Güçlülük cezaların doğurduğu acılarla büyür.Elisa bozanar 9 yaşında babasının yeraltı kafesi maçında yasak bir hareketle koma ardından da hayatını kaybetmiş annesiyle tek kalmıştı. Aylar sonra babası gibi boksçu olmak istemiş fakat annesi kocasını kaybettiği gibi kızınıda kaybetmek istememiş izin vermemiştir . Elisa herşeye rağmen boksu olmak isteyince annesi onu terk etmiş ve tek kalmıştır. Yıllar boyunca her türlü acıya maruz kalmış yeraltında çocuk haline rağmen dövüşmüş ,dayak yemiş , erkek muamelesi görmüş, bıçaklanmış,tek kalmış, yaralanmış fakat babasını öldüren kişiyide öldürmüştür intikamını almış bir şekilde 23 yaşına kadar yaşamıştır.23 yaşında Arel adında bir adam hayatına nefretle girmiş ve birbirlerinin sonu olmaya hazırlanmıştır.

Lavin okulda nöbetçi olduğunda okulda dolaşırken 1 kız 3 erkek ile bir suça ortak olur.Aynı zamanda hayatını mahvetmişken hayatının aşkını bulur.

"Hayatını düşlerin arasında yaşayan herkes ölüme mâhkumdu."

Eftelya`nın umutlu verici hayatı.

Bu kitapta !nt!h@r,kan,t@ciz gibi seyler vardır istemeyen okumasın.

Bu benim ilk kitabım iki farklı insanın ani bir şekilde tanışmasıyla oluşan aşk hikayesi

Uzun ince yola çıktım. Düşe kalka, gidiyorum. Yaşamanın bedelini. Çok pahalı ödüyorum.

Bölümler kısa olabilir sonradan uzatıcam Sizi seviyorum ♥️😘😊

Bir seri katilin seni kovalaması ile en fazla ne olabilir ki.

"Kadın parlayan bir aydı adam ise onun yegane ışıltısının sebebi olan geceydi... "

Bir aşk hatırası

O gün, "Bir insan kaç kere ölür," demişti silahın namlusunu koluma sürterken. Geçmişi düşünürken acıyla gülümsedim. "Bir insan kaç kere ölür, gece yüzlü adam?" Ve, titreyen ellerimle tetiğe bastım. •••• Yerde bir hançer. Ve Canavar`dan önce hançere ulaşmaya çalışan 4 ayrı kişi. Araf hançere doğru koşuyor, elindeki fotoğrafı sıkı sıkıya tutarak. O fotoğraf Araf`a yaşam veriyor, Araf ise o yaşam için kendisini de etrafındakileri de ateşe veriyor. Eksen hançere doğru koşuyor, kendisini yavaşlatan yüklerden kurtulmak için ceplerini boşaltıyor. Cebinden çıkan tek şey erik, kalan yük Eksen`in ruhunda. Ödetmek istediği bedellerin yükü onu geriye çekiyor. Eksen`in koştuğu yoldan bir kadın hançere doğru koşuyor, Süveyda. Geçmişin gölgesi de onu kovalıyor. Baş koyduğu yolda yaşanacak her şeye razıydı ama yolu attığı her adımda kana bulanıyor. Eymen hançere doğru koşuyor, hançere ulaşmayı istemesinin sebebi diğerlerinden farklı. Hançeri canavara saplamaktansa, hançeri elde etmek isteyenlere saplamayı hedefliyor. Hepsi hançere ulaştığında Canavar da oradaydı. Hançeri almak için Canavar ile savaşmaları gerekiyordu. Ama dışarıdan bakan kimse canavarı ayırt edemedi, çünkü canavar artık hepsiydi...

Elya ve Alaz’ın hikayesi, Elya`nın büyüleyici güzelliği ve zarafetiyle dikkat çeken bir kadının, aşırı kıskanç ve sahiplenici bir adam olan Alaz ile tanışmasını konu alır. Hikaye, Alaz`ın Elya`ya karşı duyduğu aşırı kıskançlık nedeniyle gerilimli bir atmosfere bürünür. Alaz, Elya`yı başka erkeklerin yaklaşmasından korumak için sert tepkiler verir ve bir noktada onu tehditkâr bir şekilde savunur. Elya, bu şiddetli tavırlara karşın Alaz ile arasında karmaşık bir ilişki kurmaya başlar. Hikaye, Alaz`ın duygusal çöküşü ve Elya`nın bu ilişkideki rolü etrafında gelişir, aralarındaki bağ derinleşirken, duygusal ve fiziksel şiddet arasındaki çizgide gidip gelir.

İlk texting romanım. Yarı texting de olabilir Kitap fotoğrafı pinteresten alınmıştır. Kitabımız 4 aile çocuğunu anlatır. Kitabın daha içine girersekse 2 kişi olur. Bakalım nasıl bir texting romanımız ortaya çıkacak??!

Berdel zoruyla evlenen zeynep intikam almak için yemin etmiştir ama oda Araza aşık olmuştur.

Öz babasının düşmanı tarafından kaçırılır ve 16 yıldır tutsaktır. Bir gün o evden kaçar ve başka bir eve girmesi sonucu asıl tutsaklığı o gün başlar.

Liseli bir kızın okuldaki popüler çocuğa platonik olmasıyla birlikte hayatındaki gerçekleri de öğreniyor

Okul kantininin uğultusu içinde Onur`un gözleri ilk kez okyanusun derinliklerini andıran mavi bir çift gözle kesişti. O an zaman durdu dünya sustu ve kalbinin atışları, hiç duymadığı bir senfoniye dönüştü. Ruhunun en kuytu köşelerinde bir şeyler uyanıyordu yabancıya duyduğu bu tarifsiz his, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir coşkuyla mektuplara döküldü. Mürekkeple dans eden her bir satır giderek derinleşen bir tutkunun izlerini taşıyordu. Onur bu tutkunun kaderini sonsuza dek değiştirecek bir aşka dönüşeceğini onu nefes kesici zirvelere acı dolu dipsiz kuyulara ve en çetin kararlarla örülü bir yolculuğa sürükleyeceğini henüz bilmiyordu. Aşkın labirentlerinde kaybolacak gözyaşlarıyla yıkanacak, ruhunun en derin yaralarıyla yüzleşecekti. Ama her şeye rağmen, mavi gözlü yabancının aşkı, onun için bir varoluş sebebi, bir umut ışığı olacaktı.

“Bazı insanlar ışıkla doğar, bazıları karanlıkta büyür.” Alara… Sessizliğin içinde çığlık atan bir kadın. Acılarını içindeki karanlığa gömmüş, geçmişin izlerini silmeye çalışan biri. Ama bazı izler silinmez, bazı bakışlar unutulmaz… Onunla tanıştığında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Gözlerinde cehennemin sessizliğini taşıyan o adam… Her şeyi değiştirecekti. Suç, tutku ve günahla yoğrulmuş bu hikâyede; aşkın yalnızca bir sığınak olmadığını, aynı zamanda bir mahkûmiyet olduğunu öğreneceksin. Karanlığın içinde filizlenen bir günah, çiçek gibi açabilir mi? Yoksa her çiçek, sonunda dikenleriyle mi boğar?

Aşk bir anda kapınızı çalar ya da kaçırır ne olacağını bilemezsiniz...Bir mafya` nin ilk defa bir kadına aşık olup onu kaçırmasıyla aksiyon, aşk, nefret dolu bir hikaye başlıyor. ~"İşine bak Zorlu" "Benim işim sensin güzelim"~

Lise sona giden bir kız rüyasında eski sevgilisini görür ve ona yazma kararı alır ardından yazar fakat yazdığı kişi eski sevgilisi değildir tanımadığı bir adamdır ve atılan o ilk mesaj ile kız bir intikam planının, oyunun içine düşer ve her şey babası yüzündendir... KİTAP ARGO VE KÜFÜR İÇERİR!

Yanlış anlaşılma olan bir aldatmak olayı

Barda tanıştı kişiye aşk oldu

ESKİ KUTSAL ROMA TOPRAKLARINDA YAŞAMIŞ OLAN BİR KRALİYET AİLESİNİN OĞULLARI OLAN PRENSİN YAPMIŞ OLDUĞU YASAK BİR AŞKIN ORTAYA ÇIKARDIĞI KAOSUN YAKIP KÜL ETMESİNİ İZLEYECEĞİZ...

Bir gece baskın yapmaya gittiler. Ellerinde silahları, akıllarında zafer vardı. Ama sabah olduğunda... bir kafesin içinde, boyunlarında kırmızı fiyonklarla uyanacaklarını bilmiyorlardı. Devrim Arkan, tehlikeli oyunlar oynayan zeki ve sert bir kadın. Marcelino Capone ise gururu ve gücü her şeyden üstün gören bir mafya prensi. Ama bu oyunda silahlar konuşmuyor… Zeka, sabır ve kimin son kahkahayı atacağı önemli. Bu kafes sadece demir parmaklıklardan ibaret değil. Gurur, güç ve arzu iç içe geçerken, asıl esir kim olacak?