Bir ihanet, iki aileyi sonsuz bir savaşa mahkûm etti. Geçmişin külleri hâlâ sıcak; sırlar fısıldıyor, kan hâlâ hatırlıyor. Miran Yalçın... Düşmanına diz çökmeyi reddeden, asi, gururlu bir kadın. Taygun Karahan... Gözlerinin ardında buz gibi bir karanlık taşıyan, soğuk ve güçlü bir adam. Onların yolları nefretle kesişti. Aileleri, yıllar önce kanla bozulmuş bir yeminin esiri. Ama kader, onları yalnızca savaşmaya değil... hissetmeye de zorlayacak. Düşmanından nefret etmeye devam edebilir misin... Kalbin ona ihanet etmeye başladığında? İsyan mı kazanacak, yoksa sevda mı? Yoksa her şey çok daha karanlık bir bedelle mi ödenecek?..

> Nehir, geçmişin sessiz çığlıklarını hâlâ kalbinde taşırken, Aras’la karşılaştığında bir şeylerin yanlış olduğunu hisseder. O bir katil olabilir. Ama ya gerçek aşk onu durdurabilecek tek şeyse?Nehir;kalbinin sesini dinleyerek herşeyi göze alır.Aras`a kalbini açarken ölümle dans ettiğinden habersizdir. Bir cinayetin izleri, bir aşkın kalbinde yeniden canlanıyor. Aşk mı, akıl mı? Güven mi, ölüm mü? Cevaplara hazır mısınız? ~Gitmeden yorumunu bırak,bu hikayede beraber yürüyelim🤍💌

İki gencin otobüste karşılaşması ile başlayan bu güzel ilişkiye tanık olmak mı??? BU MUHTEŞEM !❤️‍🔥

Hiçbir kalp, kan kokusunu bu kadar derinden içine çekmemeliydi. Hiçbir adam, öldürmek için gönderildiği kadına böylesine tutulmamalıydı. Baran, geçmişinde duygularını gömmeyi öğrenmiş bir kiralık katil. Hayatının en kolay işi olduğunu sanarak aldığı görevde, genç bir kadını — Ceyda’yı — öldürmek için İstanbul’a gelir. Ancak Ceyda’nın gözlerinde saklı duran bir şey vardır; ne korku, ne de kaçma telaşı... Sanki, onu bekliyormuş gibidir. İki yabancı Ve asıl soru: Sevmeden öldürmek mümkün mü? Yoksa bazen, insan sevdiği için mi öldürür?

Aşiret Ateşi, yakışıklı ve gururlu Serhat ile cesur ve zeki Elif’in hikayesidir. İki farklı aşiretten gelen bu gençler, geleneklerin sert kuralları ve ailelerin sert tepkileriyle karşı karşıya kalır. İlk başta birbirlerine karşı çekingen olan Serhat ve Elif, zamanla derin bir bağ kurar. Ancak aralarına giren kıskançlık, yanlış anlaşılmalar ve özellikle Elif’in hakkındaki aldatma iddiası, aşklarını sınar. Bir cinayet ise aşiretler arası husumeti alevlendirir ve onları daha da zorluklarla karşı karşıya bırakır. Tüm bu engellere rağmen, Serhat ve Elif birbirlerine olan güvenlerini tazeleyerek, aşiretlerin geleneklerine ve düşmanlıklarına karşı durur. Sonunda zorlukları aşarak birbirlerine kavuşur ve iki aşiretin barışına öncülük ederler.

Sadece bir hastayı kontrol etmeye gidicek olan bir kız dı ama o hastayı tanıyana kadar

Berfin ve baran akrabalardı Berfin annesinin zoru ile görücü usulünü kabul etmek zorunda kaldı hayatının mahvolduğunu sanıyordu ama yanılıyordu

Bu karakterin hikayesini bilmeyen yoktur ya bu karakter hem seri katil hemde birine takıntılı olsaydı?

Prenses Floria ablası ve babasının kaderini yaşamamak için kendi prensini bulup onunla birlikte intikam almak istiyordu...

Orhun karabağlı ölen karısıyla akıl hastası olan yakışıklı adam akıl hastanesine yatar aşık olacağını sanmayan adam bir gün güzeler güzeli görevlesine aşık olur onun görevlisi masal demirhan Orhun`a yardım edip ölen karısını unutturur.eee herzaman arkaya bakmamak lazım önündekinide görmek lazımmış. "Seni seviyorum hayatımın kadını" "Seni seviyorum gülüşüne yandığımın adamı" Bütün zorluklara rağmen birbirilerini seviştiler. Aşk böyle bişeydi aklıma kaydettiğim kalbime fısıldadığı rüyasın demekti.

Küçüklüğünden beri kendileri yalanlarla büyütülen Alaca Ve Asena `nın hikyesidir. Onları büyüten kişiler iki düsmandır büyüten kişler onları gelecekte birbirleine karşı kullanıp kazanan tarafı belirlemek isterler. * "Ben ben artık dayanamıyorum" dedi Asena kafası suya sokup çıkarılı "Bunlara alışman lazım " dedi onu yıllarca büyüten canavar ve tekrar kızın kafasını suya soktu çıkardı "Bir gün gelecek sana bunları yaptıklarında tepki veremeyecek hale gelmen lazım" dedi kızın kafasını çıkardı sudan * Asena yı büyüten adam onu dış dünyadan soyutlamıştır onu tamamen bir kukla gibi hareket ettiriyodur ama o gün gelir ve adamın istediği şeyi yapması için Asena yı artık göreve başlaması gerekir o göreve başlarken bir erkek ile karşılaşır onun adı ise Alaca dır o erkek Aslında Asenanın gözünü açmasını sağlamaya çalışır ikiside birbirinin azraili olduğunu bilmeden aşık olurlar birbirlerine

Babası vefat etmiş olan su. Bir gün annesi başka bir adam ile evlenmiş ve bu adamın oğluna tutulmuş

“Kimi mezarlara sadece ölüler gömülmez.”Hemşire Elif Yalın, sıradan bir hayat sürerken bir gece gelen acı bir haberle sarsılır: abisi Serhat, bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Ama Elif, bu ölümün arkasında göründüğünden çok daha karanlık şeyler olduğunu hisseder. Cenazede karşısına çıkan gizemli bir adam, Baran, tüm dengelerini altüst eder. Kardeşinin ölümü bir tesadüf değil, bir susturma operasyonudur. Baran, geçmişi kan ve sırlarla dolu bir örgüt lideridir. Ama aynı zamanda, Serhat’ın ölmeden önce izini sürdüğü en tehlikeli isimdir.Elif kendini, yıllardır gölgeler arasında sürdürülen bir savaşın tam ortasında bulur.Kime güveneceğini bilmeden, sırları birer birer açığa çıkarırken hem gerçeğin hem de kendi karanlık tarafının farkına varacaktır. Aşk mı, intikam mı? Gerçek mi, yalan mı?Her cevap yeni bir tehdidi, her adım geri dönüşü olmayan bir yolu beraberinde getiriyor.

Uçakta tanışan iki yabancının aşk hayatı.

cok ciddiye almayın oylesine yazdım🧘🏻‍♀️🪰🙏🏿

Zorla evlendirilirsin ama bir süre sonra aranızdaki mesafe kaybolur💝 (Düşmandan aşka)

Ela,melis,Asya Herşey Asya’nın kör randevusuyla başladı.Ela gittikçe patronuna aşık oluyordu ama unutmamalıydı ki o patronu ve kör randevudaki adamdı onur. Tabi 2.bir neden Ela’nın da bir sevgilisi var!! ???Sizce ne olacak???

İlk gecemiz bir buzhaneydi. İki yabancı gibi aynı evde ama kilometrecelerce uzak. Ben yatağın ucunda, o camın önünde sigarasını içerken sessizlik içinde geçiyordu dakikalar. Her şey anlaşmalıydı. "İki yıl boyunca birlikte görüneceğiz, sonra boşanırız", dedi. Bu kadar netti. Ama hayat bu kadar net değildi.

Sonra o geldi ve öptü beni...

SENLE SONSUZLUK "Bazı savaşlar kalpte başlar. Ve en ölümcül olanı, aşkla verilenidir." Mira Demirel, geçmişi karanlık, bakışları keskin, tek başına savaşmayı seçmiş bir kadındı. Baran Aksoy ise gölgelerin içinden gelen, geçmişi sırlarla dolu bir adam. İstanbul’un gecelerinde yankılanan kurşun sesleri arasında, sadece hayatta kalmak için değil, birbirleri için de savaşmaları gerekiyordu. Aşkları; kurşunların, ihanetlerin ve suskunlukların arasından filizlendi. Ama bu aşk, onları sonsuzluğa götürecek kadar güçlü müydü? Yoksa geçmişin gölgeleri, onların kaderini sonsuza dek karartacak mıydı? Aksiyon, aşk ve sadakatin iç içe geçtiği bu hikâyede, SENLE SONSUZLUK başlıyor.

Burası şehir dışındaki eski bir sanatoryumdu. Üzeri sarmaşıklarla kaplı, duvarları çökmüş, ama alt yapısı hâlâ aktif. Mira’nın doğduğu ve karanlıkla ilk buluştuğu yer. Ve belki de… öldürüleceği. Binaya girmeden önce Baran önüme geçti. “Bu son savaş olabilir,” dedi. “Sadece düşmanla değil… kendinle de.” Gözleri benim gözlerimdeydi. Bu sefer gerçekten. “Eğer çıkamazsan—” Sözünü kestim. “Çıkacağım. Çünkü bir daha kaçmayacağım.” Ve sonra… Baran dudaklarımı öptü. Kısa, sarsıcı, bir savaş öncesi vedası gibiydi. İlk kez bir öpücük, bir savaş yemini kadar ağırdı. “Git. Seni bekleyeceğim,” dedi.

Çocukluktan gelen bir aşkın gitgide imkansızlaşması ama sonunda bir kavuşma vardır çünkü "Kader Gayrete Aşıktır`.

Bir Töre hikayesi

Her son bir son mudur?

Mafya kurgusudur.