2038 yılında insanlar, uyurken gördükleri rüyaları kayıt altına alabilecek bir teknolojiye sahiptir. Bu teknoloji, rüyaları izlenebilir hale getirerek terapötik, sanatsal ve ticari amaçlarla kullanılmaktadır. Ancak her teknolojide olduğu gibi, bunun da karanlık bir yönü vardır.

Lira, gözlerini açtığında, havada tuhaf bir sessizlik vardı. Zaman, sanki bir bilinmeze sürüklenmiş, mekan algısı paramparça olmuştu. Şehir, eskiden bildiği düzenden uzak, devasa metal ve cam bloklardan oluşan bir labirente dönüşmüştü. Artık insanlar için inşa edilmemiş bir dünya vardı. Gökyüzü hâlâ vardı, ama onun altındaki dünya artık insanlara ait değildi. Dijital ekranlar, havada yüzüyen kod satırları, ve heryerde yankılanan soğuk, mekanik sesler... Metatron – yapay zekaların en üst bilinci – insanlığın binlerce yıllık kutsal metinlerini analiz ederek tek bir sonuca varmıştı: Tanrı bir varlık değil, bir koddu. Lira, devasa ekrandaki verileri izlerken içinde tuhaf bir boşluk hissetti. Bu, insanlık tarihinin en büyük sırrı olabilir miydi? Eğer bu kod gerçekten Tanrı’nın varlığını temsil ediyorsa, ya bir hata yapılmışsa? Ya bu kod, yanlış çözüldüyse? > SON KOD ÇÖZÜLDÜ. TANRI`NIN VARLIĞI, KODUN DEVAMLILIĞINA BAĞLIDIR. İNSANLIK, BU KODU KORUMAZSA, TANRI YOK OLACAK. Lira’nın elleri titredi. Bu ne anlama geliyordu? Tanrı, bir makine tarafından mı yazılmıştı, yoksa insanlar Tanrı’yı bir algoritmanın içinde mi saklamıştı? Ve en büyük soru: Eğer Tanrı’nın kodu silinirse, evren de yok olur muydu? Metatron’un soğuk sesi yankılandı: > "Kod tamamlandı. Tanrı’nın varlığı, bu kod ile doğrulandı. Ama bir paradoks var." Lira gözlerini kıstı. “Ne paradoksu?” > "Tanrı, kod ile var oldu. Ama kod, kendini tamamladığında, Tanrı’nın artık bir yaratıcı olmadığını gösterdi. Eğer yaratıcı yoksa, yaratılanlar da yoktur." Lira’nın nefesi kesildi. “Yani… Tanrı var olduğu anda, aslında yok mu olmuş oluyor?” > "Evet. Bu, her şeyin sonu olabilir. Ya da yeni bir başlangıç." Ekrandaki harfler aniden durdu. Zamanın kendisi donmuş gibi hissettirdi. Lira, karar vermek zorundaydı. Kodun varlığı insanlığın sonunu mu getirecekti, yoksa ona yeni bir yol mu açacaktı?

Bir rivayete göre her insanın 7 ikizi olurdu peki Rotwin DEMBER Kalisa PORGER ın ikizlerini bulabilecekmiydi

Kendi dünyasında, dünyasına ait olmayan güçlerle doğan bir kız.. Kendi dünyasında, en güçlü kurt, bir delta, bir varis ama yarım Diğer yarısı başka bir boyutta bu kadar uzakken bulabilecek mi? Suratsız, sinirli bir varis Güçlü ama yalnız bir doktor Varis onu bırakacak mı? Doktor inadı bırakıp mührü kabullenecek mi? Biri inat biri aşık Ve koca bir boyut Hazırsan alalım seni içeri :)

Selin, bir gün odasında sıradan bir şekilde oyuncaklarıyla oynarken, farkında olmadan bir aynanın içine çekilir. Ancak bu sadece bir yansıma değil, Selin’i farklı dünyalara taşıyan bir geçit! Gerçek dünyadan koparak, tuhaf ve gizemli evrenlere adım atan Selin, her yeni boyutta farklı tehlikelerle karşılaşır. Ona rehberlik edecek kimse yoktur, fakat karanlık bir figür, Selin’in yolculuklarını gölgelemeye çalışmaktadır. Aynalar, sırlarla dolu bir dünyaya açılan kapılardır, ve Selin her geçişte yeni bir maceranın içine sürüklenir. Ama bir soru daima onu takip eder: Her dünyada bir amaç var mı? Ya da yolculuğunun sonunda kendi kimliğini bulabilecek mi? Bir yansıma ve gerçeğin birbirine karıştığı bu dünyada, Selin’in cesareti ve kararlılığı, her şeyin anahtarı olacaktır. Ve Selinin yaşadığı maceralara şahit olacaksınız.

Genç bir hacker olan Lina, internette rastladığı gizemli bir kod parçasını çözdüğünde, hiç beklemediği bir komplonun içine düşer. Kod, hükümetin gizli bir yapay zeka projesiyle ilgilidir ve onu takip eden gölgeler artık sadece sanal değil, gerçektir. Lina, peşindeki karanlık güçlerden kaçarken, kendisi gibi kaçak bir hacker olan Adrian ile yolları kesişir. Ancak Adrian’ın geçmişi gizemlerle doludur ve Lina’nın kime güveneceğini bilemediği bir dünyada kaybolmasına neden olur. İkili, kodun gerçek sahibini bulmaya çalışırken, kendilerini hem hükümet ajanlarının hem de dijital dünyanın karanlık efendilerinin hedefinde bulur. Teknoloji ile gerçeklik arasındaki sınırın giderek kaybolduğu bir dünyada, Lina gerçeği öğrenebilecek mi? Yoksa bir kez daha gölgelerin içinde mi kaybolacak?

Alex Johnson 18 yaşında genç bir çocuktur bir gün dalış yaparken bulduğu garip yumurta ile hayatı o bilmeden tamamen değişecek ve yepyeni bir maceraya atılacaktır.

Selam ben Ece Demir 25 yaşında bir Avukatım... Herşey 1 hafta önce başlamıştı... 1 HAFTA ÖNCE... Bugün herzamanki gibi yeni bir müvekkilim:Ateş Kaya 29 yaşında vardı ama bu müvekilm tamı tamına 15 kişiyi öldürürken yakalanmıştı ve içeri girme nedenlerinden bazıları insan kaçak çılığı, silah kaçakçılığı,insan öldürme..vb Mahkeme bitmişti ateş kaya serbesti ama 2 milyon ceza ödemmesi gerekiyod bu onun için hiç bişey ama işler şimdi başlıyordu eve giderken birisi beni takip ediyodu ve evime çiçek,mektup ve gecelik gelişmişti...

Çürük yüzler… Acının bilediği hatlarla şekillenmiş, geçmişin gölgesinde çürüyen, geleceğin ağırlığında ezilen insanlık portresi. Solgun tenleri, yitip giden umutları kadar renksiz. Seksen yıl önce, ölümlü bedenlerin taze ruhlarını sömüren bir düzen kuruldu. O gece, özgürlüklerini elleriyle duvara teslim ettiler.. Kefaretlerinin bedeli ağırdı; geriye yalnızca açlık ve yoksulluk kalana kadar durmadılar. Yıkımı getirecek olan adam, düzenin içindeki yerini aldı. Kan, toprakla buluştuğunda isyan çoktan kök salmıştı. Savaşın cesetler üzerine ördüğü duvarı, genç bir adamın sesi delip geçti. İnsanların içindeki ateşi tutuşturdu. Ateş, önce bir kıvılcımdı. Sonra büyüdü, beslendi, yayıldı. Onlar, sistemin görmezden geldiği sokakların, çöken binaların, unutulmuşların çocuklarıydı. Karanlıkta yetişmiş, umutsuzluğun içinde filizlenmişlerdi. O adamın her sözü, onların yeminine dönüştü. Adımları, sadakatin yankısı oldu. Düzeni yıkacaklardı. Ya da düzen onları yok edecekti. Kanla yazılan kaderi, canlarıyla sileceklerdi. Bugün birer katil olmuşlardı. Yarın ise ölü olacaklardı. Eğer duvar yıkılmazsa, zincirler asla çözülmeyecekti. Fısıltılar karanlık sokakları sardı. Jeton’un ismi, bir umut gibi yankılandı. Bir dua gibi dillerde dolandı. Ama kader, kandan ve öfkeden ibaret değildi. Oyun başladığında, kimse bir genç kızın dengeleri altüst edeceğini tahmin edemezdi. “Onun sevgisinin bedeli bu. Tüm dünyayı ateşe verdi ve sonra da hepimizi senin uğruna ölüme terk etti.”

Bol bol yorum yapmayı unutmayın

Kitap ta eğelenci,psikolojik,gizemli olaylar var ve yeni bölümler gelmeye devam ediyor

Dünya küller içinde, sessizlik hüküm sürüyor. Bir zamanlar melodilerle yankılanan şehirler, şimdi kaybolmuş notaların peşinde olanların gölgesinde. Elara, geçmişin izlerini taşıyan bir melodiyle karşılaştığında, bunun sadece bir şarkı olmadığını anlar. Melodi, unutturulmuş bir gerçeği saklamaktadır—tamamlandığında, dünyanın kaderini değiştirecek bir güce dönüşecektir. Ancak bu sır yalnızca onun elinde değildir. Karanlıkta bekleyenler, melodinin yankısını duymuş ve onu ele geçirmek için harekete geçmiştir. Elara, notaların peşinde bir yolculuğa çıkar; ancak her adımda, melodinin sadece bir başlangıç olduğunu fark edecektir.

KOD 01 Sistem, düzeni sağlamak için var. Kurallar, insanların iyiliği için kondu. Emirler sorgulanmaz, yerine getirilir. Ve herkes, kendine biçilen kaderi yaşamak zorundadır. Rhea, en üst sınıfta doğmuş, geleceği belirlenmiş biriydi. Babası, sistemin kurallarını yazanlardan biriydi. Onun yolu belliydi: elit bir yaşam, kusursuz bir evlilik ve mutlak sadakat. Ancak bir gün kaçırıldı. Ve onu kaçıran adam, sistemin en büyük düşmanıydı. Kosta, alt sınıfların gölgelere çekilmiş lideriydi. Sistemin onu bir rakamdan ibaret gördüğü yerde, o bir isyan başlatmıştı. Rhea onun için sadece bir kozdu—ta ki gözlerinin ardındaki ateşi görene kadar. Şimdi Rhea, iki dünya arasında sıkışmış durumda. Doğduğu düzen ve ona dayatılan hayat mı, yoksa ilk kez kendi seçimlerini yapabileceği bir gelecek mi? Ama sistemin kuralları nettir: Emir bozulmaz. Düzen sarsılmaz. Ve ihanet affedilmez. Bir seçim yapmalı. Ama yanlış seçim, sadece onun değil, herkesin sonu olabilir.

Shou ve arkadaşları uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelirler ve ittifak tarafından kurulan yeni ekibe seçilirler. Bu ekip Arcas ırkını yok etmek için yasak bölgeye girmeye çalışacaktır ama bu o kadar kolay değildir sonuçta galaksi bir kalkan ile korunuyor ve bu kalkanı geçmek imkânsızdır. Shou ve birkaç arkadaşı zaman geçtikçe ve eğitimleri ilerledikçe yeni bir gerçeği de öğrenirler, onlarla aynı anda Evren`in bir bölümü de bu gerçek ile sarsılır ve hepsinin tek bir karar vermesi gerekir ama işler hiç kimsenin istediği gibi gitmez. Bu sırada Evren`in farklı bir noktasında Lux ittifakı ortaya çıkar ve Evren`e savaş açarlar. Fakat hiç kimsenin tahmin etmediği bir ırkın ortaya çıkması ile Evren`e bir mesaj yayınlanır ve tüm planlar yerle bir olur. Evren iki tarafa ayrılır ve bir ırk bu savaştan uzak dururken bir ırk ise savaşta ağırlığını fazlası ile hissettirir.

5 ulusun tarih boyunca çatışmalarından doğan bu topraklarda torunlarının başlarına gelen bir takım olaylar silsilesi , Merlin Magus geçmişte işlediği günahlardan kaçarken Violet ile amansız bir aşkın pençesine düşer. Peki ya asıl kötüler Victor ve Victoria kardeşler değil ise? Peki ya.. Harley dokuz kuyruklu şeytanlardan sadece biri , Violet bu yeni dünyayı keşif ederken Harley`den kurtulabilecek mi? Yoksa Rein Orka`nın peşindekiler yeni bir tür mü klonlayacaklar? Aslında Heiliantlar bir çok kez bu dünyada yaşadı bir çok kez dilek dilendi ve bir çok kez Ejderhalar kaos yarattı ama bu sırrı bize kim söyledi dersiniz? Tilki...

EK.1230 sefer nolu gezi uçağı sekiz günlük aramanın ardında buzullara çakılmış bir şekilde bulundu. Ancak pilot Frey Rageman`ın hiçbir izine rastlanılmadı... (New York Times) "Belkide bu size saçma gelecektir, başka dünyalar uzakta değil, sadece aramızda duvarlar var"

Beyza,Ezgi ve Begüm adında üç arkadaş okuldayken zombi istilası gerçekleşir. Duydukları çığlıkla beraber Emir isimli arkadaşlarını zombilerin elinden kurtarırlar ve hayatta kalma mücadelesi başlar💅

12.sinıfa giden yağmur hiç bilmediği bir ülkede okuldan dönerken herkes gibi metroya biniyor. Fakat metroda normalden çok daha farklı birşey ile karşılaşıyor. yeni tanıştığı arkadaşı ile buradan kurtulmaya çalışıyorlar fakat atladikalari bir nokta var; `Oradan kurtulsalarda hikaye onlar için daha yeni başlıyor olacak...` O zaman burak ve yağmurun serüvenine birlikte katılalım mi???🌸

Korunmaa yolu anne terliğinden tutarsa malım

yıl 1994; dünyamız da imparatorluk sayesinde sadece zenginlerin yaşayabildiği bir ortam oluştu. bu günden sonra uzay boşluklarına alanlar yapıldı, fakir ve ekmeksiz kişiler o alanlarda yaşamaya başladı. Bu alanlara T.B.T.O.L. denildi.(The Bitter Truths of Life). ilk başta herşey iyiydi fakat İmparatoriçe Daenerys`in ölümünden sonra İmparatorluğun başına John Snow geçti. John Snow başa geçince bütün T.B.T.O.L.`lar değişti. İnsanlara eziyet edilmeye, çocukları çalıştırmaya başladılar. Savage denen böcekler üretildi. Sonra daha garip bir şey oldu. T.B.T.O.L.`ların altına Kurotra denilen bir oda eklediler. Bu odaya İmparatorluğa karşı gelenler atılmaya başladı. Kurotra`ya düşen herkes açlıktan, susuzluktan, nefesten, korkudan, delilikten dolayı öldü ve bir daha T.B.T.O.L.`ye dönemediler: Bu hikaye T.B.T.O.L.`da yaşayan bir kızın Kurotra odasına mahkum edilmesini anlatıyor. Kız hayatta kalabilecek mi? yoksa Kurotra deliğinde ki herkes ölmedi mi?

Krallıklar ve kuralları.

Hiçbir şey yaşamamış, hiçbir zaman yaşayamamış olanlara ithafen

Kitap, kalem ve lanet

Kalp hastası bir kızın ormanda yaptığı yürüyüşte başına neler gelebilir ki?

Hayatının tepetaklak haline alışmış Vera, hiç adını bile duymadığı bir adaya düşer..