Babasının kızını takıntılı mafyasına satmasıyla başlıyor herşey...

Geçmişi bir türlü peşini bırakmayan bir doktor...Basarılı, gizemli ve yakışıklı bir doktor...Bir zamanlar düşerken elini tuttuğunun, gün gelir uzaktan severek düşmemesini dilersin. Çünkü artık onun elini tutamayacağını bilirsin...

Öylesine yazdım ve onu buldum...

Cıvıl cıvıl kız/soğuk erkek ilişkisi...

Büyük miktarda borç sahibi olan Güneş ve mecburi iş için hizmetçilik yaptığı evin oğlu Enes`in hikayesi

"seni sevmiyorum..."dedim gözü dolarken bana bakıp "eğer bir şans verseydin dünyayı ayaklarının altına sererdim" dedi sol gözünden bir damla yanağına doğru süzüldü bana yalvarırcasına baktı ve "bize bir şans veremezsin ha gülüm" dedi "yapamam" dedim fısıldayarak "neden" diyebilmişti sadece sonra devamını getirdi "neden ben senin için dünyayı karşıma alıyorken sen yapamıyorsun" dedi zor tutuyordu kendini damarları belli olmuştu bu haliyle bile bana zarar vermeden çok sakin bir şekilde konuşuyordu hafif gözüm yanıyordu ona bakıp "çünkü benim Dünyam abim onu karşıma alamam üzgünüm..." Dedim ve oradan uzaklaştım

Bu kitap,Bir erkeğin ve bir kızın aşkıyla başlamıştır. Fakat Kaan o kızı,yani Dora`yı istediği için ikisini ayırmaya çalışmıştır. Ama o Erkek, yani Burak buna izin vermemiştir. Ardından gizem dolu bir cinayet olmuştur.. Sahte Şahitler tutarak Burak`ı suçlu göstermeye çalışmışlardır..

Bebek gibi seven kıskanan bir kitap arıyorsanız tamda yerine geldiniz

Gece ya kuzenine yazmak yerine yanlışlıka, Mahalle abisi olan karan`a yazarsa. Eğlence amacıyla yazılmıştırrr.

"KURTULUŞUN BEDELİ,GÜNAHI. KABULLENMEKTİR." 🍁 🕯️ "Adın ne" dedim gri gözleri hala bana bakıyordu."Kılıç Karan KORGAN" dedi. "Kılıç, sözlerin kadar keskin,Karan,için kadar karanlık,KORGAN soyadın ise,aynı gözlerin kadar derin bir mezar birleştiğinde sanki bir kod adı gibi."dedim söylediklerim hoşuna gitmiş olmalı ki dudağının bir köşesi kıvrıldı."lâl, tehlikeli kendine has duruşunun kadar uyarı dolu,Âksa,gözlerine bakıldığında ne kadar uzak bir o kadar cesaretli,lider ruhlu, ARSEL soyadın ise,bastığın heryerde kalıcılık sağladığını, medeniyet kurduğunu,dayanıklı ve sağlam olduğunu gösteriyor."dedi.Dedikleri hoşuma gitmişti dudağımın bir köşesi kıvrıldı.

Coğrafya gerçekten insanın kaderni etkilermi?Sizi bilmem ama Diyarbakır`da bir aşiretin kızı olursanız kesinlikle etkiler. Okumanıza izin verilmez,genç yaşta olgunlaşırsınız.Yaşıtlarınız okurken siz EVLENDİRİLİRSİNİZ.Bu çok kırıcı ve üzücü birşey ama gerçekler bunu değiştirmez.

Abisinin hatası üzerine berdele kurban olan mevanın hikayesi

Çalışmak için modatasarım şirketine giden yıldız bazı olaylardan dolayı modellik yapmak zorunda kalır ve bu süreç içinde erkek karakterimizle yani patronuyla vakit geçirmek zorundadır. erkek karakterimizin tasarladığı elbiseleri her defilelerde giyer.

Mimoza derslerine odaklanmış on yedi yaşında içine kapanık bir kız ya göründüğü kadar masum değilse? Yeni bir okula başlar ve bu okul ülkede ki diğer okullar kadar masum değil ayrıca okul sahibinin oğlu Rüzgar Ataoğlu ya o da göründüğü kadar masum değilse ve sadece zengin bir züppe değilse?

Gece ve Yaman aileleri için zoraki birliktelikleri ve düşmanlarına bunu belli etmemeye çalışmalarının ardından zamanla birbirlerine itiraf ettikleri hisleri ve birbirlerini kaybetmeme uğruna yaptıkları kapsayacak bu hikaye belki de içimizden birilerinin asıl hikayesidir . Kim kimin ne yaşadığını nerden bilebilir ki ?

"Salçalı makarna iyileştirir." dedim O da yüzüne aldığı sırıtışla birlikte "Sende iyileştiriyorsun." dedi.

Bir adam var, Bütün dünyasını bana adayan. Bir adam var, Gözlerini benden alamayan. Bir adam var, Ömrünü ömrüme katan,kendini benim için feda eden... Aynı zamanda bilmediğim tüm gerçeklerle bana gelen,görmemi sağlayan ve her daim dimdik durmam için çabalayan... Siyaha takıntılı fakat bir o kadar da beyaz bir adam.Şeffaf ama aynı zamanda bir o kadar görünmez bir adam. O adam Aras Demirel, Ben ise onun güzeli Aydan Akman.

“Ankara’nın soğuğu insanın kemiklerine değil… kalbine işlerdi.” [Yavaş yavaş sisli bir sokak belirir. Sokak lambaları titrek. Adımların sesi.] Tunahan, sessiz bir köşede kahvesini içerken, dışarıda dünya hızla dönüyordu. Ama onun kalbi… çoktan durmuştu. Birini sevmekten değil, birine inanmaktan korkuyordu artık. [Bir kahkaha yankılanır. Yumuşak bir kadın sesi, fonda sıcak bir müzik başlar.] O kahkaha… Soğuğu bile susturacak kadar sıcaktı. O kahkaha, Tunahan’ın içindeki o yorgun çocuğu yeniden uyandırdı. [Valeria belirir. Gülüşü karanlıkta parlayan bir ışık gibi.] Valeria kaybettiği herkesin yerine, hâlâ sevmenin mümkün olduğunu hatırlatan bir kadın. Kahkahası umut, bakışı bir sığınak. [Tunahan’ın sesi fonda yankılanır, kısık bir tonda:] > “Ben artık kimseye güvenmem diyordum… Ama o, sadece bir gülüşle bütün duvarlarımı yıktı.” [Müzik yükselir, şehir siluetine karışan ikili, birbirine yaklaşırken kamera yukarı çıkar.] Kimi aşklar sessiz başlar, Kimi hikâyeler bir bakış kadar yakın… Ama bazen, bir gülüş… bir hayatı değiştirir. 🕯️ Bir Gülüş Kadar Yakın Bir kalbin yeniden atmayı öğrendiği hikâye. Yazar: Eray Tunahan Öztürk

SEVDİGİM SARKİLARİ YAZCAM TAKMAYİNN🙏🏿

Dil bir bıçaktır. Fakat kanatmayan yaralar bırakır. Her katil bıçak kullanmayı bilmez. Öyleyse bizler bir çok kalbin katiliyiz...

İki düşman aşiret doğan aşk hikayesi

Güçlü, bağımsız ve yetenekli bir kadın... Ahu Kontante, moda dünyasında fırtınalar estiren bir tasarımcı olarak kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış bir kadın. Onun için hayat, mücadele etmek ve her zorluktan daha güçlü çıkmak demek. Ancak kaderin onun için başka planları vardır… Aslan Aslanzade, büyük şirketlerin sahibi, karizmatik, otoriter ve acı dolu geçmişiyle duygularını derinlere gömmüş bir adam. İlk evliliğinden olan kızına duyduğu derin sevgi, onun kalbini kırılgan ama bir o kadar da güçlü kılmıştır. Ve şimdi, Ahu ile yolları kesiştiğinde, unuttuğu duygular birer birer gün yüzüne çıkmaya başlar. Ahu’nun özgürlüğüne düşkün ruhu ile Aslan’ın güçlü ve koruyucu yapısı arasında kıvılcımlar çakarken, ikisi de hayata yeniden tutunmayı öğrenecek mi? Geçmişin gölgeleri, bu büyük aşkın üzerine düşmeden önce, birbirlerine gerçekten güvenebilecekler mi? Aşkın, tutkunun ve ikinci şansların hikayesi "Altın Soyun Mirası", kalbinize dokunacak!

🔞 "Beni, gecenin ayı sevdiği gibi sevebilirmisin?" diye fısıladadım dudaklarına doğru . Kartal ise gözlerimin en derinine bakarak" Sen benim ay ışığımsın ve ben gece. Ben senle aydınlığım, senle karanlığım ve bırak sevmeyi sen beni sevmesen de bırakmam seni,asla" Cümlesinin noktolayan asıl şey dudaklarının dudaklarımla temas etmesiydi. Pürüssüz dudaklarının dudaklarıma değmesiyle bir kıvılcım koptu. İçimde sanki volkanik patlamalar oluyormuş gibi hissederken onu dudakları çoktan hareket halindeydi. Alt dudağımı emerken elleri belimde yer edinmişti. Dudakları... Nefesim,hislerim,gerçeklerim... Bütün duygularım dudaklarında gibiydi ve kalbimin öyle bir atmasına sebep oluyordu ki onu son nefesime kadar öpebilirdim. Dudaklarıyla alt dudağımı emdi,ardından dilini dudaklarımın üzerinde gezdirdi. Sonra yeniden öptü beni, sakindi ama belime doladığı kolları beni kendisine öyle bir yaslıyordu ki sakinliğinin bilmek üzere olduğunu hissediyordum. Ellerim yanaklarından boynuna,boynundan saçlarına ilerlediğinde parmaklarımla saçlarını okşadım ardından çekiştirerek dudaklarına nefesimi verdim. Kartal da aynı şeyi yaptığında bu kez öpüşü sertleşti ve ellerini belimde gezdirmeye başladı. Parmaklarını sırtımdan içeriye ,çıplak tenime sürtmeye başladığında soğuktan ürperdim ve kendimi ona daha fazla yasladım. Hem ateş hem buz. Hissettiğim tam olarak buydu... .... Müze de gördüğü kıza Tek Bakış ta aşık olan yer altı mafyası Kartal Aka, 2 yıl boyunca Balım`ı takip edip daha sonrasında kaçırır ve onu evin de tutsak eder (eğer 365 gün flimini beğendiyseniz bu kitaba da aşık olucaksınızz)

Arya,sıradan bir hayat sürerken karanlığın onu çoktan gözüne kestirdiğinden habersizdi. Onun adını ilk kez duyduğunda sadece yabancıydı. Ama Pars için Arya,bir takıntıdan çok daha fazlasıydı,bir sahiplik,bir ihtiyaç,bir saplantı. Zekice planlanmış bir kaçırılış,lüks bir malikânenin içinde yankılanan çığlıklar,karanlığın içinde bile titreyecek kadar acı ve derin bir geçmiş... Ve bu karanlığın tam ortasında hâlâ solan bir umut varmıydı? AŞK MI? ESARET Mİ? Kimin av, kimin avcı olduğunu anlamanın imkansızlaştığı,psikolojik gerilim ve karanlık tutkulara örülü bir hikayeye hazır mısın? ...

ben Ebru Vural bu hikayeyi ben anlatacağım bir insanın doğdu yer memleketi değilmiş ben bunu öğrendim bir insanın sevgiyi öğrendiği yer memleketiymiş benim memleketim Toprak yedi âlemi dize getiren Toprak demeyin bir insan başka bir insanın memleketi olur mu demeyin Toprak benim için bambaşka bir mevzu Toprak Korsoy o hayatıma girmeden önce benim bir hayatım geleceğe dair umudum hayallerim yoktu Babam sevmezdi beni bir defa saçımı öpüp okşamadı bir defa sarılmadı çocukların parayla pulla işi olmuyor sevgi istiyor ilgi istiyor ama bazı çocuklara verilmiyor bazılarına verilemiyor ben verilmeyen taraftayım verilemeyen tarafın ailesi olmuyor annemde sevmedi beni sevse bırakıp gider miydi? alırdı yanına ama o geçmişini geride bırakmayı seçti babamı bırakırken ona ait herşeyi bıraktı bu abim ve bende dahil abim annem gidince kendini saldı eskiden babamın bana göstermediği sevgiyi o verirdi her okuldan geldiğinde elinde çikolatayla gelir saçımı okşar bana hikayeler okurdu sonra içine kapanmaya başladı günlerce konuşmadı bazı bazı geceler eve geç gelirdi . sonra kumara başladı alkol içer sigara kokardı abimin kokusu değişince anladım artık beni seven tek insanıda kaybetmiştim okulunu bıraktı çalışmaya başladı çalıştığı her kuruş kumara alkole ve sigaraya gitti önceleri huzur kokan abim gitmiş yerine başkası gelmişti. hem çalışıp hem okudum sonunda çok istediğim hukuk fakültesinin önündeydim ve o yer beni yeni arkadaşlara ve ona çıkarttı ... dinlemeye hazır mısınız? ...