devam ediyor Zamansal sorun güncellendi
Don
@dogruyol
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Hxjo 1. Kabus (Ahmet)
Pencereden sızan solgun ay ışığı, Şehzade Ahmet`in terden sırılsıklam olmuş yüzüne düşüyordu. Yastığa gömülü inlemesi, odanın sessizliğini yırtıyordu. Yine o rüyaydı. Altı yaşındaydı. Gözleri kapalıyken bile, annesi Handan Sultan`ın son çığlığını duyuyor gibiydi.
Kapıda bekleyen dilsiz cellatların soğuk, hareketsiz gölgeleri. Annesinin, "Oğlumu koru!" diye yalvaran son bakışı... Ve sonra Mısır yolu, Halime Sultan`ın zafer dolu, sinsi gülüşü.
Ahmet, kalbi göğüs kafesini parçalayacak gibi atarak gözlerini açtı. Nefes nefese doğruldu. Manisa`nın bu sarayı, abisi Süleyman`ın merhameti sayesinde hala yaşadıkları bir yerdi, ama her köşe başında infazın soğuk nefesi hissediliyordu. Babası Şehzade Korkut, Süleyman`ın bu merhametini bir zafiyet sanıyor, taht için gizlice kuyu kazıyordu. Ahmet, biliyordu ki, Korkut`un hırsı eninde sonunda hepsinin sonu olacaktı.
2. Masumiyetin Girişi (Cihangir)
Tam Ahmet, soğuk terini silip kendini sakinleştirmeye çalışırken, kapı gıcırdayarak açıldı. Kapı pervazında küçük, uykulu bir figür duruyordu.
"Abi?" diye fısıldadı Şehzade Cihangir (6 yaşında), elinde bir kumaş parçasından yapılmış oyuncak asker ve sıkıca tuttuğu, katlanmış buruşuk bir kağıt parçası vardı. Cihangir`in masum, kocaman gözleri, Manisa Sarayı`nın gölgeleri için fazla parlaktı.
"Cihangir, bu saatte ne yapıyorsun?" diye sordu Ahmet, yataktan kalkıp yanına giderken. Sesi yorgun ama şefkatliydi. Cihangir, saraydaki tek masum varlıktı ve Ahmet`in koruma içgüdüsünü tetikleyen tek şeydi.
"Babamın odasına gitmiştim. Şamdanın altından bu çıktı," dedi Cihangir, buruşuk kâğıdı uzatarak. "Bir oyun sandım, ama babam uyanınca sinirlenir diye korktum."
Ahmet kağıdı eline aldı. Kâğıt, sıradan bir parşömendi ama üzerindeki mühür, Korkut`un kişisel mührüydü ve yazısı oldukça aceleciydi.