Burda olmadı belki başka hayatta belki başka rüyada... Ilgın bir ay önce çok güzel bir yerde çok güzel bir mucize buldu. Ama bilmiyordu ki bu mucize onun hayatına mal olacaktı. Ruzgar ise bir ay önce hayatı boyunca vicdan azabıyla kahrolacagi bir lanet buldu. Kurtulmak için ne kadar cabalasanizda kalp sorunları belli başlı bir ölüm başlangıcıdır. İlgin mucizesini bulduğu gün iste bu başlangıcında adım atmıştı. Kalpler ne kadar hasta olsada sevebilir, aynı beynin dolu olup düşüne bilmesi gibi.

“Bazen en karanlık gecede bile bir yıldız parlar… Ve bazen o yıldız, bir insanın gözleridir.” Bade, geçmişinden kaçarken sakin görünen bir hayata sığınır. Ancak karşısına çıkan gizemli bir adam, Bora, hayatın ona bambaşka bir sınav hazırladığını gösterir. Sessiz sözler, yarım kalan bakışlar ve saklanan sırlar… Her şey, görünmeyen bir el tarafından bir araya getirilmiş gibidir. Kimi aşklar fırtınalıdır, kimi de sessizce filizlenir. Ama bazıları vardır ki, insanın kaderini değiştirir. Yıldızlar kayar, insanlar değişir. Ama umut hep bir yerlerde yanmaya devam eder.

"YAKLAŞMA BANA PİSLİK HERİF! İMDAT KİMSE YOK MU?! " Lanet olsun! Koca bir hastanede sesimi duyan kimse yok muydu. "ABİ! EREN HANGİ CEHENNEMDESİNİZ! " Siktir. Gerçekten kimse beni duymuyordu. Ve bu adam beni becermek için pantolonunu çıkarıyordu.

SİZ: Uraz, SİZ :Hiç duydun mu gözyaşı şişesini?Bugün gittiğim müzenin müdürüyle biraz konuştum o anlattı. SİZ:Eskiden insanlar, söylenemeyen acılar için küçük bir şişe saklarmış. Her gözyaşını içine damlatırmış, konuşmak yerine ağlarmış. Çünkü bazı kelimeler ağırdır, bazı duygular ise sessizdir. SİZ : Ben de böyle bir şişe hayal ediyorum bazen. SİZ :İçinde bir şey yok gibi… ama aslında dolup taşıyor. SİZ: Belki biri birini çok sevmiştir, ama söyleyememiştir. Belki yanında gülümsemiş, ama içinden bin parçaya bölünmüştür. Ve her susuşunda bir damla daha bırakmıştır o hayali şişeye. SİZ : İşte o şişe, benimle yaşıyor. SİZ :Görünmez bir rafta duruyor, sessiz ama orada. SİZ: Belki bir gün fark edersin, belki de hiç... (Görüldü) (Yazıyor...)

Jisun babasını bir kazada kaybeder sonra anne si yeni bir adamla evlenir ve jisungun birde üvey abisi olur ...

Bir basketbol topuyla başlayan hikâye… kalbin en kırılgan noktasına çarpabilir mi? Lal, okulun yıldız oyuncusu, kuralların ve bakışların ortasında ayakta durmaya çalışan bir genç kız. Hayalleriyle gerçekler, sahadaki adımları kadar sert çarpışıyor. Eren, genç ama deneyimli bir basketbol koçu. Geçmişi suskun, bakışları derin… Ve bir gün, yolları sadece saha çizgilerinde değil, kalp çizgilerinde de kesişiyor. Ancak bu oyunda rakip yalnızca zaman ya da mesafe değil. Dedikodular, riskler, yasaklar ve gözlerden saklanan bir bağ… Ve gizlice her şeyi izleyen bir başka isim: Mert. Tutku, rekabet ve yasak aşkın potasında yanmaya hazır mısın? Bu maç… kalpten kalbe oynanıyor.

Bir insanın doğru kişiyi bulması için kaç defa kırılması gerekir. Veyahut bizler neden en başında doğru kişileri bulamayız. Kaderin bir oyunu mu? Aşk, tanımı en çok değişen ve herkesin kendi kalbiyle yeniden yazdığı şeydir . Ama en yalın haliyle ; Aşk birini düşündüğünde nefesin değişiyorsa , yokluğunda içini bir boşluk kaplıyorsa , yanında olduğunda ise dünya durmuş gibi hissediyorsan... İşte ordadır. Aşk birini sevmek değil sadece ; onun yükünü, geçmişini , korkularını da sevebilmektir . Bazen beklemek , bazen vazgeçmemek , bazen de giderken bile onun iyiliğini düşünmektir . Peki ya sizin için aşk nedir ? Ben Duru Demir , benim için aşk ; mutlu hissettiren değil , seni en gerçek halinle kabul eden kişiye duyulan histir .

Kim derdiki antrenörün seni seviyor?

Aşık olmak benim zaman ayıramadığım birşeydi...

90+ :tamam taşınıyorsunuz ama LÜTFEN biraz sessiz olun ya ipek: kusura bakmayinn iyi aksamlar

🌸 Acem Borusu Çiçeğim Bir kadın… kayıpların karanlığında kendiyle yeniden tanışan bir ruh. Bir adam… yıllardır kalbinde taşıdığı sessiz aşkıyla, uzaktan ama sarsılmaz bir destek. Ve bir çiçek… acıyla büyüyen, sevgiyle yeniden açan bir umut. Acem Borusu Çiçeğim, yasla yoğrulmuş kalplerde filizlenen sevgiye, geçmişin izlerinden geleceğe uzanan bir iyileşme yolculuğuna dair etkileyici bir roman. Hayatın en kırılgan anlarında bile kök salmayı ve yeniden açmayı hatırlatıyor.

Kavuşmaları yasaklanan iki aşık yıllar sonra tekrar karşılaşır. Ama farklı hayatlarda..

Kusuru bir insanın bedeninde aramak en büyük kusurlardan biridir. Görünüşü kusursuz olan, ama kalbi kusurlu olanı neyler ki insan? Kusurumu kusursuz bir şekilde gizledim utandım, çekindim. İnsan kusurlu diye utanır mı? Ben utandım. Ama ne vardı bilir misiniz? Kusursuz bir adama aşık oldum... Avucumun içinde fırlattığım zar, ya altıya altı olup kazanacaktım, yada bir de üç olup kaybedecektim. Başlangıç tarihi ; 07.03.2025 @Tüm haklar şahsıma aittir, çalıntı kopyalama işlemi ile yasal işlem başlatılacaktır.

Kalp gerçekten şaka gibiydi. Ne zaman ne yapacağı belli olmuyordu... Açelya normal bir hayat yaşayan bir doktordu. Asker olan abisi ile birlikte mutluydu. Taki doğum gününe kadar. O gün başına gelenler bundan sonraki tüm hayatını etkileyecektir.

Ve Keçi, Çiçek’e Aşık oldu 💙 …. Watppad’de +1 Milyon 🏆 …. Yumruklarla çalınan kapının sesiyle araladı genç adam gözlerini. Yıkık olan kapının, erken davranmazsa bu vuruşlara dayanamayıp yıkılacağından adı gibi emindi. Gecenin bir yarısıydı. Odasındaki sönmüş kömür sobasına bakıp hızla üzerindeki battaniyeyi attı, ayağa kalktı. Evdeki üç odadan biri olan odasının kapısını süratle aralayıp koridora çıktı, kapalı olan dış kapının önünde korkuyla bekleyen ailesini gördü. Annesi endişeyle bekliyor, kız kardeşi de yaşlı gözleriyle duruyordu. Hızla ikisini de sakinleştirip kapıya yaklaştı. Kapının arkasında durdu, açmadan önce "Kimsin!" Diye sordu. Cevap yoktu, kapı gümbür gümbür çalıyordu. Ailesine döndü. Onları köşeye çekip kapının arkasına geçti. Kapıdaki, gecenin bu vaktinde bir hırsız, bir saldırgan veya ne olduğu belli olmayan biri olabilirdi. Derin bir nefesle kapıdaki sürgüye elini yaklaştırdı. Kız kardeşinin hıçkırıklarını duydu, en son kapıları böylesine şiddetli çaldığında, babalarının ölüm haberini almışlardı. Ali Demir yavaşça yanına yaklaştı, sakinleşmesini, sessiz olmasını söyleyip yeniden kapıya yaklaştı. Derin bir nefes verip sürgüyü yavaşça çektiğinde, içeriye fırtına hızında genç bir kız içeri. Hızla Ali Demir’i itip içeri girdi, sürgüyü çekip kapattıktan sonra sırtını kapıya yasladı. Derin bir nefes verip kafasını yavaşça kaldırdı, gözleri şaşkınlıkla izleyen üç ayrı kişiyle buluştu. "Kimsin sen?!" Diye sordu öfkeyle Ali Demir. Genç kız uzun düz siyah saçları, uyum içerisindeki kömür gözleri ve karı andıran beyaz teni ile karşısındakileri yavaşça süzdü. Ter atan yüzüne, delice çarpan kalbine, gizlemeye çalıştığı alkollü nefesine ve soğuktan titreyen ellerine rağmen gülümsemeye çalıştı. Tek elini yavaşça kaldırıp salladı, "Bir davetsiz misafir" dedi umursamazca. Ali Demir`in şaşkın mavileri önce gecenin bir yarısı evlerine gelen bu kıza, ardından ailesine döndü. Annesi ve kız kardeşi şaşkınlıkla yabancı kızı izliyordu. Üçünün bakışları buluştu, kimdi bu kız? Neden gecenin bir yarısı kapılarına dayanmıştı? Üçü de merakla genç kıza dönse de, hiçbiri gecenin bir yarısı kapıya sığınan davetsiz misafirin, hayatlarının merkezine oturacağını bilemedi. .... Alınması, çalınması veya kopyalanması durumunda uyarılmadan yasal işlem başlatılacaktır ⚖️

~araba yarışı ~intikam ~bilinmeyen numara

İlk sevdam, içimde suskun bir özlem. " Barlas abi biz büyüyünce evlenecek miyiz? Evlenelim nolur nolurr ..." "Evlenemeyiz Mevra ben senden 8 yas büyüğüm .Hem zaten sen de büyüyünce beni istemezsin." İsterdim Barlas hâla istiyorum, hâla özlüyorum. 10 yıldır görmüyorum ama hâla seviyorum . Sana muhtacım...

Öğrencilikten ağaya gelinliğe kitabıma benzer bir kitap daha önce yazdığım bir kitap ona göre okuyun ve yorum yapın saygılar .

Mafya liderin takıntı dolu aşkı

mafya kurgusudur Seviceğinize inanıyorum Naz`dan Şuan beni kaçıran adımı düşünüyordum sonra kapı açıldı ve içeriye o girdi beni duvarla arasına kıstırmıştı

hakettikleri aşkı yaşaycaklar mı...

Yeni okul, yeni kurallar. Ve o—yenilmez gibi görünen, ama içinde fırtınalar taşıyan bir kız: Beyza. Girdiği her ortamı değiştiren, “tatlı bela” olarak ün salmış biri. Ama bu kez karşısında onu gerçekten zorlayacak biri var: Berkay. Soğuk bakışları, burnu havadalığı ve ukalalığıyla sinir bozucu biri. Ve Beyza`nın sabrı, bir defterin ilk sayfasına yazılacak kadar kısa: İntikamname. Kertur Koleji’nde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Aşk mı, savaş mı? Dostluk mu, ihanet mi? Her sayfada kalbin biraz daha hızlanacak, her cümlede biraz daha düşeceksin bu hikâyeye. Yeni kız geldi. Ama öylece gitmeye hiç niyeti yok.

`İn arabamdan` dedi ,çok sinirli olması ikilememi engelledi arabadan indim bastı gitti ,tek sorun saat 4 dü Gitmesinden 5 dakika geçti geçmedi Bir adam tarafıntan takıp edilmeye başladım hala biraz sarhoştum ve bana bir şey yapması çok kolay olurdu ki öylede oldu , Ara bir sokağın sonundaydık,beni duvara itti.

"Biliyor musun? Ben hep gökyüzünde yaşamak istemişimdir." ... "Gökyüzü benim evim Ahu. Senin yaşamak istediğin yer, benimse bakmak için ölüp bittiğim o gözlerin benim evim." Kapak tasarımı tamamen bana aittir. Kitabımın herhangi bir kısmı alıntı yapılamaz, kopyalanamaz. Yayınladığım ilk kitap olacak bir şansınızı alırım :))

Konuya bir kaç bölüm sonrası ulascaksınız hergün bölüm var