Ünlü tenisçi Martin`in başından geçen olayları ele alıyor. Tenis ve aşkın buluştuğu bu kitabı çok seveceksiniz.

Lâl, liseye başladığı ilk yılında, ailesi ile birlikte yeni bir şehre taşındı. Her şey yabancıydı: okul, insanlar, sokaklar... Bir kez daha kendini tanıtmaya, insanlara kendini göstermeye çalışıyordu. Ama konuşamıyordu. Sessizdi kelimeler, duyguları ona hiç kolay gelmemişti. Ve bu yüzden kimse onu anlamıyor, anlamak da istemiyordu. Lâl, dışlanan taraf olmaktan yorulmuştu, ama bir kez daha aynı döngüye hapsolmuş gibiydi. Yeni okulunda, yeni hayatında, bir yerlerde bir arkadaş, bir yer bulabilecek miydi? Belki de Lâl`i bu yalnız dünyasından sadece gerçek aşk kurtabilirdi? “Gözlerin konuştu, dünya duymadı; sen yine de susarak büyüdün.”

Hayatı kötü giden kızın babsının zoruyla istemediği kişiyle evlenmesiyle başlıyor herşey zaman ilerledikçe adama aşık oluyır ve eski hayatına göre herşey daha yolunda ilerliyor

Neden böyle oldu bilmiyorum nasıl olmalıydı onuda bilmiyorum.

Çocukluk aşıkları yılar sonra karşılaşırlar biri kırgın biri unutmuş

Her okuyanın kendinden bir şey bulduğu herkesin anlayacağı dilde yazdığım eseri sizinle tanıştırmaktan mutluluk duyarım

Bi insan gittiği bir yerde Elma armut seçer gibi insan seçermi? Bizimki seçiyor işte....

Öğretmen Asude Kaya ve Savcı Yiğit Doğan Atay `ın yanlış bir numarayla başlayan hikayesi...

"Başarılarım daim olsun mu? " "Olsun sevgilim, hep benimle olsun.. " Çocukluktan merak sarılan bir alana yönelmenin bu kadar farklı yollara gidebileceğini kim bilebilirdi ki? Gizemli sırlar ve bu sırların güzelliğini mahvettiği Mutluluk Bankı;)

Hani herkes kaderin oyununa ortak olur ya. Ben o oyuna ortak olmuş biriyim. Beni tekrar seveceğine inandım ve bu oyuna ortak oldum.

“Rica ederim, ne demek? Tanıştığımıza çok memnun oldum bu arada. Ben Aren.” Şizofren miydi bu adam? Şizofren olmasa kendi kendine konuşmazdı herhalde. “Size diyorum hanımefendi! Bari bir teşekkür etseydiniz.” “Pardon? ‘Beyfendi’ Dikkatsizliğiniz için birde teşekkür mü bekliyorsunuz? Özürde dileyeyim isterseniz?” “İsabet olur ‘hanımefendi.’”

Altı MİT ajanı, her şey aralarından birinin rehin alınmasıyla başladı. "İki yol var; Ya mantığını seçer bu işten en karlı şekilde kurtulursun ya da duygularının kuklası olur bir uğruna bin feda edersin." Bu bir ikilemdi. İlk ikilem. Bana sunduğu ilk ikilem.

“Biri küldü, diğeri mavi… Ve bu hikâyede, en çok yangın koktu gökyüzü.” Asena, kendine bile itiraf edemediği duyguların, içinden çıkamadığı bir sessizliğin içinde sıkışıp kalmıştır. Geçmişinden bugüne taşınan yükler, sevgiyle baskı arasındaki çizgiyi silmiş; dudaklarında bir tebessüm yerine suskunluk bırakmıştır. Herkes bir şey ister Asena’dan. Fakat onun aklı, hiç söylenmemiş bir cümlenin, yarım bırakılmış bir bakışın peşindedir. Ve mavi… Bazen bir çift göz, bazen unutulmuş bir söz, bazen de kimsenin bilmediği bir hikâyenin adı olur. “Kül ve Mavi”, suskunlukların, bastırılmış aşkların ve güçlü bir kadının küllerinden doğma hikâyesi. Bazen kendini bulmak için, herkesin seni unuttuğu yere dönmen gerekir.

Gerçek bir gencin hayat hikayesinden esinlenilmiş bir hikayedir derin duygu ve anlam içermektedir okuması psikolojik açıdan zayıf insanlara kessinlikle tavsiye edilmez tüm telif hakları saklıdır 16 haziran 2025

Güneş küçüklüğünden beri yalnız bir kız, büyüme süreci acılar içinde geçmiş ve hâlâda öyle olan biri.hayatının en büyük şansı olan insanla birbirlerinin yaralarını saracak lardı.emirin hayatı yalanla geçmişti o masumdu fakat etrafında olan bitenler onuda derinden etkilemişti.küçükken güneş ve emir bir araya gelmiş fakat emir gerekli sebeplerden güneşi terk etmek durumunda bırakılmıştı uzun zaman sonra tekrar bir araya geldiler ama akıllardaki sorular bitmiyordu.güneş sebebini bilmediği şekilde terk edilmişti ve erkeklere küsmüştü emir çok yıllar sonra güneşin karşısına çıktı,bir sorunu vardı ki güneş onu hayatına güvenip alamıyordu. Alıp almayacağı sonraki bölümlerde...

Yeni okula nakil olan kız ve 2 gün sonra iki erkekle tanışıp birisiyle sevgili olup diğeri sevgili oldukları öğrenip arkadaşlıkların kesen lise kurgusu

Yıllar önce yanan bir aşk ateşinin günümüz de unutulup yok olma yolunda ilerlemesi nasıl mı hissettirir?Genç bir kızın ölmek için dua edebileceği, genç bir erkeğin onu koruyacağı,canının alınmaması için dua edeceği bir arkadaşlıktan şarkılara söz olan o hikaye... "Yıllar sonra o sokakta. Yine yalnız başımıza oturalım o bankta sevgilim... "

Sakar bir balerin ve mükemmeliyetçi bir boks öğrencisi…

Hazan yıllardır acılarıyla başbaşa bir kızdır.Babası yıllar önce hayata gözlerini yummuş,annesi kanserle savaşıyordur. Kendisi ise koca bir evde üvey babasından şiddet görüyordur. Üvey babası aldığı tehditler sonucu kendisine bir koruma tutar ve Hazan`ın hayatı değişir.

perdeyi kapat. Bütün mahalle nerdeyse seni izliyor." "Yavrum kapat artık şu perdeyi." "Pardon!? Siz kimsiniz yavrum falan noluyor?"

Eleanor, birini öylesine sevdi ki… Susarak öldü. Çünkü bazı aşklar anlatılamaz, bazı acılar ise sadece yok oluşla duyurulur. Bu hikâye, görülmeyen bir kadının, utançla anılan bir aşkın ve çok geç fark edilen bir fedakârlığın yasıdır. İmkânsız bir sevginin, kalabalıklar içinde yalnız bir intiharın ve arkasında bıraktığı sessiz çöküşün romanı. Bir aşk utanca dönüştüğünde, bir hayat sessizce sönmeye mahkûmdur.

Eros`un altın oku ve kurşun oku...

çocuken en çok zaman geçirdigi birine aşık olan afranın hikayesi bu hikaye diger hikayelerden daha farklı okuduğunuza pişman olmicaksınızz ❤️❤️

Aniden ortadan kaybolan kocasını arayan Duru, bu dönemde tuttuğu avukata aşık olur..

Kara Beyoğlu`nun Mavi Kalıp`a olan bağımlılığını ve o bağımlılığın oluşturabileceği olay ve olaylar döngüsünü anlatır bu kitap. Bu sefer mutlu son yok! Mutlu son peri masallarında yer alırken biz, gerçek hayatların yaşadığı bir mutsuz sonu okuyacağız. "Çok yakında, inşallah sevgilim"