Bazı çocuklar masallarla uyur, bazılarıysa… masalların içinde doğar. Büyünün gölgesinde doğan bir prens… Unutulmuş bir kehanet… Ve kaderin kaçınılmaz yükselişi. Elytharion’un en sessiz gecesinde, bir bebek ağlamadan dünyaya geldi. Ama gök gürledi, toprak titredi ve ölüler mezarlarından doğruldu. Çünkü o yalnızca bir çocuk değildi— O, zamanı mühürleyen kehanetin ta kendisiydi. Lycanuss, büyüsüz bir varis olarak yetiştirildi. Ancak 15. yaş gününde mühürlenen gücü uyanmaya başladığında, gerçeği keşfetmesi kaçınılmaz hale geldi. Onun doğumu, sadece bir tahtın değil, tüm evrenin geleceğini değiştirecek. Lycanuss, varlığından habersiz bir varlık. Üç halkalı bir mühür ensesinde parıldıyor, ama geçmişi bir sır, geleceği ise tehlikenin kendisi. Onun kaderi bir seçim değil, bir uyanış. Ve uyanış başladığında, evrenin dengesi bir daha asla aynı olmayacak. Zaman daralıyor. Kehanet fısıldıyor. Ve Lycanuss, kendi kimliğini hatırlamadan önce… kendi gölgesine karşı yürümek zorunda kalacak. Kader mi, yoksa seçim mi? Gerçek açığa çıktığında, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Yetimhaneden kaçan Luisa`nın her şeyin bir bedeli olduğunu anladığı andı. Yaşadığı güvensizliklerle beraber dışarıdaki hayatın düşündüğünden çok daha teklikeli olduğunu fark ettiği andı...

Ceylin lanetli bir kitabı okur ve o kitabın içine hapsolur. Bol ters köşeli

Bir balo herşeyi değiştirir mi? İki düşman ailenin çocukları ailelerine yapılan haksızlığın intikamını almak için beraber çalışmak zorunda. Bu kadar önemli bir baloda güvenliğe dikkat edilmeyince bunların olacağı başkanın aklına asla gelmezdi. Eğer bunların olacağını bilseydi kendisi için en yakın arkadaş oldukları iki ailenin yaptığı bir pasta yüzünden vefat eder miydi?

Yetenekleri ellerinden alınan Debilis Kasabası`nın cadıları ve büyücülerinin verdiği mücadelenin hikayesi... Can sıkıntısında iyi okunur brocum 🦍💨

Bir zamanlar birliktelikten oluşan diyar zamanla 7 kabileye bölünür ilk kabilenin yok oluşundan sonra onlardan tek kalan eisa nın mücadelesi

Ünlü dövüşcü ve babasından geçmişinden hatta geleceğinden kaçan kız.... 🧚🏻‍♀️💝

Slendra Krallığı`nda Kraliçe ölmüştür ve Krallık çok büyük bir düşüş yaşamıştır. Ekonomik güçlerden dolayı Kralın Eliana adlı kızıl saçlı kızı zengin bir krallığa altın karşılığında satılmıştır. Bu Krallığın ismi Slerta Krallığıdır. Aradan bir süre sonra Slendra tekrar yükselmiştir fakat bir sorun vardır. Kralın kızından haber alınamamıştır ve 2 kardeşi ablasının düğününe Slertaya gitmiştir. Fakat bilmedikleri şey ablasının öldüğüdür.

"Ölmek istiyorsun ama ölemiyorsun. Her öldüğünde aslında yeniden doğuyorsun, ama farklı bir bedende. Her öldüğünde seni bambaşka bir hayat bekliyor. Artık eski sen değilsin, olamıyorsun. Ne yapacaksın? Hâlâ ölmek istiyor musun? Her öldüğünde farklı biri olduğunu unutuyorsun. Ne olacak şimdi? O zaman... nasıl kendi bedenine döneceksin? Peki, dönmek istiyor musun?"

Ahu, mardinli bir avukat. Mardin`de doğmuş fakat annesi öldükten sonra eğitimine teyzesi ile birlikte gittiği İstanbul`da devam etmiş. Yıllar sonra kız kardeşi gibi olan kuzeni Berfin`in düğünü için Mardin`e gelir. Mardin`de Şahsoy ailesinin Harun Bey`den sonra başına geçecek olan Onur Şahsoy ile tanışır. Bu iki kişinin tutkulu aşkı Mardin`de dillere destan olur. Bu aşka karşı çıkanlar olsada çiftimiz bütün zorluklara göğüs gererek birlikteliğini sürdürür.

“Ölüm, sahneye çıkmadan önce prova yaptırmaz.” —Vaelric A. Bow Adım Vaelric. Bir zamanlar fısıltıyla bir ezgi söyledim. Sonra hayatımın tüm sesleri susturuldu. Şimdi hayatta kalmak için konuşuyorum—ama bu kez, hikâye benim değil. Starflame’de her 100 yılda bir Divavision düzenlenir. 12 ulus seçilir. 1’i kazanır. 10’u... yok olur. Kalanlara dua etmeleri bile yasaklanır. Erkeklerin sesi suç sayılır. Kadınlar Diva olur. Ben mi? Cezalı bir anlatıcıyım. Sahneye değil, gölgesine aitim. Ama size bu hikâyeyi anlatmazsam, ben de sonsuz sessizliğe karışacağım. Hazır mısınız? Bu defa sahne, sadece bir performans değil— bir hüküm töreni.

Okuluna yeni gelen öğrencilerden sonra okuldan cinayet haberleri alınmaya başlayan mihrak kolejindeki öğrenciler okulda tutsak tutarlar tutsak kız hazal kırlangıç ve okula yeni gelen öğrencilerden Hazar yalancı okulun düzenini bozmaya gelen öğrencilerden birisi ve hazaldan baya etkilenir Hazal ilk başta ondan nefret ederken ona aşık olur ama bilmediği birşey vardı....

Gece , her zaman olduğu gibi karanlıkla sarhoştu. Ay , gökyüzünde silik bir iz bırakmıştı , yıldızlar ise sanki birer hüzün bulutu gibi kaybolmuştu. Karaca , gölgelerin içinde bir hayalet gibi ilerlerken , karanlık ona sahip olmuş gibiydi.. Tüm kasaba , adını bile duymadan , korku ve efsanelerle çevrilmişti ; ama karaca korkunun ta kendisiydi. Onun adı , geceyi andıran bir gizemle yankılanıyordu. " İçindeki karanlık seni korkutmasın ; çünkü en büyük gücün , ona hükümettiğin anda doğar. "

Bengi Hira bir anda yok oldu… Ne bir iz bıraktı ardında, ne de bir veda. O bile anlayamadı nasıl silindiğini insanların arasından. Ta ki, bir gün boşluktan yere çakılan bir kızın bedeninde gözlerini yeniden açana dek! Şimdi bir yabancının bedenindeydi. Bir hayatın içine düşmüştü ama bu hayat ona ait değildi. Ya da… belki de her şey onunla başlıyordu. Zihnindeki boşluklar her geçen gün yavaşça dolarken, hem bedenini kaybettiği gerçeğiyle yüzleşti hem de onu ölümün kıyısına sürükleyen karanlığın izini sürmeye başladı. Bengi Hira, hem bedenine girdiği genç kızı aşağı atan kişiyi bulmak, hem de kendi geçmişinin kayıp parçalarını birleştirmek zorundaydı. Ancak unuttuğu her an geri geldiğinde, kalbinde büyüyen şey sadece acı olmadı… Gözleri karanlıkla doldu. Artık sadece bir arayışta değildi. Bu, intikamın yankısını taşıyan bir uyanıştı. Kaybettiklerini geri alabilmek için, ruhunun ne kadarını feda edeceğini henüz bilmiyordu. Ama bir şeyden emindi: Unutulmuş her şey eninde sonunda acıyla geri dönerdi. Ve bazı hatıralar, ikinci bir ölümü kaldıramazdı.

Alya. Üniversite öğrencisi ve tıp bölümü okuyor. Fakat öğretmeni takıntı haline getirmiştir. Nefret ile büyüyen aşk hikayesi. Alya ve Arasın hikayesi.

Herşey İzmir in arkadaşı lena nin gizemli bir şekilde kaybolmasıyla başlar, ve izmir bile böyle bir şeyin olabileceğini hayal edemez.

Kitapta küçük bir kız olan Lila`nın evine yeni aldığı bir heykelde garip bir şeyler olduğunu farkeder

Dalya, gelen teklif ve Kaira adı verilen bir boyuttan, insana bürünmüş yaratıkların oyunlarıyla başka bir evrenin kapılarıyla karşı karşıya kalmıştır. »»»»» ‟Küçük Talya, minik Talya," dedi arkasından gelen sert ses alayla. Dalya, herbir hücresine kadar titrerken, korkunç bir o kadar da tanıdık gelen sese karşı dönmek gibi bir cesaret göstermişti. Onun zihni gerçekler için fazla yaralıydı. Onları kaldırırken altında kalırdı ama gelecekte en çok onlarla savaşırdı. ‟Talya değil," dedi kaşlarını çatıp karartıya bakarken. ‟Dalya," Bunu bir refleks olarak söylemişti ama bu, karanlıkta olan adamı alayla güldürmüştü sadece. ‟Onların isteklerine kalmayacaksın, kalmak zorunda kalacaksın." dediğinde bir bilmece mırıldanıyor gibiydi. ‟Hayat ve yaşam arasındaki o ince çizgide, tutunacak eller arayacaksın, o eller seni ittiğinde, hepsinin el olduğunu anlayacaksın."

Erkeklerin olmadığı, sadece kadınların hüküm sürdüğü bir diyar; Vadronia. Ve diyar`a hükmeden beş tanrıça. Kızıl Tanrıça; Ravira. Işık Tanrıçası; Levana. Güzellik Tanrıçası; Evara. Zehir Tanrıçası; Morana. Bilgelik Tanrıçası; Zorya. Beş Tanrıçalar`nın da yönettiği beş krallık. Kızıl Tanrıça`nın hüküm sürdüğü Kranis. Işık Tanrıçası`nın hüküm sürdüğü Alodias. Güzellik Tanrıçası` nın hüküm sürdüğü Rothnia. Zehir Tanrıçası` nın hüküm sürdüğü Dalerin. Bilgelik Tanrıçası` nın hüküm sürdüğü Plorvis. Kadınların olmadığı, sadece erkeklerin hüküm sürdüğü bir diyar; Eldoria. Ve diyara hükmeden beş tanrı. Su Tanrısı; Asher. Gölge Tanrısı; Daelan. Ay Tanrısı; Alaric. Yılan Tanrısı; Morgan. Düş Tanrısı; Kairos Beş tanrının da yönettiği beş krallık. Su Tanrısının hüküm sürdüğü Lendorr Gölge Tanrısının hüküm sürdüğü Kerenza Ay Tanrısının hüküm sürdüğü Celestia Yılan Tanrısının hüküm sürdüğü Daril Düş Tanrısının hüküm sürdüğü Sakaris 👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑 Eldoria Diyarında erkekler tek bir kadına muhtaçken Valdoria diyarında kadınlar da aynı sorunu yaşamaktadırlar. Eldoria Diyarı kadınlar olmadan yaşamaya dayanamazken diyarın nüfusu güm geçtikçe azalır. Beş Tanrının, hem halkları için, hem de kendi arzuları için Valdoria diyarına gitmesi gerekir. Peki, Tanrılar Valdoria` ya gittiklerinde hedeflerine ulaşmaya başarabilecekler mi? 👑👑👑👑👑👑👑👑👑👑 Kızıl Tanrıça, Tanrıça serinin ilk kitabıdır. Kitap Kızıl Tanrıça Ravira ve Su Tanrısı Asher tarafından anlatılmaktadır.

Uraz Altay ve çetesi yeni intikamlar için hazırlanırken hiç beklemedikleri bir anda Asya ile karşılaşarak hayatının dönüm noktasından geçti yeni bir hayat URAZ ALTAYI bekliyordu…

Babasının emri üzerine tahta geçmesi gereken Cora yıllardır saklı sırları öğrenince kaçmaya karar verir fakat kraliyetin büyük değer taşıyan ve yıllardır hazine olarak korunan kılıcını da yanında götürünce tüm saray peşine düşer. Yapması gerken önemli bir seçim vardır ya teslim olacak ve babası tarafından yargılanacaktır ya da yaptığı hatadan pişman olmadan sırların peşine düşecektir.

Mine yaşıtlarından üstun zekalı olunca onun başına geleceklerden haberi yoktu.

Soluksuz kalmış, kesik nefesleri arasında ellerine baktı. Kızıla boyanmış ellerindeki kaygan his ona yabancı değildi. Yetim bir kız çocuğuyken nasıl bu hale gelebilmişti? Bir tesadüf mü, yoksa kurgulanmış bir oyun mu?

Fantastik bir dünyadaki gizemli cinayetleri çözmek için iş birliği yapan insanların başından geçen olayların en akılda kalıcı biçimde anlatılmaya çalışılması. Can sıkıntısında iyi okunur brocum..

Dört savaşçının mücadelesi.