Havaalanında başlayan bir aşk hikayesi... Farklı sebepler ile havaalanına gelen iki yabancının hikayesiydi bu. Zeynep, ailesini yolcu etmek için giderken, Berk ise yolcu olmak için gidiyordu İstanbul hava yollarına... Bu yolculuğun sonu nelere mâl olacaktı? Kader nasıl bir oyun oynayacaktı? İstanbul nelere şahit olacaktı? Biletlerinizi hazırlayın ve arkanıza yaslanın, birazdan aşka doğru iniş yapacağız!

Babasının borçları yüzünden Karadenizli bir mafyanın oğluyla evlenmek zorunda kalan berral

Ekinay, sıkıntılı lise ve aile hayatı ile aynı anda savaşmaktadır. Bir gün tüm sırlar birden açığa çıkar ve hayatı altüst olur. Fakat hayatının altının üstünden daha güzel olduğunu fark eder çünkü fazlasıyla yaraları olan bir adama tutulur kalbi ve birbirlerine iyi gelirler.İki tarafın da Dönüm Noktası birbirleri olur.

Ela ve Egemen,birbirleriyle alakası olmayan 2 genç.Ela arkadaşının yeni numarasına yazması gereken mesajı yanlışlıkla bilinmeyen bir numaraya attığının farkında değildir.Numaranın sahibinin Egemen olduğunun farkında değildir. Komedi ve eğlence içeren, aynı zamanda bazen dram geçen bu hikayeye sizi davet ediyorum efenim.

Uçurumun kenarındaydı. Ne bir adım ileri atabiliyordu , ne de bir adım geriye dönebiliyordu Elinde bir zamanlar anlam taşıyan solmuş bir gül; Başının üzerinde ise parçalanmış bir pusulanın gölgesi... Gökyüzü artık aydınlık değildi, tıpkı umut gibi tıpkı sevgi gibi... Rüzgar elbisesini savururken sanki geçmisini de sürüklüyordu. O artık yönünü değil, kendi kaybetmişti. Çünkü bazen yolu kaybetmek, bulmaktan da iyidir. Bu hikaye, kaybolanların değil bilerek düşmeyi seçenlerin, acılarından nefret ederek değil, onları bir parçası yapanların hikayesi.

Bu lise arkadaş grubu hikayesinde 8=1 kişi var...

Kendi farklı dünyalarında yaşayan iki gencin birbirlerini fark etmelerine rağmen imkan vermedikleri ve düşünmedikleri bir aşkın onları bulmasıyla başlar her şey... Öyle korkuyorlar ki bu aşkı becerebilecekler mi Yoksa diğer herkeste olduğu gibi ucuz aşklardan biri miydi işte bunu yaşayarak öğreneceklerdi.

Bu hikaye tek sayfalık başı-sonu aynı şeklinde yazılan bir kitaptır. Kendimi geliştirmeye çalışıyorum yardım ederseniz çok mutlu olurum

Her şey bir fotoğraf çerçevesinin kenarına sıkıştırılmış, titrek bir el yazısıyla başladı. Ve Yasemin o gün sadece ailesini değil; bütün çocukluğunu, bütün masumiyetini kaybetti. Güzel ve sessiz bir şehirde büyüyen, okul birincisi, uysal, zarif bir genç kızken bir anda isimsiz mezarlara gömülmüş bir geçmişin, kanla yazılmış bir geleceğin içine çekildi. Ailesi bir trafik kazasında değil, hesapları ödenmemiş karanlık bir oyunda kurban gitti. Gerçek bir babanın son pişmanlığıyla yazdığı mektupta ortaya çıktı. Ve Yasemin artık yalnızdı. Ama bazen yalnızlık, en derin intikamı doğurur. Yetimhanede tanıdığı iki oda arkadaşı onun gibi sessiz ama başka nedenlerle tehlikeliydi. Ve "Arka Cephe" adındaki, sokakların karanlık damarlarında büyüyen, nefesini gecenin kalbine üfleyen bir yapı vardı. Bir lider: “Abi” Bir kol başı: Araf. Ve sekiz adam. Her biri geçmişinde yara, ellerinde günah taşıyordu. Yasemin için artık geri dönüş yoktu. Babasıyla birlikte gömülen adalet o çetenin içinde bir yerdeydi. Ve bazen bir kız savaşmak için kılıç değil; sırlarla örülü bir sessizlik, yanık bir kalp ve yakıcı bir amaç taşır. Bu, bir intikamın, bir dönüşümün ve yasla örülmüş bir gücün hikâyesi. Yasemin, sadece geçmişi değil, geleceği de yeniden yazacak. Ve bu defter kanla kapanacak.

Bi tarafta arkadaşlarıyla eğlenmek için onlarla oyun oynayan dinine düşkün bir kız.. Bi tarafta ise oyunu hayatının merkezine koyan serseri bir genç.. Sonları merak uyandırıcı gibi. Eğlencesine oluşturulmuştur. Hikayede geçen olaylar kurgudur ama bu kurgu yakın bir arkadaşımın hayatındaki bi dönemden esinlenerek oluşturulmuştur. Umarım hoşunuza gider <3

Ben Gece Öztürk. Kimsesiz Gece Öztürk. Yalnız Gece Öztürk. Hor görülen , ötekileştirilen Gece Öztürk. Hayatımı çalmışlardı. Ailemi benden almışlardı. Benden alınan her şeyin hesabını onlardan alıcaktım. Belki sonu kötü bitecekti, belki de kayıplar olucaktı. Ama her şeye değecekti. Artık karşılarında eski Gece yoktu. Onlara Gece olarak değil, Avcı olarak çıkıcaktım.

Ural Tolga Demiralp yaş 25 Asel İlgin yaş 19 Ayaz İlgin yaş 23. Soner İlgin (Babası) yaş 50 Beril İlgin (Annesi öldü olarak biliniyor 42 yaşında Ama aslında yaşıyor) babasıyla annesinin yaş farkı bir Açelya Demiralp 17 yaşında öldü(ölen kız kardeş ama ölmedi abisi 22 yaşındayken) Kız karakter isimleri: Parla, Ulya, Duru, Derin, Erkek karakter isimleri: Giray, Uzay, Aras, Asaf, Yunus. Asel Aydın kullandığı soy ismi Asel Tolga’nın şirketinde onun asistanlığını yapıyor. 10 yaşından beri dövüş için eğitilmiş abisinin çalıştığı bir mekanda kafes dövüşlerine katılıyor. 15 yaşında ise hırsızlık için eğitilmeye başladı 17 yaşında ise hırsızlığa başladı. Abisi babası için çalışıyor Asel ise bunu bilmiyor Asel küçüklüğünde babasından şiddet gördüğü için ondan nefret ediyor annesi küçükken evdeki yangında öldü. Ural Tolga Demiralp Küçükken herkes tarafından dışlanmış ailesi tarafından sevilmeyen bir erkek çocuk yanında olan tek kişi ise en yakın arkadaşı Giray Doğan hala onunla beraber çalışıyor. Büyük bir şirketi var ama normalde kötü işler de yürütüyor Türkiye’de aranan bir katil, öldürdüğü kişiler suçlu. Kız kardeşi Açelya Demiralp Ayaz İlgin tarafından vuruldu herkes öldü olarak biliyor ama aslında ölmedi. Şuan kullandığı isim ise Rüya Erçetin yaptığı iş abisinin işlerine yardımcı oluyor ve şuanda bir barda çalışıyor. Ailesi yurt dışında. Asel’in Tolga’nın evinde bulduğu ses kayıt cihazında babasının ve kendi küçüklüğünden bir an var.

“Bazen en sessiz çığlıklar, en derin yaralardan yükselir.” Umay Sert konuşamıyor… ve artık yaşamak da istemiyor. Bir gece, çıkmazlarının tam ortasında bir terasa çıkar ve son adımı atmaya hazırlanır. Ta ki Yankı Soykan’la karşılaşana dek. Yankı, geçmişinde nice karanlık iz taşıyan, hayata karşı öfkeli ama birini kurtaracak kadar hâlâ inanan bir gençtir. Umay`ı ölümden çeker alır ve kendi evine götürür. Ama burası bir evden çok daha fazlasıdır. Mert, Sinan, Arya… Hepsi geçmişin yaralarıyla örülmüş bu evde hayata tutunmaya çalışan eski sokak çocuklarıdır. Her birinin adı bir hayatta kalma hikâyesidir. Bir zamanlar birlikte büyüdükleri Kuzey ise artık karşı cephededir—onları yaralayan adam Haldun Karaca’nın yanında. Umay konuşamıyor belki… ama onların hayatındaki en sarsıcı sessizliği getirecek kişi olabilir. Sessizliğin bile haykırdığı, kırık dökük umutların yeniden yeşerdiği bir hikâyeye hazır olun. “Sesin yoksa, seni duyan biri olsun.”

Pınar küçükken kötü bir hayat yaşamış fakat hiç pes etmeden çalışmış ve de doktor olmuştur. Doktor olarak atandığı yerde gördüğü kişiyle hayatı değişmiştir.

İlk kitabımm mm

İlk kitabımm mm

Ben Nazlı. En az ismim kadar nazlı, kırılgan, acılarını içinde yaşayan, güçlü olmaya çalışan bir kızım. Benim hikayem saklı düşlerimi bulma umuduyla başladı. sevdiklerimden güç alırım umuduyla geçmişime geri dönmeye karar verdim, verdik. Çocukluğum demek Salkım Mahallesiydi. Evet sevgili okur benimle yarım kalan maceramı tamamlamaya ne dersin? Hadi o zaman satırlarda buluşalım!

Göründüğünden çok farklı hayatlar,yeni arkadailıklar,güzel anılar,beklenmedik bir aşk ve daha fazlası...

İlayda Demirkan bir TEM polisidir ve Taylan aluç bir teröristtir. Onu yakalamak için ajan olur ve entrikalar döner.

Her şey Karşı Daire’mden gelen gürültüyle başladı…

Umurumda değil taslak

Yıldızlar kaymadan önce haber vermezler

.... .... .... ...

5 arkadaş birlikte Ormanda ka..

nerden bilebilirdim ki 16 yaşında televizyonda izlediğim adamın hayatımın aşkı olabileceğini