Bu kitapta korkunç bir sirkin içinde gizli bir hikaye var ve 3 kişi bu sirke giriyor

Bir Okul sabahı büyük bir salgın ve salgın sizin okuldan başlıyor

Okuyacağınız hikâye 1980`li yıllarda yaşanmış bir olayı konu alacaktır. Rüzgâr Bey`in (Bu onun bu hikâyede kullanacağımız takma ismi, geri kalan kişilerin isimleri gerçeğiyle aynıdır.) anlatacağı bu dosya, geçmişte yaşanmış olan bu vakıaya ışık tutacaktır. Bir süredir uyarıyı kesmiştim, ancak bu sefer tekrar hatırlatmak istiyorum; bu dosyalar korku, gerilim, cinayet barındıran dosyalardır ve hatırı sayılır kişiler sayesinde ele geçirilip paylaşılmaktadır. Sizlerden ricam, etkilenecek kişilerin okumamasıdır. ***

Köyde büyüdüm, çıplak ayaklarım toprağı eze eze nasırlaştı. Toprağın çocuklarıydık... Küçüklüğümden beri hep görürüm, ama anlatamam kimseye. Kekemelik vardı bende küçükken. Ben anlatana kadar çoktan bitmiş olurdu her şey.

Aileleri iş gezisinde olduğu için bir parti vermek isteyen Suna ile Leyla arkadaşlarını evlerine çağırmışlardı. Fakat sonrasında olacaklardan habersizlerdi.

Para hırsı yüzünden yitip giden hayatlar ve onun getirdiği kaos ... Hale ayine kurban giden küçük bi kız , Sonerse ona yardım etmeye çalışan bi hoca… Hikayenin sonu nasıl bitecek ? Hale ve köy halkı kurtulabilecekler mi ?

Bu hikaye gerçek yaşanmış bir hikayedir hayal ürünü değildir

Gözlerimin önüne gelen her neyse sesinide bir o kadar geliyordu. Kendimi korkunun ellerine teslim bırakmamak için zor tutuyordum. Sonumun geldiğini hissetmiştim.

Arkadaşlar ilk kitabım yazım yanlışı olabilir Her pazar günü kitap yazıp yayınlayacağım Ondan daha kısa sürede paylaşım yapmaya çalışacağım

Cin Tohumu ve diğer yaşanmış korku olaylarını araştırıp buraya yazıyorum. iyi okumalar

Genç bir kızı yeni sevgili olduğu adamın Bir seri katil ve bir örgüt lideri mafyadır Ama kızımız bunu cadılar bayramı gecesi öğrenir…

Köyde büyüdüm, çıplak ayaklarım toprağı eze eze nasırlaştı. Toprağın çocuklarıydık... Küçüklüğümden beri hep görürüm. Ama anlatamam. Kekemelik vardı bende küçükken. Ben anlatana kadar çoktan bitmiş olurdu her şey.

Annesi yeni vefat eden Mary yeni bir maceranın kilidini açar

Kısa, yaşanmış korku hikayeleri...

Kitapad ilk creepypasta bilgi kitabı (sanırım)

“Korkma ölmek yaşamaktan daha az acı verir” /Kitap bitti/

Okuyacağınız hikâye bir polis memuru oğlu olan Bahadır Nevizade`nin 2005 yılında başından geçen olayları konu alacaktır. Aşırı derecede korku, dram ve ihanet içerir... İyi okumalar...

Şizifren bir adamın geçmişinden pişmanlık duyup olup biteni unutmak için başlattığı döngüden sıkılıp döngüyü kırmaya çalışması ve bunjn yanında birkaç olay daha

Kısa hikayeler

Psikoljik sorunları olan hayatta kalmaya çalışan bir genç Onun hayatına girecek neşeli aynı zamanda kalbi kırıklarla kalan genç kız "Ruhunu kurtaramayan, yaşamanı sürderemez sen ruhunu kurtardın mi?"dedim gözleri bana öyle bir bakmıştı ki sanki ruhu elinden alınmıştı. "Benim bir yaşamamım yok güzel kız, o yüzden bir ruhum da yok" dedi onun bir ruhu yoktu, hayır onun bir hayatı yoktu. "Kimsin sen" demiştim dudakları yana kıvrıldı onu ilk defa gülümserken görmüştüm. "Ben karanlığın dibiyim ve inan bana bir karanlığa hiç girmek istemezsin."

Gece Çevik, babasından şiddet gören bir çocuktur, gördüğü şiddete dayanamayıp evden kaçıp yeni bir hayata başlar. Yıllar sonra yeniden evden kaçan gecenin çığlık atmasını engelleyen bu sefer dudaklarındaki bir çift eldi....

Dolunay her zamanki gibi karanlığın içinden parlarken üzerimdeki kanı da haylice gösteriyordu. Elimdeki hançer ve baştan aşağı kanla kaplı olmamla birlikte ayaklarım çıplak, saçlarım birbirine dolanmıştı. Bir başkası görse sanırım ona tramvatik bir görüntü olurdu ama bu kan lekesi akılda çıkan son şey değildi. Herkes kendine rahat bir koltuk seçsin. Film gösterisi için hazır mıyız?

Eski bir köy olan Karanlıkova, 19. yüzyılın sonlarında terk edilmiş ve unutulmuştur. Ancak, köyün sınırları içinde kalan ormanlık alanlarda karanlık ve uğursuz bir varlık yaşamaktadır. Yıllar önce köyde meydana gelen esrarengiz olaylar ve köy halkının topluca ortadan kaybolması, köyün lanetli olduğu söylentilerini doğurmuştur. Alisa ve arkadaşları , köyün kalıntılarını ve geçmişini araştırmak amacıyla Karanlıkova`ya gelir. Araştırma ekibi, köyün tarihini incelemeye başladıkça, burada gizlenen korkunç sırları keşfeder. Köyde terkedilmiş halde buldukları eski bir günlük, onları daha da derinlere çeker. Günlükte, köy halkının bir zamanlar "Gölge Efendisi" olarak bilinen bir varlığa taptığı ve bu varlığın köyü kontrol altına aldığı yazılıdır. Köyde geçen her gece, ekipten biri kaybolmaya başlar. Geride kalanlar ise geceleri gölgeler içinde hareket eden, gözle görülemeyen ama varlığı hissedilen bir karanlık tarafından takip edilir. Ekip, köyün karanlık sırlarını çözmek ve hayatta kalmak için zamana karşı yarışırken, gölgelerin ardındaki varlıkla yüzleşmek zorunda kalır. Ancak, Karanlıkova`dan kurtulmanın tek yolu, köyün lanetini çözmek ve Gölge Efendisi`nin gerçek kimliğini açığa çıkarmaktır. Ama her adımda, onları daha büyük bir korku beklemektedir: Gölge Efendisi, sandıklarından çok daha yakın olabilir…

HER INSANIN ICINDE BIR YARATIK VARDIR...

"Ya herkes diz çökcek ya da herkes ölcek." Babası ölürken söylediği söz aklından hiç çıkmıyordu.Artık zaman gelmişti bundan sonrasını sadece yaşayanlar bilecekti. Artık zamanı gelmişti ya ölücektin yada öldürecek bir kurban bulucaktın. O zaman ne diyoruz "Oyuna hoş geldin sevgili dostum."