Karanlık ve Işık Arasında Her şey, bir çocuğun kırık kalbinden dökülen sessiz çığlıklarla başlar. Masal bu; geçmişe gömülen sırlar, hiç dinmeyen fırtınalar ve aniden doğan umut ışıklarıyla örülmüş. Ömrünü affetmekle affedilmek arasında sıkışmış bir adam, hayata her gün küsen bir kadın. Zaman, kimi yaraları sarar, kimilerini ise daha da derinleştirir. Ancak bazen, en karanlık anlarda açan küçük bir çiçek, insanı yeniden yaşamaya inandırabilir. Defne, kardeşinin geçirdiği kaza sonucu ölmesiyle anne ve babasının ona suçlayıcı bakışlarıyla yıllarını geçiren kızken bir gün yaz tatili için gittiği Alaçatı’da yıllar önce lisede platonik olduğu çocukla yolları kesişir ve hayatını yeniden yaşamaya başlar. Ancak bu yaz aşkının ona neler getireceğini bilmeden bir yaz güneşinin onun hayatını fırtınalı bir güne mahkum edeceğini tahmin bile edemezdi.

Hayır ben görünmezdim ama o beni gördü, ben sessizdim ama o beni duydu, ben ölüydüm ama o beni yaşattı.

Yaşadığı zamandan 1 ay sonrası için mektup alan linda ava. Gün geçtikten daha kötü mektuplar almaya başlar ve hayatta kalmak için ailesinden bile şüphe etmeye başlar. O arada tanıştığı bir gençle ne kadar zaman geçirirse o kadar iyi mektuplar almaya başlar.