Bu kitap gölgenin himayesindeki şehit kızı serisinin 2. Kitabıdır

15 yıl sonra açılan bir dava…

Türkiye`nin toprakların yarısına sahip mafya babası Çetin Ondan kaçan Kıvılcım Onu kurtarmaya çalışan Gökbay Komutan ve Aynı zamanda karanlık işlerle uğraşan Gökbay

257 gün tecavüze uğramış bir kadın, 8 Türk askeri... Gözlerime baktı "Romantizm nedir bilmem ama sana şiir yazdım" dedi alaz alaz bakarken "ilk kıtasını okur musun Derin" dedi "Çok müsaitti gözlerin sevilmeye Azıcık bakarken içine düştüm Ne kadar çabalasamda Derin bakıyordun, bir tek bana" "Sana birşey söylemeliyim" dedim "Nedir?" dedi "Sen benim ilk aşkımsın... " O sahil kenarında ilk itirafı ben yaptım. O daha bana kıyamazken onu sevdiğimi ilk ben söyledim...

Kıdemli üsteğmen Asena Tozkoparan çıktığı görevden yaralı olarak dönmüştür ama onu bekleyen bir süpriz vardır

Savaşın en kanlı dönemlerinden birinde cepheye gönderilen Yüzbaşı Doruhan, sert, disiplinli ve duygularını asla belli etmeyen bir askerdir. Sadece görevi ve vatanı vardır. Cepheye yakın bir sahra hastanesinde ise idealist, inatçı ve kalbi merhametle dolu bir doktor vardır: Dr. Vira. O, yaralı askerlerin hayatta kalması için kendini tehlikeye atmaktan çekinmeyen bir kadındır.

Alin`in hayatını değiştiren bir bombaydı o bomba sadece şehri değil Alini de yerle bir etmişti.Onu kurtaran kişi de aslında kendini kurtarmıştı.Bundan sonra Alin kendinden başkasına güvenmeyecekti. Peki bu güvensizlik Alini nerelere götürecekti. Eski arkadaşlıklar unutulmaz diyenlere katılmadı Alin ama onu bu girdabı içinde katılmadıkları kurtardı.

"Aşk bedel ödetir, Meva..." dedi alev topuna dönmüş gözlerini gözlerime esir ederken. Büyük bir gayretle bedenini ileriye doğru itelediğim sırada bileğimi kavrayıp, "Annenin katili ben değilim." Diyebildi. Durgundu. Güçlü omuzları çöküntüye uğrarken, dehşetle baktı bir kez daha yüzüme. Bir şey demesine fırsat vermeden asileşen gözlerimi gözlerine dikip cevap verdim. "Annemin değil, yok olan duygularımın katilisin. Tüm hakları saklıdır! Aksi takdirde yasal işlemler başlatılacaktır!

Çocuklarında zorluklarla yaşayan şimdi asker olan kızın vatan sevgisi ...

Yıllar sonra ailesini bulan kız

Biri geçmişini kendi elleriyle susturdu, diğeri geçmişi ile gömüldü. Arden ve Rüzgar,gerçeğin asla söylenemediği bir cephede,birbirinden habersiz savaştı. Aynı cephenin,birbirine yabancı iki askeri; yoğun acılarla sınanarak aynı safta buluştu. Yıllardır aynı amaca hizmet eden iki asker, artık o amaca birlikte yürüyeceklerdi. O amaç uğruna yaratacakları enkaz, kalplerinde çoktan oluşmuş olanın aynısı olana dek durmayacaklardı. Ve durduklarında,yaratıkları enkazın altında, adını koyamadıkları bir şey filizlenmiş olacaktı.

133K OKUNMA alan kitabımı yayınlamaya başladım. Askeri , Platonik, Aşiret karışık gel oku pişman olmayacaksın. Kitabımın hakları tamamen bana aittir. Kitabımın kopyalanması , çalınması durumunda yasal işlem başlatılır.

Devranın tersine döndüğü asker kadın doktor erkek ilişkisi okuyacağımız bir kitaptır yorumlarınız benim için çok değerli ilk bölümler bir tık daha amötörce yazıldı ama desteklerinizi bekliyorum

Aslıhan ve Alp, küçücük yaşta bir travmayla yüzleşir; teröristlerce kaçırıldıklarında, onları kurtarmak için canını ortaya koyan babaları Başçavuş Salih Erdem şehit olur. Bu kayıp, iki kardeşin hayatının yönünü değiştirir. Yıllar sonra Aslıhan, Kızıl Gök Timi`in komutanı olarak cesur kadın askerlerin başında yer alırken; Alp, istihbaratçı kimliğiyle kritik görevlerle rol alır. Onların Yolları, Gölge Timi`nin komutanı Giray Ali Akay ile kesişir. Bu birliktelik, hem Zorlu operasyonlarda düşmana karşı verilen amansız mücadeleyi hem de karakterlerin içsel çatışmalarını derinleştirir. Fedakarlık, kayıp, kardeşlik ve aşk temalarını iç içe geçtiği bu hikayede; unutulmuş kahramanların hatırlanması, geride bırakılanların sesi olma çabası ön pilandadır. "Unutulanlar", vatan için verilen mücadelenin yanında, insanların kalplerinde taşıdığı yaraları da gözler önüne serer. Bu satırlardaki insanlar ve yaşadıkları, yalnızca hayalimde var oldular. Gerçek hayatta benzerlikleri varsa, biliniz ki bu sadece rastlantıdır. `UNUTULANLAR` adlı eser tamamen Şahsıma aittir. @aiseyy 🤎

Gerçek ailem ve Asker kurgusudur. "Hazal Sevdiği adama çevirdi bakışlarını "Altay artık dayanamıyorum lütfen bir şey yap! Altay bir adım geriye gitti. Verdiği bütün sözleri yok saydı "Anneme saygısızlık etme ! Hazal saygısızlık etmemesine rağmen duyduğu hkaretlere daha fazla dayanamayıp karşılık verince yüzüne yapışan tokadın acısını ölünceye dek unutmayacaktı.

Bir kızımız var bu kızımız kendisine atılan iftira sebebiyle ailesi tarafından sorgulanmadan sorulmadan 13 yaşında sokağa atılıyor. Memleketinden İstanbul gibi tekin olmayan ve büyük bir şehire taşınıyor elinde bulunan bir miktar parayla. Sokaklarda kalıyor hem çalışıyor hem de okumaya çalışıyor, bir süreliğine yanlış bir yola sapsa da hemen doğru yolu buluyor ve üniversiteye giderek vatana yararlı bir Türk kadını oluyor. Uzun bir göreve gidiyor o görev sırasında hayatının aşkıyla tanışıyor ancak yolları Miranın biten göreviyle ayrılıyor. Bir hikaye başlamadan yarım kalıyor. Görevden hemen sonra tayini çıkan Mira Ailesinin memleketine taşınıyor ve onların 3 sokak alt mahallesinde yaşamaya başlıyor. peki Mira aşık olduğu adamla tekrar karşılacak mı? ailesi ile karşılacak mı? Ailesi ile karşılaşırsa sonucunda neler olacak? gelin Miranın ağzından dinleyelim... İYİ OKUMALAR DİLERİM YAZRINIZ DÜŞ SOKAĞI.

Bu kitap size karanlıkta olsanız bile yaşanacak bir hayatın olduğunu öğretecek...

Hafızası silinen bir kızın tüm hayatı değişir ve yıllar sonra çocukluk aşkıyla katşılaşır onu tanımaz ama adam ona kendini tanıtmak için elinden geleni yapar. Eğlenceli duygusal aile romantizm askeri ortam hepsini bir arada okuyacağınız bir kitap olacak

Vatanı korumak için can atan yiğitleri sırf onların ne pislik olduklarını ortaya döküyorlar diye kendi elleriyle katledip deliler hastanesine deli olmamalarına yatıran bir devlet. Farkındalık içinde olan halk kısmını yine deliler hastanesine tıkıp tecavüz, şiddet, uyuşturucu gibi maddelerle halka işkence eden bir devlet. Ve bu kan, savaş arasında birbirlerinin merhemi olan iki can... Not: Kitapta geçen kurum, kişi, olay ve bütün herşey hayal ürünü olup gerçekle olan benzerlikler tesadüften ibarettir. Şiddet, argo, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir. İyi okumalar dilerim...

5 yaşında daha ana kuzusu Hafsa bir gece çok kötü hastalandı babası kucağında kızını hastaneye götürdü doktor öldü dedi işte küçük hafsa`nın o gün başladı cehennemi ateş bedenine işledi ve kalbini kul etti artık küçük Hafsa o masum küçük kız olamazdı çünkü küçük Hafsa küçük yaşta öldü geriye sadece büyümüş olgunlaşmış karaca kaldı

"Benden uzak dur doktor!"dedi yüzbaşı " Sana çekiliyorum asker " dedi doktor İkiside birbirine aitti ama bu görevlerine engeldi aşka yer yoktu savaş ve çaba vardı ama onlar emirlere karşı gelebilirler di çünkü aşk engel tanımazdı.

Deli savcımız armina nın annesinin ölümüyle ve daha 1 hafta dolmadan Mardin`e atanır ve Mardin`de gerçek ailesini bulmakla kalmayıp aşkı da bulur ama bunlardan hiçbirinden haberi yoktur...

“Geçmiş, insanın omzuna çöken görünmez bir el gibidir; dokunduğu yeri hiç bırakmaz. Ben de yıllarca o elin bıraktığı izleri taşımayı öğrendim. Zaman, unutturmak yerine derinleştirdi yaraları; her gün yeniden kanattı, yeniden hatırlattı. Mutluluk başkalarının masalarında duran bir süs eşyasıydı, benimse hiç sahip olmadığım. Hayat bana hep aynı dersi fısıldadı: Bazı insanlar ışığı bulamaz; çünkü karanlık, onlara çoktan ev olmuş­tur.”

YENİ ROTA(Rota serisinin 1.kitabı)– Kitap Özeti Bir vatan... Bir kadın... Ve kaderin rotasını kanla çizenler. 1997 doğumlu Sudem Duman, Rize’nin Güneysu ilçesinde annesi Serpil ve babası Oğuzhan ile sade bir hayat sürerken, 2001 da Sudem daha 4 yaşındayken annesi görevi başında gizemli bir şekilde hayatını kaybeder. Olay dışarıdan kalp krizi gibi görünür, fakat aslında ustaca verilmiş bir süstür. Gerçek, karanlık bir cinayettir. Bu acı olaydan sonra babasıyla birlikte Kocaeli’ye taşınan Sudem, yıllar içinde Hem Babasının Köyünde Hem lise 12 de yaşadığı zorbalıklara Akraba baskılara yıllarca dayanır Fakat Annesinin acısı ile Kavrulan Babasına söyleyemez çünkü babasını hiç bir zaman üzmek istemez sonra kısa bir sürede toparlanır ama Travmaları Onu hiç bırakmaz . Üniformasını giyerek ülkesine hizmet etmeye Vatanın için çabalamaya karar verir. Üsteğmen rütbesiyle Arkadaşı Kardelen Yıldız ile tayini Hakkâri/Şemdinli`ye çıkar. Bu yeni görev sadece bir başlangıç değil, geçmişin sırlarının ve acıların da tam merkezidir. Sudem, kısa süre sonra seçkin askerlerden oluşan Bozkurt Timi’ne katılır. Artık sadece bir asker değil, karanlıkla savaşan bir yürektir. Diğer yanda 1996 doğumlu Altay Kutlu, Muş’un Varto ilçesinde doğmuş, babası tarafından terk edilmiş bir çocuktur. Annesiyle birlikte Hakkâri’ye yerleşmiş, yıllar sonra Binbaşı rütbesine yükselmiş ve Bozkurt Timi’nde görev almıştır. Bozkurt Timi Albay Tuğtekin Yaman sayesinde Toplanmış Yepyeni Operasyon onları bekliyordur.Hedefleri Vatanın Pis kanını temizlemek.Altay`ın En yakın arkadaşı, timin komutanı Yüzbaşı Deniz Topal’dır. Altay ve Sudem’in yolları sadece aynı timde değil, geçmişteki karanlık bir hesapta da kesişmektedir. Sudem’in annesini öldüren kişi Mahir Sezer’dir. Bu cinayet, bir kalp krizi süsüyle gizlenmiştir. Oğuzhan Duman Bu işin peşini bırakmaz ve Mahir yıllar Sonra Oğuzhan Duman tarafından operasyon ile öldürülür Fakat bu olay, çok daha büyük bir felaketin başlangıcı olur..... Mahir Sezer’in oğlu Yunus Sezer, kod adıyla “Paradoks”, Türkiye’nin en tehlikeli siber suçlularından Ve mafya babası biri haline gelir. Babasının ölümünün intikamını almak için Bir Terörist ile işbirliği gerçekleştirir. Oğuzhan Öldürmek ve Sudem’in geçmişini öğrenmesini,Türkiyenin Karanlık sırlarını Gizli kalmasını ve engellemek için onun peşine düşer. Ama Yunus Sezer Bir Suç işler.Sudem Bunu anlar: Ama karşısındaki artık o eski kız değildir. O şimdi bir Üsteğmen. Bir kadın. Ve rotasını kader değil, inat ve adalet belirlemektedir. "Yeni Rota", ihanetin, kayıpların, cesaretin ve sessiz hesapların romanıdır. Her adım bir iz bırakır… Ama bazı izler sadece kanla silinir. --Macera Dram Hüzün,Aşk ve Operayonlarla Dolu Yeni Rota Sizlerle,Yepyeni Bi Macera sizi bekliyor!

> “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” Bu söz artık sadece bir haykırış değil, bir gerçektir. Çünkü bu toprak, uğruna can verilen toprağın adıdır: VATAN. “Vatan Sağ Olsun” dört kalbin birleşip tek bir kalem olduğu, kanla yazılan tarihe duyulan derin saygının ifadesidir. Her satırı, bir şehidin alnındaki son buse, bir annenin göğsünde sakladığı son mektup, bir çocuğun rüyasında gördüğü ama artık dönmeyen babadır. Bu kitapta; Ömer Halisdemir’in karanlığı yaran cesareti, Eren Bülbül’ün çocuk yüreğiyle ettiği son ihbar, Berat Mecit Day’ın sessiz şehadeti ve Cengiz Topel’in göğe yükselen son selamı vardır. Bu kitap, ne kurgu, ne destan, ne roman… Bu kitap bir ağıt, bir dua, ve bir emanettir. Şehitliğin ne olduğunu unutanlara hatırlatma, geride kalanların ne yaşadığını görmeyenlere aynadır. Bir milletin en kutsal cümlesiyle son bulur her sayfa: “Vatan sağ olsun.” --- ÜÇ YÜREK (DOĞA, GÖKÇEN, KAAN)