Zümra, hobisini yapmak isterken hiç beklemediği bir olay gerçekleşir. Bu olay sonucunda bir kaç gün tanımadığı bir şehirde, tanımadığı insanların yanında ne yapacaktır ? ✨Bu hikaye hiç bir kitaptan esinlenmemiştir. Kurgu şahsıma aittir ✨

Bir seçeneğim yoktu yapabileceğim hiç bir şey yoktu. Sadece kabullendim bugünleri, yarınları ve geleceğimizi

Selam herkese,sizden tavsiye almaya geldim. Sizce yazmaya başlayacağım kitap ne tarz bir tema olsun? Fikirleriniz olursa ve yazarsanız sevinirim.

Bu kitap Beyaz leke kitabının mutlu sonudur. Bu kitaptan yazarın haberi yoktur, be kendi çapımda amatör bir şekilde yazmaktayım. Kaç bölüm olur bilmiyorum ya da kaç sayfa sadece kitabı güzel bir finale kavuşturmayı çabalıyorum

“Yuvaya dönüş bazen sadece bir yolculuk değildir… bazen geçmişin, özlemin ve yasak bir sevdanın kıyısına varmaktır.” Yıllar sonra hukuk eğitimini tamamlayıp Karadeniz’in koynundaki köyüne dönen Sezgi, sadece toprakla değil, geçmişin derin yaralarıyla da yüzleşecektir. Abisi Burak’ın korumacı tavrı, küçük kardeşi Yusuf’un masum sevgisi ve anasının sıcak kucağıyla yeniden köklerine tutunmaya çalışan Sezgi’nin hayatı, bir gecede değişir. Çünkü o köyde bir isim hâlâ fısıltı gibi dolaşmaktadır: Asil Baran… İki ailenin arasındaki eski bir husumet, yasak aşkın üstüne kara bulut gibi çökerken; Sezgi ile Asil Baran’ın kaderi, Karadeniz’in hırçın dalgaları kadar karışık ve tutkulu bir yolda yeniden kesişecektir. Gizli buluşmalar, susturulmuş duygular ve affedilmemiş geçmişler… Bu, sadece bir aşk hikâyesi değil; bir dönüşün, bir hesaplaşmanın ve yürekten gelen bir direnişin öyküsü.

𝐒𝐞𝐬𝐬𝐢𝐳, 𝐢ç𝐢𝐧𝐞 𝐤𝐚𝐩𝐚𝐧ı𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐥𝐢𝐬𝐞 öğ𝐫𝐞𝐧𝐜𝐢𝐬𝐢 𝐨𝐥𝐚𝐧 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚, 𝐝ış 𝐝ü𝐧𝐲𝐚𝐝𝐚𝐧 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐧𝐢 𝐬𝐨𝐲𝐮𝐭𝐥𝐚𝐦ış, 𝐬𝐚𝐝𝐞𝐜𝐞 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐥𝐥𝐞𝐫𝐢𝐲𝐥𝐞 𝐚𝐲𝐚𝐤𝐭𝐚 𝐝𝐮𝐫𝐚𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐠𝐞𝐧ç 𝐤ı𝐳𝐝ı𝐫. 𝐎𝐤𝐮𝐥𝐝𝐚 𝐳𝐨𝐫𝐛𝐚𝐥ığ𝐚 𝐮ğ𝐫𝐚𝐦𝐚𝐤𝐭𝐚, ö𝐳𝐞𝐥𝐥𝐢𝐤𝐥𝐞 𝐠ü𝐳𝐞𝐥 𝐚𝐦𝐚 𝐚𝐜ı𝐦𝐚𝐬ı𝐳 𝐛𝐢𝐫 𝐤ı𝐳 𝐨𝐥𝐚𝐧 𝐌𝐞𝐥𝐢𝐬 𝐭𝐚𝐫𝐚𝐟ı𝐧𝐝𝐚𝐧 𝐬ü𝐫𝐞𝐤𝐥𝐢 𝐚ş𝐚ğı𝐥𝐚𝐧𝐦𝐚𝐤𝐭𝐚𝐝ı𝐫. 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚`𝐧ı𝐧 𝐢ç𝐭𝐞𝐧 𝐢ç𝐞 𝐚şı𝐤 𝐨𝐥𝐝𝐮ğ𝐮 𝐁𝐚𝐫ış 𝐢𝐬𝐞, 𝐨𝐧𝐮𝐧 𝐯𝐚𝐫𝐥ığı𝐧ı 𝐛𝐢𝐥𝐞 𝐟𝐚𝐫𝐤 𝐞𝐭𝐦𝐞𝐲𝐞𝐧, 𝐌𝐞𝐥𝐢𝐬’𝐥𝐞 𝐲𝐚𝐤ı𝐧𝐥𝐚ş𝐚𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐠𝐞𝐧ç𝐭𝐢𝐫. 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚, 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐭ı𝐧ı𝐧 𝐞𝐧 𝐤ı𝐫ı𝐥𝐠𝐚𝐧 𝐝ö𝐧𝐞𝐦𝐥𝐞𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐧 𝐛𝐢𝐫𝐢𝐧𝐝𝐞𝐲𝐤𝐞𝐧, 𝐛𝐢𝐫 𝐠ü𝐧 𝐲𝐚ğ𝐦𝐮𝐫 𝐚𝐥𝐭ı𝐧𝐝𝐚 𝐠ö𝐳𝐲𝐚ş𝐥𝐚𝐫ı𝐧𝐚 𝐛𝐨ğ𝐮𝐥𝐝𝐮ğ𝐮 𝐚𝐧𝐝𝐚 𝐤𝐚𝐫şı𝐬ı𝐧𝐚 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬 çı𝐤𝐚𝐫. 𝐆𝐢𝐳𝐞𝐦𝐥𝐢, 𝐤𝐚𝐫𝐚𝐧𝐥ı𝐤 𝐯𝐞 𝐜𝐞𝐬𝐮𝐫 𝐛𝐢𝐫 ç𝐨𝐜𝐮𝐤 𝐨𝐥𝐚𝐧 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬’ı𝐧 𝐠𝐞𝐥𝐢ş𝐢 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚’𝐧ı𝐧 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐭ı𝐧𝐝𝐚 𝐛ü𝐲ü𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐝ö𝐧ü𝐦 𝐧𝐨𝐤𝐭𝐚𝐬ı 𝐨𝐥𝐮𝐫. 𝐀𝐧𝐜𝐚𝐤 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬 𝐬𝐚𝐝𝐞𝐜𝐞 𝐛𝐢𝐫 𝐭𝐞𝐬𝐞𝐥𝐥𝐢 𝐝𝐞ğ𝐢𝐥𝐝𝐢𝐫. 𝐎𝐧𝐮𝐧 𝐠𝐞ç𝐦𝐢ş𝐢 𝐤𝐚𝐫𝐚𝐧𝐥ı𝐤 𝐬ı𝐫𝐥𝐚𝐫𝐥𝐚 𝐝𝐨𝐥𝐮𝐝𝐮𝐫. 𝐁𝐚𝐛𝐚𝐬ı 𝐦𝐚𝐟𝐲𝐚 𝐛𝐚ğ𝐥𝐚𝐧𝐭ı𝐥ı 𝐛𝐢𝐫𝐢𝐝𝐢𝐫 𝐯𝐞 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬`ı𝐧 𝐭𝐚şı𝐝ığı 𝐲ü𝐤, 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚’𝐧ı𝐧 𝐫𝐮𝐡𝐮𝐧𝐝𝐚𝐤𝐢 𝐟ı𝐫𝐭ı𝐧𝐚𝐲𝐥𝐚 𝐛𝐢𝐫𝐥𝐞ş𝐢𝐧𝐜𝐞 𝐨𝐫𝐭𝐚𝐲𝐚 𝐡𝐞𝐦 𝐭𝐮𝐭𝐤𝐮𝐥𝐮 𝐡𝐞𝐦 𝐭𝐞𝐡𝐥𝐢𝐤𝐞𝐥𝐢 𝐛𝐢𝐫 𝐚ş𝐤 çı𝐤𝐚𝐫. 𝐙𝐚𝐦𝐚𝐧𝐥𝐚 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬 𝐢𝐥𝐞 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚 𝐚𝐫𝐚𝐬ı𝐧𝐝𝐚 𝐛𝐞𝐤𝐥𝐞𝐧𝐦𝐞𝐝𝐢𝐤 𝐛𝐢𝐫 𝐛𝐚ğ 𝐠𝐞𝐥𝐢ş𝐢𝐫. 𝐀𝐧𝐜𝐚𝐤 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚, 𝐁𝐚𝐫ış 𝐯𝐞 𝐌𝐞𝐥𝐢𝐬 𝐚𝐫𝐚𝐬ı𝐧𝐝𝐚 𝐲𝐚ş𝐚𝐧𝐚𝐧 𝐤𝐚𝐫𝐦𝐚şı𝐤 𝐢𝐥𝐢ş𝐤𝐢𝐥𝐞𝐫, 𝐀𝐭𝐥𝐚𝐬 ’ı𝐧 𝐠𝐢𝐳𝐥𝐢 𝐭𝐞𝐡𝐝𝐢𝐭𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐯𝐞 𝐨𝐤𝐮𝐥𝐝𝐚 𝐝ö𝐧𝐞𝐧 𝐞𝐧𝐭𝐫𝐢𝐤𝐚𝐥𝐚𝐫𝐥𝐚 𝐛𝐢𝐫𝐥𝐢𝐤𝐭𝐞 𝐝𝐮𝐲𝐠𝐮𝐬𝐚𝐥 𝐛𝐢𝐫 çı𝐤𝐦𝐚𝐳𝐚 𝐬ü𝐫ü𝐤𝐥𝐞𝐧𝐢𝐫. 𝐘𝐚ğ𝐦𝐮𝐫 𝐀𝐥𝐭ı𝐧𝐝𝐚, 𝐛𝐢𝐫 𝐠𝐞𝐧ç 𝐤ı𝐳ı𝐧 𝐤𝐞𝐧𝐝𝐢𝐧𝐢 𝐛𝐮𝐥𝐦𝐚, 𝐚ş𝐤ı 𝐭𝐚𝐭𝐦𝐚 𝐯𝐞 𝐚𝐜ı𝐲𝐥𝐚 𝐲ü𝐳𝐥𝐞ş𝐦𝐞 𝐡𝐢𝐤â𝐲𝐞𝐬𝐢𝐝𝐢𝐫. 𝐇𝐞𝐫 𝐝𝐚𝐦𝐥𝐚 𝐲𝐚ğ𝐦𝐮𝐫, 𝐓𝐚𝐥𝐲𝐚’𝐧ı𝐧 𝐢ç𝐢𝐧𝐝𝐞𝐤𝐢 𝐟ı𝐫𝐭ı𝐧𝐚𝐧ı𝐧 𝐛𝐢𝐫 𝐩𝐚𝐫ç𝐚𝐬ı𝐝ı𝐫. 𝐕𝐞 𝐛𝐚𝐳𝐞𝐧 𝐞𝐧 𝐛ü𝐲ü𝐤 𝐝𝐞ğ𝐢ş𝐢𝐦, 𝐠ö𝐳𝐲𝐚ş𝐥𝐚𝐫ı𝐧ı𝐧 𝐲𝐚ğ𝐦𝐮𝐫𝐥𝐚 𝐤𝐚𝐫ış𝐭ığı 𝐚𝐧𝐝𝐚 𝐛𝐚ş𝐥𝐚𝐫...

Herşey motor sevdanla başladı...

Burayi sorna yazcam

Bir hayallerimiz vardır bir de gerçeklerimiz. Gerçekler,hayallerimizi bozan kötü karakterdir. Hayatımızdaki gerçekler hayallerimize yön gösteren bir pusula gibidir. O pusula bazen bizi karanlığa bazen ise aydınlığa götürür. O karanlık bizim bataklığımız yani kötü anılarımız ve hayal kırıklığımızdır. Ama aydınlığımız ise mutluluğumuz ve hayallerimizin gerçekleşmesidir. Ama önemli olan hayatın gerçeklerine rağmen karanlıkta pusulamızın yönünü değiştirip aydınlığa çıkmaktır. İşte bu da benim hayatımın gerçekleri...

Minel izil kıraç geçmişine dair herşeyi silip atmıştır zorunda kalmıştır geçmişteki insanlarla vedalaşmıştır ama geçmiş yine gelir bir yerde karşısına çıkar minel bunu hesaba katamamıştı geçmişteki kişileri atmış gibi gözükse de atamamıştı ve geçmişi tekrar karşısına çıkacaktı başka bir şehirde,başka bir şekilde,başka bir duygu ile.

Eylem Şanlı…bir anda kendini Turgut Şanlı’nın ellerinde bulmuştu. Peki ona oradan kurtaracak kimdi? Poyraz Altan Keskin dedikleri kadar iyi bir ajandı ve Eylem’i Poyraz mı kurtaracaktı?

Fanisin, cennetini garanti et....

"Zorla evliliklerin sonu hep mutlu biter derler baklalım bizim hikayemiz de mutlu biticekmi"

Bu kitap bir arkadaşımın kitabı ve hesabı kapandı bu yüzden hikayeyi ben devam ettirecem lutfen destek olun

Sana güvenmiştim beni nasıl yolda bırakabildin

Bu benim ilk kitabım olucak kendi ailemden esinlenerek yazdığım bu kitap gerçek acılar içermektedir . Bir anne evladı için kendi canından bile vazgeçebilir . Annemizin hakkı ödenmez onların bizim için uykusuz kaldığı geceleri, doğru dürüz yemek yiyemediği günleri , tüm vaktini bize harcayan annem biz senin hakkını ödeyemeyiz .Allah senden razı olsun . Rabbim seni cennetinde peygamber efendimize komşu olmayı nasib eylesin bizim için ettiğin dualar her dua ettiğinde içimden binlerce kez şükrederdim benim bir annem var diye iyiki varsın annem ...

Umutsuz durumlar yoktur,umutsuz insanlar vardır. Ben hiç bir zaman umudumu yitirmedim

Eylül, bir yandan okul hayatının telaşına devam ederken, diğer yandan kalbindeki sorularla yüzleşmek zorundadır. Arkadaşlık, güven, gizem ve belki de ilk aşk... Her şey bu mesajla başlar. Gizli Mesajlar, gençliğin en heyecan verici duygularını barındıran, sıcak ve sürükleyici bir hikaye. Kim bilir, belki de cevaplar sandığından daha yakındadır…

Archets. Gidenin geri dönemediği büyülü bir evren. Büyücülerin ve cadıların olduğu bir cehennem... Ne demiş ElMusto? *Cehenneme hoş geldin.* Elis oraya giden ilk kişi değildi. Ama son olacağı kesindi. Her şey su katılmamış salak bir arkadaşın tehdidi ile başlamıştı. Kaçış... Bir mağara... Yeni evren ve yeni yaşam... Adaptasyon süreci ve korku duygusu. Siz oraya gitseniz başınıza ne gelir bilmem ama... Elis`in pek şanslı olduğu söylenemez...

Henüz gençken annesini kaybeden Mayıs teyzesi ve eniştesinin evinde kuzenleriyle büyür .Herşey güzel giderken teyzesinin kanser olduğu ortaya çıkar ve yurtdışında tedavi için paraya ihtiyaçları vardır. Parayı bulmak için atıldığı serüvende en karanlık yollardan geçer peki her karanlığın sonunun aydınlık olduğu gibi bu karanlığın sonuda aydınlıkmıydı?

İnsan ne zaman öleceğini bilmez yani 5 dk sonra ne olacağını kim bilebilir Allah`tan başka hiçkimse bilemez mesela bir kişiyi seviyorsun ona söylemek istiyorsun ama söyleyemiyorsun ama onu öyle böyle seviyorsun ki hep aklında o var ne iş yaparsan o akla gelir sonra ALLAH KORUSUN TABİ bir gün öluyor ve sevdiği çocuk onu sevdiğini biliyordu ve o kadar kahrolur üzülürkü anlatamam sadece bu değil bı planın mı var kalk yap yani hiçbir şeyi ertelemeyin yani hala geç değil ne yapmak istiyorsan şimdi tam zamanı

O siyahsa, ben beyaz; o Aysa, ben güneş. Bizim aşkımız masallarda anlatıldığı gibi yaşanmadı, aksine yaşandığı gibi anlatıldı. Zıt kutupların birleşmesiyle belki de bir denge kuruldu, ama her şey karmaşıktı. Biz farklı dünyaların insanlarıyız. Ancak belki de zıtlıklar, asıl bizi birbirimize çekendi.

Evlendiğimizde bizi bekleyen zorluklardan haberim dahi yoktu. Onunla her şeye vardım. Ama o gün sorguladım.

Ben asel anlamı bal olan bal gibi bir kızım sarı saçlı mavi gözlü ama bir sorun vardı. Üstüme bela çekme konusunda bir numarayımdır.

Her yara izinin bir hikâyesi vardır. Ve bazı hikâyeler, yıllar sonra gelen bir mektupla başlar… Doktor Serin Atasoy, mesleğinde başarılarla dolu, dışarıdan bakıldığında güçlü bir kadındır. Ama kimse onun içindeki kırık dökük çocukluğu bilmez. Sevgi yerine korkuyla büyüdüğü, sesini çıkaramadığı bir evde geçen yılları… Yalnızlığı, kabullenişi, suskunluğu… Bir gün, posta kutusuna düşen zarfta geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır. Mektubu yazan kişi, onu büyüten kadın… ve hâlâ hayattadır. Ama bu kez, geçmişin sessizliği bozulmuştur. Serin, satır aralarına gizlenmiş bir itirafla, yıllardır ona yalan söylendiğini öğrenir. Gerçek ailesi, gerçek adı ve neden susturulduğu… Hepsi bir bir ortaya çıkmaya başlar. Şimdi Serin’iın önünde sadece geçmişin değil, kendi kimliğinin kapısı da aralanmıştır. “Kırık Kökler”, geçmişin gölgeleriyle yüzleşen bir kadının, kendini bulma yolculuğunu anlatıyor. Her şeyin yıkıldığı yerde, kim olduğumuzu hatırlamak mümkün müdür?