Dünya’nın hayatını okuyacağınızı sanıyorsunuz ama asıl hayat 8 maskeliler ve bilinmeyen maskelilerden oluşuyor. Gizemli dünyaya hoşgeldiniz.

Ankesörlü telefonların ve tuşlu telefonların kullanıldığı, bilgisayar kullanımının ise çok az olduğu zamanlardır. Eylül bir trafik kazasında hafızasını kaybetmiştir. Kocası Gökhan ve arkadaşı Jaleden başka kimsesi yoktur. Eylül kendisine anlatılan hiç bir şeyin doğruluğuna inanmıyordur. Hem eşi, hemde dostu Jale, hepsi bir oyunun piyonlarıdır ona göre. Ona göre her şey bir kurgudur ikiside ona düşmandır. Peki ya gerçekten öylemidirler? Sonunda bir karar verir hatırladığı her şeyi bir kenara not alıp sonra parçaları tek tek birleştirecektir kafasında. Hafıza kaybının bir sonucu olarak sürekli bir şeyleri unutmaktadır. Bu onun için tek çözüm yoludur. Gizem, gerilim, mücadele için hazırdır o. Sende hazır mısın peki ?

Beş hanenin yönettiği Kadim Akademi’de herkes bir sırrı saklar. Erva ise en tehlikeli olanı: “Uygla” gücünü… ve Karanlık Efendi’nin kızı olduğunu. Lionheart’ın cesareti, Shadowfang’in karanlığı, Windveil’in zekâsı, Earthguard’ın sadakati ve Flamewing’in ateşi aynı çatı altında çarpışırken ilk saldırı gerçekleşir. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. Çünkü bu okul, yaklaşan savaşın başlangıç noktasıdır.

İkiside birbirine aşık oldu ama ikiside birbirinin içinde nasıl bir karanlık olduğunu bilmiyordu ...

Cindy, otuzlu yaşlarının başında; yıllarca maruz kaldığı mobbingin ağırlığıyla nefes alamaz hâle gelince, çocukluğunun gölgesinde kalan eski aile evine sığınır. Beş yaşından beri ayak basmadığı bu kasaba, hem huzur hem de geçmişin yankılarını taşımaktadır. Burada tanıştığı psikiyatrist Kevin, ona beklenmedik bir güven ve sıcaklık sunar. İkili yakınlaştıkça Cindy, zihninin duvarlarında çatlaklar hissetmeye başlar. Gerçekle hayal iç içe geçer; sanrılar büyür, geceler karanlıklaşır. Cindy, kontrolünü kaybettiğini düşündüğü anlarda işler daha da karanlık bir hâl alır: Kasabada yaşanan gizemli ölüm zincirleri… ve Cindy`nin kayıp hafızasının arasına sıkışmış tekinsiz boşluklar. Kime güvenmelisin? Kendinden bile emin olamadığın bir yerde… Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

Aşk, en büyük ihanetin üzerine inşa edilirse, bedeli ne olur? O kurşun sesi duyulana kadar Beren hiçbir şeyi bilmeyecekti.

"Every Pose, Another Truth" Her poz, başka bir gerçek saklar. Işıklar yanar, Objektif odaklanır. Podyum kusursuz görünür... ama pere arkasında herkes kırılgandır. Hwang Hyunjin, dünyanın hayranlıkla izlediği bir makendir. Her adımı, her pozu planlıdır. Ama kameralar kapandığında, kimsenin göremedi bir ağırlığı omuzlarında taşır. Lee Felix ise kameranın arkasındadır. Işığı okumayı, sessizliği yakalamayı bilir. Onun çektiği fotoğraflar yalnızca güzelliği değil, saklanan gerçekleri de ortaya çıkarır. Aynı şirkette; -Minho, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan soğuk kanlı bir sanat yönetmeni, -Jisung ise setlerin neşelisi, kaosun içindeki samimi olarak var olur. Bir bakışla başlayan bakışlar, bir pozla değişen mesafeler, ve her karede biraz daha açığa çıkan duygular... Bu, yalnızca moda dünyasının hikayesi değil. Bu, görünmeyeni fark eden bir fotoğrafçının ve görülmeye alışmış ama anlaşılmamış bir mankenin hikayesi.

Gogg go o bk l