90+ :tamam taşınıyorsunuz ama LÜTFEN biraz sessiz olun ya ipek: kusura bakmayinn iyi aksamlar

– GÜNÜMÜZDE GEÇEN BİR AŞK HİKÂYESİ Hayatın sert darbeleriyle sarsılmış yasla örselenmiş genç bir eski asker, sevdiği kadının artık başkasının nişanlısı olduğunu bilerek doğup büyüdüğü köye geri döner. Tek amacı vardır: Onu yeniden kazanmak. Zeren Köz on dört yaşındayken en yakın arkadaşının ağabeyi Cengiz Duymaz`a bir mektup yazdı. O zamanlar Cengiz askere gitmek üzereydi. Zeren ise geride unutulmuş bir çocuk olarak kaldı. Yıllar geçtikçe o mektup Jonathan için bir kurtuluş haline geldi. Savaşın paramparça ettiği zihnini ve kalbini bir arada tutan tek şeydi o satırlar. Ve işte o satırlar sayesinde Zeren`e delicesine âşık oldu. Aradan yedi yıl geçti. Cengiz ruhunda taşıdığı savaş izleriyle yeniden kasabasına döndü. Kalbini yakan tek bir arzuyla: Zeren`i geri kazanmak. Fakat Zeren artık başkasının nişanlısıydı. Cengiz için bu bir engel değil savaş ilanıydı. Vazgeçmeye niyeti yoktu. Zeren ise kalbini yeniden riske atmaktan korkuyordu. Çünkü bir zamanlar ona umut verip sonra sessizce hayatından çekilen adam şimdi karşısında duruyordu—yaralı ama kararlı. Cengiz`in tek ihtiyacı bir ikinci şanstı. Zeren`in ise her şeyden önce korumaya çalıştığı bir sırrı vardı. Bu sır yalnızca onun değil başka hayatların da kaderini belirleyecek kadar güçlüydü. Kader ikisini birbirinden ayırmak için her fırsatı kullanırken. Tutku aralarındaki bağı daha da derinleştiriyordu. Kalp çarpıntılarını paylaşmaya korkan Zeren Cengiz`in buna gerçekten değip değmediğine karar verebilecek miydi? [+]

Bazen bir yabancı, tüm hikâyeni yeniden yazar... İdil’in hayatı, annesinin doğum gününde dilediği o tek cümleyle değişti. O gece balkonda söylediği bir şarkı, yalnızca notalara değil, hiç tanımadığı iki yabancının kaderine de karıştı. Ve sonra… Hayatının en büyük "keşke"siyle yüzleşti. Şimdi, kalbinde eski bir pişmanlık, gözlerinde yeni bir merak var. Deniz manzaralı bir evde başlayan bu hikâyede; geçmişin acısı, geleceğin ihtimaliyle dans ediyor. Ama aşkın ritmi her zaman yavaş ve yumuşak değildir. Bazen sarsar, bazen yaralar... bazen de iyileştirir. “Aşkın Dansı”, bir melodide gizlenen umutları, bir bakışta çarpan kalpleri ve hayatın en beklenmedik anlarında gelen başlangıçları anlatıyor. İdil’in yolculuğuna adım atmaya hazır mısın? İlk bölüm seni bekliyor… ve belki de bu, senin de hikâyene ilham olur.

Anlaşmalı evlilik konulu, romcom, aşk, çerezlik, mizah ve en önemlisi ise cıvıl cıvıl bir yaz kurgusuyla size geldim. ANLAŞMALI MASAL (kitap kapağı yapmakta kötüyüm, o yüzden fantastik bir kurgu değil, yanlış anlamayın.) Tüm hakları bana aittir, (ç)alıntı durumu söz konusu olmasın lütfen.

Kalp kırıklıkları bir zehirdir, içinden atman gerekir. Arkadaşı olmayan kızlar, çareyi denizlerin dostu olmakta bulur. İnsan büyüdükçe kabuğuna çekilmeyi de öğreniyor. Aynı zamanda da bazen yalnızlığın bir ilaç olduğunu. Kâinattaki her şey birbirine bağlıdır, her şeyin bir zamanı vardır. Senin de yanına oturacak birisi ya da birileri elbet olacak.

Bazen hayat, en derin denizlerin dibindeki saklı bir inci gibi parıldar... Ama onu bulmak için karanlık sulara dalman gerekir.

Liz ve ailesinin küçük bir kasabaya taşınmasıyla Liz Martin , Scott William ile tanışır.

Zehra, Ankara`dan Balıkesir`e taşınırken kafasında deli sorular vardı... Yeni lise, yeni arkadaşlar? Bir de üstüne üstlük sınav yılıydı. Berbat geçireceğini düşündüğü sınav yılında kendisi gibi çılgın bir arkadaş grubu bulabileceğini nereden bilirdi ki? Vedat, Efsun, Ceyhun ve Zehra Aşk ve komedi bir arada!

gggggggggggggggggggggggggggg ggggggggggg

Rom com bi aşk hikayesi Erkek karakter deniz Kız karakter yağmur

Sayfalar arasında kalan bir aşk, Yanlış anlaşılmalar ve ters köşeler... Hepsi bu romantik romanın içinde. Masum lise aşklarının verdiği huzuru özlediyseniz hikayeme bir şans verebilirsiniz.

"Topun peşinde bu kadar koşacağına benim peşimde koşsaydın şu an nikah masasına oturmuştuk." İlk mesaj. Sahanın içine gömülü bir aşk galibiyetle mi yoksa mağlubiyetle mi sonlanacaktı? Demirhan Bolat için aşk sahanın yeşilinde koşmaktı. Ecem Alpman için ise onun gölgesinin ardında kalmaktı. Yıllar geçti, seneler onlardan alıp gitse de kaderin doksan artı beş uzatması onları bir sahanın içinde yeniden buluşturmuştu. "Bir sahanın yeşilliğine bir de senin yeşillerine fanatiğim kızım ben. Sana verdiğim hiçbir sözü unutamadım. Tıpkı seni unutamadığım gibi." Unutmamıştı. ❝ İlk gölü değildi belki fakat beraber olduğumuz maçta bana adadığı ilk golüydü. ❞