[ savcı ] - Etiketin'de Kitap Listesi
devam ediyor 6dk önce güncellendi
Teşkilat Vatan(18)
@kurgubagimlisi
Okuma
10.52k
Oy
3.26k
Takip
169
Yorum
4.06k
Bölüm
14
Savcımız bir teşkilata seçilir ve onu eğitecek olan komutan ile tanışır ve ikisinin de hedefi hain ve alçak terör örgütünün lideri Esatdır
Eğlenceli ve bir o kadar da resmi ayrıca gözü kara bir de timimiz vardır
beğeneceğinize eminim
Yazım ve noktalama işaretlerine gire düzenleniyor.
Kapak için @marsell arkadaşıma çok teşekkür ediyorummm
devam ediyor 6s önce güncellendi
SESSİZ KATİL +18
@busra_cakmak777
Okuma
803
Oy
343
Takip
18
Yorum
317
Bölüm
16
Küçük bir çocuğun çaresiz çığlıkları, sarhoş bir babanın öfkesi ve yatalak bir annenin sessiz çığlığı... Barın, adaletin olmadığı bir dünyada, kendi adaletini arayan bir seri katile dönüşüyor. Peki, bu adamın kalbini çalmaya cesaret eden bir savcı, onu durdurabilecek mi? Yoksa, ihanet, aşkın en karanlık yüzünü mü gösterecek? Unutma, her katilin bir hikayesi vardır. Barın`ınki, seni derinden sarsacak!
devam ediyor 18s önce güncellendi
ISSIZ GEÇMİŞ
@nebiyye.bkrtrbz
Okuma
1
Oy
1
Takip
1
Yorum
0
Bölüm
1
Bir Savcı`nın hikayesi bu kitap. Devlete bağlı çalışan Ülkü Türkmen babasının izinden gidiyordu. Babası eski mit ajanıydı ve vermediği belgelerle şehit edilmişti.
Ülkü hem babasını hem de Vatanını korumak için çalışırken bir gün evine bir belge gelmesiyle hayatının seyri değişti. Dikkatlice açtığı belgede ise hayatında hep istediği ama farklı bir şekilde gireceği yazıyordu.
"Merhaba Sayın Savcı ÜLKÜ TÜRKMEN. Ben Mit Başkanı ÖZTAN TÜTEN .Sana bunu yazma sebebim kurduğumuz Mit ajan grubuna savcı olarak gelmeni istemem. Kadın cinayetlerinin artmasıyla amacımız seri katili bulmak , teklifimi kabul edersen seni yarın gönderdiğim askerle bekliyor olacağım. Gelmek veya gelmemek sana kalmış. Unutma bu yolda öğreneceğin veya kaybedeceğin bir çok şey olacak. Kararını ver. Bundan sonra hayatın normal olmayacak"
Ülkü kabul mu edecekti yoksa Savcılığını normal şekilde devam mı ettirecekti , düşünüyordu? Bir yanda normal ilerleyen hayatı ama bir yandan da ölen hemcinsleri vardı. Seçenek verilmesi bile yanlıştı. O savcı boşuna olmamıştı.
Ülkü Türkmen seçenekleri elinin tersiyle itti ve başını babasının resmine kaldırdı.
" Ben Vatanı canım pahasına koruyacak bir diğer kişiyim. Ne olursa olsun kadınların ölmesine izin vermeyeceğim. Bu yolda ölmekte olsa varım. `İnsanın kaderi vazgeçmediğin de değişiyor, zira kader gayrete aşıktır, yahut gayrettir kaderin anahtarı` der Kemal Sayar. Bu yolda gayret edeceğim ve cinayetleri önleyeceğim"
Bir Polisiye Kurgusu. Issız geçmiş vardı. Kimse ona ulaşamıyor, ses edemiyordu
O geçmiş bir çok kişinin canını yakacaktı. Bilenlerle söylemmemesi için zorlanan kişilerde ayrılacaktı.
Çünkü Bu kitap Issız Geçmişti. Issız bir orman gibi. Girince korkulur ama yürümek istersin.
Bu geçmişin sayfalarını kim aralamak isterse buyrun kurguma.
devam ediyor 3g önce güncellendi
ZEMHERİ
@senayyls
Okuma
1.27k
Oy
162
Takip
46
Yorum
71
Bölüm
7
• ÇOCUKLUK AŞKI •YAŞ FARKI •POLİS/HUKUKÇU •ABİMİN ARKADAŞI •YAŞ FARKI (6)
Karaca ve Polat ailesi karşılıklı dairelerde yaşayan, aralarında sıkı fıkı ve sıcacık bağı olan iki güzel ailedir. Sadece aile büyükleri arasında değil çocukların da kendi aralarında kurduğu bağları vardır. Bir takım sebeplerden dolayı Polat ailesi yaşadıkları şehir olan Hakkari`den, Ankara`ya göçmek zorunda kalırlar. Aralarında oluşan bağlar vedalarına hüzün eklesede ayrılık olur.
Bu günlerin üstünden uzunca yıllar geçer. Artık çocuklar yetişkin olmuş yetişkinler ise yılları devirmişlerdi.
Yıllar sonra Karaca ailesinin büyük kızı üniversitesi için tercihini yapar. Ve bingo! Üniversitesi, Polat ailesinin yaşadığı şehirde bulunan bir fakülteye çıkar.
Yolları bu noktada yıllar önce Polat ailesi ile olduğu gibi kendi ailesi ile de ayrılır ve kendi hikayesini yazmaya Ankara`ya gider.
Şimdi ise yetişkinlerin hikayesi değil yetişkin olmaya mecbur olanların hikayesi başlıyordu...
devam ediyor 3g önce güncellendi
Abimin arkadaşı ( polis ve psikolog)
@nebiyye.bkrtrbz
Okuma
5k
Oy
546
Takip
58
Yorum
263
Bölüm
20
" Seni gördüğüm zaman atan kalbim başka bir bedende atıyor gibiydi. İnsan bir kere gördüğü adama aşık olur muydu? Bir daha görmeyeceğini bile bile? Olurdu bence. Hayattı sonuçta. Önüne ne çıkaracağı belli olmayan, çıktığında da zamansız çıktığına söven biriydim. Bende şans olmadığı için kesin hiç beklemediğim anda çıkardı her şey ortaya. Hadi hayırlısı"
Günlüğüm benim en iyi dostumdu. Sevdiğim adam orada saklıydı. Bir kaç kağıt parçasının arasına sıkışmıştı benim için.
Söylemezdim çünkü bir defa görmüştüm onu. Peki hiç beklemediğim anda karşıma çıkarsa. Ya da abimin silah arkadaşı olursa
devam ediyor 3g önce güncellendi
KÜÇÜK BİR ŞANS/Yarı Texting
@birkitapbirkubra
Okuma
12.08k
Oy
3.14k
Takip
139
Yorum
5.11k
Bölüm
34
Beyza, bir gün bilinmeyen bir numaradan gelen mesajla yine birileri tarafından kandırıldığını düşünüp yazan kişiyi ciddiye almaz. Bilinmeyen, ısrarla yazmaya devam edince yazdıklarından dolayı onun düşündüğü gibi biri olmadığını anlar.
Beyza`nın mavilerine görür görmez vurulan Melih`se, en başından beri yazdıklarında ciddidir. Tek istediği Beyza`nın sandığı gibi biri olmadığına inanıp kendisine "Küçük Bir Şans" vermesidir.
İnancından dolayı kalbi ve aklı arasında kalan genç bir kız. Aynı inanca sahip olan ama bu konuda sevdiği kadar güçlü olamayan genç bir erkek. Kader, farkında olmadan ikisini aynı gökyüzünün altında birleştirmiş, aşklarını bir çift mavi ve kahve hareye yazmıştı.
MELİH: Kaldır başını ay yüzlü güzel.
MELİH: İzin ver bakayım o gözlere. Gördüğüm günden beri aklımdan çıkmıyorlar.
MELİH: Senin gözlerinde bir şey var. Baktıkça çoğalası geliyor insanın. Binlerce olası ve tekrar tekrar bakası...
...
Kitabımın tüm hakları bana aittir.
Kitappad`deki "Küçük Bir Şans" isimli ilk kitaptır :)
Kitap kapağı: Gizemliyazardemir0 (Aldığım en tatlı hediyelerden biri oldu, teşekkür ederim 🤍)
Başlangıç: 14.02.2025
devam ediyor 4g önce güncellendi
Albeyaz Yeminler
@s3ymmaa
Okuma
8.52k
Oy
697
Takip
93
Yorum
289
Bölüm
26
"Ey kahraman Türk kadını!
Sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."
-Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Albeyaz Yeminler
Ceylan Savaş, 28 yaşında bir terörle mücadele savcısı ve geçmişin acılarıyla şekillenen bir kadındır. 1998`de terkedilen küçük bir kız olarak, Türk konsolosluğunun yardımıyla ülkesine döner ve onu büyüten kişi, evlat edindiği babası Albay Kaan Savaş`tır. Albay Kaan, sevgiyle büyüttüğü kızının ülkesine adanmış bir kadına dönüşmesine tanıklık eder.
Alpkan Aslan, 29 yaşında Özel Kuvvetler Kıdemli Üsteğmeni, küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve devletin kollarında büyümüştür. Zorlu görevleriyle tanınan Alpkan, Cizre`deki "Savaşçı" timinin komutanıdır.
2018`de bir kaza sonucu tanışan Alpkan ve Ceylan, yıllar sonra, 2025`te Cizre`de tekrar karşılaşır. Ceylan, babasının komutanlık yaptığı timle çalışmak için Cizre`ye gelir ve burada Alpkan ile yolları kesişir.
"Albeyaz Yeminler", bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda bir kahramanlık destanıdır. Cesaret, kayıplar ve yeminlerle dolu bu yolculuk, onları yalnızca birbirlerine değil, ülkenin geleceğine ve büyük bir savaşa da sürükleyecektir.
Eğer hoşunuza gitmişse kitabıma göz atmayı unutmayınn ❤️
devam ediyor 4g önce güncellendi
Kumsalın Hanımefendisi
@eylulunuz
Okuma
2.33k
Oy
219
Takip
125
Yorum
110
Bölüm
10
İşinde gayet başarılı olan Cumhuriyet Savcısı Güneş Parla Adıgüzel. Peki ya bu başarılı savcı vatanı ve işi için olan sevdasına aşk da eklenirse? Peki ya Yüzbaşı Aral Doğuş Örsel? Başarılı bir Jandarma özel harekat Subayı. Bu ikilinin daha yaşayacakları güneşli günleri var. Fakat ya bu güneş onları yakarsa?
Ben Güneş ve Aral`ın hikayesini yazmaya hazırım. Peki ya siz okumaya hazır mısınız?
devam ediyor 5g önce güncellendi
17 EYLÜL
@esmatonguc
Okuma
6.12k
Oy
671
Takip
212
Yorum
327
Bölüm
28
17 Eylül 1998`de, hamilelik sürecini daha sağlıklı geçirmek için eğitim veren bir kurumda çıkan yangın sebebiyle sekiz ayını doldurmuş hamile kadınlardan birkaçı, yangından etkilenip erken doğum yaparlar. Bu sebeple İzmit Seka Devlet Hastanesi`nde, 17 Eylül 1998 gününde toplam 11 çocuk dünyaya gelir.
Seneler sonra bir seri katil, 17 Eylül 1998, İzmit Seka Devlet Hastanesi doğumlu iki adamı peş peşe iki sene doğum günlerinde öldürür; biri 17 Eylül 2025`te, diğeri ise 17 Eylül 2026`da vahşice katledilir. Davanın savcısı Erkin Gümüşpala, bunun bir seri cinayet olduğunu kavrar kavramaz deliye döner çünkü yakın arkadaşı Cumhuriyet Savcısı Varan Alp Çakmak da aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelmiştir.
17 Eylül 1998, Seka Devlet Hastanesi doğumlu yetişkinler tehlikededir. 2027`ye kadar çözülemeyen dava, gelip çatmıştır. Peki bu tarihten itibaren neler yaşanacaktır? Bir araya gelen kuvöz arkadaşları, seneler sonra anlaşabilecek midir? Üstelik kimi avukat, kimi savcı, kimi polis memuru, kimi doktor olmuşken...
BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ, KURUM VE OLAYLARIN TÜMÜ KURGU GEREĞİ YAZARIN HAYAL ÜRÜNÜDÜR, GERÇEĞİ ASLA YANSITMAMAKTADIR.
TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
devam ediyor 5g önce güncellendi
Sessiz Kurban
@ewlwa_2
Okuma
159
Oy
19
Takip
4
Yorum
6
Bölüm
4
Ben Deniz.
Acılarla büyümüş, isminden nefret ettirilen, hiç kimsenin yanında yeri olmayan… Çocukluğunu çaldıkları o küçük kız çocuğuyum.
Ben Derya.
Vatanı için canını vermiş Şehit Albay Mehmet Akgül’ün kızı, Savcı Derya. Herkese karşı mesafeli, duygusuz görünen ama içinde fırtınalar kopan o kadın.
Ben Derya Deniz.
Hem acılarımla hem de yaşanmışlıklarımla bir arada var olan, hayatta kalmayı öğrenmiş güçlü bir kadınım.
devam ediyor 2h önce güncellendi
GİZ BUĞUSU(GERÇEK AİLEM)
@mrs.opiabooks
Okuma
503
Oy
49
Takip
10
Yorum
4
Bölüm
7
UNUTMAYA MECBUR BIRAKILMAYA İNAT, CESURCA YAŞAMAYA...🍷
GÜÇLÜ KADINLAR SERİSİ-2
( Bazı noktalar da şiddet, işkence, pedofili gibi unsurlar bulunacaktır. Okuyacak olan hassas kişilere önermiyorum)
"Gözlerin, içinde sakladığı acıları haykırır gibi bakıyor, dilinden düşemeyen sözcük dizeleri gözlerinden okunuyor gibi... Uzun süre bakınca hissettiğim sarsıntılar yüzünden kalbimde depremler oluyor sanki... Sanki o depremin altında kalmış bir enkaz gibi hissediyorum kendimi Bergüzar. Gözlerinin derinliği boyumu aşıyor..."
Yanıma iyice yaklaşıp alnını alnıma yasladı.
" Sana söz Bergüzar. Sana söz sana eksik kaldığın ne varsa öğreteceğim."
" Konuşmayı unutan dilini, saatlerce susmayacak hale getireceğim."
" Unuttuğun her bir bilgiyi sana bizzat ben öğreteceğim. Bilmediğin her ne varsa sana ben öğreteceğim Güzar`ım..."
" Senin bütün eksikliklerini ben tamamlayacağım. Yarım kaldığın, boşluğa sarılı her bir yarını kendimle dolduracağım. Sana söz veriyorum ki bunları yapacağım"
" Sadece bana inan, olur mu?"
Bu cümleyle başladı, bittiğini düşündüğüm hayatım. Sonuna geldiğimi düşündüğüm hayatım bu cümleyle yeniden var olmuşa dönmüştü sanki.
Ben Bergüzar.
Sıradan bir Bergüzar...
Beni sıradışı olduğuma inandırmaya çalışan bu adam sayesinde hayatın benliğime vurduğu prangalardan kurtulmuştum.
Ailem tarafından küçük yaşta esir edilen benliğimden, karanlık mahzenin ıssız merdivenlerinden onun sayesinde çıkmıştım ve özgürlüğün ne olduğunu öğreniyordum...
Beni sıradışı yapan bu hayat hikayeme siz de canlı şahit olacaksınız. Tıpkı beni tanıyan, tanıyacak olan herkes gibi...
HERHANGİ BİR ÇALINTI DURUMUNDA UYARI YAPILMADAN GEREKLİ İŞLEMLER BAŞLATILACAKTIR!!!!
devam ediyor 2h önce güncellendi
Geçmişten Biri
@firstt
Okuma
413
Oy
108
Takip
4
Yorum
66
Bölüm
17
Mevsim Atay,İstanbul`a yeni atanmış bir cumhuriyet savcısıydı ve geçmişiyle ilgili gereksiz olarak gördüğü ne varsa gömüp yeni bir sayfa açmıştı ya da o öyle zannediyordu.Geçmişinden bir parça olan Utkan Saraçoğlu`yla tekrardan karşılaşana dek.
Kimsenin öğrenmemesi gereken 3 gerçek vardı. Bu üç gerçeğin peşine düşen kişilerden birisi aydınlık birisi de sonu olmayan o korkunç karanlıktı. O 3 gerçek kimin elinde parlayacaktı?
"...Mevsim dikkatli bir insandı. O kadar incelemeye rağmen o fotoğrafta göremediği bazı detaylar vardı. Birincisi Serap`ın parmağındaki mavi kamelya çiçeği yüzüğü. İkinci detay ise fotoğraftaki Serkan`ın gözlerinin birinin kahverengi birinin mavi olmasıydı. Bir diğeri de Serkan`ın boynundaki gümüş pusula kolyesiydi. Bunların üçünü Mevsim daha önce görmüştü. Göremediği tek şey albümdeki ultrason fotoğraflarında iki minik hücrenin olmasıydı. Yaşama tutunmaya çalışan iki minik mucize..."
devam ediyor 2h önce güncellendi
Güz Yaprakları
@lostaoull
Okuma
142
Oy
23
Takip
18
Yorum
4
Bölüm
9
Bir zindanın içindeydim şimdi karanlık sinsi bir duman gibi her yanımı sarmıştı. Göğsümde çıkan bir yangın vardı. Yangın git gide büyüyüp her yerimi kavurmaya başlamıştı. Kurtulmak istedim debelendim, çırpındım var olduğunu bile bilmediğim zincirler ellerimi kesmeye başlamıştı. Sonra onu gördüm üstünde küçük beyaz bir elbise gece gibi siyah saçlarının yarısı koparılmış. Burası ona göre değildi burdan gitmesini istedim. Bir şeyler söylüyordu ama derin soluklarım onu duymamı engelliyordu. Yanına biraz daha sokuldum.
“Bul onları “ dedi. Kimi bulmamı istiyordu ?
“Bul onları “ tekrar tekrar söylediği kelimeler soluklarımı sıklaştırıyordu. Eliyle bir yeri gösteriyordu. Gösterdiği yere doğru başımı çevirdim. Göğsümde ki yangın dindi, hızlanan nefeslerim yerini ruhsuz bir göz yaşına bıraktı. Arkamı döndüğümde küçük kız gitmişti. Ve o zaman anladım.
Burası bir zindan değildi burası benim evimdi.
Ellerimde zincir değil saçlarım vardı.
Göğsümde bir yangın değil bir Demirkan vardı.
devam ediyor 2h önce güncellendi
VİSAL
@nathaliepall
Okuma
22.34k
Oy
2.22k
Takip
920
Yorum
1.27k
Bölüm
24
Canını kaybettiği gün özgürlüğüne kavuşursa bir insan ne gelir başına ya da kimin başına ne getirir?
Hiç keşfetmediği yerleri başka bir kişiliğe bürünmüş bir kadın keşfetmeye kalkınca gideceği yeri ya kana bular ya da kan olur...
Bir baba onu öldürmeden canını aldıysa bir daha birine güvenebilir mi?
Kendi mi yara olur yoksa yara mı açar?
Küçük Dide büyür mü?
-Büyür...
-Ama aynı kalmaz, Ahsen Dide olur...