[ kaçak ] - Etiketin'de Kitap Listesi
tamamlandı 1h önce tamamlandı
BU BEN DEĞİLİM
@karenn
Okuma
21.23k
Oy
2.68k
Takip
84
Yorum
2.42k
Bölüm
69
Büyük bir suç örgütünün lideri olan Karan`ın, geçirdiği kaza sonucu yüzünün nerdeyse tamamı yanar. Yüz nakliyle başkasının yüzünü alarak hem yeni bir yüze kavuşur hemde peşindeki polislerden kurtulur.
Peki Karan yüzünü aldığı adamın karısına aşık olursa ne olur?
İşte onu merak ediyorsanız hayal dünyama davetlisiniz.
Kitap kapağı @ lavixy `e ait, emeği için çok teşekkür ederim 💓
devam ediyor 5a önce güncellendi
KIRIK ZAMANLAR
@sormanehallerdeyim
Okuma
94
Oy
39
Takip
8
Yorum
110
Bölüm
4
Kızı kurtarmışlardı, artık özgürdü! Düşüncesi bile kızı mutlu ediyordu. Ama kaçmak hala kıza kötü hissettiriyordu çünkü heran bulunabilirdi ve hiç istenmeyen olaylarin yaşanması an meselesiydi. Eğer kaçmasa olacaklar pekte iç açıcı şeyler değildi.
Kız hala çok korkuyordu belkide adama hiç yaklaşamiyacak adamın ona yaklaşmasına hiç izin vermeyecekti kızın kalbine o korku bir kere düşmüştü onun hayatını kurtarsa bile artık çok geçti...
Kızın hayatı mahvolmuştu bir daha nasıl normal hayatına dönecekti?
Bu soruyu siz cevaplayın.
Merhaba bu kitabı yazmak benim için çok güzel bir o kadar da üzüldüğüm bir kitap umarım okuyup beğenirsinizz✨
Ayrıca bu kitap ve konu şahsıma aittir çalınma veya kopyalanma durumunda gerekli işlemler yapılacaktır.
devam ediyor 7a önce güncellendi
Kaçak Aşk
@elizinhikayeleri
Okuma
410
Oy
34
Takip
14
Yorum
3
Bölüm
8
"Allahım, bana kaçırdığım iki geline dayanma gücü ver," dedi adam.
"Kaçırmasaydın! Aldın sırtına koşa koşa zorla arabaya bindirdin. Eşkıya mısın? Çek sağa, inmem lazım. Çek!" dediğimde, adam arabayı ani bir frenle sağa çekti. Sert ve öfkeli bir şekilde "İn hadi," diye bağırdı. Ödüm koptu. Hava kararmaya başlıyordu.
"Ormanın ortasındayız," demeye çalıştım. "O zaman kes sesini, delirtmeyin beni," dedi. Yanımdaki kız gülüyordu. Kollarımı göğsümde birleştirip surat asarak oturdum. Araba tekrar yola koyuldu.
"Sinirlendirme, yoksa Ali ve Veli ile tanışabilirsin. Ve tanışman çok kısa sürebilir," dedi adam.
"Ali ve Veli kim? Ne saçmalıyorsun?" diye sordum.
"Belindeki silahlar bebeğim, onlara isim veriyor. Deli çünkü, ailede bir akıllı yok. Abim beni nikahımdan kaçırıyor, şaka gibi..."
devam ediyor 8a önce güncellendi
Hasat
@teddiursa
Okuma
7
Oy
3
Takip
1
Yorum
2
Bölüm
2
Yunan mitolojisindeki bazı efsanelerin günümüzle harmanlanmış,bolca hayal gücüyle yoğurulmuş içine olmazsa olmazımız biraz da aşk eklenmiş haline, genç bir kız olan Nefisenin kardeşini bulma yolundaki serüveni ile şahitlik edeceğiz.
devam ediyor 1y önce güncellendi
Psikopat Çete
@hikayem_04
Okuma
385
Oy
32
Takip
36
Yorum
18
Bölüm
5
İYİ OKUMALAR, OYLARINIZ İLE DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUM :)
O buradaydı. Bulmuş muydu beni? Gözlerimin içine bakıp her bir adımda bana yaklaşmasının başka anlamı olamazdı! Peki şimdi ne yapacaktım? Kaçmalı mı yoksa kalmalı ve sonumu mu beklemeliydim?
devam ediyor 3a önce güncellendi
Kış Güneşim
@gunesveaygibi428
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
En can yakan yara, gönül yarasıymış meğer. Sevdiği kızın başkasıyla evlendiğini gören Yiğit Ali, yaşadığı yeri terk ederek Ankara`ya gider. Yıllar geçer ve Yiğit Ali, başarılı bir yüzbaşı olur. Fakat gönül yarası bir türlü geçmez. Tam her şeyden umudunu kesecekken, dünyalar güzeli Mihriban ile karşılaşır.
Mihriban kardeşi Ege ile birlikte, değerli taş ticareti yapan Artem Volkov ve adamlarından kaçmaktadır. Volkov, taşlarını Mihriban`ın babasının çaldığını düşündüğü için onları aramaktadır. Kaçarken yolları Hakkari`ye düşer.
Tevafuk bu ya, Yiğit Ali ve Mihriban karmaşık bir olayın içinde karşılaşırlar. Kader, onların kalplerinin iplerini kördüğüm ile birbirine bağlamıştır. Yiğit Ali`nin asla olmaz dediği şey olur ve Yiğit Ali, Mihriban`a aşık olur.
(Tamamen kurgudur.)
Derin bir nefes alıp verdim ve gözlerine baktım.
"Yüzbaşı." Dedim.
"Mihriban?" Dedi bana doğru eğilerek. Allah`tan masa küçük değildi.
"Bak paramız yetmediği için öyle yaptık biliyorum yapmamamız gerekirdi bir daha yapmayız söz. Hem sizin aradığınız kadın da değilim ben. Rica ediyorum bizi bırakın gidelim." Dedim. Bu sefer kendimi iyi ifade ettiğimi düşünüyordum. Kendimden emin bir şekilde dik durdum.
"Afedersiniz, yanlış anlaşılma olmuş. İsterseniz anı kalsın diye size hediyelik bir şeyler de verebiliriz Mihriban hanım." Dedi kollarını birbirine bağlayarak. Yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme oluşmuştu.
Ciddi olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Muhtemelen ciddidir dedim ve masadan destek alarak çabucak ayağa kalktım.
"Hediyeye gerek yok iyi günler." Dedim ve hevesle kapıya doğru bir adım attım ki o an duyduğum yüksek ses yüzünden olduğum yerde kaldım.
"Mihriban yerine otur!" Diye kükredi yüzbaşı. İşte bu ses tonu tam da binbaşı Özçelik`in sesine benziyordu. Yine de hiç hoş değildi beni kandırması.