vampir, kurt adamlar, periler ve cadıların olduğu bir evrende çatışma, savaş ve aşkın bir arada olduğu bir macera

UYARI!!16 yaş ve üstü için uygundur. Olumsuz öğeler içerir. Taht ve güç uğruna yapılabileceklerin bir sınırı var mıydı? Peki ya, sonsuz hırs uğruna gözden çıkarılabilecek kişiler? Kişi bazen en çok sevdiğini, bazen de kendinden bir parçayı feda etmek zorunda kalmaz mıydı? Gücün sınır tanımadığı bir dünyada, taht için göze alınacak ihtimaller her zaman sonsuz olurdu. Birinin kendine bile itiraf edemediği karanlık arzular, zamanla aklı da, kalbi de esir alırdı. Zaten kalpte, zihinde ve bedenin en derininde verilen bütün savaşların temelinde bu yok muydu? Ne kadar yükselirsen, ne kadar güç kazanırsan içindeki doyumsuz canavar biraz daha fazla isterdi. Her ulaşılan zirve, birini özgürleştirmek yerine daha da derinlere, daha karanlık yerlere sürüklerdi. Çünkü hırs dediğimiz şey, kişiye asla “yeter” demeyi öğretmezdi. Ve her zaferinde kişi aslında biraz daha kaybolurdu. ****** Asel Sare Akan’ın hayatı, doğum gününe doğru çıktığı sıradan bir yolculukta tamamen değişmişti. Yolda karşısına çıkan o gizemli kadın, aslında kaderinin habercisiydi. Fakat Asel, o an için bu yabancının söylediklerine kulak asmamıştı. Ne de olsa her şey yolunda gibiydi. Hayatı, tam da olması gerektiği gibi ilerliyordu. En azından o öyle sanıyordu. Gerçeklerle yüzleşmesi ise sandığından çok daha kısa sürecekti. Çünkü Asel’in tanıdığını düşündüğü herkes, aslında bambaşka yüzlere sahipti. Güvendiği omuzlar, birer birer sırtını dönmeye başlayacak, inandığı her şey yerle bir olacaktı. Bildiği dünya, altından kayıp giderken Asel, hiç beklemediği bir gerçekle baş başa kalacaktı: Büyük bir yalanın tam ortasında, yapayalnız. Ve en acısı neydi biliyor musunuz? Sevdiği herkes, bir şekilde onun sonunu getirmek istiyordu. Ona sarılan eller, birer bıçak gibi arkasından saplanacaktı. Ama Asel’in pes etmeye niyeti yoktu. Her şeye rağmen umudunu kaybetmeden, kendi canı için savaşmaya devam edecekti. Tabii başarabilirse.

Efsanelere göre ölülerin işledikleri günahlar kadar büyük bir yıldıza esir düştükleri söylenir…

Okuldan kaçmak için(?)sayılı günlerin var mahkum mu olucaksın yoksa sonuna kadar savaşıcak mısın?

"Bu okulda öğretmen yok, hepsi bizimle yaptıkları ölüm düellarında öldü. Hepimiz çok özeliz, burada birbirimizi eğitiyoruz." Burada tek kız sensin... Zombi salgınından sağ kurtuldun ve sağ kurtulan garip güçleri olan çocuklar seni birlikte yaşadıkları ve birbirlerini eğittikleri şatoya getirdi. Burada çocuklar ışık ve gölge olarak ikiye ayrılmışlar. Işıklar iyiliği gölgeler kötülüğü savunuyor ama temelde hepsinin amacı hayatta kalmak. Senin ise ışık mı gölge mi olmak kendi kararın... Ayrıca bir özel gücünün olmadığını düşünüyorsun. Buradaki tek kız olman da ayrı bir delilik. Cehenneme bağlantı sağlandıktan sonra ise hikaye bir hayli detaylanıyor.~ Fantastik sevenler için. Derin, yer yer eğlenceli, yer yer üzücü ve bol aksiyonlu bir hikaye. Tiktok tanıtım: https://vt.tiktok.com/ZSHsaT1tY9vYo-PvR1w/ AQ5790AB

Miselin krallığının prensesi Alessia halk arasında tatlı, uysal ve gelecekte tahtın sahibi olarak görünürdü. Lakin aslı böyle değildi. Saray hayatından bıkmış ve kurallara aykırı davranan, sınır tanımayan bir prensesti. Sarayda kaçması ile meşhurdu. Bir gün yine saraydan kaçtığı bir zaman halktan bir oğlan ile görünmesi sarayda ve halk arasında büyük etki bıraktı. Herkes bu olayı konulmuş ve dilden dile yayılmıştı.Saraydan birinin özellikle de geleceğin varisi olan bir prensesin halktan bir oğlan ile ilişkisi olması kabul edilecek bir şey değildi. Kral Faldo çıkan bu haberi yalanlamak için kızını düşman olduğu krallığın prensi ile evlendirmeyi planlar. Böylece hem düşman olduğu krallık ile arası düzelecekti hem de kızı hakkında çıkan haberlerin sadece bir iftira olduğunu kanıtlayacaktı. Lakin kral prensese yani kızına fazlası ile düşkün olduğundan ve eskiden kendi de şuan evli olduğu karısı ile zoraki evlendirildiği için kendi kızının da kaderinin öyle olmasını istememektedir. Bu yüzden Miselin krallığının hapsinde mahkum olarak tutulan ve kızına fazlası ile benzeyen Valeria`yı kızının yanına geçmesi için ikna eder. Tek sorun Valeria`nın zoraki evlendirileceği krallık anne ve babasını kaybetmesine ve kardeşinin hastalağa kalmasına sebep olan krallıktır...

Nerden bilebilirdim ki? Hayatımı bu denle değiştirecek bir olaya şahit olacağımı, kendimi yanlız bırakan kişinin sadece ben olduğumu... Çok zor geliyor yaşamak keşke kendimi keşfetmeseydim de ailemle arkadaşlarımla doya doya vakit geçirebilseydim diyorum.

Konusu Mardin`de 2 en büyük aşirettin berdelle evlendikten sonra mutlu olan çifti ile başlar ama kızımızın abisi kaçırdı kızla ayrılınca berdel bozulur ve birbirini seven iki genç ayrılmak zorunda kalır sonra ana erkek yine berdel`le evlenir ama önceki karısı hamiledir ve eski kocasına söylemeden oğlunu büyütmeye çalışır KİTABDAKİ YAZIM YANLIŞLARI OLABİLİR

Akıl hastanesinde yaşayan bir grup genç... ne kadar sıradışı olabilir ki? Kanla kaplı bu olayları ve bu grubun sırlarını öğrenmek için okuyabileceğiniz o kitap: Kilitli Ruhlar.

eğer kader aynı yazıldıysa yollar ne kadar ayrılırsa ayrılsın tekrar birleşmenin bir yolunu bulur. -hiç değişmemişsin kızıl kraliçe -ama sen çok değişmişsin gölgelerin ruhu

Narvalis`in sessiz sokakları sırlarla dolu, taşların altında gömülmemiş öfke ve geçmişin kanı bekliyor. Serin Valka, Draven Solis ve Lyra Miresh... Üçü de geçmişin gölgeleriyle yüzleşmek zorunda. Bu gece, hiçbir sır gömülü kalmayacak.

Zor bir hayatı var gibi duruyordu. Sınıfta hep bir köşede sessizce ders dinliyordu. Yardıma ihtiyacı olmalıydı. Bende gizli bir hayranı olmaya karar verdim. Mehmet ve Yağmur`un aşk hikayesi

Kız gerçek ailesini bulmasıyla her şeyin yoluna gireceğini düşünmüştür. Ancak çok yanılmıştır çünkü gerçek ailesi normal değildir. Aslında onlar insan bile değildir. Fantastik evrenine hoş geldiniz Bu konu da bi tık acemi olanbilirim lütfen sorgulamayın normal bi fantastik değildir gerçek dünya ve fantastik evreni arasında geçer.

Uyuduğumda gözlerimi başka bir evrende açarsam en fazla ne olabilir ki?

LAVRİNYA - UNUTANLARIN CEHENNEMİ, HATIRLAYANIN LANETİ "Unutmanın huzur sayıldığı bir evrende, hatırlamak bir başkaldırıdır." Lazura, cennetle cehennem arasında sıkışmış bir unutuş evreni. Buraya gelen herkes, geçmişini geride bırakır; kim olduğunu bilmeden nefes alır. Hatırlamamak burada huzur sayılır ama bu, derin bir yalnızlığın maskesidir. Velanlar sahte bir huzurun içindedir. Geçmişleri yoktur, güçleri de. Sadece yaşar, sorgulamazlar. Kaernler ise sistemin bastıramadığı çatlaklardır. Her biri bir lanetle doğar. Aşk, onlar için zayıflık değil, tetiktir. Bu yüzden hep yalnızdırlar. Deran Vedrah ise bu evrende hatırlayan tek kişidir. Laneti Memrion, ona geçmişini unutturmaz. Dokunduğu herkesin dünyadaki anılarını görür. Her temas, yeni bir yük. Deran yalnızca kendi değil, başkalarının da hikâyesini taşır. Bu yüzden sessizdir. Lora Elenith geçmişsizdir ama laneti başkalarının geçmişine uzanır.Senthera, dokunduğu kişinin Lazura`daki anılarını siler. Bir saniye bir hatırayı, dakikalar bir dostluğu götürür. Uzun sürerse, geçmiş yok olur. Ama Deran hariç. Onun geçmişi Lazura`dan önceye aittir. Lora`nın laneti, sadece Deran`ın dünyadaki anılarına erişebilir; sevdiği kadına ait olanlara. Bu yüzden Deran bakmaz, dokunmaz. Çünkü Lora bir tehdit değildir. Bir vedadır. Lora unutturur. Deran hatırlar. Ve kader, onları aynı gölgede buluşturur. İki yabancı, iki zıt lanet. Bir taraf sessiz bir ışık, diğer taraf susmayan bir karanlık. Ve Lazura`nın boğazına saplanmış siyah bir gül. Bu evrende aşk tehlikelidir. Çünkü hatırlarsan yanarsın. Unutursan... eksik kalırsın. Peki ya sen? Hatırlamanın cehennemine cesaret eder miydin? Yoksa unutmanın sahte huzuruna mı sığınırdın? Lazura seni çağırıyor. Ama unutma. Hatırlarsan yanarsın. Deran Vedrah: “Yakarım bu Lazura’yı, yine de unutmam sevdiğim kadını.” “Gülüm’ü için Lazura’yı yakacak bir adam… Siyah Gül için bir kibrit bile çakmazdı.” — Lora Elenith

Scarlet sirius black in vaftiz kızıdır ve Weasley lerin gerçek kız kardeşidir Ronla yaşıttır fakat weasley ler scarlet ile kardeş olduklarını bilmiyodur bir gün scarlet kabul mektubunu alır ve olaylar başlar

“Kimileri kaderine boyun eğer. Kimileriyse kılıcını çekip kendi yolunu açar.”

Ateşi, suyu, toprağı ve havayı eğip bükebilen büyücülerin dünyasında, güç sadece bir hediye değil, ölümcül bir tutkudur. Dört elemente hükmedenler bir zamanlar yeminle birbirine bağlıydı. Şimdi ise bu kadim topluluğun içinde fısıltılar dolaşıyor. Kaybolan büyüler, gizemli ölümler ve eski bir kehanetin uyanışı... Güç arayışı onları birbirine düşman ederken, her biri diğerinden daha karanlık bir sır saklıyor. Gerçek açığa çıktığında, hangisi hayatta kalacak?

Kendi evrenlerindeki eşitlik dengesinin bozulması üzerine öldürülen kadınlar, baskı ve şiddetle büyüyen çocuklar artar. Bunun üzerine on farklı eyaletten on bir farklı özelliklere sahip genç kadın buna sebep olan gücü araştırmaya karar verir. Gelecek nesillerin özgürlüğünü korumak ve zorla ellerinden alınan güçlerini geri almak için savaşa giderler. Hiç beklemedikleri şeylerle karşılaşan bu kadınlar birçok insanın güzellik algısına da uymuyor, alışılmışlığın dışındaki güzellikleri ile adeta varoluşsal bir özgürlüğü temsil ediyorlardı.

Kaybolan bir arkadaş, peşinden sürüklenen karanlık sırlar... İçine sızan bir canavarın acımasızlığı ve onu durdurmaya çalışan iki ruh. Zeynel ve İnci`nin yolu, geçmişin lanetiyle kesişirken, kolyeler saklı sırlar açığa çıkıyor. Kimi kurtaracaklar, kimi ise sonsuza dek kaybedecekler? Bu karanlık yolculukta, geçmişin gölgeleri geleceği biçimlendiriyor. Cesaretin, ihanetin ve kanın dans ettiği fantastik bir dünyaya hazır olun.

Lavin, son derece başarılı, örnek gösterilen ve çevresi tarafından sevilen başarılı bir akrobasik buz patencisidir, hayatında yolunda gitmemeye başlayan şeylerin sayısı arttığında lavin kendini bir çukurun içinde bulur, geçmişine dair hatırlamaya başladığı şeyler aslında geleceğinin aynasıdır. instagram: nivis_in_books

Günahkar Tanrılar serisi 1.kitap

Han suların çocuğu Minho ateşin çocuğu Felix havanın çocuğu Hyunjin toprağın çocuğu

...devam edicek

°Ölüm diyarının ahırında başlayan cezam, şeytanın sesiyle bitti. Artık ben onun dünyadaki gölgesiyim. Gücüm ateş, yüküm lanet. Adım Jesica... Ve ben, Şeytanın Bekçisi’yim.