kaldırıp ona baktı. Kızaran ela gözlerinden bir damla yaş süzülürken sessiz kalmayı seçmişti. Zira söyleyecek bir kelamı kalmamıştı.
1970`lerde karadenizde geçen bir sevda hikayesi.
Başlama tarihi: 19/03/2024
devam ediyor 1h önce güncellendi
BOZKIR MASALI
@bozkirinkizi
Okuma
2.79k
Oy
385
Takip
26
Yorum
940
Bölüm
31
Bozkırın tazecik fidanıydı onlar...
Kök saldıkça fidanlar, tutundukça toprağa güçleşti birer ağaç dalları oluverdiler. Güneş açtıkça, yağmur yağdıkça bahar geldi. O köklenen ağaç dallarında çiçekler açmaya başladı. Bozkırın çiçekleri...
~
Sarıhisar kasabasının yiğit delikanlılarından muallim Cihangir en yakın arkadaşı Levent`in bacısı Aybüke`ye karşı beslediği hislerinin sevda olduğunu anımsayamadan kendine konduramadan, bir başkasıyla nişanlanır onun yüzüğünü parmağında taşımaya başlar parmağında ki söz başka, yüreğinde ki söz bambaşkadır.
Yürek yangının ortasında kalan dalların hikayesi tam da çiçeklerin açmasıyla başlar.
~
"Ey yârim, yârenim, yağmur kuşum, derinlikli destanım, yüreğimin gürlüğü, güneşim, ayım, bağım bahçem, bostanım, gönlümün ve ahiretimin yegâne sahibi...Aykızım"
devam ediyor 1h önce güncellendi
ELFİDA
@gulumse_gulumse
Okuma
190
Oy
39
Takip
9
Yorum
0
Bölüm
8
Savaş zamanında doğan bir aşk...
Biri asker diğeri köylü bir kız
İkisininde yüreği yangın yeri...
Benim adım Elfida feda edilen demek, gözden çıkarılan ama diğer anlamı veda etmek. İşte o benim için hiç kolay olmadı. Herkes benden bir fedakarlık bekledi, herkes benden bir vedayı yüreğime sığdırmamı bekledi ama kimse Elfidanın mutluluğuyla ilgilenmedi. Taki o gelene kadar...
Nefretin kalbi hiç bir zaman yenemediği, her daim sevginin galip geldiği bir hikaye...
devam ediyor 1h önce güncellendi
İki Kırık Geçmiş
@wesinya
Okuma
4.64k
Oy
586
Takip
69
Yorum
628
Bölüm
20
"Adını söylemedin." dedi.
Güldüm.
"Bir daha karşılaşacakmışız ya. O zaman söylerim."
O da güldü.
"O zamana ben öğrenirim zaten."
"O halde kendine iyi bak Tunga." Bana sadece Yiğit adını söylemişti. Ben Tunga deyince bakışları merakla bana döndü.
"Benim kim olduğumu biliyormuşsun!"
Arabadan geri çekilip el salladım.
O bana şaşkın şaşkın bakarken Sıtkı amca eski arabasıyla köy yoluna çıktı.
devam ediyor 2h önce güncellendi
DİLHUN(TAMAMLANDI)
@maysa_blogg
Okuma
6.35k
Oy
572
Takip
52
Yorum
93
Bölüm
27
"Sen bana yol, ben sana yoldaş."
Dışarıda çalan davul zurnanın sesi odayı doldururken Efnan derin bir nefes almış, kabarık gelinliği ile dikkatlice yatağın üzerine oturmuştu. Kalbi heyecan ve korkuyla karışık atıyordu. Dalgın gözleri avuç içinde gördüğü küçük kırmızılığa takılmış, hafifçe tebessüm etmişti. Kınası çok güzel tutmuştu ve kınasının tutması onu oldukça sevindirmişti.
Derken dışarıda çalan davul zurnanın sesi bir an da kesilmişti. Bu düğün bittiği ve damadın güvey odasına yolcu edileceği manasına geliyordu. Elleri heyecandan mı bilinmez titremeye başlamıştı. Birazdan odaya kocası gelecekti. Kalbi şuanda kesinlikle korkuyla atıyordu.
Damadın arkadaşlarının gülme ve bağırma sesi odayı doldururken, odanın kapısı sertçe açılmış ve tüm heybetiyle kocası içeri girmişti. Yaklaşık bir doksan boylarında, esmer tenli, kara gözlü, kara kaşlı ve oldukça fazla iri yarı bir adamdı. Efnan bu adamın altında net ezilirdi!
Kocasının yavaş adımlarla yanına yaklaştığını hissetmişti. Genç adam tam önünde durmuştu. Efnan resmen yanında küçücük kalmıştı! İçine dolankorkuyla kırmızı duvağın altından yalnızca karşısındaki duvara bakabilmişti. Kocasına bakmaya cesaret edememişti. Sertçe yutkunmaktan ve bu gecenin çabucak bitmesini istemekten başka elinden hiçbir şey gelmiyordu.
Pars elindeki kırmızı kadife kutuyu tek kelime etmeden açmış ve yüz görümlüğünü çıkarıp nazikçe karısının boynuna takmıştı. Önce besmele çekmiş, daha sonra karısının süslü kırmızı duvağını nazikçe kaldırmıştı.
Efnan`ın ay gibi parlayan yüzü, cennet gibi yemyeşil gözleri, al al olmuş yanakları ve dolgun dudakları ile öyle güzeldi ki! Ellerini kaldırıp genç kızın küçük yüzünü avuç içine almıştı. Resmen avucunda kayıp olmuştu suratı. Eğilip genç kızın alnına öpücük kondurmuştu.
"Efnan..." Genç kızın ondan korktuğunu hissedebiliyordu. O yüzden sakin ve naif davranmak istiyordu. "Dokunmam" dedi güven veren sesiyle "Sana sen istemediğin sürece dokunamam. Elim eline bile değmez. Rahat ol cennet gözlü kız."
devam ediyor 2h önce güncellendi
SİS ÇİZGİSİ
@dadaaaa
Okuma
2.72k
Oy
405
Takip
57
Yorum
1.29k
Bölüm
17
Deniz, İzmir’in sıcak sahillerinden, Karadeniz’in soğuk ve kapalı dağlarına sürüklendiğinde; kaybettiklerinin ağırlığını, bir daha asla güvenmeyeceğini sanmıştı.
Bir gecenin içinde, sislerin arasından kaybolan hayatı, onu hiç tanımadığı bir adamın evine, hiç bilmediği bir kaderin ortasına sürükledi.
Demir, kendi sessiz dünyasında yaralarını saklayan, dağların diliyle konuşan bir adamdı.
Ve şimdi, istemediği bir misafirle aynı çatı altındaydı.
İkisinin arasında büyüyen gerilim, sis gibi ağır ve kaçınılmazdı.
Kimi zaman bir bakışla savaşacaklar, kimi zaman bir dokunuşla duvarlarını yıkacaklardı.
Geçmişlerinin karanlık gölgeleri, onları birbirine iterken,
sisin ardında saklanan daha büyük bir tehdit ikisinin de hayatını sonsuza dek değiştirecekti.
Sis Çizgisi,
güvenin küllerinden yeniden doğduğu,
bir adımın her şeyi değiştirdiği,
ve en karanlık anlarda bile umut edenlerin hikâyesi...
Bu sisin içinde, gerçekten kaybolmaya hazır mısın?
⭐⭐⭐
Not= Kurgumun her hakkı bana aittir, çalınması ve kopyalanması durumunda mahkemenin soğuk duvarları ile karşılaşılması kaçınılmaz sondur. İyi günler✨
@dadaaa
devam ediyor 2h önce güncellendi
Deli Feyza
@kubrademir
Okuma
1.44k
Oy
223
Takip
39
Yorum
94
Bölüm
10
"Feyza aba! İbrahim Ağabey! Feyza aba! İbrahim Ağabey!"
Bağrış sesine elindeki süpürgeyi atıp kırılacak gibi çalınan kapıya koştu genç kız. Kamil hem bağırıyor hem kapıyı yumrukluyordu. Kapıyı açtığında nefes nefes kalmış karşılıklı iki ev arasında koşan çocuğu kollarından tutup kendine çevirdi. "Ne oldu Kamil, İbrahim ağabeyler evde yoklar... bana de ne diyeceksen."
Kamil bir elini göğsüne koyup nefesini toplamaya çalıştı. Tıkanıp kalmıştı zavallı çocuk koşmaktan. "Dok-tor- aba doktor..."
"Ne olmuş doktora?"
"Millet doktoru lojman- lojmanda kıstırdı öldürecekler."
"Ne diyorsun sen Kamil?"
"He Vallaa doğru diyom... güya bu doktor Aliye nin namusuna tasallut etmiş... köylü de toplanıp lojmanı bastı. Ortalık savaş meydanına döndü yetişmezsen öldürecekler doktoru."
- - -
Karalar köyünün delisi Feyza ile yıllardır lanetlerle anılan, kimsenin çevresinden bile geçmek istemediği köye sürgün giden genç doktor Esat`ın hikayesi.
devam ediyor 3h önce güncellendi
UZAKTAKİ SES
@sidelyacicegi
Okuma
170.47k
Oy
15.48k
Takip
1.17k
Yorum
16.47k
Bölüm
176
ÖNCELİKLE HİKAYEDE GEÇECEK OLAN YERLERİN HİÇBİR KİŞİ, KURUM, KURULUŞ, YER VE MEKANLARLA ALAKASI YOKTUR.
HİKAYEDE GEÇECEK OLAN ŞEHİRDEKİ KÖY İSMİ GERÇEK DEĞİLDİR GERÇEK HİÇBİR KİŞİ, KURUM VE KURULUŞ İSMİ KULLANILMAYACAKTIR. SADECE GÜNÜMÜZDEKİ OLAYLARDAN İLHAM ALINARAK ÖĞRETMEN VE ASKER KURGUSU KALEME ALINACAKTIR.
HİKAYEDE GEÇECEK OLAN HER ŞEY GERÇEK İSİMLERİYLE DEĞİL ONLARIN BENZERLERİNDEN ÜRETİLMİŞ YENİ İSİMLERLE ANLATILACAKTIR.
UZAKTAKİ SES (7 KİŞİLİK SERİSİ)
SEVDİĞİN KADININ 7 KİŞİLİKLİ, ÇOKLU KİŞİLİK BOZUKLUĞU OLDUĞUNU ÖĞRENSEN YİNE DE SEVMEYE DEVAM EDER MİYDİN?
SEVDİĞİN ADAM SENİ ARKASINDA BIRAKMAMAK İÇİN SENDEN VAZGEÇSE NE KADAR DAYANABİLİRDİN?
Çocukluğundan bu yana Öğretmen olmak isteyen, Sare Lia Saruhan okulu bitirdikten hemen sonra atanmak için çok fazla emek ve çaba sarfetmişti ve fırsat karşısına 2 yıl sonra 24 yaşında genç bir öğretmen olarak Şırnak’ın Çakırdere köyündeki bir köy okulunda çıkmıştı. Peki kendisinden olmayanı kabullenmeyen, yabancıyı istemeyen Çakırdere köyünde ne zamana kadar güvenle yaşayabilirdi? Teroristlerin hedefi olduğunda Öğretmenliğe devam etmek ister miydi?
Göğsündeki bayrağı gururla taşıyan, yetimhaneden çıktığında üniversiteyi bitirip sonrasında asker olma hayalini gerçekleştiren Yüzbaşı Tuna kızılhan, girdiği her mücadeleden timiyle birlikte zaferle gelmişti vatanı için gurur kaynağı olan yalnız bir adamdı göğsünde bugüne dek taşıdığı tek bir aşk vardı o da vatanına olan aşkıydı. Peki ya beklenmedik bir his kalbine süzüldüğünde bu hisse karşı galip gelebilir miydi?
7 KİŞİLİKLİ BİR KIZ VE HAYATSIZ VE ROBOT DİYE ANILAN ÖĞRETMEN VE YÜZBAŞININ HİKAYESİ🪖👩🏻🏫
devam ediyor 3h önce güncellendi
Şurimşine
@yildizsizgece
Okuma
3.65k
Oy
270
Takip
24
Yorum
23
Bölüm
19
Şurimşine: Lazca canımın içi sevdiğim.
2000`ler de geçen bir aşk hikayesi.
Mert Ali ve Leyla`nın hikayesi.
Şiddet ve korkutularak büyütülen Leyla ilk kez sevilmeyi tadacaktı belki de. Saf sevgiyi.
Leyla`dı o Mert Ali için annanesinin koyduğu ismi vardı sadece. Onu satan babasının hiç bir şeyi olsun istemiyordu karısının üzerinde.
devam ediyor 3h önce güncellendi
VEFAKÂR
@eminefuruncu
Okuma
1.16k
Oy
236
Takip
36
Yorum
92
Bölüm
8
"Vefakâr sevgisi geçici olmayan kişiye denir, ben seni sevmekten bir an bile vazgeçmedim." Diye konuştu genç kız narin sesiyle. Yeşil gözleri karşısındaki adamın çakır gözlerini bulduğunda usulca yutkunup acı bir tebessüm kondurdu solgun dudaklarına.
"Sen ise beni bir an bile sevmeyi düşünmedin Civan Mert."
Başlama tarihi; 23/ 03/ 2025
devam ediyor 3h önce güncellendi
Senden Ötesi
@gizemlizambak
Okuma
90
Oy
18
Takip
6
Yorum
21
Bölüm
10
Kalp kalbe karşıysa arada uçurumlar olsa ne yazar iki kalp çoktan kavuşmuştur zaten.
Yaşlı gözlerle karşıya bakarken onun bakışlarına kilitlendim benim baktığım gibi değil nefretle bakıyordu. İğrenç bir şeye bakar gibi bakıyordu. Onun nefreti benim aşkıma karşıydı.
tamamlandı 3h önce tamamlandı
Toprağa Düşen Aşk
@zeynepsakinc
Okuma
129
Oy
20
Takip
5
Yorum
16
Bölüm
5
1990’lı yılların Kütahya’nın Domaniç köylerinde geçen bu hikâye, aşkın ve sadakatin sınavını anlatıyor.
Şerife, kalbini köyün delikanlısı Veli’ye kaptırır. Evlenme vaatleriyle kandırılan genç kız, hayatını onun üzerine kurar. Fakat kader, hiç ummadığı bir kapı açar: Kasabalı eniştesi Kemal Bey’in kararıyla, Şerife kendini Halil’le evlilik yolunda bulur.
Halil, dürüstlüğüyle tanınan, saf ve temiz yürekli bir köylüdür. Onun ailesi Şerife’yi bağrına basarken, Şerife kalbinin hâlâ Veli’ye ait olduğunu düşünür. Köye alışamayan genç kadın, bir yanda geçmişin hayaliyle, diğer yanda yanında sabırla duran bir yürekle sınanır.
“Toprağa Düşen Aşk”, Domaniç’in dağ köylerinde, toprağa kök salan hayatların içinde yeşeren bir sevdanın hikâyesi…
devam ediyor 2a önce güncellendi
YONCA TARLASI
@gozyasimezari
Okuma
90
Oy
13
Takip
4
Yorum
9
Bölüm
4
Ailesinin zoruyla nenesinin köyüne götürülen Ahsen, koca bir yazı burada geçirecek olmasını kabullenmemektedir. Arkadaşları ile kumsalda tatil planları yaparken Yoncalık Köyü`nde onu bekleyen yepyeni bir hikayenin başrolü olacağından habersizdir elbette...
devam ediyor 3a önce güncellendi
İKİ YALANCI
@myevilpersona
Okuma
13.36k
Oy
410
Takip
52
Yorum
203
Bölüm
23
~
20 yaşında, güzeller güzeli Meyra… Bir hata yaparak sadece kendisini değil, ailesini de yıllarca unutamayacakları bir utanca sürüklemiştir. Geleneklerin ağır bastığı Mardin’in suskun taş duvarları arasında, bir kadının sesi fısıltıdan öteye geçemezken; Meyra, hem kendi gerçeğiyle hem de başkalarının yalanlarıyla yüzleşmek zorundadır.
Tarlalarda geçen bir yaz, karanlık bir gecenin yükü ve içine kapanmış bir sır… Meyra’nın yolu, Mardin’in en güçlü ailelerinden Şanlıhanların varisi Kenan’la kesiştiğinde; geçmişin izleri, kaderin oyununa dönüşür. Kenan da kendi içindeki yıkımı saklayan, gerçekleri inkâr eden biridir. Ve bu iki yabancı, aslında birbirlerine en büyük yalanı söyleyerek aynı evin içinde yaşamaya mahkûm olurlar.
Gururun, suskunluğun ve utancın iç içe geçtiği bu romanda; kim masum, kim yalancı?
Aşkın ağırlığı mı daha sarsıcıdır yoksa bir kadının tek başına ayakta kalma savaşı mı?
Kimin yalanı daha affedilir? Peki ya kiminki ölümcül bir sırdır?
tamamlandı 3a önce tamamlandı
Nazende Sevgili
@beytikzer
Okuma
2.53k
Oy
333
Takip
36
Yorum
241
Bölüm
27
Henüz bir yol arkadaşı yoktu ve bundan memnuniyet duydu. Doğrusu meraklı bir hanımın suallerine veyahut yol boyunca politikadan konuşacak beylerden gına gelmişti. Aydın`a giderken olabildiğince hazır olmaktı tek derdi. Ardında bıraktığı her şey bir bir karşısına çıkacaktı. Yalnız annesi ve o adam olmayacaktı.
Annesinin hatırası zihnine üşüştüğünde yutkundu. Keşke son bir kez görebilseydi onu. Lakin artık olmazdı. Yıllardır o kadar uzaklaşmıştı ki annesinin akıbetini önemsememişti bile. Mektuplarını dahi o meşum haber geldikten sonra okuyuvermişti. Hayırsız bir evlattı, biliyordu. Pişmanlık boğazına ilmeğini geçirdiğinde bakışları pencereden dışarıya değdi. Bir kadın elinde küçük çocukla koşturuyordu. O hareketlilik sebepsizce ilgisini üzerine çekti. Korkunç görünümlü iki adam peşlerinden bağırıyor, karşılarına çıkan herkesi deyim yerindeyse çiğniyordu. Görüntü bakış açısından çıkana kadar pencereye eğildiğini fark etmedi bile.
Sırtını koltuğuna dayayıp biraz önce gördüğü şey üzerine kafa yormamaya çalıştı. Kuvvetle ihtimaldir karı koca çekişmesiydi gördüğü, onu ilgilendirmezdi. Yere bırakmış olduğu valizini üst raflara yerleştirirken bu sefer de koridorda bir hengâme koptu. Ne olduğunu anlamak adına çıkacakken biraz önce iki adamdan kaçan kadın, paldır küldür içeriye daldı. Kadın nefes nefese kalmış; çocuğu sıkıca tutmuştu. Mavi gözleri heyecanından ötürü irice açılmış olan kadın nihayet konuştuğunda Murat`ı büyük bir çıkmazın içine sürükledi.
"Lütfen bizi saklayın!"
***
Yıllardır o şehir, bu şehir gezen ziraat mühendisi Murat, kendini tekrar bulmak adına bir kozaya sarmıştı. Niyeti geçmişten olabildiğince uzaklaşmak olsa da başına gelecekleri bilse yerinden kımıldamaz; işinin başına geçerdi...