Ormanın içinde kaybolmuş iş adamı Taehyun, bir orman elfi olan Beomgyu tarafından bulunursa.

Sadece okumak için daha önce görmediğim abimin yanına gidicem en fazla ne olabirki

Harry Potter Karışık

“Sınırlarını koruyamayan bir krallık, kalbini de koruyamaz.” Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte her şeyin yeniden şekilleneceği hissi sarayın her köşesine siniyordu. Kraliçe, penceresinin önünde durdu, gözleri uzaklara daldı. Halkına verdiği söz, güvende olduklarını hissettirmekti. Ama sarayın içindeki bir başka dünyada, bir adam, her şeyin bir oyun olduğunu biliyordu. Güvenini kazanmış, en değerli sırlarını öğrenmişti. Ama asıl amacı hiçbir zaman güvenlik sağlamak değildi. Tahtı ele geçirmek, halkı birleştiren kraliçeyi devirmekti. Sarayda geçen her gün, onu hedefe bir adım daha yaklaştırıyordu. Fakat her geçen saniye, kalbindeki çatlakları derinleştiriyor, duygularına hâkim olmak gitgide daha zorlaşıyordu. Kraliçe’ye olan bağlılığı, ona duyduğu sadakat, bir hedefin önünde giderek daha büyük bir engel haline geliyordu. Ama bu noktadan sonra, geri dönüş yoktu.

Ülkenin dört bir yanından gelen 8 prenses ve 8 muhafız. Amaçları eski imparatorun kılıcına sahip olmak.

Yetenekli güçlü kadın karakterimizi bekleyen zorlu savaşlar ve bir o kadar zorlu fantastik canavarların olduğu bir dünya

"Sizinde bildiğiniz üzere ben bir erkeğim majesteleri" Dedi nazik ama imalı bir ses tonuyla. Ağzımı ön karış açıldı. Böyle ayıp cümleleri nasıl bir rahatlıkla kurabiliyordu bana? "Yüzsüz Şövalye!"

Hayatı boyunca baba dediği insan tarafından nedenini bilmeden insan üstü bir şekilde eğitildi sonrada hiç bilmediği bir şehirde hiç bilmediği insanların arasında buldu kendini evet bu Lavin`in zorlu hayat hikayesi

Djxkxekxlsmxjlsmxkx

~Arkadaşım Berin Işıl Ö. Ye ithaf olunur, doğum günün kutlu olsun... Hiç birimizin seme şansı yoktu;ailemizi, doğduğumuz yeri, benliğimizi, kaderimizi... Ancak şimdi onun olmuştu, hayabusa bir kaybolmuş. Yani ruhu ait oldupu yeri aroyor. Ve ait olmadığı bir evrende bir süre kalırsa tamamen yok olur, zamanın kitabından silinir. Hiç vağrolmamış sayılır. Ama bide ebrenleri kurtarması, kwndini bulmaaı gerekmektedir...

İnsanlık tarihinin en derinlerinde, sislerin içinde karanlık ile lanetlenmiş ruhlar yaşıyordu. Karanlığın kölesi olmuşlardı. Lanetlerinin nasıl bozulacağını bile bilmeden çaresizce yaşıyorlardı. Karanlığın içinde boğulurken onları bu karanlıktan kurtaran tek şey, karanlığın onlar için seçtiği kurbanlardı. Kuzeyin soğuk yüzünde, karanlığın ve sisin içinden nasıl çıkacağını bilmeyen kurbanların, karanlığın benimsediği çocuklarının kölesi olmaktan başka çaresi yoktu. Ya da belki vardı?

Gecenin sessizliğinde, geçmişin yankısı hiç durmaz... Asude sıradan bir genç kadın gibi görünse de damarlarında yüzyıllardır saklanan bir sır dolaşmakta. Teyzesi Dizdar Hanım’ın katı koruyuculuğu, onu sadece hayattan değil, kaderinden de uzak tutmaya çalışıyor. Fakat bazı sırlar vardır ki ne kadar derine gömülse de er ya da geç su yüzüne çıkar. Bin yıllık bir zaman girdabı, kayıp soyların gölgesi, kanla mühürlenmiş bir lanet ve yeri asla bilinmeyen bir düşman... Asude, kim olduğunu anlamaya başladığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Merhametin zehirle sınandığı bu yolculukta, kan bazen iyileştirir, bazen can alır. Ve bazı hançerler sadece kesmek için değil, ruhları mühürlemek için ... Ve aşk , tüm bunların içinde hiç ummadığı anda bulacağı bir başka bulamaca olacaktı.

Alva Veneria kraliyet ailesinin tek kızıdır.Birgün Veneria Krallığında krallıklar arası bir buluşma gerçekleşir, ve o günden itibaren başlayan kader, bin kadere eşdeğer yazılmıştı. Bir ölüm, bir kader ve bin kader. Bir virüs başlar, ve tek kurtuluşu olan mavi bir gül. Krallıklar arasında, yalnızca tek bir tane olan, ve belli bir süresi olan mavi gül. Alva, diğer krallıkların varisleri ile bir olup mavi gülü bulabilecekler mi? Virüs herkesi garip bir şekilde öldürmeden, gülü bulup kendilerini, ve çevrelerini kurtarabilecekler mi? Yalanlar ve sırlar arasında bir alanda, hayatta kalabilecekler mi? Bal gözlü bir adam ona aşkı mı, yoksa nefreti mi verecek? Mavi Gülün Saati, hepsinin kaderini yazmış, ve zaman geçerken kaderleri tek tek bağlamıştı kendisine. Zaman geçiyor, kader yazılıyor. MAVİ GÜLÜN SAATİ

Ölüm. İki hece, sonsuz bir boşluk ve tarifi olmayan sessizlik. Kimileri ondan kaçar, kimileriyse kollarına atılmak için her yolu dener. Eflin Adanır ikinci gruptaydı çünkü yaşam, ona merhamet göstermemişti. Eflin, kendi ölümünü defalarca dilemesine rağmen ölüm diyerek basite indirgediği kavram ona asla kollarını açmamıştı. Ölüm bile Eflin`i istemiyordu. Ta ki bir gün Alkan`ın adını duyana kadar. Yok edici, karanlık, uğursuz bir efsane; Alkan Yekhar. Dokunduğu her şey kurur, her adımı bir felaket gibi yankılanırdı Yekhar`ın. Eğer söylentiler doğruysa Eflin`in aradığı huzuru, yani ölümü, ona sadece Alkan verebilirdi. Ve Eflin bu ihtimalin peşinden gözünü kırpmadan ilerledi. İz sürdü, dinledi, sordu. Her fısıltı, her gölge onu Alkan`a biraz daha yaklaştırdı. Sonunda ise beklediği an geldi. Eflin, ölümüne kendi ayaklarıyla yürüdü.

Aeloria topraklarında asırlardır hüküm süren kırallıklar arasında uzun zaman savaş hakim oldu ve şimdi bir barış antlaşması meydana geldi güçler çarpıştı doğa yanıt verdi elementler uyandı gökyüzü ikiye ayrıldı barış bunları düzeltebilicekmi çok büyük bir güç meydana geldiğinde doğa onu yok edebilicek başka bir güç açığa çıkarır peki ya bu iki güç birlikte ayakta kalmaya direnir diyerlerine savaş açarsa doğa o zaman nasıl karşılık verir?

GECENİN ÖTESİ karanlığın ve sessizliğin hüküm sürdüğü bu dünyada, umut beklenmedik anda doğar. Genç bir kadının geçmişinin gölgeleriyle yüzleşirken, keşfettiği sırlar ve derin duygular onu bilinmez bir yolculuğa sürükler. Aşkın, kayıpların ve cesaretin iç içe geçtiği bu hikaye, okuyucusunu gecenin ötesine, kalbinin en gizli köşelerine götürüyor. Karanlık ne kadar derin olursa olsun, her gecenin sonunda bir sabah vardır...

Of ne aciklamasi

Hepimiz bazı umutsuz umutlara tutunup, cesaret etmiştik imkânsız şeylere. İnanmayak yaptığımız seçimlere, kaptırmıştık bir dönem kendimizi fazlasıyla belkide. Ama biliyorduk, geçmiş geri gelmeyecekti. Hatakarımız telafi edilmeyecekti. Giden heri gelmeyecek, gelenler gitmekten vaz geçneyecekti. Bizede artık onlarla yaşadığımız mutlu anıların arkasından ağlamak düşerdi... Ama bir şansı vardı hayabusanın; Geçmişteki hatalarını değiştirmek için, Sevmemeyi denemek için, İstediği hayatı,istediği kaderi seçebilmek için... Bu satırlar sizi kendine çektiyse şöyle alalım👇👇👇

Her hükümdar düşebilir ama eğer kalkamazsa…

İkinci bir şans ile değişen kaderde aynı duygular ile...

Bazı sırları toprağa gömüldü sanarız ama o sırlar yaşamaya devam edenlerin kanında yeniden açığa çıkar. Sireya yıllardır yaşadığı hayatının gerçek olmadığı gerçeğiyle yüz yüze gelir. Artık tek gerekçesi hayatta kalmaktır

O gece, bazı kişilerin için başlangıcı, bazı kişilerin sonu olacaktı. Doğum günüydü fakat o yine karanlığa mahkûm edilmişti. O, karanlıkta yalnız kalmış tek başına bir yıldızdı. "Söz veriyorum, seni kurtaracağım yıldız ışığı."

Shonwha ve Mathson ailelerinin arasındaki bir düşmanlık nedeniyle birbirinden uzak durmak zorundadırlar. Bu düşmanlık o kadar büyüktür ki, ikili arasında birbirlerine temas etmemeleri için büyü bile yapılmıştır. Shonwha`nın ablası Shontan bu düşmanlığı sürdürmeye çalışırken Shonwha son vermek istemektedir. Bu düşmanlığa onlar son verecektir. Bir gün, bu ikili aynı şeyler yaşadıklarını fark ederler ve dost olurlar. Zamanla bu ikilinin içinde, birbirlerine karşı dostluktan daha büyük bir şey ifade eden bir duygu oluşur. Bu duyguyu ya görmezden gelerek hayatlarına devam edecekler ya da kabullenip birbirlerine itiraf edeceklerdir. "O zaman, biz aynı kibritle yakılmış iki farklı ateş oluyoruz."

GKEPORKPSCKRLEMVPKDMFVPKDMVPDKV DLFKVPDOFVKPD

Shonwha ve Mathson ailelerinin arasındaki bir düşmanlık nedeniyle birbirinden uzak durmak zorundadırlar. Bu düşmanlık o kadar büyüktür ki, ikili arasında birbirlerine temas etmemeleri için büyü bile yapılmıştır. Shonwha`nın ablası Shontan bu düşmanlığı sürdürmeye çalışırken Shonwha son vermek istemektedir. Bu düşmanlığa onlar son verecektir. Bir gün, bu ikili aynı şeyler yaşadıklarını fark ederler ve dost olurlar. Zamanla bu ikilinin içinde, birbirlerine karşı dostluktan daha büyük bir şey ifade eden bir duygu oluşur. Bu duyguyu ya görmezden gelerek hayatlarına devam edecekler ya da kabullenip birbirlerine itiraf edeceklerdir. "O zaman, biz aynı kibritle yakılmış iki farklı ateş oluyoruz."