Adaltsiz oldugunu dusundugunuzu olaylari yaziyorsunuz ve elestiriyorum😉

Aşk bazen denize çıkan sokaklardadır. Bazen yediğiniz dondurmada, bazen bir söğüt ağacının altıdır. Bazen de bir çift yeşil gözdedir. Ege Vural ise benim için aşktan daha fazlasıydı. İster yaz aşkı gibi görülsün ister gençlik aşkı, hayatımın aşkı olduğuna inanıp annelik hayali kurduğum adamdı.

olacak oncelıkle Vera, ezelin yanına ajan olarak gönderiliyor. Ancak veranın ajanlığı kısa sürede açığa çıkıyor. Usendım dıger kısımları yazmaya😝 ÜST KISIMDADA YAZILDIĞI GİBİ MİZAH AMAÇLI.

Yıllar önce anne ve babasının ikizini camii avlusuna bıraktığını öğrenen Çiçek o gün kendisine kardeşini bulmak için bir söz verir. Çocukları doğduktan sonra kısa bir ara verir. Oğlu ve kızı büyüyünce kendine verdiği sözü tutmak için onlardan yardım ister...

Bebekler karıştı klasiğii © Tüm hakları saklıdır

İnsanlara gülümsemenin zor geldiği bu zamanda, sıcak ve içten gülüşlerin peşinde olan kızın hikayesi;

Özgürlük için Bolu`ya taşınan Defne, yeni evinin duvarlarında hayal bile edemeyeceği bir sırrı keşfetti: Zamanın ve mekanın ötesine açılan gizemli kapıları! Her aralanan kapı, onu farklı bir çağa, başka bir coğrafyaya taşıyor. Defne şimdi, kendi yolunu bulurken, tarihin ve geleceğin labirentinde unutulmaz bir maceraya atılıyor. Bu kapılar onu nereye götürecek?

Mafya karısı oluyorsun ve hayatın çok iyi oluyor

ne açıklamaymış be

*küfür vardır* "Altay abi" "Hay abini siksinler"

Sözler yalan oldu gözler gibi

Ortak, sırdaş, silah arkadaşı. en onemlisi deniz ege`nin herseyiydi polis dedigin duygusal olmaz derler degil mi? ama ege artik duygularini saklamaktan bikmisti

Her şey bir takip etme olayı ile başlamıştı...

Yüksek uçuşların düşüşü sert olur derler. Öyleymiş. Size kendimi anlatmayı çok isterim. İsterim istemesine ama kendi hayatına pek hakim biri değilim maalesef. Hayatımın bu noktaya gelmesinde parmağım olduğu bir kesin ama oranın neresi olduğu hakkında bir fikrim yok. Herşey çok ani gelişti ve ben bile olanları kavramış değilim. Yüksek prestijli bir şirkette benim değimim ile koştur elamanı olarak çalışırken, günlük yarım saat olan çiş molamı bile yapamazken ve buna karşılık verdikleri asgarî ücret ile yetinmeye çalışırken nasıl oldu da buralara geldik hala anlayamıyorum. Senede bir, oda bayramda olmak üzere ailemi ve nüfusu kaldığım şirket lojmanınından az olan köyümü ziyaret edip kendimi şirketin CIO`su olarak tanıtırken, burnu yukarda ve kibirli olarak tanımladığım kuzenlerimin yüzüne numaradan gülerken ne ara konumumdaki kimsenin benim kadar çalışmadığını farkettim, ben yarım saatlik molamda bile rahat edemezken diğer herkesin lokantaya gidip makarna yemek için yüzlükler saydığını duydum, hangi ara çaycı Hüseyin abinin benden yüksek maaş aldığını öğrendim ve şartellerim attı bilmiyorum. Ne zaman patronun kardeşine yol verdim, benim kullanmamın yasak olduğu kahve makinesini kullandığı için patronun yeğeni olduğunu bilmediğim kızı dövdüm ve sonra kovulacağımı zannettiğim için istifa edip bildiğim herşeyi döküldüm bak bunu gerçekten bilmiyorum. Bunu gerçekten kovulmam ve peşime taktığım tazminattan bile haberdar değilken borcuma birde faiz eklenmesi ve eve haciz gelmesi ile ailemin benim değil CIO hiçbir şey olmadığımı anlamaları takip etmiş olsa gerek. İşte benim asıl hikayem buradan sonra başlamış bulunuyor. Dikkat dikkat! Lütfen kemerlerinizi bağlayınız. Ben bu hikâyenin kaptanı Dünya Cansever ve bu da benim gökyüzünden yer çekirdeğine çakılmamı anlatan az hüzünlü bol gülücüklü hikayem.

Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak mı? Tam benlik!

Sayın yolcular, 10/B sınıfının gün boyu yaşadıkları olayları okumaya hazır mısınız? Biraz manyak,biraz garip,biraz da dertli olan bu sınıfın macerasına hazır mıyız?

"Bakkkala çok gizli ürünler gelmiş.Almak istiyorum." "Efendim?" "Şşş sessiz ol yakışıklı hiç demediler mi sana bu işler sessiz yapılır al şu parayı ver ürünü merak etme aramızda"

Ahu, eski sevgilisini kıskandırmak için okulun popüler çocuğuna yazar... Bakalım devamında neler olacak? Keyifli okumalar

"deniz yıldızı gibisin"

Bir yangından kalma izler kendini zihnin en karanlık köşesine sakladı. Ki heykeller bile o yangının küllerini bir çift yeşil gözden sonra gizlemeyi başaramadı.

Minik bir pastanede çalışan Peray kendi halinde bir kızdı. Fakat bir gün bir pilotun doğum günü için kocaman bir sipariş alır. Siparişi eksiksiz bir şekilde bitiren Peray, siparişi getirmek için yola çıkar. Siparişi getirdiği havaalanında yürüyen merdivende Umut Yıldız denilen bir genç yüzünden yaşadığı talihsizlik yüzünden tüm emeği çöp olur. Hatasını telafi etmek istiyen Umut , Peray`a bir fikir sunar. Bu fikiri uygulayan Peray ise hiç beklemediği bir anda hem kendi hem pastanesi meşhur olur. Yalanla değil, kendi emeğiyle meşhur olmak istiyen Peray, bu durumdan hiç hoşnut olmaz. Durumu düzelteyim derken daha da batmasına sebep olan Umut ise hatasını düzeltmek için çok çabalar. Peki sizce Peray bu durumdan çıkabilecek midir? Peki Umut hatasını düzeltebilecek midir?

052*******: Cok uzaklarda, ulasılmaz bir yerdeyim Derdimi kimseye anlatamaz bir haldeyim Gel de bul beni Gel de bul benii (Giriş böyle olucakk)

Tyler Durden ve jackin arasına biri daha katılıyor.o kim mi?davullar çalsın ve açıklıyorum...KİTABIN İSMİNDE YAZIYOR SALAK YANİ BEN!kitapta sansürlü küfür vardır.bu arada ilk kuralı çiğneme...

Hayata 1-0 geriden başlamıştım Kim miydim ben Acılarıyla büyümüş anne baba sevgisi görmemiş abimin göz bebeği KIZILOĞLU aşiretinin en küçük kızı ve Hanım Ağası Lavin KIZILOĞLU ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ KIZILOĞLU aşiretinin en büyük torunu aşiretin ağası Kerem Adar KIZILOĞLU`ydum Anne babamın ilk göz ağrısı dedemin gözdesiydim Gerektiğine acımasız gerektiğine merhametli ağası Kerem Adar KIZILOĞLUydum

Çok bir şeye gerek yok.