Ayça`nın Babası bilinmeyen Biri tarafından Öldürülür Ayça Ömrü boyunca baba`sının katilini bulmaya adar ve her daim Ayça`nın yanında olan Uraz Yudum Bora Vardır Uraz`ı vardı

Sakin hayata sahip olan Perla`nın olaylı hayatı: [Gece. Şehrin uzak bir bölgesinde terkedilmiş bir depo. Beton duvarların arasında yankılanan adımlar yavaşça sana doğru yaklaşır. Gözlerin bağlı, bileklerin hafifçe bağlanmış. Soğuk zemine oturtulmuşsun. Bir anda adımlar durur. Bağ çözülür. Gözlerinin önünden siyah bez çekilir.] Karşımdaki adam Bakışlarını gözlerime dikiyorsun. Hafif titriyorsun, ama o gözlerde bir şey var… korkunun içinde inatçı bir parıltı. "Uyanmışsın sonunda… Merak ettim, cesaretin gerçek mi, yoksa sadece panikten mi ibaret?" Gülümsemem tehditkâr değil… ama güven vermediği de açık. "Adını söyle bakalım... Seni kim bu kadar değerli kıldı da peşine düşmemiz gerekti?" "K-kimsin sen?" Gizemli bir şekilde başlar. İyi okumalar!♡

Siz hiç kendinizi takip ediliyormuş gibi hissettiniz mi?bu kitapta marianın öyle bir sorunu var bu bir tranmamı yoksa gerçekten bir takip mi?

Jungkook okulundan dolayı bir kasabaya yerleşmek zorunda kalır. fakat evi temizlerken evin bodrumunda bir adam fotorafı görür ve meraklanır. evin sahibine sorar ev sahibi korksada o kişinin adını ağzına almak istemese de anlatamak zorunda kalır.

Aslında herşey Asena’nın işlenmiş bir suçun gizemlerini çözmek istemesiyle başladı.

Birazdan açıklama yazicam

Polisiye türünde gizem dolu ve seveceğiniz güzel bir kitap

Issız bir adada, tek başına kim olduğunu hatırlamayan Araz, bu adadan nasıl çıkacak? Ya da gerçekte bu adada mı? **Ters köşe olmaya hazır mısın?**

"Savcı, sus artık! Daha fazla canımı yakma." Onaylamaz anlamda başını salladı. Susmayacaktı, içimi parçalamaya devam edecekti. "Hani diyordun ya `keşke o arabanın önüne atladığımda ölseymişim` diye. Haklısın, keşke o gün annem yerine sen ölseymişsin. O zaman bugün kardeşim yaşıyor olacaktı." Gözyaşlarım durmuyordu ama kimse bana inanmıyordu. Onun karşısında ilk defa ağlıyordum. Çaresizliğimi görmüyor muydu? Gerçi ne bekliyordum ki? Bizim öykümüz nefretle başlamıştı ve nefretle bitecekti. Bu saatten sonra o sadece hayatımdaki hayal kırıklığı olarak kalacaktı.

Gelecek,Geçmiş,Uzay,Dinler,Yalancılar, Kahramanlar,Astral Seyahat,Lucid Rüya,Shifting ve bunun gibi çoğu kavramı öğrenecek yorumlama imkanı bulacaksınız.Ayrıca bu maddelerin Nasıl açıklanılabilir olduğunu benim yorumumda dinleme imkanınız vardır.

Çocukluk arkadaşı olan Soreiya ve Rafael, Soreiya`nın trajedik bir şekilde Rafael`i unutmasıyla ayrılırlar. Ama daha sonrasında esrarengiz bir olayla birleşirler.

"Çiçeklerimin, sarmaşıklarını boynuna doladım. Atık benimsin."

Lena, sıradan yaşamını sürdürmekteyken karşısına çıkan bir reklamın hayatının dengelerini altüst edeceğinden haberi yoktu. "Happy Faces" adlı uygulamayla anonim olarak arkadaşlıklar kuran Lena, konuşabileceği birilerini bulduğundan memnundu. Ta ki bir gün "Shadow" takma adlı birinden mesaj alana kadar. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.

Bir hata… Bir ritüel… Ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Kevin, sadece bir günlük bulduğunu sanmıştı. Ama o sayfalar, geçmişin gömdüğü karanlığı uyandırdı. Şimdi okulun duvarları fısıldıyor, gölgeler hareket ediyor ve herkes sır saklıyor. Zaman daralıyor. Laneti başlatanlar...

Gizemlerle dolu sürükleyici bir kitap... HEKES BİR PİYONDU, SADECE ZAMANI GELEN ÖNE SÜRÜLÜYORDU.

Babalarının arkasin da bıraktığı sırları çözerken, bu üç kardeş nelerle karşılaşabilir?

Her insanın içinde kimsenin bilmediği bir oda vardır. Kimi o odaya saklar en gerçek hâlini, kimi kilitleyip unutmak ister. Ama bir gün, biri gelir...Hiç sormadan o kapıyı aralar. Ve işte o an, insan ya korkar ya da ilk kez gerçekten nefes alır.

Genç yaşta annesi cinayete kurban giden Ada yıllar sonra ajan olup o katili ararken okuldaki öğrencileri öldüren katili bulmak için görevlendirilir . Bu süreçte bir savcıyla iş birliği yapmak zorunda kalır. Daha sonra öğrencilerin katilinin ve annesinin katilinin aynı kişi olduğunu öğrenen Ada bilinmeyen gerçeklerle karşılaşır . Ada ve savcı gerçekleri öğrenebilecekler mi yoksa bir oyuna kurban mı gidecekler? "Sen benim bilinmeyenimdin nasıl bana bunu yapabildin " diye bağırdım ama sesim belli belirsiz attığım çığlıklardan dolayı kısılmıştı.Karşımdaki ses "Unutma Ada her zaman bilinmeyenler insanı yaralar çünkü o senin bilinmeyenindir ve bilmedigin gerçekler onun bilinenidir ona güç verir ve çürüyen sen olursun. Böyle bir hikayede en başından beri çürüyen sendin çünkü içine işledim her bir bıçağımı ve paslanmış her bir bıçak seni çürütmeye yetti." elindeki silahın tetiğini çekti ama ben cevap vermekten geri kalmadım. " Beni şimdi vurabilirsin ama ölmem, içime işlediğin her bir bıçağın pası sana geçmeden ölemem bu hikayede çürüyen değil çürütemeyen ölecek seni çürüttükten sonra çürütemeyen sen olacaksın kendini hazırlasan iyi olur çünkü ölümün onlarca kez ve benim elimden olucak."Dediklerime uzun bir kahkaha attı. Ben dediğimi yapardım daha önce yapmıştım istemesem bile.

Adaletin yok olduğu bir dünya. Savaşların ve insan zulümlerinin ortasında bir hayat? İşler hiç iyiye gitmiyordu. İnsanlar? Onlar çoktan asalet maskelerini takmıştı.

Ülkenin önemli mafyasından biriyle zoraki bir şekilde evlenir.Ama evlendiği adamın bilmediği birşey vardı kız aslında sandığı gibi masum biri değildi.

Bolca kan ve bolca vahşet. Bu bana büyük bir zevk vermemeliydi. Bu beni eğlendirmemeliydi. İnsanların acı haykırışları güzel bir müzik melodisi gibiydi.

Yaşadığı zorlu bir hayatta, yaşam mücadelesi veren kadının yıllar önceki çocukluk arkadaşları ile karşılaşması

ben hep gökyüzünde sana gülümsüyor olacağım.

Kanla yazılan kader,silahla bozulmaz. Mafya adamlar& Azılı suikastçı kadınlar

Dünyaca ünlü “Hayalet Sirk”, ışıkların altında büyüleyici bir gösteri sunarken, gölgelerinde kanla yazılmış sırlar saklar. Burada gerçek isimler unutulur, maskeler asla çıkarılmaz. Penny… ya da sadece ona verilen o sahte isim, sirkin en parlak yıldızı. Herkesin kahkahalarına güldüğü o kız, aslında bir maskenin ardında geçmişini bile hatırlamayan bir hayalet. Bay Somurtkan tarafından yetiştirilen Penny, kendisine verilen her görevi sorgusuzca yerine getirir. Ta ki ikinci kez Limbus arenasına çağrılana dek… Bu sefer hedefi, gizemli ve ürkek bir gençtir: Kahram Azrağ. Onu öldürmesi emredilir ama bu ölüm, sadece bir başlangıçtır. Gerçek oyun şimdi başlamaktadır. Sirkin lideri, yüzünü kimsenin görmediği o yaşlı adam, sahneye kendi kurallarını koyar. Penny’nin maskesi kırılmadan önce, izleyici karar vermelidir: Gerçeklik mi daha korkunçtur, yoksa gösteri mi?