Babalarının ortaklığı sonucu evlenmeye zorlanan iki genç. Bir konser sonucu doğan bir aşk, ortak zevkler. Birbirlerine kavuşacaklar mı yoksa hırslarına yenik düşüp ayrılacaklar mı? Hep birlikte görmeye var mısınız

Duyguları yarım kalmış bir insan dipten çıkmak ister mi? Ya da soruyu şöyle soralım: Duyguları yarım kalmış bir insanı ne kurtarır? Aşk mı? Arkadaşlık mı? Hırs mı? Kendisi mi? Hepsi mi? Hiçbiri mi? Devin Efil aileden yarım kalmış genç bir çocuk, bir kadın. Babasının nefretini edinmiş sevilmemesi ve sevmemesi gerektiği düşüncelerini benimsemiş birisiyken karşısına çıkıp onu sevdiğini söyleyen ve bu sevgi karşısında atan kalbine mani olabilir mi? Mani olursa mutlu olur mu? Bu aşkın onu mutlu etmesi gibi mutsuz etme ihtimali de yok mu?

Faruk, bir gün nişan yüzüğünü takmayı unutur...

Ekin Ege Eroğlu, yıldızı gittikçe parlayan ünlü bir sanatçıdır. Aylardır yazamadığı bestelerini düşünürken, konser vermek için gittiği bir şehirde karşısına çıkacak kahve saçlı kız tüm düzenini alt üst ediverir. Oysa Ekin düzen hastası bir adamdır.

Doruk ve Hakan...

Gittiği o konserden sonra başına bunların geleceğini nereden bilebilirdi ki?

`` kelebeğin ömrü kadar kısa zamanım kaldı neden hayla yanımda kalmakta bu kadar ısrarcısın " " Nedenini mi ? merak ediyorsun, kalbim senin kalbin için atıyor. Öleceğini düşünmek ruhuma ızdırap veriyor sense hergün ölüme bir adım yaklaşıyorsun korkuyorum bir gün gözlerim gözlerinden ayrı kalıcak " MEHRE TOPRAK ,yüzünde hep gülümseme eksiltmeyen. Hayatını tutkuyla yaşayan genç bir kadındır.Mesleğine bağlı bir resim öğretmenidir. Uzun zamandır arkaşlarıyla tatil planları yapmaktadır sonunda arkadaşlarıyla tatil yapmaya başladığı zaman durmadan öksürmeye başladığını üstüne birde hızlı kilo verince hastaneye gider ve kanser olduğunu öğrenir bu olaydan sonra ölmeden önce yapılacak liste yapar hayatını tam o sırada hayatına ışık gibi parlayan AlAZ DAĞCI girerken bir tarafta karanlık olan HAN KARA KESKİN hayatına girer

“Bazı duygular tarif edilemez,bazı insanlar da.” Yıllar önce çocukluk arkadaşı olan o kişi şimdi karşısındadır ünlü bir tasarımcı olarak. Bir defilede göz göze geldiklerinde, kelimelerin sustuğu, geçmişin bir anda bugüne karıştığı o anla başlar her şey. Bu, anlatılamayan bir aşkın, kayıp zamanın ve tek bir bakışa sığan bir ömrün hikayesi.

"Çağrı,Çağla’ya yarın oyun oynamak için söz vermişti.ama imkansızdı çünkü çağla artık yoktu…” "Bu kitap benimle kayboldun isimli şarkıdan uyarlamadır"

"Çağrı,çağla’ya yarın oyun oynamak için söz vermişti.Ama artık imkansızdı çünkü çağla artık yoktu" Kitap BENİMLE KAYBOLDUN isimli şarkıdan uyarlamadır.

"Çağrı,Çağla’ya yarın oyun oynamaları için söz vermişti.ama artık imkandızdı çünkü çağla artık yoktu"

Bazen hayat, en beklenmedik anlarda sahneyi karartır; ama asıl hikâye, ışıklar söndüğünde başlar.