Düğün günü ailesinin kendisini satın aldığını konuşurlarken yakalamış ve gerçek ailesini eşi ile ararken aslında o kadar uzak olmdığını fark ederler ✭✭✭✭✭✭✭✭✭✭ ✭Gerçek aile ve doktor kız kurgusudur. ✭BU HİKAYEDE GEÇEN KURUM, KURULUŞ VE OLAYLARIN GERÇEK HAYATLA BAĞLANTISI YOKTUR! ✭Her hafta 1 bölüm gelicektir.(Atmaya çalışıcam atamazsam uygun bir vakitte atarım) ✭İlk kitabım olacak lütfen hatalarıma uyarın ve ben geri düzenlerim. ✭Kitabıma bir şans verirsen sevinirim:))

“Sevdim… ama bir akrep gibi. Dokunduğumda canını yaktım, kıskandım, zehrimi verdim, yine de vazgeçemedim.”

Kitabı aynı zamanda Wattpad e yazıyorum.kitap basılacaktır

(+18 – Psikolojik şiddet, cinsel imalar, ahlaki sorgulamalar içerir.) “Bazen kader, bir imza değildir… bir mühürdür. Ve o mühür, kilitlenmiş bir hayatın ta kendisidir.” "Bazı aşklar evliliğe varmaz. Bazı evlilikler ise mezara çıkar..." 1995 İstanbul’unda geçen bu hikâyede, genç bir kadın ve bilinmeyenlerle dolu bir adamın yolları kesişiyor. Türkan Saylanoğulları, İstanbul’un köklü ailelerinden birinin kızı. Büyük bir aşk uğruna kalbinin izini sürer. Samet Demir ise zengin görünümlü, kelimeleriyle büyüleyen, geçmişi karanlık bir adam. Aşk… her şeyin üzerini örter gibi başlar. Ama düğün gecesiyle birlikte, hayat çok geçmeden açılmayacak kapıların ve kırılmayacak mühürlerin ardına sürüklenir. Bir kadın… sevdiği adamın kim olduğunu çözmeye çalışırken kendi benliğini yitirmeye başlar. Bir adam… çocukluk travmalarının gölgesinde, hem kurban hem cellat olmaya meyillidir. Bu hikâye, sadece aşkı değil; esareti, sessizliği, suskunluğun haykırışa dönüştüğü anları anlatıyor. "Hasbelkader (Mühür & Kilit)", aşkın, kandırılmışlığın, bastırılmış travmaların ve toplumsal tabuların gölgesinde geçen çarpıcı bir psikolojik gerilim. Kimin masum, kimin zalim olduğunu zaman değil; gerçekler ve cesaret gösterecek.

"VURGUN", duyguların ve kararların iç içe geçtiği, kahramanların kendilerini bulmaya çalıştığı, aynı zamanda psikolojiyi konu alan bir romandır. Gerçek ile hayal arasındaki çizgide ilerleyen bu hikaye, psikoloji ve aşk dolu dünyanın kapılarını aralıyor.

Ben on üç yaşında bir boşnaklıyım . Benim hikayem babam gözlerimin önünde öldükten sonra başladı.Babam giderken arkasında henüz adını bile bilmediğim düşmanlar ve koca bir geçmiş bıraktı. Ben savaşın içinden geldim ve bu hikayenin sonunda savaşın içinde yok olup gideceğim . Bu acı gerçekle , ölümle yüzyüzeyken yüzleştim. Başta benim hikayem olan sonradan, ailesi gözleri öününde öldürülmüş . Hayatı , geleceği , ellerinden alınmış . nice benlerin hikayesi oldu . Bu hikayede iki taraf var . Mazlumlar ve zalimler .

Karanlığa ışık tutmaya çalışan örgütün hikayesi..

babası asker olan asena cumurhiyet savcısı olur ailesini kaybettiğine bir türlü inanmayıp onları bulmaya çalışır kendisine bir ordu kurar ve aramaya başlar araken çok farklı hikayeler ve hayatlar bulur gökalp ordunun başı olarak yardım eder ama geçmişte bulunan bazı sırları çözmeye çalışarak farlı yerlere ulaşacaklar.

Adalet ve intikam için yaşayan kız intikam alacağı kişinin oğluna aşık olursa (kitabın kapağını takmayın daha ayarlanmadı)

İzmir şehrinde, artık bir mafya ailesinin damgalama yeteneği vardır. Alpan Ailesi. Seçilen kişiye bir "Gölge Nişanı" adlı damga vurulur; o kişi hayatı boyunca o ailenin, bir varisinin malı olur. Sayen Yelinç; kuzeninin Alpan Ailesinin bir varisiyle olan nişan törenine önceden hazırlık amacıyla gittiğinde Alpan Ailesinin en acımasız varisi olan Rayan Alpan`ın, ona olan uzun bakışıyla yetkililer tarafından damgalanır. Asıl seçilen kişi; Mireya Yelinç olmasına rağmen, `kırık taç` şeklindeki damga Sayen Yelinç`e vurulur. Sayen Yelinç, Alpan Ailesinin en acımasız varisi Rayan Alpan`a eş olarak verilir. Ancak iki ailenin geçmişten gelen sırları, Sayen`i ihanete ve aşka sürükler... "Şimdi," dedi alçak sesle, "sana sahip çıkmak zorundayım. Ölmek istemiyorsan... bana ait olduğunu öğrenmelisin."

Nasıl olacaktı, herşey çok karmaşıktı, bir tarafta babam, bir tarafta sevdam. Arada sıkışmış bir ben... Bir çözümü var mıydı?

kör Hüseyin`in hayatı

1986 Savaşmak ve Sevmek için güzel bir yıl...... Mafya içindeki savaş önce İtalya ve Amerika da başlamıştır. Herkes tarafını seçerken en yakınları bile Servillo ailesine ihanet etmek için hazırdır. Padrino nun en küçük oğlu olan Volentino Servillo, doğduğu günden beri kendi yükselişini hızlandırmak zorundadır. Aile adına yapacağı evlilik, onu herkesin gözünde küçük düşüren bir oyuna dönüşür. Düğün günü gelini tarafından terk edilmiştir. Mafya dünyasında "DHİB" olarak anılmasının sebebi vardır, O hiçbir şeyi unutmaz. Üstelik intikam için doğru zamanı beklemek konusunda çok iyidir. Lianna De Luca, mafya bir aileye doğmanın zorluklarıyla küçük yaşta tanışır. Çocuk yaşta yaptığı evlilik kişiliğini tamamen değişirken kocasını öldürmek, ona özgürlüğünü geri kazandırır. Lianna zamanla öldürmenin bir alışkanlık haline geldiğini fark eder. Dikkat çekmemek için yaptığı planları birkaç kez bozar. Her zaman ona destek olan dostu, Chiara ve koruması Marco ile ortalığı birbirine katarken ailesini görmek için İtalya ya yaptığı bir seyahat her şeyi değiştirir. Lianna kendisini bir anda Padrino nun oğlu Diego yla nişanlı bulur. Şimdi kaçması gereken bir düğün, terk etmesi gereken bir psikopat ve saklanması gereken güçlü aileler vardı...

Öksüz yetim kalmış babaennesinin zoruyla bir mafyayla evlenmiş olan yeliz Ve ilk görüşte ona aşık olmuş olan mafyanın hikayesidir Kitap hakkında uyarı! +18 unsurları bulunmaktadır Kötü sözler argo kelimeler içerir Kitap kopyala yapıştır olucaktır bu kitab önceden yazılmıştır ilk bölümü okuyup bırakmayın lütfen Keyifli okumalar dilerim😊

Normal bir hayatı olan kız 15 yaşında yaşadığı zorluklar nedeniyle zor zamanlardan geçiyordu sonra hayatına giren çocuğun gizemli hayatı ve geçmişi ona değişik gedi ve yolları kesişti Acaba bu bir tesadüfmüydu yoksa kader mi?

Doğduğunda terk edilen engelli bir kızın hikayesi

Tıp fakültesinde öğrenci olan Asel Aydın her zamanki gibi yorgun bir şekilde eve gelir ama ilk defa annesini ağlarken görür ve duyduklarına inanamaz

Sade bir evde, sıradan ama sevgiyle örülü bir hayat sürüyordu her şey. Ne fazlası vardı bu ailenin, ne de eksik olanı… Ama bazen hayat, en sessiz anlarda yön değiştirir. Bir kaza, mecburi bir tanışma ve ardından sarsıcı bir değişim… Gölgeler büyüdü, günler kısaldı. İç içe geçen acılar, zamansız vedalar ve sabırla taşınan bir yalnızlık kaldı geriye. Bu, yavaş yavaş sönen bir ışığın, karanlıkla barışmaya çalışan bir yüreğin; sessiz çığlıklarla yazılan bir kaderin hikâyesi.

Lisa son sınıf olan selinin 1 arkadaşı vardı.Taki ilk okul arkadaşı gelene kadar.Üniver sitede bir ev tutan Selin ve Zehra yı neler bekliyor olacak. Yeni bölümler gecike bilir ama atacağım Umarım beğenirsiniz. Bu kitap bitince yeni bir kitap yazmayı düşünüyorum oda bu kitabın devamı olacak

Kafasındaki karanlık düşüncelerden ne yapsa kurtulamayan bir genç kızın hayatı ...

Kafasının içindekinleri susturmayan bir kadın. Evlendirildiği bir adamla kendi kimliğini bulmaya başlar ama bu ikili birbirinden büyük sırlar saklarlar.Yada sakladığını sanarlar......

En çok güvendiği kişi tarafından ihanete uğrayan Helarya kendini daha güçlü kılıp gelişmek için viyana`ya yerleşir

Biz zorla evlendik bana haramıydı cehenem demişti evet cehenem oysa bende alevdim. Orda yanmayı bekleyen bir kalbim vardı.Ben Mizgin doğmayan güneşime patlasın silahlarAğıtlar yakılsın ölümüme...

Banyo dolabının kapaklarını açtım, askıda yeni yıkanmış misafir havluları vardı. Birini alıp bedenime sardım. Liften geriye kalan çizikler sızlıyordu. Yerde duran sweatime uzandım, içinden küçük şeffaf bir paket düştü. Eğilip paketi aldım. Yeni iç çamaşır takımıydı. Yüzüme çıkan alevlerle tekrar soğuk suya girme ihtiyacı duydum. Kırmızı, ince işlemeli dantel takım.. Günlerdir yuttuğum öfkem boğazımı parçalayarak çıktı. Kilitli kapıyı ruhumda yanan sinirle açtım. Kapı, duvara çarparken Arazın gözleri sarsılan bedenimdeydi. Yüzüne fırlattığım paket kucağına düştü alevler içinde yanan yüzüm sesimin titremesine ayna tutuyordu "Çok istiyorsan kendin giy!" Öfkemi ikiye bölecek soğuklukta paketi alıp koltuktan kalktı. Avuç içlerim kaşınıyordu, gergin bedeniyle yüzüme eğildi "Üzerinde görmeyi tercih ederim," sol elim benden habersizce havanladı fakat yüzüne değmeden durdum. "Eldivenlerin olmadan dokunamıyorsun," dedi. Elim havda yumruk olurken gözlerimden damlalar süzüldü. "Kedinin fareyle oynadığı gibi, oynuyorsun benimle," dedim, gülümsedi "Avcı, avıyla oynamaz," dedi. "Bu hikyanin avcısı sen misin?" "Hikaye umrumda değil İzel, ben; senin avcınım." ☆☆☆ Wattpad`de yayınladığım "Arga" isimli kitabımı "sinsi" ismiyle değiştirdim ve burada yayınlama kararı aldım. Şans verip okuyan ve bu yolculuğa benimle birlikte çıkan herkese şimdiden teşekkür ederim♡

İstemeden en yakın arkadaşımızı öldürdük ve abisi dünyanın yarısını yönetiyordu. Ya daha yüzünü bile görmediğimiz adamla duygusuz bir şekilde savaşıp grurlu bir şekilde öleceğiz yada duygularımızın bizi ele geçirmesine göz yumacaktık ve boş biri olarak öleceğiz Şans yüzümüze gülerse eğer onu öldürebilme şansımız olacaktı