Lara ve Toprak...

Lisenin en güzel zamanlarını düşünün. Sınav kaygısı yok, gelecek kaygısı yok…Sadece gençlik, eğlence ve aşk var! İşte tam o yıllarda iki kişi giriyor kızımızın hayatına. Biri hiç tanımadığı sadece aynı okulda olduğu bir anonim, diğeri ise dünya yakışıklısı üst komşusu. Bu kızımız kimi seçer, ne olur bilmem ama aşkın kazanacağından eminim.

Bade:keşke sarışın olsam Turan:ne gerek var gülüm..ruhun sarışın

Yağmur’un sıradan hayatını geride bırakıp aşkı tattığı hikayeyi kaleme alıyorum. Keyifli okumalar. :)

Ailem Aşiret mi :)

Gamze Dinç, çocukluk aşkı Caner Miran ile yıllar sonra ansızın karşılaşır. Üstelik bu karşılaşma, onları birlikte çıkacakları bir aylık tatile sürükler. Gamze için bu, kuzenleriyle gittiği sıradan bir tatil olmaktan çok uzaktır. Caner`in varlığı her şeyi değiştirirken, asıl kırılma noktası 1974 tarihli aşk mektupları olur. Mektuplarda anlatılan Bergüzar ve Halit`in aşkı Gamze`nin yüreğine işler. O da bu hikayeyi kendi hayatına uyarlayarak hem geçmişteki aşkı tekrar yaşatmak hem de Caner ile yarım kalan hikayesini yeniden yazmak ister. Ancak Gamze çok geçmeden fark eder ki... Bazen bir hikayeyi yaşamak değil, ona teslim olmak gerekir. Ve bazı aşkların kaderi nesiller boyu devam eder...

Siz hiç eve girerken acaba bugün kavga olcakmı diye düşündünüzmü...

Helin annesiyle büyüyen genç bir kız, yıllar sonra onu terk ettiğini düşündüğü babası ve abileri ortaya çıkarsa hayatında nasıl değişikler olur?

Hayatının her adımı hata olan, özgürlüğü elinden alınmış bir kadın Güneş, çevresindeki herkesin sahte bir maske taktıgi bir dünyada, aslında kim oldugunu ve ne istediğini bulmak zorundadır. Peki ya geçmiş yeniden yüzeye çıkarsa? Peki ya gerçekler, hayal ettiklerinden daha sarsıcıysa? Gençlik, kimlik arayışı, saklı kalmış sırlar, gerilim, bastırılmış duygular ve yavaş yavaş filizlenen bir aşkın iç içe geçtiği bu hikaye kırık hayatlar, büyük sırlar ve geçmişleri bir araya toplar. Psikolojik gerilimin ve ters köşelerin bolca bulunduğu bu hikayede kimi zaman karakterlerden nefret ederken kimi zaman onları anlayacaksınız. Kitap boyunca merak ve gerilimin eksik olmayacağına emin olabilirsiniz.

Gerçek ailem kitabıdır saçma veya kılışe gelebilir önceden yazmıştım.

“Baharın en sessiz melodisi, en görünmez kalplerden gelir.” Lise hayatı boyunca hep arka sıralarda oturmuş, sesi duyulmayan bir kız: Haru. Ve bir gün karşısına çıkan, kimsenin görmediği ama onun hayatını baştan sona değiştirecek biri: Seo Gun. Saklanan bir geçmiş, kayıp bir zaman ve sihirli bir kediyle gelen ikinci bir şans... Ama bu hikâyede sadece tek bir kalp çarpmıyor. Okulun popüler basketbol oyuncusu Minjae de Haru’nun sessiz dünyasında bir yer arıyor. Gerçekler, rüyalar ve hisler birbirine karışırken; Haru hangi kalbin melodisine kulak verecek? “Baharın Şarkısı”, görünmezliğin içinden yükselen bir aşk, dostluk ve yeniden doğuş hikâyesi. Eğer sen de kalbini ilkbaharda kaybettiysen… belki bu hikâyede onu yeniden bulursun.

intikamla başlayan bir tutkulu aşkın hikayesi

Abisinin kız kaçırması ve sonucunda İsra ın başına gelenler.....

"Gözlerine baktığım an, bu gözlerin arkasında yatan hikayeyi içim içime sığmayarak merak ettim. Sen öyle hüzünle bakıyordun ki, şaşırdım. Çok şaşırdım. Yanında duran insanlar, gözlerine baktığında bu hüznü nasıl görmezdi bal arısı?"

Hilâl`in, Lidya`sı ve Yaz`ı olan Benim, Ecrin`im ve Esma`ma

İnsan her yara aldığında daha çabuk iyileşir mi gerçekten? Yoksa o yaralar zamanla sadece daha derine mi işler? Acı, yalnızlık ve bitmek bilmeyen karanlık... Bunlar büyürken bana eşlik eden tek duygulardı. Çocukluğum onların nefretin gölgesinde sessizce kayboldu.Sevilmenin ne olduğunu bilmeden, ağır bir sessizlik içinde geçti. Büyüdüğümde yanımda yalnızca alıştığım o soğuk boşluk vardı. Yaralar birikti, izler derinleşti. Hepsi bir şekilde geçti ya da geçmedi. Şimdi geriye ne kaldı bilmiyorum; sadece bir boşluk, sessiz ve sonu olmayan bir boşluk...

Öznur ailesinin biricik prensesiydi. Hayat onun istediği gibi akıyordu. Bu naif, kibar ve zarif kızımızın hikayesine ortak olun

Bir aşk gerçekten biter mi? Yoksa zaman sadece üzerini mi örter, kalbin en derin köşesinde sessizce yaşamaya devam mı eder? Defne ve Onur… Yedi yıl önce birbirlerine delicesine âşık olan, fakat bir gecede yolları ayrılan iki kalp. Geçmişin izleri, her ikisinin hayatında silinmeyen birer yara olarak kalmıştı. Ta ki bir gün, İstanbul’un kalabalığında beklenmedik bir karşılaşma her şeyi yeniden başlatana kadar. Yedi Yıl Sonra, geçmişin gölgesinde yeniden filizlenen bir aşkın hikâyesi. Sessizliklerin yerini alan yüzleşmelerin, içe atılan duyguların ve yıllar sonra gelen cesur adımların romanı. Çünkü bazen bir bakış, yılların susturduğu kalbi yeniden konuşturur. Bazı hikâyeler yarım kalmaz. Sadece doğru zamanı bekler.

Çocukken oynadığımız, güldüğümüz anıların sadece bir anı olup geçtiğini söyleseydiniz keşke... Geçmişe dönüp daha fazlası olmak için elimden geleni yapardım... (Kitabımızın konusu kesinlikle bana aittir bütün haklarım saklıdır! Keyifli okumalar)

Hocasının verdiği ödev üzerine bir mafyayı araştırmaya başlayan Melis Sonay hiç beklemediği olaylarla karşılaşır.

Sıkıntılarla yaşadığı ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenen Menesa gerçek ailesiyle yaşamak ister...

Voleybol temali romantik komedi tarzi bir kitapp🩷🌺

Karne günü okulu hacker ele geçiriyor ve gerçek hayatta vampir köylü oynatıyor.Aksiyon korku heyecan aşk dolu bu macerayı okumayı unutmayın!

Bu kitabı okuduktan sonra bir gözünüz açık uyuyacaksınız

Bir mahalle düşünün, ama bütün söylentiler salgın gibi yayılıyor. Getirdiği kötülük kadar, iyilikte getirebilir mi acaba bu salgın? ***** Ela`m: Mahallemiz durur mu, patır patır sıçtınız siz! Ela`m: Bütün kızlar seni konuşuyor Sarı tutku dahil... Ela`m: Daha dikkatli olun, laf vermeyin daha fazla. Gördüğüm mesajla gözlerim yuvalarından fırlayacak gibi açıldı. Göktuğ, "Bir şey mi oldu?" Diye sorduğunda yutkunamadım. Sadece telefonu ona uzattım. Mahallede bir laf dönerse o laf bir kere dönmüş olmazdı, her akşam milletin dilinde olurdunuz! "Sülalelerini siktiklerim." Diye bir küfür savurdu. "Dedim sana, imkansız konuşulmaması dedim!" Ofladım. "Yapacak bir şey yok. Konuşanı görürsem susturmasını bilirim." Diyip yemeye devam etti.