[ minho ] - Etiketin'de Kitap Listesi
tamamlandı 23s önce tamamlandı
Camdan Hayaller
@gecekusud
Okuma
488
Oy
197
Takip
11
Yorum
360
Bölüm
31
Yine saat gece yarısı olduğu için kimsecikler yoktu ortada. Asansör için köşeye döneceğim sırada duyduğum seslerle korkarak hemen geri çekildim. Duvara yaslandım.
Gece gece 2 erkek görmek korkutmuştu. Ah, oysa hastanedeyim. Neden korkuyorsam? Kendimi toplayıp çıkmak için hamle yaptım. Ancak bu sefer duymuş olduğum kelimelerin beni ilgilendirdiğini anlayarak yeniden duvara yapıştım. Kulaklarımı kabartıp onları dinlemeye başladım.
Nefes nefese bir genç, sırtı bana dönük olan gencin önünde, elleri dizlerinde hem soluklanıyor hem de anlatıyordu.
"Kameralara bakamadık. Bakamayız da. İçerideki güvenlikler sağlamlar. Koca hastanede nasıl arayacağız o kızı? Ben yüzünü de görmedim. Onu bir tek sen gördün."
Sırtı bana dönük olan genç sinirlendi.
"O kızı ne olursa olsun bulmalıyız. O defteri almamız lâzım."
Karşısındaki onu onaylayarak başını salladı. O genç, bir kere daha söze girdi.
"Bulduğunda yaşatma. Defterdekileri okumuş olma ihtimalini göz ardı edip kendimizi riske atamayız."
Korku içerisinde gözlerimi irileştirdim. Boşta olan elimi ağzıma kapattım. Defter... Kız... Bahsettikleri kız bendim! Resmen öldürme emri vermişti bu manyak!
Minho... Ya ona bir şey yapmaya kalkarlarsa? Defter odadaydı. Ya defteri bulurlarsa ve Minho`nun okuduğunu düşünüp onu öldürürlerse?Hayır!
Arkama döndüm ve temkinlice çekilip bir müddet sonra hızla koştum. İlerideki merdivenlere yönelip birer birer çıkmaya başladım.
Bacaklarım şimdiden iflas etmişti. Odanın olduğu kata çıktığımda artık bacaklarımı hissetmiyordum. Sadece burnumdan nefes almak yetmiyor, ağzımdan da nefes alıyordum. Kalbim ağzımda atıyordu.
Az kaldı diye içimden kendimi tembihleyerek yine hızlandım. Odaya âdeta dalarak girince Minho yatağında hızla doğruldu.
Beni, daha doğrusu hâlimi görünce yüzü düştü.
"Jae Hee! Ne oldu?! İyi misin?!"diye sordu. Korkuyla yanına ilerledim.
Yatağın başına gelerek dizlerimi kırdım. Ellerimle yatağın kenarını tutunup düşmemek için destek aldım. Minho endişeyle bana bakmayı sürdürüyor ve benden bir cevap bekliyordu.
Panik yüzünden ağlamaklı çıkan sesimle anlatmaya başladım.
"Minho polisi aramalıyız! Sanırım başımız dertte. Hatta ben! Benim başım dertte. Gitmeliyim buradan!"
"Jae Hee sakin olup neler olduğunu anlatır mısın?"
"Minho defter! Defterde her ne varsa hiç iyi şeyler değil! Beni ve defteri arıyorlar! Aşağıda onları konuşurken duydum. Beni... Defterdekileri okuma ihtimaline karşı öldüreceklerini duydum! Sadece beni hatırlıyorlar. Seni de riske atamam!"
"N-ne diyorsun sen Ja Hee? Dur bekle! Kuzenim polis benim. Onu arıyorum hemen. Hiçbir yere gitmek yok. Seni bırakmam."
Güzel gözleri bu sefer güven vermek istercesine bakıyordu gözlerime. Ayaklarını sarkıtacağını anladığım an ayağa kalktım. Ayaklarını sarkıttı ve terliğine ayaklarını geçirerek leptobunun yanında olan telefonunu eline aldı. Hızla birini aradı. Çok geçmeden çağrısı cevaplandı ve konuşmaya başladı.
"Hyunjin! Acilen hastaneye gelebilir misin? Ama çok acil. Ölüm kalım meselesi. Gelince görüşürüz. Tamam, bekliyorum. Lütfen çabuk ol."
Telefonu kapatıp eski yerine koydu. Yavaş adımlar atarak karşıma geçti.
Gözleri bu sefer âdeta yalvarıyordu.
"Ağlama ne olur? Seni böyle görmek istemiyorum."
Ağlıyor muydum?
Ellerimi yanaklarıma attığımda hissettiğim ıslaklıkla ağladığımı fark ettim. Hemen ellerimin tersiyle yanaklarımı, gözlerimi sildim.
Uzun koltuğun karşısındaki orta sehpanın üzerine koyduğum defteri elime aldım. Yeniden Minho`nun karşısına geçtim.
"İçinde bu kadar önemli olan ne var bilmiyorum. Ama cebimden çıkan not şaka değildi. O çocuğa bir şey olmuş mudur Minho? Bana çarptıktan sonra gözlerime yalvarırcasına bakmıştı. O bakışlar... O not... Bunu nasıl şaka zannedebilirim ben? Ya ona bir şey olduysa?"
"Korkma Jae Hee, hiçbir şey olmayacak." dediği anda kapı tıklatıldı. Korkuyla ikimiz de kapıya baktık. Kapının arkasından biri seslendi.
"Müsait misiniz efendim, girebilir miyim?!"
Bu ses aşağıda bana sırtı dönük olan, öldürülmem için emir veren kişinin sesiydi!
...
SL6802VW
devam ediyor 4g önce güncellendi
Kiss Of Life
@s3ungm1nlee_
Okuma
20
Oy
5
Takip
4
Yorum
6
Bölüm
2
Han`ın dudakları hayata yeniden kapı aralarken, kalbi sonsuza dek kararmaya başlar.
Seungmin`in solan gülüşü, Minho`nun ikinci şansı, Felix`in gizleyemediği sırlar ve sahil o gün yalnızca birini kurtarmadı; aynı zamanda kaderi mühürledi.
Yaşam ile ölüm arasında... yalnızca bir `hayat öpücüğü` vardı...
tamamlandı 6g önce tamamlandı
Stray Kids
@gecekusud
Okuma
10.3k
Oy
1.08k
Takip
56
Yorum
264
Bölüm
85
Sırtım duvarla buluştuğunda çektiğim acıyla ağzımdan ufak bir inleme çıktı.
O ise tuttuğu kolumu bırakmayarak bir elini de duvara yasladı ve beni duvar ile arasına sıkıştırdı.
Daha çok yaklaştı.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
Başımı boyunun uzunluğundan dolayı hafif yukarı kaldırarak gözlerine baktım. Hâlâ gülümsüyordu.
Derin bir nefes alıp verdi.Daha sonra biraz daha eğilerek yaklaştı ve kalbim gümbür gümbür atmaya başlamışken kulağıma tek bir kelime fısıldadı.
"Bekliyordum."
Ürperdim.Resmen tüm vücuduma bir ürperti geldi.Onu benden uzaklaştırmaya çalıştım.Ancak kuvvetliydi ve bu göründüğü kadar kolay değildi.
"Hâlâ direniyorsun.Biliyor musun Yeon Soo?Gerçekten seni bekliyordum.Keşke diyordum... Keşke Yeon Soo gibi cesur,korkusuz,asî ve tabii güzel birisi karşıma çıkıp bana diklense de hedefim olsa. Onunla oynasam. Biliyordum böyle olacağını. Senin dayanamayacağını ve kendini bana yem edeceğini. Şu an ne kadar mutluyum bilemezsin."
Nefretle baktım gözlerine.
"Asla senin oyuncağın olmayacağım!Boş yere ümitlenme."
Bir kere daha kolumu tuttuğu elini bana doğru bastırdı ve sırtımı soğuk duvara sabitledi.
"Göreceğiz Yeon Soo. Ancak elime düştün ve kolay kolay kurtulamayacaksın.Tıpkı şu an olduğu gibi."
"Uzak dur benden!"
"Artık bunun imkânı yok."
Sabrımı taşırmayı başardı.
Boşta kalan elimle kuvvetli bir şekilde kolumu tuttuğu elini tuttum ve sertçe kaldırdım.Ardından onu duvara yapıştıran taraf bu sefer ben oldum.
O da bu hareketi beklemiyordu ve tıpkı az önce bende olduğu gibi hazırlıksız yakalandı.Rolleri değiştik.Az önce benim olduğum yerde Hyunjin,Hyunjin`in olduğu yerde de ben vardım.
Çekik gözleri irileşti.Daha bir şaşkın bakıyordu şimdi.Bunu yapabileceğimi tahmin etmiyordu sanırım.
"Ama kurtuldum Hyunjin.Tıpkı şu an olduğu gibi.Uzak dur benden..."
...
tamamlandı 1h önce tamamlandı
Souls Bound For the Last Time / minsung
@birkati_birakti
Okuma
34
Oy
24
Takip
8
Yorum
19
Bölüm
2
Minho, küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve “sessizliğe hapsolmuş” biri; tek iletişim şekli kendi zihninde yankılanan gizemli sesler. Bu sesler, Jisung’a aittir ama Jisung aslında hayatta değil; Minho’nun zihninde yaşayan bir hayaleti. Jisung, yaşarken Minho’ya zarar vermiş ve onu terk etmiştir. Şimdi Minho’nun zihninde geri dönüp hem pişmanlık hem de intikam duygusunu taşıyor.
devam ediyor 2h önce güncellendi
The Mafia, Minchan
@nvuusa
Okuma
1.07k
Oy
225
Takip
40
Yorum
213
Bölüm
27
Eskiden devlete bağlı bir polis iken şimdi ülkesinin en büyük suç kralının hikayesi.
•
Bu operasyon bize çok para getirecekti. Kurallar basitti öldür ve kazan. Bize isim verilir ve biz de indirirdik. Bu kadar basitti. Ben ve Hyunjin önden Zoe ve Changbin arkadan sıkıştıracaktık. Şuanda bir alışverişin ortasındalardı.
"Dikkatli olun."
Araçtan çıkıp Peter`ın yerine geçmesini bekledik. Sinyal verince girişlerde durduk. Ses bombasını içeriye yollamıştı. İlk başta arkaki adamlarım herkesi arkasından vurmaya başladılar o anda bizde ön tarafın temizledik ve içeri geçtik.Kapana kısılmışlardı. Bu iş de bitmişti.
"Halatları getirin ve sadece Changbin kalsın siz parayı ve malı alın arabada bekleyin."
Yere kocaman bir B harfi çizdim. Fotoğraf çekip olay yerinden uzaklaştık. Lee Minho`yu bekleyen mükemmel bir olay vardı.
Temmuz 2023//
Angst