Motor öğrenmeye çalışırken bir çocuğa çarptım. Şaka değil, fiziksel olarak. Kask kafamda, utanç içimde… Ama sorun şu: Kalbim daha fena kaydı. Şimdi ya kalbini çalacağım... ya da o bir daha üstüme yürümeden duramayacak. Merhaba, ben Ecrin. Hatalı sollamalarımla gönüllere çarpmaya geldim. Frenim tutmaz, iç sesim susmaz. Bu da benim kazalı ama komik aşk hikâyem. Kemerlerinizi bağlayın, çünkü ben yokuş aşağı gidiyorum.

Sıradan bir hayatı olan kızın bir numarayla hayatının tamamen altüst olması ama belki de üstense alt daha güzeldir. ..

Minsung renkleri yesil ve pembe degil bordo ve lacivert❤️💙

Polen 24 yaşında kariyerinin zirvesinde oldukça tatlı bir mankendir. Sevgilisi tarafından dolandırılıp hapse attırılmak ise... Onun için rüya bile olamazken birden kendisini kodeste bulur! Bakalım şeker kızımız karakterinin tam zıttı olan bölgenin en asabi Komiseri Kenan`a suçsuz olduğunu ispat edebilecek mi?

Çocukluk ve mahalle mizah.

"Ulan annem her şeyi bimden alıyordu da gelinini de bimden bulacağını düşünmemiştim" Alya yazın kendine okul harçlık çıkarmak için bimde çalışan bir genç kızdır. Bimde çalışırken mahallenin dedikoducu teyzelerinin ağına düşüp bir aşkın kucağında kendini bulacağını nereden bilebilirdi ki?

Anlaşmalı evlilik konulu, romcom, aşk, çerezlik, mizah ve en önemlisi ise cıvıl cıvıl bir yaz kurgusuyla size geldim. ANLAŞMALI MASAL (kitap kapağı yapmakta kötüyüm, o yüzden fantastik bir kurgu değil, yanlış anlamayın.) Tüm hakları bana aittir, (ç)alıntı durumu söz konusu olmasın lütfen.

İzem, ailesinin baskısından kurtulmak için sahte bir sevgili arayışındaydı. Ama sevgili adayı asla tahmin edebileceği bir yerden çıkmıştı. Pencereden.

okuyunca görürsünüz aşkolarrr

Derler ki; aşkın fizik kanununda, seni kuvvetle kendisine çeken insandan uzaklaşmaya çalıştıkça, onun etrafında dolanmaya başlarsın.

Gönül Akın sıradan hayatına devam ederken bir gün babasının borcu yüzünden Kaan Pamir Kılıç adında bir adamın evinde çalışmaya başlar. fakat bu adamın karanlık bir tarafı vardır. Bu bir başlangıçtı ama son değildi.

Yatağımda oturmuş can sıkıntısından numara sallıyordum. 0596: Sütü çilekli seni sürekli ***:? ***:Kimsin 0596:.. Devamı kitapta 👇 1 bölüm okuyup gitmeyelim lütfen Not: Eğlencesine yazılmıştır! Lütfen bir şans verin pişman olmuyacanıza eminim

Alara Soykamer onu aldatan sevgilisine olan sinirinden dolayı onu rahatsız etmeye başlar... Ama bilmediği şey aslında yazıştığı kişinin İtalyanın en tehlikeli ve ünlü mafyası olduğudur *Çerezliktir

Okulun pöpüler ve babasının mahalleden sevmediği adamın çocuğuna aşık olan Ceren arkadaşının tavsiyesi üzerine ona anonimden yazar. Uzun konuşmalar ve mesajlaşmalar sonucu aşık olduğu adamı daha iyi tanımaya ve anlamaya başlar.

hep düşündüm; ateşte yanmak mı daha korkunç, denizde boğulmak mı?

Birgün bizlerde ötekiler gibi göçeceğiz. Göçüp gittiğimizde arkamda bir kişinin bile okuyup "ne matrak adammış" diyebilceği bir hikayeler bütününü biyografi olarak sunuyorum. Saygılarımla...

“Uraz şefim o pastacıyı öyle yaylana yaylana karıştırırsan dibini sen temizlersin, elimi bile sürmem haberin olsun." Yüzündeki şerefsizlik akan gülüşü her daim olduğu gibi yerindeydi. "Fatma Şefin dediği üzere pek bir becerikliymişsin sen pastacı konusunda. Gel yap bakalım." Elimdeki bıçağı ada tezgaha bırakıp ocağın başına geçtim. "Benim becerikli olmadığım konu yoktur Uraz şefim. Beni kendinizle karıştırmazsanız sevinirim." Ellerini iki yana kaldırıp geriledi. "Ben o kadar güzel olmadığımı bu denli güzel kokmadığımı biliyorum Asya. Seni kendimle karıştırmam için bütün duyu organlarımı kaybetmem lazım. Aksi takdirde bu senin her bir zerrene fazlasıyla terbiyesizlik olmuş olur." Başımı kremaya çevirdiğimde kül olmuş dibi ile hızla ocaktan çektim. "Demek ki dikkatin çabuk dağılıyormuş, al sana becerikli olmadığın bir konu daha." Yemin ederim bu adamın sözlük anlamı bile gıcıktı. Yakışıklı ve big boy bir gıcık. 🍪☕🍪 Sadece staj için gittiğiniz kafede ilk yılınızın harika geçmesi, ikinci yılınızında şefinizin tatile diye çıkıp bir daha gelmemesi ve onun yerine gelen şefin yakışıklı bir big boy olması için yapmanız gereken tek şey benim yerimde olmak. Evet evet çok bir şey değil yani. Ben kim miyim? Tanıştırayım canım; şef, pastacı, güzellik abidesi, ailenin diyetisyeni, yazar ve can. Hayatımın yirmi yıl içinde kullanmayıp depo yaptığı şansımı nasıl bir senede harcıyorum görmek isterseniz sizi buraya bekleriz. Dikkat aşırı derece tatlı içerir! Hamile ve bu kitabın okuyucuysanız yazarına ulaşıp ondan pasta istebilirsiniz, kendisi de pastacı da. (EVET BENCE DE BENDEN ÖZENDİ)

EY OKUR Aklımda bişeyler vardı dur hemen özet geçiyim yada geçmicem ayy banane çok meraklıysan üşenmede oku ve yine tür olarak tam karar veremediğim için mizahı seçtim

Gece ansızın telefonuma gelen bildirim ile yerimde dikleşitim mesaj gelmişti hemde anonim birinden bir anda tedirginleşip mesaja girdim bu kişi kimdi ve gece gece benden ne istiyordu?

Tanımadığı bir çocuğa yazar ve yazdığı çocuk onun karşı apartmanında oturuyordur. İkisi de birbirinden habersiz, kaderin onlar için yazdığı gerçeğe gidiyordu. Bakalım birbirlerini nasıl ve ne şekilde tanıyacaklar?

aylardır gece gündüz birbirine karıştırılarak yapılan bir proje ve üc kız. Proje teslim gününe son iki hafta kaldığı an proje artık o üç kızın elinde değilse, bu proje kime geçmiş olabilir? Son iki hafta kala projeyi bir oyuncak gibi yöneten bir ekip var ama bu ekip kendilerini açık etmeyi hiç düsünmüyor. Kızların bildikleri tek şey aynı okulda aynı hocanın derslerine girdikleri. O ekibin her an onları izlediklerini bilen üç kız ve bir adım arkalarında duran o ekip. Peki proje teslim tarihinden önce ekibi bulabilecekleri? Yada aylardır uğraşılan proje ekibin projesi olarak mı sunulacak?

Selçuk: Yeni mezun, hiperaktif, şımarıklık diplomasını şaka eşliğinde almış bir genç. Zühre: Disiplinin cisim hali, fazladan gülümsemeyi bile harcama gibi gören kadın. Yıllardır görmediği babasının evine taşınan Selçuk`un hayatı, bir sabah ofiste Zühre`yle karşılaşınca altüst olur. Tabii Zühre`nin hayatı da... biraz. Aynı ofiste, aynı koridorda, ama bambaşka dünyalarda yaşayan bu iki zıt karakter arasında yaşanacaklar; ofis dedikodularına, kahve molalarına ve bolca eğlenceye mal olacak! Selçuk`un en büyük hedefi artık tekti; Zühre`yi güldürmek. Ama Zühre`nin katı bir kuralı vardı; "Aşk, ciddiyet ister." Selçuk`un cevabıysa net: "Tamam, sen ciddiyetini al da gel!" .. Bazıları ciddiyetten bazıları da kahkahadan kaçamaz... Sen de bolca kahkaha, biraz kalp çarpıntısı ve hiç bitmeyen bir ofis kaosu istiyorsan; CİDDİYETİNİ AL DA GEL!

Yani herkes yapıyodu ama gidişat aşşırı hızlı oldugu için onlara ÖZ ABLALARINI GÖSTERMEYE GELDİM hangi bölümü işaretleyecegimi bilemedigim icinde mizah yazdım 👉🏿👈🏿 Telif hakkı ne ise yarıyoki isteyen calsin kitabı

"Beni öp." İçeceğini boğazına kaçırınca, anında bana baktı, "HUH?!" "Bilirsin işte, ağızdan ağıza, eğer şanslıysan belki biraz da dil," diye fısıldadım ve kendimi beğenmiş bir şekilde sırıttım. Bacaklarının arasına sert bir darbe yemiş gibi görünüyordu, ifadesi acıyla doluydu. "Lütfen şaka yaptığını söyle," dedi nefes nefese. "Elbette şaka yapıyorum" diye sırıttım. Bunun üzerine kaşları havaya kalktı ve rahatlamış bir şekilde güldü. "Ahh! Violet! Hiç komik değil." Kırmızı içeceğinden bir yudum daha almak için içeri girerken gülümsüyordu.

Geçen zaman eskiden yaşanan olayları siler miydi? Bazı insanlar için evet bazı insanlar için de hayırdır bu cevap. İşte bu hikayede hayır ve evet diyenlerin hikayesi. Geçmişi bir yana koyamayan Armin çocukluğundan beri aşık olduğu adamla bazı olaylar yüzünden yollarını ayırırlar. Geçmişi unutan Turan önüne yeni bir yol açmaya çalışırken kader onları yan yana getirmek için kolları sıvar. Armin ya kendini çıkmaz bir labirentin içinde bulucaktı ya da her zaman yaptığı gibi her şeyden kaçıcaktı.