Evleneceğin adamla aramda 7 yaş var.Biraz çok değil mi? Babam beni Bi mafyaya para karşılığı sattı. Ben Efsun Karaca düşünürüm

Lise hayatı, sıradan bir gün gibi başlar; ama üç yakın arkadaş—Umay, Doğa ve Alisa—okullarında gizemli bir dizi olayın merkezine düşer. Sınıfta, koridorda ve okulun her köşesinde, teker teker ortaya çıkan ölüm ve kaybolmalar, her şeyi daha da karmaşık ve tehlikeli hâle getirir. Umay, arkadaşlarıyla birlikte, bu olayların ardındaki sırları çözmeye çalışırken, okulun yüzeydeki sakin atmosferinin altında yatan karanlık gerçekleri keşfeder. Her ipucu, her gizemli olay, onları hem korkutur hem de meraklandırır; gerilim giderek tırmanır. Arkadaşlıkları, cesaretleri ve zekâları, bu bilinmezliklerle dolu yolculukta sınanır. “Her adımda tehlike, her köşede sır” duygusuyla ilerleyen bu hikaye, lise hayatının gündelik yüzüyle karanlık bir gizemin iç içe geçtiği bir gerilim romanı olarak öne çıkıyor.

Mafya tutsağı mı?

"Yazılımcılar için şifreleri kırmak kolaydır,peki ya kalbin şifresi?"

Esin, şehrin kalabalığına inat küçük bir pastanenin sessizliğinde kendi dünyasını kurmuştu. Hayatı sade, hayalleri küçük ve tertemizdi ama bilirsiniz herkesin hayatında gizli kalması gereken bir sır, asla dokunulmaması gereken bir kapı vardır.

Sırf intikam için kendi öz ailesinden uzak bırakılan 17 yıldır katlandığı eziyetlerden bıkmayan daha doğrusu bıkmasına bile vakit verilmeyen Arya Gece aslında üzev olduğunu öğrenince neler yapacak. Öz ailesiyle nasıl bir haya geçirecek...

Daha bir bebekken işlemediği bir suç yüzünden cezalanadırılmış kaderiyle oynanmış bir kızdı Mayıs. Ona anlatılan kötü hikayelerle kandırılmış daha çocukkan kana susattırılmış bir kızdı Mayıs. Tüm bunların içerisinde Kalbide ona bir dem vurmuştur. Hem aşkta hem hastalıkta. Kalp hastası bir kız gerçekleri öğrenince neler olacak? ya Savaşacak ya Ölecek...

Çisel, terk edildiği günün izlerini biriktirerek büyüdü. Şimdi, yaz tatilinde öğrenmeye başlayacağı bir sır onu, hiç beklemediği şekilde değiştirecek. Gerçek ailesinin kim olduğunu öğrenmek, tatilin en büyük sorusu olacak. Ama sırrı çözmek, kendini keşfetmekten daha zor olabilir. Yaz, dostlukları, kaybolan kimlikleri ve saklanan gerçeği ortaya çıkarmak için başlamak üzere...

"Gözlerin... maviymiş." "Ne olmasını bekliyordun?" "Rüyamda siyahtı." Karanlığın mavisine hapsolmuş bir geceydi onun gözleri. Kapanmamış defterler ve yarım kalmış yüzlerin fısıltısı, her adımına eşlik ediyor; karanlık sokaklarda aldığı her nefes, yolun sonuna geldiğini anlatıyordu. Ama o son, aslında bir başlangıçtan ibaretti. Çünkü onun hikayesi, dibe doğru çekilen bir girdapta dönüp duruyordu. ---------- ❕Bu eser, "Rilan" adıyla yayınlanan ilk kitaptır; ismin, izinsiz kullanımı yasaktır.

Başarılı moda tasarımcısı Aurelia, kendi kurduğu markasıyla zirvedeyken yaşadığı talihsiz bir uçak kazası sonucu hafızasını kaybeder. Kim olduğunu, nereden geldiğini ve en önemlisi, kalbinde bir zamanlar kim olduğunu tamamen unutmuştur. Hayatını yeniden kurmaya çalışırken, karşısına çıkan gizemli bir adam geçmişin kapılarını zorlamaya başlar. Eski mahallesinden, çocukluk yıllarından tanıdığı bir dost… ama Aurelia onu tanımaz. Oysa Daniel, onu ilk günkü gibi hatırlamaktadır ve yıllar sonra onu bulmak için Auréna’ya gelmiştir. Aurelia geçmişini ararken, kalbinin derinliklerinden gelen tanıdık bir ses ona yol göstermeye çalışır. Ancak hatırlamak, bazen unutmayı istemekten daha zordur. Peki, bir kalp unuttuğunu yeniden hatırlayabilir mi? Ve hatırlamak, her zaman iyileştirir mi?

İnsanlar niye bir sevgiliye ihtaç duyar diye düşünüyordum. Simdi fark ettim insan sevilmeye muhtaç olarak doğar. Değer görmeye muhtaç olarak. Arkadaşlar evet sever ama diğer arkadaşlarını sevdiği gibi sever ve onlara davrandığı gibi davranır. Aile de aynı sekilde diğer cocuklarına verdiği sekilde deger verir ama bir sevgili sadece o insana ilgi verir hiç kimseye vermediği şekilde. Sadece dünyada o varmış gibi işte sevgiliyi değerli kılan buydu ama ben bir ilişki insanı değildim. Çabuk sıkılırdım özgürlüğüm kısıtlanıyormuş gibi hissederdim. Ta ki o hayatıma girene kadar.

Nehir ve Zehra, bebeklikten beri çok yakın arkadaş. Babaları üvey ve kızların kendi anneleri bile onları sevmiyor. Burak ve Ömer ise kardeş ve en azılı mafyalardan ikisi. Küçükken annelerini kaybettikten sonra süt anneleri ikisine de bakıyor. Annesiz oldukları için sürekli dalga geçilip zorbalığa uğruyorlar. Bu durum, onları acımasız iki mafyaya dönüştürüyor. Mardin`in en azılı ve güçlü, namları her yere duyulmuş Kandemir ailesi olarak tanınıyorlar.

ATATÜRK: arkadaşlar! Gidip. Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.

Hayat bazen olumlu olmayabilir. Öğrendiğiniz bir bilgiyle bütün hayatınız yalan çıkacak. Ben Afra ve ben ölmek istemiyorum!

Güç mücadelesi birbirini öldürme arzusuna dönüştü ve herkes er ya da geç ihanet edip korkunç olaylara imza attı. Kimin iblis kimin azize olduğu, oyunlar bittiğinde kimin piyondan vezire dönüşeceği belli değil. Soylu ailesinin karmaşık dünyasında güç ve ihanet adım adım tırmanıyor. Mira hayatın adaletsizliğine ve kaderin acımasız oyunlarına rağmen, aşk ile güç arasında sıkışmış bir şekilde savaşın en karanlık yüzüyle yüzleşmek zorunda. Gizli planlar, amansız düşmanlar ve bitmeyen entrikalarla dolu bu hikayede kim bilir kaderin ördüğü ağda kim galip gelir ? Bu hikaye kimsenin tam iyi ya da tam kötü olmadığı, herkesin biraz kahraman, biraz cani olduğu bir dünyanın aynası. Burada maskeler yüzlerden değil, ruhlardan düşer. Burada güç, sevgiye hükmeder ve burada her savaş bir kalple başlar… Mira’nın son kararı sadece kendi kaderini değil, geride kalan herkesin geleceğini belirleyecek. Son, kurbanla celladın yer değiştirdiği bir an mı ? Yoksa bu çoktan yazılmış ve kaçınılmaz olan bir felaketin kapanış noktası mı ? Savaşın kuralları her zaman bellidir; Kazananlar yeniden doğar, Kaybedenlerse sonsuza kadar yok olur.

Hayatınız fazlasıyla berbat ise bu demek olmuyor ki evren size insaf edicek aksine size daha kötü davranacak ama bazen ise bu kötülükler hayatımızın en büyük şansına mutluluğuna dönüşür... Gece KARAHANLI & Asaf BOLAT

Annesi tarafından tarafından sevgi ve takdir görmeyen bir genç kızın kendi hayat yolunu çizdiği, bu yolda karşısına çıkan engelleri nasıl aştığına şahit olmak için ilk bölümden okumaya başlamalısınız...

Geçmiş bir insanı ne kadar derinden yaralayabilir ? Ne kadar yakabilir canını ?Gerçeklerle yüzleşmek ne kadar zor olabilir ? Aşk bir insana ilaç mı olur yoksa yara mı ? Ben Gece ve bu da benim hikayemin özeti . Bakalım ilerleyeceğim bu yolda beni neler bekliyor Gecenin Rüzgarı ` na hoşgeldiniz . 🤍

sadece eskilerden kalma bir kurgu en fazla ne olabilir

Altı Katman, altı seviye. Bir kral ve bir kraliçe. İki vezir ve emirler dışına çıkamayan korkunç katil askerler. İki varis ve komplolar. İhanetler ve ödenen bedeller. Kraliçe olmak isteyen bir İsyankar ve hayatta kalmaya çalışan bir katil. Peki kazanan kim olacaktı?

Bazen bir yabancı, en büyük hikâyenin başlangıcıdır. Eylül o gün Yusuf`un yanına oturduğu anda ikiside hayatlarında hiç beklenmedikleri bir başlangıça sürüklendiler.🪽🫴

Her şey abimin arkadaşı doktor olan Taner yerine abimin arkadaşı olan asker Tanere yazmam ile başladı ִֶָ. ..𓂃 ִֶָ🦋་༘࿐ 𓆝 𓆟 𓆞 𓆝 𓆟 ☼ 𓍼 જ⁀➴ ♡

Sevdiğini adamın çocuklarına hamile iken, düşmanı eline düşen Aden.✨Zaman tüm gerçekleri gösterecek✨

❗KİTAP DÜZENLEMEYE ALINACAK ❗ Bir hastası yerine yanlışlıkla Yüzbaşına mesaj atan Burçe ve yanlış numaradan doğan hikayeleri... Bilmedikleri tek şey ise onların hayatlarının birbirini hiç olmadığından çok kanatması ve yaralaması. Peki sizce Burçe içinde olduğu kendi savaşından, aşk için olan savaşta hayatta kalabilir mi? Aşk gerçektende tüm umutsuzlukların içinde gerçekleşebilir mi? AMBİVALANS Bir insanı çok severken aynı zamanda da ondan ölesiye nefret etmek... 🥀❤‍🩹

Oy verin lütfen!