Aşk, ihanet ve kan... Mafyanın dünyasında hiçbir şey göründüğü gibi değil.

Kapalı kapılar ardında kuralları ve sessizliğiyle bilinen bir okulda öğrenciler birer birer kaybolmaya başlar bu kayıplar ilk başlarda ciddiye alınmasada kayıplar arttıkça insanlar ister istemez gerilirler ana karakterimiz Işılay bu kayıpların ardındaki gerçeği bulmaya çalışır ama Işılay kayıpların ardındaki sırları öğrenmeye hazır mıdır

benliğini unutan 25 hasta, ne isim var ne de soy ad, sadece hastanede verilen lakap isimler, hasta niyetine kapatıldıkları sözde hastahanede kendilerini unutan 25 gencecik insan, hastahane ilk açıldığında 50 hasta varken 25 hasta iyileşip denilip çıktı lakin onlardan haber yoktu, iyiler mi kötüler mi, hiç kimse bilmiyor, geriye kalan 25 hasta bir gün çıkacak ümidiyle iyileşmeyi bekliyor, ama iyileşmek yerine kanları alınıp teste bile gönderilmiyor, kanları ne yaptıkları tam bir soru işareti, gece denen kız daha fazla dayanamayıp işin peşinde düşüyor, lakin her gün daha da o hastanede eriyip gidiyor, git gide ona verilen ismi de unutuyor, boynunda sadece geçmişinden kalan kırık bir pusulayla. bu lanet yerden kurtulmak istiyor, hastanede herkes gruplaşmıstı bile, ama gece kendisini hiç bir gruba ait hissetmedi, o sadece gerçekleri öğrenmek istiyordu, nerdeydi ve kayıp olan hastalara ne olmuştu ve neden geçmişini diğer hastalar gibi unutmuştu, hepsi soru işaretiydi....... ve ne zamandan beri burdaydı......

Bu hikaye mutluluğu ve gerçek sevgiyi arayan iki gence ait herkez gibi. Peki size bir soru siz gerçek sevgiyi bulabildinizmi?.

“Bir cinayetin ardında yalnızca katil değil, görünmeyen güçler de vardır. O güçler iki yabancıyı birbirine bağladığında, gerçeği öğrenmek bazen ölümcül bir aşka dönüşür.” Amber, kendini bildi bileli huzursuz rüyalara ve derin bir iç görüye sahipti. Fakat son zamanlarda gördükleri onu artık harekete geçmek zorunda bıraktı. Çünkü onu çağıran ölü masumlar vardı. Bu da onu bu zorlu yolculuğa çıkarabilecek tek şeydi.

Yitip, giden canlar. Akıp, Albayrağı süsleyen kanlar... Yıllar önce aileleriyle beraber şehadet şerbetini içen bir tim. Göktürk timi. Çevirdik sayfaları. Geldik bugüne. Tim Göktürk. Abilerini, ablalarının izinde. Onların savaştıkları ile savaşmak için kuruldu. Operasyon adı: Bozkurt. Kurtuluşun destanı. Bu sefer masal değil kanla yazılacak olan bir gerçek. Bir operasyon hangi gerçekleri ortaya çıkarabilirdi? Tim Göktürk`ün ilk baskını kafalarında ki soru işaretlerini arttırmıştı. Gizem DALKILIÇ. Göz renginin huzurlu yeşili vardı. Vardı ama gözlerinde huzur yoktu. Güneşin parlak sarı rengini taşıyordu saçlarının her bir tutamında. Ama hayatında ışık namına bir şey yoktu. İstediği tek şey ölmekti. Çünkü kendi masumiyetinin yükü omuzlarına ağır geliyordu. Bu tamamıyla timin görevini anlatan bir yazım değil. Bir kız çocuğunun kurtuluşunu yazacak bir destan.

Hayatı tek bir hatayla mahvolan kızın hikayesi

Henüz küçük yaşta katil olan bir kız. Annesi ve babasıslığı bir oyun sonucu Vera`yı katil olmaya sürükler. Peki ya çocukluk arkadaşı? Onunla tekrar karşılaştığında hatırlar mı?

Bilmediğimiz bir yerde , bilmediğimiz bir oyunun içine düşmüştük. Oyun deniyordu ancak ne olduğuna dair hiçbir bilgimiz yoktu. İntikam yeminleri ediliyordu. Oyun , kanlı bir savaşa dönüşüyordu. Tek istediğimiz buradan canlı çıkmaktı. Canlı çıkmak ve yapılması gerekeni yapmak… 🌑🩸 Ayperi, okulda yaşadığı sıradan bir günde, birden kendini, yanında en yakınıyla beraber hiç tanımadığı insanların arasında, tutsak halde bulur. Altı genç, hapsoldukları yerde, geçmişlerinden çözmeleri gereken gizemler ortaya çıkarken acılarını tekrar tekrar yaşar ve attıkları her adımda aynı zamanda hayatta kalmaya çalışırlar. Bu sırada çözülen gizemler bir diğer gizemi oluştururken geçmiş, şimdi ve gelecek arasında savrulmaya başlarlar… Gerçek sandıkları yalan, yalan sandıkları ise gerçeğe dönüşürken ve hâlâ bir çıkış yolu ararlarken hem birbirlerini tanımaya başlıyor hem de çözdükleri gizemlerle geçmişlerini baştan yazarlarken geleceklerini tekrardan şekillendirmeye çalışıyorlardı. Peki başarabilecekler miydi? Kaç kişi başarabilirdi? Kurtuluş yolu gerçekten var mıydı? Tüm bu yaşananların içinde aşk, onun da penceresini aralıyordu… Ve aşk onu vurduğunda her şey için çok geç değildi ancak erken de değildi… “ Yaşamak zor, ölmek kolay. Bu yüzden yaşama meydan okumayı seçiyorum.” 🤍🌑🌕🩸

"Savcı, sus artık! Daha fazla canımı yakma." Onaylamaz anlamda başını salladı. Susmayacaktı, içimi parçalamaya devam edecekti. "Hani diyordun ya `keşke o arabanın önüne atladığımda ölseymişim` diye. Haklısın, keşke o gün annem yerine sen ölseymişsin. O zaman bugün kardeşim yaşıyor olacaktı." Gözyaşlarım durmuyordu ama kimse bana inanmıyordu. Onun karşısında ilk defa ağlıyordum. Çaresizliğimi görmüyor muydu? Gerçi ne bekliyordum ki? Bizim öykümüz nefretle başlamıştı ve nefretle bitecekti. Bu saatten sonra o sadece hayatımdaki hayal kırıklığı olarak kalacaktı.

Kitabımız merak uyandıran gizemli türdendir...

Polisiye kitaplarını sever misiniz? Bir cinayeti çözmede kendinize ne kadar güveniyorsunuz? Ters köşe olacağınız bir kitabı okumaya hazır mısınız? Cevabınız "evet" ise, "Beni Kim Öldürdü?" Kitabını okuma kervanımıza katılın. Her bölüm verilen ipuçlarını toplayarak gerçek suçluyu bulun. Hilmi Günyüzü; eski doktor, düzen hastası, dikkatli ve çalışkan biridir. Sinan Çetinceviz; Cinayet amiri, boşanmak üzere olan ve hayatında her şeyin kötüye giden biridir. Ve kıyıya vuran bir ceset ikisinin de hayatını değiştirir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Melinda Elçiner, sıradan hayatını yaşarken bir rüyayla kaderinin mühürlendiğini fark eder. Pullarla süslü kalp biçimli gizemli bi kolye... Bir yabancının boynunda bu kolyeyi gördüğü an gerçeklik sınırları parçalanır ve eline geçen eski bir bilet, onu hayal bile edemeyeceği bir evrene sürükler. Gözlerini açtığında kendini yıllardır "seçilmiş kişi"yi arayan kudretli hükümdar Adrian Roberts`ın evinde bulur. Melinda artık yanlızca rüyaların değil, kadim sırların ve ölümcül seçimlerin merkezindedir. Çünkü kolye onu seçmiştir ve bu seçim geri dönüşü asla olmayan bir seçimdir... "Seçilmişin boynuna takılan kolye,yanlızca bir süs değil; hem aşkı hemde laneti getirecek bir mühürdü..." (Kitap wattpad`de 52 bölüm olan kitaptır. Ordan okuyamanlar için burdanda artık düzenli bir şekilde paylaşıcam. Kitap tamamen bana aittir.) İyi okumalar!

Gizemli Oda Arkadaşı çok yakında...

Ana karakterimiz Güneş Gölge lisesinde 10.sinifa gidiyodur. Bir okul günü ablası Durunun Gölge kütüphanesine girerken görür, ve onu son görüşü olmuştur... Okul çıkışı eve gittiğinde ablasını göremiyince güneş biraz şüphelenmistir. daha sonra saatler geçmişti.Duru hala eve gelmeyince panik olunca tam o an telefonunda bildirimlerden "Bir yeni mesajınız var" yazısını görünce Sevmişti, çünkü Duru`dan gelmiş sanmıştı oysa okul grubundan ablasının kütüphane de öld!rüldüğünü gösteren bir afiş vardı... Güneş günlerce ağlamıştı daha sonra ablasının katilini bulacaktı. evet aslında afişte intih@r etmemişti çünkü Duru kendini öldürecek kadar korkuyordu. Ve böyle bir şey yapmazdı. Katili ararken bir gece gizlice kütüphaneye girmek isterken Durunun Amasyadaki en yakın arkadaşı Kuzey gelmişti. Güneşe yardım edecekti katili beraber bulacaklardı. Beraber yeni sırlar,ipuçları ve gizemlerle karşılaşıyordular.

Beklenmedik Anda Hayat, bazen tek bir anla değişir. Ne geçmişin yükü ne de geleceğin planı, o anın gücüne karşı koyamaz. Bu hikâye, sıradan bir günde başlayan sıra dışı bir yolculuğun, beklenmeyen bir karşılaşmanın ve karanlıkta saklı kalan gerçeklerin öyküsü. Kahramanımız, sırlarla örülü bir dünyanın eşiğinde, kime güveneceğini bilmeden yol alırken; dostlukla, acıyla ve kendi karanlığıyla yüzleşmek zorunda kalır. Attığı her adımda bir sır çözülürken bir diğeri ortaya çıkar. Peki, geçmişin gölgesinden kaçmak mümkün mü? Yoksa bazı sırlar, ortaya çıktığında her şeyi yok etmeye mi gelir? “Beklenmedik Anda”, genç bir kalbin büyüme sancılarını, geçmişin izlerini silmeye çalışan bir ruhun sessiz çığlıklarını ve her şeyin bitti sanılırken aslında oyunun yeni başladığını fısıldayan o gizemli anları anlatıyor.

Seveceğinizi düşünüyorum iyi okumalarr 🌺✨

Sisli sokakların ve karanlık sırların içinde, iki farklı ruh bir araya gelir: Hyunjin, soğuk zekâsıyla her durumu çözen ve kimseye güvenmeyen bir karakter; Felix ise insanlara duyduğu nefretle beslenen, dışarıdan sakin ama içten içe fırtınalar taşıyan bir kişi. Bir ceset, kanla yazılmış bir mesaj ve görünüşte rastlantısal bir olay… Hepsi onları aynı yola sürükler. Bu yol, hem şehrin karanlık sırlarını hem de kendi içlerindeki gizli duyguları ortaya çıkaracaktır. Zekâ, gerilim ve gizemle örülmüş bu hikâyede, sözler ve bakışlar birbirine silah olur. Hyunjin ve Felix’in arasındaki soğuk çatışma, zamanla çözülmesi güç bir çekime dönüşür. Kim kazanacak? Kim kaybedecek? Ve hangi sırlar, kanla yazılan oyunları başlatmıştır?

Ölürler, Zombiler

Acaba toprak sevdiklerimizi aldığı için mi bu kadar güzel kokar?

Sahilde karşılaştığım kız, ateş kırmızısı saçlarıyla dikkat çeken Öykü, gizemli bir hayatın izlerini taşımaktadır. Aldatılmışlıkları, kayıpları ve karanlık sırlarıyla örülü hikayesini bana anlatırken, her kelimesi ruhumu hem büyüler hem de sınar. Ama bir gün Öykü ortadan kaybolur; ardında sadece sessiz sahil ve çözülmemiş bir sır bırakır. Zaman geçtikçe, onun kayboluşu zihnimi ele geçirir. Öykü’yü bulma umudum, giderek artan bir çaresizlikle karışır. Cinayetle sonuçlanan bu kayıp, akıl sağlığımın sınırlarını zorlar; geçmişin gölgeleriyle yüzleşmek ve onun izini sürmek, her adımda bana hem korku hem de çaresizlik getirir. Sahillerde yürüdüğüm her an, Öykü’nün hala burada olabileceğine dair bir umut taşırken, her boş adım onun artık geri dönmeyeceğini hatırlatır. Travmanın, suçluluk duygusunun ve belirsizliğin içinde, onun yokluğu zihnimde yankılanır; geriye sadece arayış, belirsizlik ve karanlık bir yalnızlık kalır. Bu roman, kayıp, suçluluk ve travmanın insan ruhunda yarattığı derin izleri, bir yandan da güven ve dostluğun iyileştirici gücünü anlatan karanlık ve sürükleyici bir psikolojik yolculuk.

Hakkari`nin Yüksekova ilçesine taşınan İzmir`li Kemal`in hayatı sakindi. Ta ki sokakta yürürken başına bir torba geçirilinceye kadar...

Kimsesizler Okulu Burasını sadece bir okul sandın değil mi? Bende öyle düşünmüştüm, meğersem benim cehennemimiş. Görünürde sadece iki kelime ama bende bilmiyordum bu okulda sadece, Kimsesiz Çocukların Ve Disiplin suçlularının olduğunu. Kural tanımaz bir topluluğu nasıl eğitebilirsin ki? Kural tanımadıkları için buradalar nede olsa. Ölümle Evet o cellat bizi ölümle eğitmeye çalışıyordu. Bizim sınavımız hayatta kalmaktı. Peki sizce bu cellat ne kadar başarılı olacak? Azrail`in bizi kovaladığı bu yolda benimle olacak mısın? Olmasan da olur ben kaçmaya devam edeceğim.

Aşık olduğu insan yüzünden esir alınan ve ihanete uğrayan bir kız kurtulunca ne yapacak? (Kapak tasarlayanı: belinasokur,belinaynas)

Genç ve terkedilmiş bir kız çocuğu yaşadıklarını atlatmaya dik durmaya çalışır ve herkese bunu inandırır. Kendi başına hayatını yaşamaya çalışır fakat hiç beklemediği bir anda hayatının dönüm noktasına gelir. Artık eskisi gibi olmayacağını anlamıştı. Ama istediğinin de bu olduğunu kimse bilmiyordu. Ustasının sakladığı korkunç sırlar, küçük yaşta yaşadığı büyük travmalar, yaşadıklarının bedenin de bıraktığı izler, 5 yaşında yaşadıklarının onun üstünde bıraktığı etki. Her şey onu bir katil olmaya itmiştir. Tek seçeneği tek şansı vardır ölüm ise kaçınılmaz sonudur.