Zeynep, 24 yaşında, inançlı ve sabırlı bir genç kızdır. Kalp rahatsızlığı nedeniyle yıllardır tedavi görmektedir. Buna rağmen yüzünden tebessüm eksik olmaz, sabrı ve duasıyla çevresine umut olur. Onun en büyük gücü, Allah’a olan teslimiyetidir. Yusuf ise 28 yaşında başarılı bir doktordur. İnsanları iyileştirmek için elinden geleni yapar ama kalbinde bir boşluk vardır. İnancı zayıftır, hayatı daha çok iş ve dünyevi hırslarla çevrilidir. Zeynep’in tedavisi için Yusuf’un çalıştığı hastaneye gelmesiyle yolları kesişir. Yusuf, Zeynep’in sabrı, tevekkülü ve dualarındaki huzurdan etkilenir. Zeynep ise Yusuf’un merhametini ve içindeki saklı iyiliği görür. İkisi arasında zamanla derin bir aşk doğar. Fakat bu aşk sıradan değildir; hastalıkla, imtihanlarla, aile engelleriyle sınanır. Her defasında Kur’an’dan ayetlerle güç bulurlar: “Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.” (Zümer 39:10) Yusuf, Zeynep sayesinde sadece bir doktor değil, Allah’a yönelen bir kul olur. Zeynep’in kalbi hastadır ama ruhu şifadır; Yusuf’un kalbi de onunla şifa bulur.

Tevekkül ruhun ilacıdır

“Kaderin ne getireceğini kimse bilmez; bazen bir gülüş umut olur insana, bazen de bir gözyaşı yol gösterir. İnsan sadece yaşar, fakat yaşadıklarının ardındaki hikmeti zamanla anlar…” Yıllardır süren kan davası, iki ailenin kaderini karanlıkta sıkıştırır. Bir yanda sert kabuğunun ardında merhamet taşıyan Ömer Asaf, diğer yanda sessizliğiyle direnen ama zamanı geldiğinde korkusuzca ayağa kalkan Evsa. Töre onların yollarını kesiştirdiğinde, geçmişin kanı mı yoksa geleceğin umudu mu galip gelecek ? Her karar ya bir son ya da yeni bir başlangıç olacaktır… Evsa ve Ömer Asaf`ın bu güzel yolculuğuna hoş geldiniz. Bu yol, sadece iki kalbin değil; imanla, umutla ve teslimiyetle yürüyen tüm gönüllerin yoludur... Kitabın tüm hakları saklıdır. İzinsiz alınması ve çoğaltılması halinde hukukî işlem uygulanacaktır.