"İnsan bu soğuk gecede sıcacık evinden kaçar mı? Ben kaçtım. Çünkü evim dışarıdan daha soğuktu."

Annesinin eskiden okuduğu üniversitede ölümüne sebep olan kişilerlin çocuklarıyla aynı okula giden Alya, intikam almak için onları öldürmeyi planlar. Cinayet Lisesi, gizem gerilim kitaplarını seven okurlar için sürükleyici bir kitaptır.

Dışarıdan her şey nasıl da sessiz sakindi ama ta ki okul içine adımlarını atana kadar.. Okul içinde yanan ateşi kimse görmesin ve bizim içimizde yanan ateşi de kimse görmesin sevdiğim!!! İlk bölümüyle bir şey anlayamazsınız devamını getirin🤗❤️

Bu hikaye, intihar, kendine zarar verme, depresyon, gibi şeyleri içerir, lütfen hassas olanlar okumasın.

Atlas birgün sevgilisini ağlarken görmüştü neden ağladığını sorduğunda hiç bir şey söylememiş.Atlas ne olduğunu biliyordu ama çaktırmyordu. Atlas sevgilisiyle dalga geçen leri öldürüyordu ve ertesi sabah bir seri katil olduğu konuşuluyordu televizyonda.

Kameraya bağlı Zhou Jhin`in öyküsü bu. Sürekli ayakta durmak ve moda dergilerine kapak olmakla geçmişti hayatı. Şimdi sen de "poz ver";)

Abimi desteklemek için illegal bir boks maçına şahit olacağım. En fazla ne olabilir ki?

📬 Zarf 212 Lavin’in sıradan hayatı, dolabında bulduğu o zarfla altüst olur. Aynı zarf yeni gelen gizemli kızda da vardır. Ve sonra Aras çıkagelir. Hiçbiri tesadüf değildir. Bazı zarflar sır değil, kader taşır. Ve bu sadece başlangıçı.

Ülkenin kilit bölgesi; en güçlü ve en karanlık iş insanlarının "sarsılmaz kalelerinin" bulunduğu site, Vesper. Korel ailesi tarafından, karanlığın gücünü saklamak hedefiyle inşa edilen, ışıltısıyla göz kamaştıran evlerin perde arkasındaki zifire açılan bir savaş. Ana karakterler Asya Korel ve Akay Batın Barlas hem aşkla, hem aileleriyle hem de içine doğdukları bu karanlık güçlerle savaşacaklar.

Beş kişinin birbirinden habersiz şekilde aynı bataklığa düşmesiyle başladı her şey. Burası onların sonu olmalıydı. Ama bilmedikleri bir şey vardı: Bu hayatlarının başlangıcıydı.

Kimseye güvenme ve kimseye sır verme

Bir cinayete ortak olmak bu kadar kolay olmamalıydı sanırım Ama bir şey görmüştüm Belki de birisini Sonrasında başlamıştı her şey Bütün işkenceler ve daha fazlası...

O sadece kdndini dinleyen birilerini istiyordu işlerin o raddeye gelebileceğini kimse düşünmedi.

Öldüm mü? Yoksa canlı mıyım? Olmam gereken yerde miyim? Yoksa başka bir evrende mi? Ne olursa olsun biliyorum ki buraya takılı kalmışım

“Pençe” diyorlar ona, savaşın keskin eli… “Mera” ise karanlığın sessiz fısıltısı, kimsenin tahmin edemediği bir güç..

İlk sayfada açıklaması var arkadaşlar bakabilirsiniz.

"Bazı anılar gömüldüklerinde kaybolmaz... Beklerler." Amsterdam`da eski bir antika dükkânı... Ve içinde insanlara geçmişlerini yaşatabilen bir sistem. Yıllarca kusursuz çalışan bu teknoloji, bir kadının seansıyla ilk kez hata veriyor. Hafızalar karışıyor, unutulmuş travmalar uyanıyor. Ve silinmiş bir geçmiş sistemin derinliklerinden tekrar yüzeye çıkıyor. Artık kimse gördüklerinin gerçek mi yoksa sadece bir anı mı olduğunu bilemiyor.

Herkes sustuğunda sen konuşmaya başlarsın. Herkes aynı yöne baktığında sen başını çevirirsin. Ve bir gün, herkes sana dönüp "Delirmişsin," der. Ama sen bilirsin: Ben delirmedim. Bu kitap, toplumun “normal” dediği şeyin dışında kalan bir gencin içsel mücadelesini, gerçeklikle olan kırılgan bağını ve hayatta kalma çabasını anlatıyor. Rüyaların, halüsinasyonların, iç monologların ve korkuların iç içe geçtiği bu anlatı, okuyucuyu yalnızca bir zihnin içine değil, kendi düşüncelerinin derinliklerine de çekiyor. Gerçekten deli olan kim? Toplum mu, birey mi? Belki de delilik, sadece gözlerini kapattıklarında bile görebilenler içindir.

Hayat yüzünüze hep gülmezdi. Nefret ederdiniz, üzülürdünüz, söverdiniz. Hepsi çoğunlukla olurdu çünkü bu hayattaki varlığımız sadece mutlu olalım diye yoktu. Bu hayat bizim dersler çıkarmamız için bize kelamlarda bulunurdu. Kelepçeler ilk defa bileklerimi sardığında hissetmiştim gelecek olan zulümleri. Kelepçeler benim kötü rüyalarımdı, kabuslarımdı. Mahkûm denirdi bana. Kimse bilmezdi aslında gerçek mahkûmun kalbimde saklandığını. İhanet kaldırılamayacak bir yüktü. Sırtım hep arkamdan bıçaklanmamak için sağlam dururdum fakat göğüs kafesim yarılacak gibi korkuyordum. Ben Mavi Soykırım. İhaneti ve intikamı bir gecede öğrenen bir kadınım.

The Diary Of Slendrina.

Tuhaf serüvenler dizisine hoşgeldiniz

Düzgünler Şirketi`nin başarılı CEO`su Mehmet`in yine bir iş günü telefonu çalar ama bu telefon diğerlerinden farklıdır. Mehmet`in hayatını değiştirecek, geçmişini hatırlatacak ve Mehmet`i gerçeklerle yüzleştirecektir. Günün sonunda Mehmet ya geçmişinin istediği intikamı almak için savaşacak ya da vicdanını dinleyip ölümle karşı karşıya kalacaktır.

Gece caminin etrafinda tavaf ederken fadimecan ve abdulrrezzak rahman goZ goze gelir ve evlenirler(ironi)

Sadomun bastırılmış duyguları

Bölumler her hafta cumartesi ve çarsamba yayınlanacak💕Bu benim ilk kitabım inşallah begenirsiniz🥰