`Senin için feda ettiğim yalanları ne zaman göreceksin?` Hislerin Katili. İş hayatında sakin bir hayat süren Lale A. Parlak annesinin doktorunun çağrısıyla Ankara`ya gider. Ancak orada pek de iyi şeyler olmaz ve annesinin kanser hastası olduğunu öğrenir. Annesinin uzun tedavi süresini en yakın arkadaşı Gülsüm ve sevgilisi Nigel ile atlatmaya çalışır, ancak bu yol göründüğü kadar dürüst değildir. Birçok yalanla arrık baş başadır, ve çevresinde güvenebileceği tek kişi bir gece ansızın onu takip eden yabancı adam olacaktır. Alkan Lami Tanyel. Lale A. Parlak devrimini başlatacak veya sonlandıracak kişi. Kartlar bu sefer tamamen anonimin kurduğu düzenden tekrar dağıtılacak. Sırlar ve yüzleşmeler Lale`nin hayatı olacak. Bu bir aşk hikayesi değil, bu acının içerisinde huzur bulmanın hikayesi. "Ne garip, oysa annem ilk bana ölmüş. Bana ölmeseymiş ben ölürmüşüm. Annem... Mezarlık ne tarafta? Bu kapı nereye çıkıyor."

Öğretmeninize aşıksanız neleri göze alabilirsiniz?

0538...: Selam güzelim. 0538...: Artık uyanma vakti, ders başlayacak. 0538...: Aaa ayıp ama. İnsan bi mesajıma bakar dimi Ayla`cığım. ...

Önüme bir kadeh koydu, içine şarap doldurdu ve ince uzun parmaklarıyla masa da bana doğru ittirdi. Kimse dokunmadı, sadece gözlerimiz değdi kadehe ama o kadeh devrildi, kucağıma düştü ve içinde ki şarap bedenime yayıldı. Bu şarap benim kanımdı, şarap şişesinin kırılan cam parçaları benim kalbimdi ve kucağıma düşen bu kadeh benim hayallerimdi. Kadehi bana uzatan bu adam ise ölümle aramda ki tek engeldi.

Ruhu gölge, bedeni ruhuna uymuş ağır yaraları olan bir çocuk ve gece körü bir kız. Karanlığın içinde ki gölgeyi görmesi imkansızken peki ya sevmesi? Zilal ismindeki ilk kitaptır. Emek hırsızlığı yapmayınız

Marinada vakit gecirirken suya dusen kız uzun sure sudan çıkmayınca peşinden atlayan Emirin bilmedigi bisey vardı:kız profesyonel yüzücüydu ve suya özellikle atlamıştı...

İNTİKAMIN PENÇESİNDE

Hayata tutunmak için hiç bir sebebi kalmayan bir adam ve onun dünyasını aydınlatıp ona tutunacak bir dal olmaya çalışan kumral genç.

Her şey geçmişte yaşanan büyük ve gizemli bir katliamın çıkması ve intikam için Anka Kuşu adlı örgütün kurulmasıyla başlamıştır... Ayça henüz 17 yaşında liseli bir kızdır. Küçükken tanıştığı arkadaşları ile aynı liseye düşmüş ve grup halinde takılarak hayatlarına devam ederler. Ta ki bir metro yolculuğuna kadar. Ayça`nın bunca zaman kendisinden habersiz bir ikiz erkek kardeşi vardır. Annesi bile onu öldü olarak bilir ama gerçekler çok daha korkunçtur. Bu, Anka Kuşları`nın işledikleri günahlardan bir tanesiydi...

Sare ve Çağan küçükken en yakın arkadaşlardır. Fakat daha sonra araya mesafeler ve zaman girer. Sare, Çağan`ı unutmuştur ve onun hakkında hiç bir şey hatırlamıyordur. İkisi de liseye geçtiklerinde okulun ilk günü aynı okula ve aynı sınıfa düşerler...

Aşk bazen acı, bazen de huzur verir. Huzur veren kalplerde buluşmak dileğiyle...

Zümra sıradan bir kız Caner yakısıklı bir erkek bunlar aynı okulda birbirlerinden haberleri yok sanaldan tanısıyolar

Çok seviyordum ama çokta beni sevme ihtimalini vermiyordum.Belki doğru belki yanlıs yapıyordum ...

Bana gerçekten zorla bu yaptırılıyordu. Ben ahlaklı bir sporcu olmak istememe rağmen beni yeraltı dövüşüne getirmişlerdi. Bu dala başlarken kendime verdiğim sözü birazdan çiğneyecektim ve karşımda Sungur Deviren vardı. Onunla dövüşecektim. "Efsun bilir. Senin işin bugün burada bitmiştir. Seninde bu işlerde olduğunu biliyordum." "Ne düşündüğün umrunda değil. Ben kendimi biliyorum Sungur Deviren." ... Efsun Bilir, ünlü mafya lideri Caner Erkin ile nişanlıdır. Caner, karanlık ve kirli işlerine karışmış bir adamdır ve bu durum, Efsun`un hayatını zorlaştırmaktadır. Özel Suçlar Birimi, başında Sungur Deviren`in bulunduğu bir ekipten oluşur ve Caner`i yakalamak için büyük bir mücadele içindedir. Sungur, içinde Efsun`a karşı beslediği derin aşkla birlikte, onu koruma içgüdüsünü taşımaktadır. Sungur ve ekibi, Efsun`u koruma isteği ile Caner`in suçlarını açığa çıkarma arzusunu birleştirerek, karmaşık bir savaş vermektedir. Efsun`un Caner ile olan ilişkisi, Sungur`un içsel çatışmalarını artırmakta, ancak o yine de Efsun`u kurtarma hedefini sürdürmektedir. Zamanla, Efsun`un durumu ve Sungur`un aşık olduğu kadını koruma mücadelesi, ikisinin hayatında bir dönüm noktası haline gelir. Bu karmaşık ilişkiler ve tehlikeler dolu yolculuk, Efsun`un hayatı için bir savaş verirken, Sungur`un kendi duygularıyla ve geçmişiyle yüzleşmesine de sebep olacaktır.

Ben kendimden olabildiğince uzak tuttuğum kediyle ağlamak üzereydim. "Hazırım Şakir Hocam! Vur iğneyi!" En sonunda Mırmır`a iğneyi vurunca büyük bir rahatlama gelmişti ancak bu rahatlama keşke olmasaydı da, Medusa`nın gözleri beni bulsaydı da taşa dönüşseydim de Mırmırı bırakmasaydım. Ne mi olmuştu? Mırmır aslanın avına saldırması öncesi avını izlemesi gibi bana bakarak yavaş adımlarla gelmeye başlamıştı. Bense geri geri gitmeye başlamıştım bile Mırmırın hızlanmasıyla koşarak muayenehaneden çıktığım gibi kliniğin içinde koşmaya başlamıştım. Mırmırın bana ne kadar yaklaştığına bakarken bir yandan da klinikten çıkıyordum. Ve birine çarpmam sonucunda bir çift kahve gözün kollarındayım. Ne bir çift kahve gözün kollarında mıyım noluyor anasını bu kim? .

Üniversite için gittiği şehirden dönen Vera Tugaya yeni gelen Teğme ile tanışır. Hayaller... Hayatlar... Vazgeçişler... Nasıl ayakta durucak?

Hasta. Onu tanımlayabileceğim tek kelime.

Normal bir hayat süren Ayda bir gün uyur ve zaman yolculuğu yaparak bir adamın intihar girişimini engeller. Her şey aslında adamın intihar girişimini engelleyerek başlar. İyi okumalar dilerim.

Beyaz önlüğünü kana bulayan bir doktor... Öldürdüğü bir can ile vicdan azabıyla karşılaşırken, kurtardığı bir can ile kaderine yeni bir hikaye yazıldığından habersiz olacaktı... Siyah takım elbisesiyle üzerindeki kanı gizleyen bir mafya... Öldürdüğü her can ile duygusuzluğunu kanıtlarken, kurtardığı bir can ile kaybettiği duygularına kavuşacaktı... İntikam uğruna şeytanın kuklası olmuş iki aşık... Kanlı maskelerinden kurtulup masumiyetlerine ulaşabilecekler miydi?

Ne demiş yıldız tilbe ‘ Ama evlisin benim değilsin ,yıllar önce nerdeydin çok geciktik sevgilim’…

4 arkadaş birbirlerinden habersiz aynı yatılı okula gelirler ve bir kitap bulurlar. Kitapla beraber 4 yıl sonrası yani 2028’e giderler ve öğrendikleri haberle beraber ülkenin kaderinin onlara bağlı olduğunu öğrenirler dördü beraber bir aile gibi olup karşılarındaki engelleri geçerek ülkeyi kurtarmaya çalışıyorlar büyüklerden destek alamayınca b durumu kendileri çözmeye çalışıyorlar ve ülkeyi kurtarmaya çalışıyorlar ülkeyi kurtarıp geleceğimi değiştirecekler yoksa ülkeyi kurtaramayıp kadere mahküm mü olacaklar Var mısın ülkeyi kurtarmaya

Yalnızlığım….. yalnızdım

Can sıkıntısından yazdım konu falanda bulamadım

İki yakın arkadaş aynı zamanda iki kuzen, küçük yaşta ailelerini kaybederler, yaşadıkları sorunlar nedeniyle şehir değiştirirler. Nereden bilebilirlerdi ki daha büyük sorunlarla karşılaşacaklarını. Tabi bu sorunlar arasında iyi şeylerde olabilir değil mi? Hayatlarına renk katacak kişilerle tanışırlar. Onlar sayesinde hayatları daha güzel bir hal alır.

Telefonun ucunda birbirini tanımayan iki genç. Duygusuz hissiz bir erkek ve hayat dolu neşeli bir kız tanışırsa ne olur?