Bu kitap aclardan esinlenmiş ve hayal kırıklıklarından oluşmaktadır

Aras ve Dalya küçüklükten beri arkadaşlardı,Aras`a takıntılı bir kızın Aras ve Dalya`yı kıskanması sebebiyle bir adam tutması ile başlıyor herşey...

Korku, sadece hayal gücünün ürünü değildir. Bazı hikayeler vardır ki, onları dinlediğinizde ya da okuduğunuzda içinizi kemiren tek bir düşünce olur: “Ya gerçekse?” İşte bu kitap, tam da o sorunun cevabını veriyor. “Korku Hikayeleri”, Türkiye’nin dört bir yanında yaşanmış, farklı insanlar tarafından bizzat tecrübe edilmiş ve araştırmalarla desteklenmiş gerçek korku olaylarını konu alıyor. Bu kitapta okuyacaklarınız, yalnızca birer kurgu değil. Olayların geçtiği mekanlar, tanıkların ifadeleri ve yaşanan ürkütücü anlar gerçek. Terk edilmiş evlerden gelen sesler, kimsenin yaşamadığı apartmanlarda görülen gölgeler, açıklanamayan kaybolmalar, köy efsanelerinin ardındaki korkunç gerçekler ve insanların hafızalarından asla silemedikleri olaylar… Tüm bu yaşanmışlıklar, titizlikle derlenerek ve anlatılanlara sadık kalınarak sunuluyor.

Aslı 21 yaşında 3 ay önce babasını trafik kazasında kaybettiğini düşünen bu yüzden erkek kardeşine ve annesine bakmaya çalışan bir kız hayatın gerçeklerini öğreniyor

Lisa adında 21 yaşında bir kadın vardı sizce evinden sağ çıkacak mı?

3 kız 1 gün polis oldukları için taşınacağı binayı incelenmesi istenmiştir ve aslında bina çok eskiden kalmadır.Bina 3 katlıdır.3 kız birlikte 2.kata taşınırlar.Giriş kat bir yaşlı teyzeye en üst kat ise 3 katile aittir.

İleri düzeyde şizofreni hastası olan 18 yaşındaki Rüzgar ilaçlarını kullanmaması sonucunda nasıl bir canavara dönüşebilir?

"Görüşürüz Sare`m" dedi adam, ölmesine saliseler kala son kez. "Görüşürüz Yağız`ım." dedi kadın, sevdiği adamın ölmesine saliseler kala son kez. "Adam katil, kadın ise avukattı. Bu hikayenin sonu zaten belliydi." İlk kitabım olduğu için oldukça heyecanlıyım umarım beğenirsinizz

2 farklı kızın hayatını değiştirmesi ve ihanet etmesi

Karanlıkta Mahsur Kalanlar – Bir Hayatta Kalma Kabusu Lüks ve güvenli sanılan bir apartmanda, gece yarısını vuran korkunç bir patlama her şeyi değiştirir. Elektrikler kesilir, kapılar mühürlenir, telefonlar çalışmaz. Apartman sakinleri, karanlıkta yankılanan ürkütücü sesler ve gizemli bir tehdit karşısında dehşete kapılır. Hoparlörden gelen metalik bir ses, onların her adımını izlediğini ve tek tek canlarını alacağını ilan eder. Kim bu acımasız düşman? Neden burada mahsur kaldılar? Ve en korkuncu… Hayatta kalmak için aralarından birini kurban etmek zorundalar mı? Gerilim ve korkunun her satırına işlediği bu roman, okuyucuyu kapana kısılmış hissiyle baş başa bırakırken, gizem dolu atmosferiyle son sayfasına kadar nefesleri kesiyor. Cesaret mi, ihanet mi? Hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebilirsiniz?

Kendi yaşam dertleri ile uğraşan Alisa, bir anda kendini bir cinayet soruşturmasında bulmuştu.

Merry tek başına yaşayan genç bir kız. Aksiyonu çok sever.

Acı nedir çok iyi bilirim. Nasıl bir his olduğunu ama bana yaşatanları affetmem. Kalbimde bir an için sevgi kaldıysa onuda saklarım ihtiyaç olur diye ama gerisi hepsi nefret ölüm bir kan şeklindedir

Sessiz bir banliyö mahallesinde, karşılıklı iki evin sakinleri arasındaki yasak bir ilişki, sırların ve tehlikenin gölgesini büyütüyor. Pencere ardındaki bir çift göz her şeyi izliyor-ama gördükleri sıradan bir hikaye değil. Aşk, ihanet ve gizemle örülü bu gerilim romanında, kime güveneceğinize karar vermek kolay olmayacak.

Araştırmacı gazeteci Deren Özer, devletin en karanlık sırlarını açığa çıkarmaya alışkındı. Ancak bu sefer elindeki dosya, sadece bir skandalı değil, ülkenin kaderini değiştirebilecek bir darbe planını ortaya koyuyordu. Güvendiği hiçbir yer kalmamışken, gizemli bir kaynaktan aldığı mesaj onu Ankara’ya, bilinmezliğin içine sürüklüyordu. Kaptan pilot Sarp Ural ise bambaşka bir savaşın içindeydi. Kardeşinin sakladığı sırlar, onu tehlikeli bir komplonun eşiğine getirmişti. Bir uçuş, iki kaderi kesiştirdiğinde, gökyüzünde ölümcül bir oyun başlıyordu. Deren ve Sarp, kendilerini beklenmedik bir mücadelenin içinde bulacak. İhanetin gölgesinde, hayatta kalmak için kime güvenebileceklerini keşfetmek zorundalar. Gerçekler karanlık olabilir ama en tehlikelisi, onları bilmek mi yoksa görmezden gelmek mi?

Bir gün evden çıkıp okula giderken boğulmuş bir adam görür ve hergün aynı manzarayı görmekten usanan efnan bu olayı araştırmaya kara verir

Mavi`nin 18. yaş gününde, en yakın arkadaşı Kumsal ile okuldan çıkarken gizemli bir adamın tuhaf davranışlarına ve konuşmalarına tanık olmalarıyla başlar. Adamın söyledikleri hem rahatsız edici hem de kafa karıştırıcıdır. Ancak bu karşılaşma, o günün sıradan bir gün olmadığını gösterecektir. Olaylar gece boyunca giderek daha ürpertici bir hal alır. Mavi ve Kumsal, kendilerini bir dizi karanlık ve tehlikeli durumun içinde bulurlar. Hikâye boyunca okuru bir belirsizlik içinde tutan olaylar, Mavi`nin hem kendi korkularıyla yüzleşmesini hem de karanlık bir sırrı çözmeye çalışmasını konu alır. Hikâye, arkadaşlık, korku ve insan doğasının karanlık yönleri gibi temaları işlerken, gerilim dolu anlatımıyla okuyucuyu sürekli tetikte tutar. Karanlık atmosferi ve karakterlerin yaşadığı tehlikeler, hikâyeye ayrı bir derinlik kazandırır.

"Karanlıktan korkan kız, karanlığa aşık oldu." (Okuyacağınız bu kitap psikolojik açıdan rahatsız edici, şiddet, cinsellik içeren ve cinayet sahnelerini içeren bölümleri barındırıyor. Bunu bilerek okumanızı isterim.)

Merhaba, ben Ahsen. Bir katille baş başayım ve tek görevim ölmemek. Katil değil belki ama kaçmak öldürecek...

1. Gün: Oysaki her şey çok normaldi. 7. Gün: Karantina başlayalı 7 gün olmuştu ve bir kaç gün sonra bitmesini umuyorduk. 9. Gün: Oslo alevler içerisindeydi. Ljubljana karanlığa gömülmüştü. Lima`da yaşayan kimse kalmamıştı. İstanbul sessizlik içindeydi. Geri kalan günlerde ne olacağını kimse bilmiyordu...

Hani ölümü iliklerimize kadar hissedersiniz ya Hani Bu sefer her şey bitti dersiniz ama hiç bir şey bitmez ya..

MERHABA BU KİTAP EVİNE HIRSIZ GİREN BİRİNİN YAŞADIKLARINI ANLATIYOR

Buz, yalnızca soğuk değildir. İçinde sakladığı çığlıklar, donmuş gerçekler ve kırık aynalar vardır. Laren, bu aynalardan birine bakıyordu şimdi. Ve ayna, ona sadece bir yüz gösteriyordu: Marsel Volkov’un yüzü. Ama hangisi gerçekti? Cellat mı, yoksa kurban mı? Cevap, buzun altında saklıydı…

Okulda yaşanan cinayetler.Ama bir Gizem vardı.katil cesetlerin üzerine bir saat bırakıyordu...

Kendini masum göstermek için geldiği kasaba bir o kadar tanıdıkdı ona. Nereden bilebilirdi gittiği kasabanın onun günahlarından daha fazla günahı olduğunu... Bu kasaba bir katil kasabası idi. Mecbur kaldığı için o katili arıyordu bir adamla. Fakat bilmediği bir şey vardı ki, katil iki yüzlüydü...