Sema: Kitap Tanıtımı > İstanbul, yirmi bir yaşındaki Sema Albora için bir sığınaktır. Mardin`in ileri gelen, sözü kanun sayılan Albora aşiretinin kızıdır. Annesinin erken kaybından sonra, babası Hazar Ağa tarafından, kökeninin ağır yükünden uzakta, teyzesinin yanına gönderilmiştir. Sema, uzun siyah saçları, kara gözleri ve buğday teniyle, Mardin toprağının izlerini taşıyan bir esmer güzelidir. > Üniversite sıralarındaki dünyası, genç ve yakışıklı Hukuk hocası Murat Demir`e duyduğu masum ilgi etrafında dönerken, bilmediği bir gerçek, onu yakalamak üzeredir. > Mardin’de ise Albora ve düşmanları Baybarslar arasında uzun süredir bitmeyen bir kan davası hüküm sürmektedir. Baybarsların başında, otuzlu yaşlarında, karizmatik ancak son derece acımasız ve takıntılı bir adam durmaktadır. Kimseye merhameti olmayan bu adam, istediğini almaktan asla vazgeçmeyecektir. > İstanbul`un güvenli suları ve Mardin`in kanla yazılmış yazgısı. > Sema, iki dünya arasındaki köprüde durmaktadır. Bir yanda modern hayat, diğer yanda ise atalarının mirası ve yıllanmış bir intikam arzusu. > Kader, Mardin`in gölgesini genç kızın üzerine düşürmeden önce ne kadar süre sessiz kalabilecektir?

Öğretmen öğrenci kurgusudur. Tetikleyici unsur barındırır. Aşırı madde kullanımı bulunmaktadır. 2 Haftada bir bölüm gelecek ona göre başla ve "Bölüm gelsin, iki bölüm at." Gibi şeyler yazmayın. Eleştiriye açığı. Gözlerini işlemeli halıda gezdiremeye devam etti. Bağırış sesleri kafasındaki sesleri susturmaya yetmiyordu. "O benim gecemin ayı." "O benim günümün güneşi."

Irmak, ailesini kaybetmenin acısıyla İzmir`e anneannesinin yanına taşınır. Okulda yaşadığı zorbalıklar ve içindeki öfkeyle mücadele ederken, beden eğitimi öğretmeni Cem`in sert ama şefkatli rehberliğiyle tanışır. Cem, Irmak`ın potansiyelini fark edip onu spora yönlendirirken, aralarındaki ilişki zamanla beklenmedik bir çekime dönüşür. Ancak Cem`in bu sahiplenici tavrı, geçmişinden gelen **karanlık ve kontrolcü bir yüze** bürünür ve Irmak`a istemsizce fiziksel zarar verir. Bu olayın ardından Irmak, Cem`den uzaklaşmaya karar verir ve okulu bırakır. Bu süreçte, yeni taşınan komşuları **Kerim** ile tanışır ve hayatına yeni bir umut ışığı doğar. Okula geri döndüğünde, Kerim`in de aynı sınıfta olması, Cem`in kıskançlığını tetikler. Cem`in Kerim`e karşı gösterdiği bariz düşmanlık ve Irmak üzerindeki artan kontrolü, hikayeyi tehlikeli bir noktaya taşır. Irmak, bir yandan Cem`den korkarken, bir yandan da ona karşı karmaşık ve adını koyamadığı hisler beslemeye başlar.

"Konu vatan olduğu zaman kimsenin gözü bir şey görmezdi." Mardin`de ki küçük bir köy okuluna yeni atanmış bir türkçe öğretmeni,Burçe Akay.Ve aynı okulda ki matematik öğretmeni Buğra Duymaz. Ancak bazen işler tahmin ettiğimiz gibi gitmez.Birden karşısına çıkan Binbaşı Altay Atalay ile kendini bir aşk üçgeninin içinde bulan Burçe,aynı zamanda eski kocası ile de uğraşmak zorundadır. Peki sonunda bu savaşın kazananı kim olacaktı?

Aynı mahallede büyüyen Akın ve Aren`in kitabı... Bu kitap onları başka yerlere mi götürecek yoksa sonsuza dek bir ukde mi kalacak içlerinde işte orası meçhul... Akın onu ağabeyi gibi gören çocukluk aşkından vaz mı geçecek? Beraber görelim...