Gizemli adam varmış o ajan miş ama aslında hırsızı ama kimse bilmiyor bakalım ne kadar gerçek kimliği sakliya bilecek

𝐘𝐞𝐧𝐢 𝐛𝐢𝐫 ş𝐞𝐡𝐢𝐫. 𝐘𝐞𝐧𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐨𝐤𝐮𝐥.𝐕𝐞 𝐠ö𝐥𝐠𝐞𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐚𝐝ı𝐧ı 𝐟ı𝐬ı𝐥𝐝𝐚𝐝ığı 𝐛𝐢𝐫 ü𝐧𝐢𝐯𝐞𝐫𝐬𝐢𝐭𝐞...𝐒𝐞𝐫𝐚 𝐠𝐞ç𝐦𝐢ş𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐤𝐚ç𝐦𝐚𝐝ı. 𝐎𝐧𝐮 𝐲𝐚𝐧ı𝐧𝐝𝐚 𝐠𝐞𝐭𝐢𝐫𝐝𝐢.𝐀𝐦𝐚 𝐊𝐚𝐫𝐚çı𝐧𝐚𝐫’𝐝𝐚 𝐛𝐚𝐳ı ş𝐞𝐲𝐥𝐞𝐫 𝐬𝐞𝐧𝐢𝐧𝐥𝐞 𝐠𝐞𝐥𝐦𝐞𝐳; 𝐬𝐞𝐧𝐢 𝐨𝐫𝐚𝐝𝐚 𝐛𝐞𝐤𝐥𝐞𝐫.𝐊𝐢𝐦𝐢 𝐢𝐧𝐬𝐚𝐧𝐥𝐚𝐫 𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐳𝐥𝐢ğ𝐢𝐲𝐥𝐞 𝐤𝐨𝐧𝐮ş𝐮𝐫,𝐤𝐢𝐦𝐢 𝐠ö𝐳𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢𝐧 𝐢ç𝐢𝐧𝐞 𝐛𝐚𝐤𝐦𝐚𝐝𝐚𝐧 𝐬𝐞𝐧𝐢 çö𝐳𝐞𝐛𝐢𝐥𝐢𝐫.𝐕𝐞 𝐛𝐚𝐳ı 𝐲𝐞𝐫𝐥𝐞𝐫 𝐯𝐚𝐫𝐝ı𝐫... 𝐀𝐝ı𝐦 𝐚𝐭𝐭ığı𝐧𝐝𝐚 𝐬𝐚𝐝𝐞𝐜𝐞 𝐳𝐚𝐦𝐚𝐧 𝐝𝐞ğ𝐢𝐥, 𝐠𝐞𝐫ç𝐞𝐤 𝐝𝐞 𝐛ü𝐤ü𝐥ü𝐫.𝐁𝐮𝐫𝐚𝐬ı 𝐨 𝐲𝐞𝐫.𝐕𝐞 𝐛𝐮, 𝐬ı𝐫𝐚𝐝𝐚𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐛𝐚ş𝐥𝐚𝐧𝐠ıç 𝐝𝐞ğ𝐢𝐥.

İdil geçmişteki sorunların kaçmaya çalışırken bir örgüt ile karşılaşır. Bir anda kendini örgütte bulduğu an gizemin içine çekilir. Bu olayda hem geçmişinden kaçmaya çalışır hemde örgütün gizemlerini bulmaya çalışır.

Gölgeler.. Yüzyıllardır var oldukları fısıldanan, ışığı çalan kadim varlıklar. Mira, sıradan bir hayat yaşarken kendini, kimsenin cesaret edemediği tehlikeli bir arayışın ortasında bulur: Gölgelerin sırrını çözmek. Acıların ardından tek inandığı şey Gölgelerin Saf olduğuydu. Yanında, geçmişi sırlarla örtülü tehlikeli bir yol arkadaşı; karşısında ise kim olduğunu bile bilmediği, her adımını izleyen düşmanlar vardır. Gerçek, sandığından daha karmaşık;kader, sandığından daha acımasızdır. Ve Mira, cevaplar ararken kendisi hakkında bile bilmediği büyük bir sırrın perdesini aralayacaktır.

“Kalbimdeki Yılanlar ve Siyah Mumlar”, karanlığın en derin köşelerinde yankılanan bir fısıltının romanı. Psikoterapist Biricik Tenebris, geçmişi sırlarla örülü bir kadın. Gündüzleri danışanlarının acılarına tercüman olan bir dinleyici, geceleri ise kendi içindeki boşluklarla savaşan bir hayalet. Her şey, karanlık geçmişi olan bir adamın dosyasının masasına bırakılmasıyla başlar: Levent Zafran. Bu, sadece bir terapi süreci değil. Bu, kalbin, aklın ve kaderin iplerini çözen, ölümle yaşam arasında asılı kalan bir dans. Biricik ne kadar uzak durmak istese de, Zafran’ın geçmişi, onun kendi geçmişiyle örülmüş gibidir. Her terapi seansı, onları biraz daha gerçeğe yaklaştırırken, okuyucuyu da sisli bir labirentin içine çeker. Aşk mı? Güç mü? Yoksa sadece derin bir hesaplaşma mı? İçsel savaşların, gizemli bağlantıların ve çarpıcı yüzleşmelerin romanı bu.

𝑆𝑜𝑛 𝑑𝑎𝑙𝑔𝑎 𝑘𝑎𝑛𝑎 𝑏𝑢𝑙𝑎𝑛𝑚𝑎𝑑𝑎𝑛

Öldürdüğünüz biri katiliniz olabilir miydi? Hayır mı? Tekrar düşünün. Çünkü bu kitapta hiçbir şey göründüğü gibi olmayacak. Normal bir şekilde hayatına devam eden İlayda birdenbire kendini devam eden seri cinayetlerin baş şüphelisi olarak bulur. Peki katil gerçekten İlayda mı, yoksa psikopatın teki mi? Ya da sizin gibi sıradan bir insan... Kim bilir?.. Katledilen hayaller... Geçmişinin intikamını almaya çalışan bir katil... Altı kurban... Şiirler ve kan... Hazır olun çünkü bu kitapta sözcüklerin öldürücü gücüyle tanışacaksınız. Ve katili bulmak sandığınız kadar kolay değil...

Biz kendimizi 7 yabancı sandık, yanıldık, aslında hepimiz aynıydık

Beklenmedik Anda Hayat, bazen tek bir anla değişir. Ne geçmişin yükü ne de geleceğin planı, o anın gücüne karşı koyamaz. Bu hikâye, sıradan bir günde başlayan sıra dışı bir yolculuğun, beklenmeyen bir karşılaşmanın ve karanlıkta saklı kalan gerçeklerin öyküsü. Kahramanımız, sırlarla örülü bir dünyanın eşiğinde, kime güveneceğini bilmeden yol alırken; dostlukla, acıyla ve kendi karanlığıyla yüzleşmek zorunda kalır. Attığı her adımda bir sır çözülürken bir diğeri ortaya çıkar. Peki, geçmişin gölgesinden kaçmak mümkün mü? Yoksa bazı sırlar, ortaya çıktığında her şeyi yok etmeye mi gelir? “Beklenmedik Anda”, genç bir kalbin büyüme sancılarını, geçmişin izlerini silmeye çalışan bir ruhun sessiz çığlıklarını ve her şeyin bitti sanılırken aslında oyunun yeni başladığını fısıldayan o gizemli anları anlatıyor.

"Savcı, sus artık! Daha fazla canımı yakma." Onaylamaz anlamda başını salladı. Susmayacaktı, içimi parçalamaya devam edecekti. "Hani diyordun ya `keşke o arabanın önüne atladığımda ölseymişim` diye. Haklısın, keşke o gün annem yerine sen ölseymişsin. O zaman bugün kardeşim yaşıyor olacaktı." Gözyaşlarım durmuyordu ama kimse bana inanmıyordu. Onun karşısında ilk defa ağlıyordum. Çaresizliğimi görmüyor muydu? Gerçi ne bekliyordum ki? Bizim öykümüz nefretle başlamıştı ve nefretle bitecekti. Bu saatten sonra o sadece hayatımdaki hayal kırıklığı olarak kalacaktı.

Cüzzamlı bir kralın yolundan giden dışlanmış bir adamın hikayesi...Baldwin mahlaslı bir adam ve onun avukatının gerilim dolu hikayesi...

İki kız kardeş annelerinin ölümünü araştırıyorlar bu sırada kayıp kardeşlerinin olduğunu öğreniyorlar

İşte şimdi herkes karanlık altında kalmıştı.. Peki şimdi ne yapılcaktı? Gerçektende insanı bir girdap misali içine çeken bu gecenin bir ruhu var mıydı, yoksa söylenenler sadece uydurulmuş efsanelerden mi ibaretti..

“O gece hepimizi yaktılar. Ama içimizdeki ateş sönmedi.” Asena, ailesini gözlerinin önünde kaybetti. Yalnız kaldı, sustu… ve hayatta kaldı. Ama sadece yaşamak için değil. İntikam almak için. Aynı gece… başka bir evde… Onur’un da hayatı yandı, kül oldu. Yıllar sonra, bir mezarlıkta karşılaştılar. Aynı acının çocuklarıydılar. Aynı yangının külleriydiler. Birlikte iz sürdüler. Yaralarını sessizce sarıp, karanlıkta yürümeye başladılar. Ve tam her şeyin sonuna geldiklerini sandıklarında... Acı bir gerçeği öğrendiler. Acı bir ihaneti öğrendiler... Şimdi sorular daha tehlikeli: Gerçek ne? Düşman kim? Ve en önemlisi… Bu kadar ateşten sonra affetmek mümkün mü? “Küllerle Yemin”, karanlık atmosferi, duygusal derinliği ve ters köşe kurgusuyla seni içine çekecek bir intikam yolculuğu.

tomrisin olaylar ortasında yaşadığı yıkım

Emily ve arkadaşlarının yaşadığı macera ve gizem dolu aynı zamanda aşkında dolup taştığı bu hikayede sizde karakterlerle gizemi çözün.

Herkesin karanlık bir tarafı vardır... Ama ya karanlık, senin tek sığınağınsa?

Genç yaşta annesi cinayete kurban giden Ada yıllar sonra ajan olup o katili ararken okuldaki öğrencileri öldüren katili bulmak için görevlendirilir . Bu süreçte bir savcıyla iş birliği yapmak zorunda kalır. Daha sonra öğrencilerin katilinin ve annesinin katilinin aynı kişi olduğunu öğrenen Ada bilinmeyen gerçeklerle karşılaşır . Ada ve savcı gerçekleri öğrenebilecekler mi yoksa bir oyuna kurban mı gidecekler? "Sen benim bilinmeyenimdin nasıl bana bunu yapabildin " diye bağırdım ama sesim belli belirsiz attığım çığlıklardan dolayı kısılmıştı.Karşımdaki ses "Unutma Ada her zaman bilinmeyenler insanı yaralar çünkü o senin bilinmeyenindir ve bilmedigin gerçekler onun bilinenidir ona güç verir ve çürüyen sen olursun. Böyle bir hikayede en başından beri çürüyen sendin çünkü içine işledim her bir bıçağımı ve paslanmış her bir bıçak seni çürütmeye yetti." elindeki silahın tetiğini çekti ama ben cevap vermekten geri kalmadım. " Beni şimdi vurabilirsin ama ölmem, içime işlediğin her bir bıçağın pası sana geçmeden ölemem bu hikayede çürüyen değil çürütemeyen ölecek seni çürüttükten sonra çürütemeyen sen olacaksın kendini hazırlasan iyi olur çünkü ölümün onlarca kez ve benim elimden olucak."Dediklerime uzun bir kahkaha attı. Ben dediğimi yapardım daha önce yapmıştım istemesem bile.

Yazar:ESLEM ASYA KISACIKOĞLU

"Geçmiş... sadece hatırlanmaz. Peşinden gelir." Elira Lin Lark, bir yağmurun içinde her şeyini kaybetti. Yıllar geçti, şehirler değişti, yaralar susmayı öğrendi. Ama unuttuğu sandığı her şey, onu var olmayan bir kapıya getirdi. Asansör durdu. Zaman aktı. Ve Elira, geçmişiyle yeniden göz göze geldi. Var Olmayan: 21. Kat Bazı katlar çıkmak için değil, yüzleşmek içindir.

“Viper... indir o silahı, bir yere gitmiyorum...” diye yalvaran sesini duydum, ama artık fark etmezdi. Yıllarca savaştım, içimdeki bu öfke ve acıyla. Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Onu sevdiğimi sanmıştım, belki de bir zamanlar doğruydu, ama gerçek şuydu ki... bu dünyada kimse sevgiye layık değildi. Benim dünyam karanlıktı ve o karanlıkla barışmıştım. Victor birden üzerime atladığında silahı almaya çalıştı, o anda panikledim ve tetiği çektim. Boşluğa doğru ateş eden silah, sanki dünyamı da paramparça etmişti. Bir anda elimden kayıp gitmişti silah. Yere çöktüm ve bağırmaya başladım, o anın içinde başka hiçbir şey yoktu, sadece o yankılanan sesim. Victor yanıma geldi, gözleri üzerimdeydi ama ben artık tükenmiştim. İçimdeki her şey bitmiş, yorulmuştum. Yorulmuştum yaşamaya, savaşmaya, duygularımla baş etmeye. Her şeyin ağırlığı omuzlarıma çökmüş gibiydi, bu savaşın kazananı yoktu, sadece yitip giden bir ben vardım.

Ailesinin karşı geldiği bir spora adım atan Asena yalanını çok sürdürememiştir. Bir gün maç için gittikleri otelde bir gizem ortaya çıkmıştır ve bu gizemi çözmeleri gerekir

Kitabın konusu; Babası İspanyol annesi Türk olan başarılı bir boksörün cinayet işlemesiyle hayatı yeniden şekillenir. Başarılı boksör birini öldürdükten sonra bu bataklığa çekilmeye devam eder ve bir seri katil olur. Aynı zamanda illegal boks maçlarına çıkmaya devam eder. Bir kaç yıl içinde ünlenen Andres Arias`ın sonu ne olacak?

Polisiye kitaplarını sever misiniz? Bir cinayeti çözmede kendinize ne kadar güveniyorsunuz? Ters köşe olacağınız bir kitabı okumaya hazır mısınız? Cevabınız "evet" ise, "Beni Kim Öldürdü?" Kitabını okuma kervanımıza katılın. Her bölüm verilen ipuçlarını toplayarak gerçek suçluyu bulun. Hilmi Günyüzü; eski doktor, düzen hastası, dikkatli ve çalışkan biridir. Sinan Çetinceviz; Cinayet amiri, boşanmak üzere olan ve hayatında her şeyin kötüye giden biridir. Ve kıyıya vuran bir ceset ikisinin de hayatını değiştirir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Gerilimli bir hikâye ilk hikâyem.