Dr.Neval Ertem bir kazı alanında araştırma yapar ancak ummadığı olaylar başına gelir. Uğruna kitabe yazılan Firavun`un laneti onlara da bulaşır

Karanlık seni çağırdığında, kaçamazsın. Onu kabul etmeden özgürleşemezsin. Arin Shadowblade sıradan bir savaşçı değildi. O, Aetheria`nın gölgeleriyle mühürlenmiş kadim bir mirası taşıyordu. İçinde iki zıt güç-ışık ve karanlık-birbirini tüketmek üzereydi. Ancak geçmişinden kaçtıkça, karanlık yüzüyle yüzleşmek zorunda kaldı. Ve bir gün... Umbra Fang ortaya çıktı. Artık Arin sadece hayatta kalmaya değil, kendi kaderini yazmaya da kararlıydı. Ama onu bekleyen sadece karanlık değil; Aether Avcıları, gizemli tarikatlar ve bastırılmış sırlarla dolu bir evren. Bu, içsel bir savaşın, ihanetin, dostluğun ve karanlıkla yapılan barışın hikayesi. "Umbra: Karanlığın Mirası", gölgelerin ardında saklanan kaderle yüzleşmeye cesareti olanlar için...

Annesinin onun için seçtiği 7 erkek arasında kalan Soraya aklını yitirmek üzereyken karşısına çıkan falcı ile değişen hayatı. Soraya kimi seçecek.

Gecenin çocukları 2. Kitabıdır. Annesinin ölümü ardından Aya artık kendini kaybetmiştir. Ellerini yasaklı olana kara büyüye uzatıcak mı?

Hayatına son vermek isteyen bir kadın ve ölümün tanrısı. Silva intihar etmek üzere bir uçurumdan atladığında kendini beş tanrının hükmettiği Wienor`da bulur. Ölüm Krallığı`nda Ölüm Sarayında kendini bulan Silva yaşama son bir şans vermek isterken büyük bir tehlike sinsice diyara sızmaktadır. Ölüme ardından da Ölüm Tanrısına çekilen Silva kendinin de normal bir insan olmadığını öğrendikten sonra tehliklerle ve aşkıyla karşı karşıya kalacaktır. En korkunç sonun, ölümün tanrısıyla mutlu bir son düşlemek mümkün mü, üstelik kıyamet bu kadar yakınken? "Dile Ay Işığı, iste, emret. Ben de senin için her şeyi mümkün kılayım." Başlangıç Tarihi: 31.08.2024

Zamanın bize ne getireceğini önceden kestiremeyiz Zamanda yolculuk yapan 4 kızın hikayesi...

Alisa 22 yaşına kadar dünyada yaşamıştır.Bir gün ansızın bir mektuptan, başka bir evrendeki Novaria Kırallığı`nın prensesi olduğunu öğrenir.Yeni bir evrene uyum sağlayabilecek, prenses olmanın sorumluluklarını kaldırabilecek midir?

Küçükken yetimhaneye bırakkılan Sage küçüklükten beri zorbalık görmektedir.Bir gün yaşadığı bır olay onu int*hara sürükler ancak ölecekken birden kendisini başka bir diyarda bulur ,artık farklı dünyadadır.Ölü sandığı arkadaşı önüne çıkar,hiç beklemediği bir zamanda!. Kitap birazcık içinizi bunaltabilir .Karakterimiz çok şey yaşamış ve bunalmış ancak yaşadığı bunalma sadece yaşadıklarından değil yaşayacaklarından kaynaklıysa?

İnsan zorbaladıgına ya da zorbasına aşık olur mu ? Zorba Bir Sevgili Mi?

Valorian Hanedanı, yüzyıllardır ihtişam ve güçle hüküm sürdü. Ancak bu görkemli cephenin ardında, tahtın varisleri arasındaki acımasız bir savaş gizleniyor. Her bir soylu kan, Kızıl Taht`ın keskin gölgesinde kendi oyununu kuruyor; ittifaklar kuruluyor, sırlar fısıldanıyor ve ihanet, sarayın taş duvarları arasında yankılanıyor. Beklenmedik bir kaderin çizdiği yolda ilerleyen genç Elara, kendini bir anda bu entrika dolu ağın merkezinde bulur. Ailesinin hırsları ve taht kavgaları arasında hayatta kalmaya çalışırken, Valorian Hanedanı`nın köklerine uzanan karanlık bir sırrı da keşfeder: Kızıl Taht`ın kendisi lanetli bir kanla lekelenmiştir. Bu lanet, yalnızca hükümdarın aklını değil, tüm krallığın geleceğini tehdit etmektedir. Elara, hem tahtın gölgesindeki düşmanlarıyla mücadele etmek hem de hanedanın üzerindeki bu kadim laneti çözmek zorundadır. Ancak bu tehlikeli yolda, kimin dost kimin düşman olduğunu kestirmek giderek zorlaşır. Sadakat sınanırken, kan bağları çözülürken ve sırlar açığa çıkarken, Kızıl Taht`ın gölgesi tüm Valorian diyarını yutmaya hazırlanmaktadır. Acımasız bir taht mücadelesi, karanlık bir lanet ve ihanetin kol gezdiği bu dünyada, Elara hayatta kalmayı ve Kızıl Tahtın gölgesini dağıtmayı başarabilecek midir?

"Zâlim Kraliçe, " yasaklı bir kitabın keşfiyle hayatı sonsuza dek değişen genç bir prensesin karanlık dönüşümünü konu alıyor. Prenses Vespere Draegon, ailesinin yıllar önce kanla mühürlediği lanetli bir kitabı açar ve içindeki kehanetle yüzleşmek zorunda kalır. Kehanetin gücü onu yavaşça karanlık bir hükümdara dönüştürür; anne ve babasını öldürüp tahta çıkar. Ancak her adımda, içindeki karanlık güç daha da derinleşir. Vespere`nin içsel çatışması ve dışsal bir gücün etkisiyle şekillenen hükümdarlığı, onu gittikçe zalimleştirir. Kaderiyle yüzleşirken, karanlığın pençesinden kaçmak için bir savaş başlatır. Güç, hırs ve korkunç kehanetlerin birbirine ördüğü bu yolculuk, seni bekliyor.

Iki farklı dönem iki farklı güç ama aynı aşk

Renisa Delacroix, rüya gördüğünün farkındaydı. Ama bu rüya… farklıydı. Havadaki nemli sis tenine yapışıyor, çıplak ayakları taş zeminde yankılanıyordu. Önünde büyük bir göl uzanıyordu, su o kadar karanlıktı ki içinde bir şeyler hareket ediyormuş gibi görünüyordu. Ve orada, gölün tam ortasında o vardı. Uzun, siyah bir pelerin rüzgârda savruluyordu. Yüzü gölgelerin arasında saklıydı ama Renisa onun gözlerini görebiliyordu—buz mavisi, ruhunu delip geçen gözler. O adamı tanımıyordu… ya da belki de tanıyordu. Adam ona doğru bir adım attı. Derin, yankılanan sesi rüzgârla birleşerek fısıldadı: “Sonunda…” Bir adım daha attı. “Zaman geldi, Renisa.” Kalbi deli gibi çarpmaya başladı. İsmini biliyordu. “Beni bul.” Ve o anda dünya paramparça oldu. Renisa çığlık atarak uyandı. Odanın içinde bir anlığına hala gölgelerin titreştiğini sandı. Derin bir nefes alarak yataktan kalktı, alnından ter süzülüyordu. Bu rüya yıllardır onu takip ediyordu. Ama bu sefer farklıydı. Adam ona daha yakındı… ve ilk kez onun sesini duymuştu. Titreyen ellerini saçlarına daldırdı. O gece, rüyalarının peşinden gitmeye karar verdi. Renisa Delacroix, yıllardır her gece gördüğü aynı rüyadan kaçamayacağını fark eder. Ancak, 18. doğum gününde, rüyası gerçeğe dönüşür ve hayatı sonsuza kadar değişir. Gölgeler Krallığı’nın prensesi olduğu ortaya çıkar ve onu bulmak için yıllardır bekleyen Kael, Renisa’nın karşısına çıkar. Güçlerini keşfederken, hem geçmişinin gizemleriyle hem de gölgeler dünyasının karanlık sırlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Renisa, hem kendi kimliğini hem de kaderini keşfederken, onu bekleyen tehlikeler her geçen gün daha da yaklaşır.

Lydia sadece sınırdakı meyve ağacından meyve toplamaya cıkmıştı nerden bile bilirdi başına geleceğini.... Seytanlar Perimi? Peri peki napacak?

Mevra krallıgı yedi krallıllıgın en büyügü altı krallıllıgın genç leydileri buraya eğitime gönderiliyor....bu leydiler buraya egitimemi yoksa köleligemi gönderiliyor birde büyük bağlanlanma var....

“Bazı kitaplar iradelidir, çocuğum,” demişti fısıltıyla, sanki bir sır veriyormuş gibi. “Okuyucusunu kendi seçerler. Çünkü içlerindeki dünya çatırdamakta, duvarları yavaş yavaş yıkılmaktadır. Ve o dünya, kendisini onaracak olanı arar. Bazen bu yolculuk bir kelimeyle başlar… Bazen bir bakışla… Bazense yalnızca bir dokunuşla kader değişir.”

Kızıl kurdum bazıları için bir lanetti, bazıları içinse bir lütuf

Genç adam yaptığı bir hatadan dolayı ruhlar alemine hapsolur kurtuluşu ise yaşayanlardan birinin kendine aşık olmasıyla mümkündür.

Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu. Çaresizdim. Titreyen elimi soğuk avuçlarına bırakırken, üzerime eğilen çehresi bir an için karanlıktan sıyrıldı. Gözlerini gördüm. Kısık bakan safir gözlerini müthiş bir tehlike ele geçirmişti. O, kaçtığım gözlerden çok daha acımasız bakıyordu. O, peşimdeki yangın değil, ateşin ta kendisiydi.

"Bu okulda öğretmen yok, hepsi bizimle yaptıkları ölüm düellarında öldü. Hepimiz çok özeliz, burada birbirimizi eğitiyoruz." ~BURADA TEK KIZ SENSİN... Zombi salgınından sağ kurtuldun ve sağ kurtulan garip güçleri olan çocuklar seni birlikte yaşadıkları ve birbirlerini eğittikleri şatoya getirdi. Burada çocuklar ışık ve gölge olarak ikiye ayrılmışlar. Işıklar iyiliği gölgeler kötülüğü savunuyor ama temelde hepsinin amacı hayatta kalmak. Senin ise ışık mı gölge mi olmak kendi kararın... Ayrıca bir özel gücünün olmadığını düşünüyorsun. Buradaki tek kız olman da ayrı bir delilik.~

Nazira... Doğduğu evreni unutturacak kadar uzak bir dünyada ama ruhunda gölgelerle konuşan büyük gücü ile büyür. Küçük yaşlardan itibaren rüyalarında göğe asılı şehirler, sisler içinde ona fısıldayan varlıkları görür. Ama hiç kimse ona nedenini söylemez.  Bir büyücü onu Erealth adındaki gizemli bir evrenden dünyaya göndermiştir.  Çünkü Nazira`nın kendisi bir anahtardır.  Gün gelir içindeki mühür kırılır... Ve Nazira gerçek kimliğini Kalp Anahtarı olduğunu öğrenir.  Erealth artık tehlikededir.  Gölgeler şehri düşmüş, Rüzgarlar susmuştur... Işıkla karanlık arasında bağ kopmuştur.  Nazira artık kendi içindeki gölge ile yüzleşmeli ve Erealth`ın unuttuğu umutları hatırlatmalıdır.  BU SADECE BİR KURTULUŞ HİKAYESİ DEĞİL Bir aidiyat, dostluk, cesaret ve yeniden doğuşun hikayesi... Çünkü bazen dünyanı bulmak için evrenden düşmen gerekir...

Ana karakter laranın yaşadığı tırajik olaylara ramen pes etmeyip 4 elementin koruycusu olur

"Dünya`nın solgun ışıkları söndüğünde, ruhlar yıldızlararası bir yolculuğa çıkar ve yeni bir gezegenin şafağında yeniden doğarlar."

Karanlık ve sert kurallara sahip olan Obsidia Diyarında Kargaşa gün yüzüne çıkmıştır. Başkarakter Ashara kral tarafından bir görev için yolculuğa gönderilir ama gerçek aslında öyle değildir hikaye Ashara`nın geçmişini öğrenip sistemi devirmek için bir ekibe katılıp onlarla bu amaç uğruna savaşmasını konu edinir.

(Harry potter kurgusudur) Medusa bir ruhtu kalbi olmayan bir ruh onun kalbini geri getirecek şeyi bulması gerekiyordu… Harry Potter aşıklarını buraya alalım💅🏻