Meyra bir adım öne çıktı. “Eğer bu gece savaş çıkarsa, yanındayım. Milanlar yanındadır.” “Hayır,” dedim. “Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu, bir düşün gerçeğe dönüşmesini isteyen bir adamın savaşı.” Ama içimden bir ses fısıldıyordu: Ya bu sadece başlangıçsa? Ya Orodes’in arzusu, daha büyük bir şeyin habercisiyse? Kapının dışında, askerlerin ayak sesleri yankılandı. Gürültü değil… ritimli bir tıklama. Hazırlık. Sessizlik bitti. Kalktım, siyah elbisem bedenime tam oturdu. Başımı dik tuttum. “Kapıyı açın,” dedim. “Savaş kapımızdaysa, ona kendi adımlarımla yaklaşacağım.” Meyra hemen arkamdaydı. Rhena’nın parmakları dua ediyordu, dudakları ise sessizdi. Adımlarımı taştan zeminde duyarken, kendi iç sesimden sadece bir cümle yankılanıyordu: Şahmeran düşerse, sadece bir kadın değil; bir denge, bir tarih ve bir gelecek düşer. Ve ben düşmeyeceğim.

2038 yılında Dünya dışı varlikarin beynimizi ele geçirip dünyamıza hukmekmesi

Bir meteorun taşıdığı gaz… Bazı çocukların kanına karıştı. Ve o günden sonra dünya, sessizce değişmeye başladı. Vortex Klanı bu çocukları topladı, eğittiğini söyledi. Ama aslında onları silah yaptı. Nova Klanı ise bu düzene karşı çıkanlardan doğdu: Altı çocuk, zincirlerini kırdı ve kaçtı. Guard Birliği ise bir karar aldı: Hepsi yok edilmeli. Artık tek bir gerçek var: Bu dünyada klanların dışında kalamazsın. Ya güçle yönetirsin, ya direnişin parçası olursun, ya da toprağın altında unutulursun. 📖 “KLANLAR ÇAĞI” Tarafını seç. Çünkü bu çağda nötr kalanlar ilk ölür.

Bazı konularda Homelanderla gerçekte çok benzeriz …

"Doktorlar insanları iyileştirir değil mi?" "Tabii ki de." "O zaman neden bedenimde bu kadar yara var... Neden bu yarayı açan doktorlar tedavi etmiyorlar?" 𓆩𓆪 Küçük yaşta terk edilen Loyana yaşamak için tek bir yeri kalmıştı sokaklar... Belki korkutucuydu... Belki yüzlerce elin bedeninde gezmesini istemiyordu ama o ölümün çocuğuydu Yaşam ona bu kötülükleri zorunlu kılmıştı bunlar kötülük bile değildi belkide. 𓆩𓆪 Sayılardı bizim adımız biz ölümün çocuklarıydık şanssızlığımız bize verilen en büyük mücadeleydi... DEHŞET VE VAHŞET SERİSİ

Ben Nil. 19 yaşındayım ama ruhumın yaşı çoktan 25’i geçti. Her şey 16 yaşımdayken, yeni taşındığımız evde bir saat bulmamla başladı. O saatle birlikte hayatım geri dönüşü olmayan bir yola girdi…

Yıl artık 2032 olmuş bilim Türkiye`de artık dinden daha üst bir mevkiye koyuluyordu. Bir bilim grubunun yaptığı buluşla insanlar beyinlerinden beş adet parça alarak, hayatları boyunca onlarsız yaşayamadıkları beş elementler tasarlanır. Artık tüm dünyada insanlar kendilerin yönetebilmesi için beş elemente muhtaçtır. Aksi halde ise insan bir robottan farksız olur. Bu durumu kabullenmeyen Olcay Sönmez, insanların kendilerini yönetip, iradelerinin ve yaşamlarının beş taşa bağlı olmasını çok saçma bulur ve grubun insanları kölesi haline getirmeside onu deliden farksıza çevirir. Kendisi Element Grubunu yıkıp insanları kendi özgürlüklerine ulaştırana kadar savaşıp by savaşta hem aşkı hemde dostlukla karşılaşacaktır. Bu acımasız dünyaya Olcay son verebilecek mi? Olcay hedefinde acaba zarı altı getirebilecek mi🎲🎲(Beyaz leke gibi hissettiren bir kitap özgürlükte aşk var bence okuyun okuyanları çok öpüyorum beni çok mutlu ediyorsunuz😘😘🥰🥰🥰)

Genç kız asi milletler barda çalışan bir barmen beş ay girdiği, yılda bir kere gelen müşteri Alkan willirs onula tanıştığı bardı ve bir kaza sonucu bu iki genç tartışmaya başlar ve asi adı gibi asi bir kız ve eline geçen votka şişesini Alkan`ın kafasına geçirdiği gibi alkan bu olaydan sonra asi milletlere takıntılı olur intikam için ve bu işe babasının kumar ve alkol borcu oluğun kullanır ve olaylar sonra başlar

Yıl 2016 Dünya savaşından arta kalan insan topluluğu. İyiliğin ve kötülüğün birbirine savaş açtığı bir dünyada, insanlar aç kalmamak için hayat mücadelesi verirler. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Toprağın altında gizlice dolaşan kötülük tohumları parlak ruhları sömürmek için can atarlarken insanlar sadece yaşamak için çabalıyorlardı. Diara kendi amacını bilmezken hayatının tamamen değişeceği güne uyandığından habersizdi.

Yedi yıl önce gelen felaket, dünyayı tanınmaz hale getirdi. Screxy istilası insanlığı çöküşe sürüklerken, gökten gelen bilinmeyen varlık tüm umutları söndürdü ve Verrscher adındaki varlıkları dünyaya saldı. Şimdi şehirler yıkık, gökyüzü küle bulanmış ve hayatta kalanlar sadece birer gölge… Ancak hâlâ bir umut var. Küçük bir grup, bir yolculuğa hazırlanıyor. Hedefleri açık, başka bir gezegene ulaşmak, insanlığın kalan kıvılcımını kurtarmak. Ama Verrscher’lar hâlâ burada... ve beklemedeler. İnsanlığın son savaşı henüz başlamadı.

Hayat felsefem mi? Yalan söyle. Yoksa bu iş olmaz.

Uzayın derinliklerinde geçen aşk, gerilim, korku, heyecan, sevinç duyguluranı iliklerinize kadar hissettirecek. 3.dünya savaşı, umutsuzluk gibi duygularda yer almaktadır. Bir kızın hayat gayesidir.

Kumdan Doğan Plan Yer: Vahar Şehri - susuzluktan çatlamış toprakların ortasında bir hayalet şehir. Zaman: Gece yarısı, 00:00 - "Sıfır Noktası"na 72 saat kala. Gökyüzü yıldızsızdı. Ay bile bu şehre sırtını dönmüştü. Örgüt lideri Karun, yıkık bir gözlemevinin bodrum katında tek başına duruyordu. Duvarlara kazınmış rakamlar vardı: her biri bir zaman dilimine işaret ediyordu. "Zaman geldiğinde," dedi kendi kendine, kuruyan dudaklarını aralayarak, "kum bile dile gelecek." Karşısında dijital bir saat kırmızı renkte yanıp sönüyordu: 71:59:57. Zaman hazırlığı başlamıştı. Kum fırtınasının içinde saklanan eski teknolojilerle, Karun geçmişin anahtarını arıyordu. Eğer doğru zamanda doğru noktaya ulaşırsa, şehirde zamanın akışını tersine çevirebilirdi - su kaynakları geri gelir, düşman örgütler daha doğmadan yok olurdu. Ama bunun için tek bir şansı vardı. Ve herkesin bildiği gibi: Zaman, sadakat tanımaz.

Fanrastik bir kitaptır

--- “Bazı sırlar, seni değil… dünyayı değiştirir.” İris sıradan biri değil. Zekâsı sistemin sınırlarını zorluyor, cesareti kuralları yerle bir ediyor. Gelişmiş bir şehirde, herkesin kurallara uyduğu bir düzende o, hep başka bir şeyin peşindeydi: Gerçeğin. Ama bir gece… her şey değişti. Tanımadığı bir yabancının gözlerinde geçmişe dair bir parıltı gördü. Aynı gece, şehirde saklanan bir sırrın ipuçlarını buldu. Artık sadece aşkın değil, hayatın da riskini almak zorunda. Gizem derinleşirken, İris kendi kimliğini, geçmişini ve kaderini sorgulamaya başlar. Aşk mı galip gelecek, yoksa hakikat mi? İris’in hikâyesi, bir isyanın başlangıcı olabilir. ---

Hayaller mi gerçek olan yoksa yaşananlar mı yada yaşatıklaratımız DÜN BUGÜN VE YARIN GEÇMİŞ ŞUAN GELECEK hepsi bir yanılsama

Liseli bir kız okuldayken zombi saldırısına uğrar. Herkes kaçışırken bir genç onu kurtarır. Ve grup olurlar. Vampirlerin soyunu bitirmek için bir yola başvururlar. Vampirlerin patronu ve yöneticisi ararlar. Bulmak için vampirin dişindeki altın imzayı ararlar. Başardıklarını sanarken bir süpriz ile karşılaşırlar.... "HAİN!" "Biliyorum ;)"

Varlıklı medya patronu Ray Fisher, özel jetiyle yaptığı seyahatlerden birinde kaza yaparak hayatını kaybeder. Fisher’in ölüm nedeni, kayıtlara uçak kazası olarak geçer. Ray Fisher’ın kızı Kyla, ortada görünür bir neden olmamasına karşın babasının cinayete kurban gittiğinden emindir. Binbaşı Boris Pavlov’u olayı araştırmaya ikna eder. Kısa süre sonra vakanın göründüğünden çok daha karmaşık olduğu ortaya çıkar. Binbaşı Pavlov, arkadaşı Prof. Simon Blake’den yardım ister. Prof. Blake kişisel problemleriyle boğuşurken bir kolu uluslararası çocuk kaçakçılığı ve yasadışı ilaç üretimine, bir kolu Fisher ailesinin skandallarla dolu gizemli geçmişine ve bir kolu da yüzyıllardır kimsenin açıklayamadığı bir fenomen olan kendiliğinden yanma vakalarına uzanan olaylar zincirini çözmeyi başarır.

25 Yaşında Bir Memur Olan Ken. Yeni Evinin Altında Bir Kutuda Kasetler Ve Not Defteri Bulur. Kasetleri Dinleyip Notları Okudukça İnsanlık Dışı Bir Deneyin Kurbanı Olan "Denek" Adı Verilen Askerin Maruz Kaldığı Deneyleri Öğrenir. Bilmemesi Gereken Şeyleri Öğrendiğinden Şimdi Asıl Denek Kendisidir.

Yıl 2032 insanlar sürekli aynı şikayetten dolayı akıl hastanesine yatırılır. Aynı kadere sahip olan Asena olayları çözmeye kararlıdır. Peki bu sadece basit bir akıl hastalığı mı yoksa gerçekler düşündüğünden çok mu farklı?

Elementlerin savaşı. Bilim Kurgu Aşk Olağanüstü Varlıklar Yunan Mitolojisi

(BASILMAK ÜZERE) "Dört yüz kişilik bir yer düşünün. Temiz hava yok, gökyüzü yok, güneş yok, toprak yok. Dört yüz çocuk. Her gün ne yaşayacağımızı bilmediğimiz bir güne uyanıyoruz. Zaman kavramımız yok. Üzerimizde bir sürü deney yapıyorlar. Buradan çıkarsam, yapacağım ilk şey arkadaşlarımın intikamını almak olacak! İçimde bir ateş yanıyor. Öfkemle büyüyor sanki. Ne olduğunu anlamış değilim. Bildiğim tek bir şey var. O da bir gün buradan kaçıp kurtulacağım." Okuduğunuz parça Kod:333`e ait. Deneklerin içinden sadece dört kişi sağ çıktı. Onlardan biri de Kod:333 idi. O ve üç arkadaşını arıyoruz. Güçlerini kontrol etmeyi bilmiyorlar. Onları bulmamız gerek!

"Yani biz birbirimizi iyileştirdiğimiz için bu mavilikler, soğukluk... Bu hissettiğim garip şey... Öyle mi?" Ilgaz da benim gibi ayağa kalkmış, hafifçe bana yaklaşmıştı. Gözleri hüzünle parlıyorlardı. "Sana bütün bunları kanıtlayabilirim." dedi adımları bana yaklaşmaya devam ederken. Kollarını iki yana açmış, kendini bana anlatmaya çalışıyordu. Gözlerindeki yaşlar ona inanmam için önümde diz çökmüşlerdi. "Bizim gibi onlarca insan var aurora."

Bir kolunu kaybetti. Yeni bir hayat teklif edildi. TARNEX her şeyin cevabı gibi görünüyordu… Ta ki gerçek yüzünü gösterene kadar.

Aether suçluları yakalamak ve suçların yaşanmasını engellemek amacıyla tasarlanmış bir android yani bir makine. Aether bir deneyde başarısız olur ve bu yüzden kapatılır. 10 yıl sonra tekrar açılır insanlık bir cevabı merak ediyordu Aether yaklaşmaktaki olan savaşı durdulabilir mi ?