Ne yani üvey babamla abim bu muuu

Herkesin başarılı bir giyim markasının sahibi, Ru isimli şirketin ceo`su olarak bildiği ünlü iş adamı Ahlaz Alaz`ın geceleri bir tetikçi mafya olduğunu hiç kimse bilmiyordu. Ta ki o güne, adı gibi her santimini ezbere bildiği o kadını yıllar sonra karşısında görene dek... Asrın Yakmaz; duru güzelliği, kadife teni, yeşil gözleri, solgun tenini renklendirerek hafif pembeye çalan yanakları ile neredeyse masum sayılabilecek bir yüzü vardı.Ama kimse göründüğü kadar masum olamazdı değil mi? Onun içindeki kötülüğü gören tek kişi Ahlaz`dı. Onun sadece markalarla iş birliği ve fotoğraf çekimi ile ilgilenen bir model olmadığını,saf güzelliğinin ardında karanlık sırlar ve günahlar yattığını;hatta kendisiyle aynı kaderin iki mahkumu olduklarını tek bilen kişiydi.. Kader yıllar sonra bu iki insanı bir araya getirmişti. Ortak zaaflar,ortak arzular, belki de ortak günahlar onların ruhlarını tekrar buluşturmuştu ama bu beraberlik uzun sürmeyecekti çünkü onlara kurulan bir ihanet pususu,ikisinin de gömleğini kana bulayacaktı.. ~~~~~ "Seven bir kalbi,her saniye senin ismini haykıran bir yüreği, kaç kurşun durdurabilir Ahlaz? Hangi hançer söküp atabilir? Hangi bıçak adının yazdığı yer kadar derine inebilir? Senin için atan bu yüreğimi, 7 kat deriyi yarıp ellerinle söküp alsan atamazsın.Uyurken bile senin ismini sayıklıyor dudaklarım; beynim de bilinçaltım da seni sevdigimin farkında. Tum hücrelerim varlığına kul köle Ahlaz. Şimdi şakaklarıma dayadigin silah, beni vurur mu sanıyorsun? Gözlerinde ihaneti gördüm ben Ahlaz;Artık vursalar ölmem.. Eklemleri tetiği sıkmaktan beyaza dönmüştü. Yüzünden ne tek bir acıma, ne de tek bir nefret vardı. Ahlaz Oktav; her zaman düz bir duvar olmuştu. Sadece Asrın`a çiçek açan bir duvar. Buz dağının ardını o kadından baska kimse goremezdi. Asrın bir kadını sevdiğinde, ona ibadet eder; taparcasına severdi. Bir insan nasıl her gün onlarca kişiyi gözünü kırpmadan öldürecek kadar gaddar, kadının tek bir saç telini rüzgar incitse, rüzgarın meltemini tersine cevirebilecek kadar aşık olabilirdi? Dişlerini sıktı, düşünüyordu. Daha dün bu kadının başı ağrıdığında saatlerce ovdugu şakaklarına,şimdi nasıl da soğuk namluyu dayabilmişti? Bir günde dünyası nasıl bu kadar tersine donebilmişti? Asrın`ın gözlerine öyle bir bakıyordu ki; sanki hiç tanımamış,hiç sarılmamış, hiç sevmemiş sanki hiç sevişmemiş gibi.. " Eğer bir saniye bile daha fazla atması için canımı vereceğim o kalbin, artık başkası için atıyorsa; o kalbi kendi ellerimle sökerim. Senin canını benden başkası alamaz Asrın. Sen benim kemiğimden benim etimdensin; damarlarında benim kanım akıyor. Sen baştan aşağı, saç diplerinden parmak uçlarına kadar; bana aitsin. " Dedi ve dudaklarını birbirine bastırıp bir süre duygudan kırılmak üzere olan sesini eski ketum haline getirdi ve konuşmaya devam etti; " Aramızda kimsenin koparamayacagi kadar kuvvetli bir can bağı var.Sen bensin,ben senim. Eğer sen bana ihanet ettiysen bize ihanet ettiysen, o bağı gözümü kırpmadan koparırım. Benim için nefes almiyorsan nefesini keserim, benim için atmıyorsa kalbin,kalbini sökerim,benim için yaşamıyorsan, yaşama." Asrın`in gözünden bir yaş aktı.. Göldeki kugular bile seyre durmuştu onları,belki içlerinden çığlık çığlığa bağırıyorlardı bu aşkın bitmemesi, devamının tecellisi için,belki aşık kugular için için ağlıyordu bizim için; Kim bilir, kuğuların içinde kaç hezeyan kopuyordu aşık olduğum adamın;celladımın canımı bağışlaması için... ❗ +16 yaş için uygundur. Cinselik,şiddet ve korku ögeleri içerir.

Biz beraber buraya gelmiş ama uzun bir zaman konuşmayı kesmiştik. Şimdi ise burdaydık

Altı kişilik bir arkadaş gurubu bir gemi kiralar, aradan biraz zaman geçtikten sonra birşeylerin ters gitmeye başladığını görürler. Yaşanan olaylar sonucunda orda mahsur kalan gurubumuzun kurtulma çabaları ve ardından olanları okuyacağız.

Sakin bir hayat yaşarken amansız bir olay sonrası okul gezisi için bindiği uçak kaza yapar. kazadan sonra hayatlarını sürdürebilmek için yaşam mücadelesi verirler

Fotoğraf stüdyosu olan Nara farklı mekanlar keşfetmek üzere Tren bileti alır. Yolculukta tanıştığı yeni insanlarla Kars Wegas Oteli`nde soluğu bulur. Tesadüfün çizgisinde başlayan bu tanışma ilginç olaylarla küçük Cinayetler ortaya çıkar.

Mayıs karamaçanın babası tanınan bir iş adamıydı ve mayıs küçük yaşlarda babasını kaybetti o zamandan bu yana annesi Eylül Karamaça ve erkek kardeşi Temmuz Karamaça ile yaşıyodur Ama Mayıstan İntikam almak istiyen bi kişi vardı...

Abisinin intikamı için mafya tarafından kaçırılan Gece`nin hikayesi

Bir kız vardır ve bu kız hayatı boyunca özgür ruhudur ama ailesi izin vermez ve 20 yaşında hayatına bir adam ve 3 kız daha girer ve birde Zeynep`i vardır ve olaylar olaylar...

Benrjrrj hele3j3l3j bekej44j

𝐄𝐝𝐞𝐧: “𝐁𝐞𝐧𝐢 𝐛𝐮𝐫𝐚𝐝𝐚 𝐧𝐞𝐲𝐞 𝐝ö𝐧üş𝐭ü𝐫𝐝ü𝐤𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐢 𝐛𝐢𝐥𝐦𝐢𝐲𝐨𝐫𝐬𝐮𝐧, 𝐊𝐚𝐭𝐞.”𝐊𝐚𝐭𝐞: “𝐁𝐢𝐥𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦… 𝐚𝐦𝐚 𝐤𝐢𝐦 𝐨𝐥𝐝𝐮ğ𝐮𝐧𝐮 𝐝𝐚 𝐮𝐧𝐮𝐭𝐦𝐮𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦.”𝐄𝐝𝐞𝐧: “İ𝐲𝐢𝐲𝐝𝐢𝐦… 𝐒𝐞𝐧 𝐠𝐞𝐥𝐦𝐞𝐝𝐞𝐧 ö𝐧𝐜𝐞 𝐛𝐢𝐥𝐞.”

Yıllardır onu koruyan tek kişi, en büyük sırrıydı. Ve en büyük sırrı… çocukluk arkadaşıydı. O, gözlerinin içine bakarken dünya sessizleşiyordu ama içinde yankılanan çığlıkları hiç duymuyordu. Karanlık bir mahallede büyüdüler; aralarındaki bağ, masumiyetle başlayıp günahlarla örüldü. Her adımda korundu, ama her bakışta biraz daha battı. Onun gözünde hâlâ küçük bir kızdı belki… Ama o gözlerin ardında yatan karanlığı gören tek kişi de oydu. Ve bu defa… ya onunla birlikte yanacaktı ya da o karanlığı kendi elleriyle boğacaktı. Tutkunun, acının ve saplantının sınırlarında dolaşan bu hikâye; bir çocuğun içindeki koruyucu meleği, bir kadının içindeki şeytanla karşı karşıya getiriyor. Geceye Adanmış: Aşk, bazen sadece sevmek değil… Sahip olmaktır. Ve sahip olmak, her zaman masum değildir.