"Benimi kıskandın yüzbaşım"gözlerime yine aynı bakmaya devam etti ve sertçe yukundu"ya kıskanıyorsam "dedi ve bir eli belime gitti ve beni kendine doğru çekti aramızda bir nefes kalmışken dudağımı dişledim gözleri dudaklarıma kayıp yine gözlerimi buldu"beni öpecek misin yüzbaşım"bir daha gözleri dudaklarımı buldu "şuan daha fazlasını istediğime emin olabilirsin yeşilada".. ~ Ben Üsteğmen İlay Yeşilada. Hayatta kalmanın, savaşmaktan geçtiğini küçük yaşta öğrendim. Bu üniforma sadece bir kıyafet değil, bu benim varoluş sebebim. Belki de bir intikam, belki de bir yas... ~ Yeni kitabım bir şans verirseniz pişman olmicaksiniz:)

Yanağında hissettiği dokunuş öyle güzel huzur doluydu ki, bu huzurun bozulmasından bir o kadar da korkuyordu işte. " Beni hiç bırakma olur mu?. " " Seni hiç bırakmayacağım. " Alnında hissettiği ağırlık ile kapattı gözlerini. Sonsuza kadar burada böyle kalabilirsiniz sevdiği adamın kolları arasında. Ama nereden bilebilirdi ki, kötülüklerle çevrilmiş bir duvarın içine mahkum olacağına..

Adli tıp doktoru Sahra, öldürülen Yunan ajanının vücudunda SS-13 kodunu çözdüğünde bir hedefe dönüşür. Kurum saldırıya uğrar, ölüm kaçınılmaz görünür. Onu korumakla görevlendirilen Özel İstihbarat Komutanı Saruhan Yıldıran, hem düşmanlarla hem de zamana karşı yarışırken, kodun ardındaki ölümcül sırrı açığa çıkarmaya çalışır. Casusluk, ihanet ve ölümün iç içe geçtiği bu mücadelede, hayatta kalmak için her şeylerini ortaya koymaları gerekecek.

Devran, bitkin ve yorgun hâliyle uykunun derinliklerine sürüklenen Meryem’i sessizce izliyordu. İki parmağının tersiyle, onun porselen gibi beyaz tenini usulca okşadı yanağında. Yaşadıkları kolay değildi; Meryem, hiçbir genç kızın kaldıramayacağı bir gerçeğin ağır yükünü omuzlarında taşıyordu. "Affet beni, Meryem," diye fısıldadı Devran, sesi kırık bir melodiyi andırıyordu. "Sana söylemediğim, başkasından duymana neden olduğum için... affet beni."

Savaşta bile seni düşünüyor.

Önce Yeniden Yayımlamaya başladığım Kurşun İzi kitabımı okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Spoi yememek için Kurşun izi kitabımdan başlayın derim. "Gözlerine ayrı aşık olduğum yârim." "Güzel kalbine ayrı aşık olduğum yârim." Bir açıklama yapmayacağım, çocukluktan beri var olan bir aşka adım atacaksınız. Kurşun izini okuyanlar bilir. Biri büyüyüp asker olurken, diğeri Ömer Asaf`ın emir komuta altında olduğu timin Üsteğmeni olarak karşılaşırlar. Ve hikâye böylelikle başlar.

"Alçin" - Savaşın ortasında doğan bir aşk, görev ve sorumlulukların gölgesinde filizlenir. Zorlu görevlerde omuz omuza mücadele eden iki asker, başlangıçta sadece görev bilinciyle birbirlerine yaklaşırken, zamanla aralarındaki bağın derinleştiğini fark ederler. Ancak savaşın acımasız koşulları, aralarındaki bu duyguyu test ederken, hayatta kalma mücadelesi ve mesafelerin getirdiği zorluklar, her ikisinin de duygularını farklı bir yöne sürükler. Bu hikaye, iki insanın birbirlerine duyduğu bağlılıkla, aynı zamanda savaşın ezici etkisiyle şekillenen bir yolculuğu anlatacak.

Sen MİT da çalışan başarılı 26 yaşında bir TÜRK İSTİHBARATÇISIN adın Üstteğmen Melisa KURT,hiç sevgilin olmadı ve ya aşık olmadın annen de istihbaratçıydı fakat deşifre oldu ve sen 14 yaşındayken şehit oldu...Baban Yarbaydı o da sen 20 yaşındayken pusuda şehit düştü... Ve zamanla tanıyacağın kişi...YÜZBAŞI Fetih KULAKSIZ... Ailesi ile araları iyi değil şu anlık konuşmuyor.Senin tim komutanın YÜZBAŞI kendisi.Senin yeni timin YÜZBAŞI Fetih kulaksız(tim komutanı) ÜSTTEĞMEN Melisa kaya(istihbatarçı)(sen) TEĞMEN Alp TAŞ(keskin nişancı) BAŞÇAVUŞ Ateş acar(bomba imha) ASTSUBAY Aybüke kaya(tim sağlıkçısı) TEĞMEN Caner Çetin(muhabere)

"Bazen en tehlikeli yaratık, insanın ta kendisidir..." Kağan, özel görevle terk edilmiş bir askeri üsse gönderildiğinde bunun sıradan bir operasyon olduğunu sanıyordu. Ama içeride onu bekleyen şey, insanlığın sınırlarını zorlayan karanlık bir deneyin kalıntılarıydı. Kaybolan askerler, kana bulanmış duvarlar, bilinmeyen yaratıklar... Ve en korkuncu: "Kağan, sen de onlardan birisin."

Askeriyede doktorluk yapan bir kız ve şehit olan komutan yerine gelen yeni komutan💙✨

Askerdeki abisine. Yazmak isteyen duru ve son durumlarr

27 yaşında ki üsteğmen EFLAH KARABEY ve timi Mardin de görev yapmaktadır, ailesiyle yıllar önce konuşmayı kesen Eflah hayatında gerçekleşecek olan olayları atlatabilecek mi?

Askeri kurgudur

📢 BU HİKAYEDE GEÇEN KURUM, KURULUŞ VE OLAYLARIN GERÇEK HAYATLA BAĞLANTISI YOKTUR! 📢Birinci kitap final yaptığında, ilk bölümler düzenlemeye alınacaktır(Konu gidişatında bir değişiklik olmayacaktır) Vatan. Şehitlerimizin kanıyla beslenen, uğruna binlerce kişinin şehit olduğu vatan. Her gün binlerce askerimizin; uğruna ailelerini, arkadaşlarını, sevdiklerini arkasında bıraktığı vatan. Göreve çıkan bir askerin, annesi babası şahadet haberi gelmesin diye dualar ediyor belki de. Onların varlığıyla, dualarıyla güç buluyor asker. Belki de anası babası yok askerin, vatan onun için aile olmuş, o zamanda dua eden astları, üstleri ve devremlerin varlığıyla güçleniyor o asker. "Kim olursa olsun, ne olursa olsun Türk askerinin daima arkasından dua edeni vardır. Türk halkı, askerini kimsesiz bırakmaz." demişti bir keresinde bana çok sevdiğim birisi. Ve eklemişti. "Gerek uğruna şehit olmayı göze aldığı milleti, gerek annesi gerek komutanları gerek askerleri. Bir askerin arkasından üzüleni daima vardır." Vatan uğruna canım feda, der Türk askeri. Bu dört kelime, onun hayat felsefesidir. Vatan uğruna, canım feda. ~~~ *Gerçek aile ve kadın asker kurgusudur. *Bu platformda "Sangre Roja" adıyla yayımlanan ilk kurgudur.

"Söylemen gereken şey için sonsuza dek vaktin yok ... " Dedim ve ellerini tutum sıkıca "Seni seviyorum ülgen mavi , ve seninde beni sevdiğimden eminim " dedim . Ellerimizde olan bakışını kaldırıp gözlerindeki ışıltıyı gördüm ama aniden gözlerini kapatıp ellerini çekti bir hırçınla "Hayır Gökalp... sevmiyorum" dedi hala kapalı olan gözlerle , gozunden akan yaş ile hızlıca arkasını döndüğünde "Ama ülgen -" "Gokalp hayır , seni sevmiyorum !" Dedi ve hızla çekip gitti .. Oysa herkes öldürür sevdiğini Kulak verin bu dediklerime Kimi bir bakışıyla yapar bunu Kimi dalkavukca sözlerle . Demiş şair oysa...

Babaları aynı gün aynı yerde şehit olan 2 çocuk... Asker olup babalarının intikamını almaya yemin etmiş 2 çocuk ayda ve ayhan. Birbirini hiç tanımadan aynı kaderi yaşayan o 2 çocuğun aynı timde oluşu ve aralarında oluşan kaçınılmaz aşk Kitap Yeni oluşturulan bir timle yani "Bozkurt timi" İle başlar.Hepsi birbirinden yetenekli 8 özel asker bunlar: Yüzbaşı ayhan Toprakçı (gölge) Üsteğmen Ayda ulusoy (sıfır) Teğmen Serhat tunca (zehir) Astsubay kıdemli başçavuş Zeynep alkan (sis) Uzman çavuş oğuzhan Demirtaş (kurşun) Uzman çavuş mete karahan (baykuş) Uzman onbaşı efe saylu (kaya) Uzman onbaşı yiğit duman (tilki) Birbirinden aksiyonlu askeri görevler ve kaçınılmaz bir aşk... Kitap ayda nın azından yazılmaktadır.

Vatan için canından geçenler, cananından geçenler vardır; isimleri bilinmez. Vatan için sevdasını kalplerine gömenler vardır; adları anılmaz. Kaybolanlar vardır, bu vatan kaybolmasın diye. Ailelerini bırakanlar vardır, başkaları ailesiz kalmasın diye. Daha niceleri vardır; hayatlarını feda ederler, bu vatan heba olmasın diye... ~Elveria~

Bir dairenin nasıl köşesi olabilir ki demeyin sakın oluyor işte. Her ne kadar konunun daire ile alakası olmasa da bizim içinde olduğumuz dünyanın köşeleri vardı. Onun ve benim bir olup bunları aşma serüvenimizi öğrenmek ister misiniz?

“Bilmem farkında mısınız yarım saattir etrafımda dönüyorsunuz ve kendimi huzurlu hissedemiyorum.” “Haklısınız hanımefendi ama bana da hak vermenizi isterim.” Deyince saçlarının rengiyle uyumlu hafif kalın kaşlarını havaya kaldırdı. “Nedenmiş o?” Bu sefer tıkanmıştım. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Sonra gözlerim bilim dergilere kaydı. Anında kafamda bir ampul yandı. “Çünkü gezegenler yıldızların etrafında dönerler.” Diyerek attım bir şeyler. Dolgun dudakları yukarı kıvrılınca anladım ki cümlem fazla sırıtmamıştı. “Gezegenler demek? Siz gezegen ben yıldız mı oluyorum?” Bir elimi enseme atarak, “En parlağından.” Dedim. “Bu konulara ilgili misiniz?” “İlgim yok diyemem, hem Kepler yasasına göre…” Bakışlarını yakaladım, gözlerinde bir parıltı vardı. “…gezegen, yıldıza ne kadar yaklaşırsa, etrafında bir o kadar hızlı döner. Yani… yakınlık, tutkuyu arttırıyor diyebiliriz.” Başını hafif yana eğdi, dudaklarının kenarıyla belli belirsiz bir gülümseme yakaladım. “Demek sen de yaklaştıkça hızlanıyorsun?” “Sen de merkezindeysen… neden olmasın?” “Beyefendi bırakın bu işleri, hiç size göre değil.” Deyince anlık elimi uzattım. Bordo bereli özel kuvvet askeri Aras, kariyerinin en zorlu görevlerinden biriyle karşı karşıyadır. Amacı, karanlık dehlizlerden sızan bilgileri terör örgütüne ulaştıran gizemli bir kadını tespit etmek ve uygun zamanda etkisiz hale getirmektir. Soğuk ve profesyonel bir yaklaşımla göreve başlayan Aras, hedefindeki kadına yaklaştıkça hiç beklemediği bir duygu girdabına kapılır. Zamanla, takip ve gözetleme yerini karmaşık bir ilişkiye bırakır. Aras, görevinin ötesinde bir bağ kurduğu bu Sedef`in cazibesine karşı koyamazken, kalbinin fısıltıları mantığının keskin emirleriyle çelişmeye başlar. Görev ve vicdan arasında sıkışan Aras, yasak bir aşkın kıyısında yürürken, hem kendi değerlerini hem de görevinin mutlakiyetini sorgulamak zorunda kalır. "Görev ve Yasaklar", okuyucuları nefes kesen bir yolculuğuna çıkarırken, aşkın beklenmedik anlarda bile nasıl filizlenebileceğini gözler önüne seriyor. Aras`ın iç dünyasındaki fırtınalara tanık olurken, onun zorlu kararları ve ikilemleriyle birlikte siz de bambaşka bir dünyaya uğrayacaksınız. Bu sürükleyici kurguda; ihanetin gölgesi, sadakatin sınavı ve kalbin en derin arzularıyla aklın buyrukları arasındaki amansız mücadele sizi bekliyor. Aras, görevini mi seçecek yoksa kalbinin sesine mi kulak verecek? Gerçek tehdit dışarıda mı, yoksa yasak bir sevdanın alevlerinde mi saklı? "Görev ve Yasaklar", askeri bir operasyonun perde arkasına sızarken, insan ruhunun karmaşıklığını ve aşkın sınır tanımaz gücünü etkileyici bir dille anlatıyor. Soluk soluğa okuyacağınız bu kurgu, sizi uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız bir dünyanın kapılarını aralıyor.

Ben Roza vatan için ailesini kara toprağa veren, Mardin li Roza

Tayini şırnak`a çıkan öğretmen Efsun Kara Ve Şırnak`ta görev yapan yüzbaşı Efken Karaca

Küçük bir mesaj sayesinde adam sevmeyi kadın ise sevilmeyi öğrenmişti. Adam Yüzbaşı kadın ise doktordu, kadının doktor olması belki kaderiydi bilinmez ama Yüzbaşının kaderi daha onbeş yaşındayken başlamıştı ve seçilmişti. . . . (ASKER KURGUSU umarım beğenirsiniz) . . .

ASKER KIZI LEYLA

İsminin anlamı "çiçek" olan kadın ve adı Toprak olan adam. Adam plastik bir çiçeğe benzetti kadını. Plastik çiçekler toprağa tutunamazdı. O, Toprak`a tutunamadı. Kadın o çiçeği aldı, namlusuna taktı. Silahını ateşlediğinde namludan çıkan çiçek vurdu adamı, öldürdüğü her kişi için bir çiçek kurban etti kadın. Ben istediğim kadar yazayım, siz istediğiniz kadar okuyun, bir yere varamayacağız, bir şey başaramayacağız. Plastik çiçekleri ne kadar sularsak suluyalım, onları açtıramayacğız. Şarkıda da dediği gibi, "Su vermeye benzedik plastik çiçeklere..." -0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0-0- Dikkat! Bu hikayede geçen tüm olaylar, kurumlar, yerler ve kişiler tamamen hayal ürünü olup hiçbir gerçeklik payı barındırmamaktadır. Bu hikaye, şiddet ve argo içermektedir.

Yıllar önce yaşanan olaylarından sonra yeniden patlak veren Sırbistan-Bosna Hersek savaşı... Ve oraya giden Türk askerlerinden Kıdemli Üsteğmen Ege Yıldırım Sanrı. Ve bir Bosna`ya dillere destan güzelliği ile yayılan bir Balkan Kızı... Savaş ortasında başlayan bir aşk hikayesi...