Belki senin kitabın da burada bir yerdedir... Her türden kitap paylaşılıyor, bölümlerde yer almak için ne yapmanız gerektiği ilk bölümde mevcut. Okunmayı hak eden o güzel kitapların güzel yazarları, sizlere fırsat tanımak için burdayım!

Kolejde ki bir oyun ve hiç haberi olmadan korumak istediği kız yüzünden oyunun kilit noktasi haline gelip hiç istemediği şeyi yaparak dikkatleri üzerine çekti. (Düşmandan aşka)

Her yemin, bir ihaneti gizler. Her dokunuş, bir savaşı başlatır. Londra’nın sisli sokaklarında, adalet ile suç arasındaki çizgi çoktan silinmiştir. Devletin adı bile anılmayan özel bir biriminde yetişen ajan Nehir Varak, sadece görev bilinciyle değil, inatla, hırsla ve geçmişin ağırlığıyla hareket eden biridir. Gücünü vatan sevgisinden alan, boyun eğmeyen bu kadın, kendisine verilen görevi tek bir kelimeyle kabul eder: İnfaz. Hedef bellidir: Yalçın Kara. Bir mafya lideri. Bir strateji ustası. Gözlerinden bile emir okunan, sessizliğini tehdit gibi taşıyan, girdiği her odada tüm dengeleri altüst eden bir adam. Ve Nehir’in varlığını ilk fark eden kişi. Ama hiçbir istihbarat dosyası, Yalçın’ın zekâsına, acımasız sakinliğine ve yavaş yavaş zehir gibi saran etkisine dair uyarı vermez. Nehir, bu adamın karşısında ilk kez bilek gücüyle değil, akıl savaşıyla sınanacaktır. Üstelik her karşılaşma, bir sonraki çarpışmanın önsözü gibidir. Kimin düşman, kimin kurban olduğunu söylemek her an imkânsız hâle gelirken, görevler bulanıklaşır. Sadakat, sadece birer slogan değil; bedel ödemeyi göze alanların taşıdığı bir lanete dönüşür. Yalçın’ın sustuğu yerde Nehir konuşur, Nehir’in silah çektiği yerde Yalçın gülümser. Ama ikisi de bir şeyi açıkça bilir: Bu savaş, kanla ya da arzuyla bitecek. Ama mutlaka bir yıkımla sonuçlanacak. Gölgenin İçinde, düşmanlıkla beslenen, şüpheyle büyüyen ve nefretle tırmanan bir aşkın hikâyesi.

Lanetli bir Lunox ve bedeni ele geçirilmiş genç bir kız. Daha sekiz yaşındayken karşı krallıkta soykırım çıkarmıştı. Bunu o yapmamıştı, içindeki o şeytan kız, lanetli Lunox yaptırmıştı. Yıllar sonra ajan olarak o krallığa geri gönderilmişti ve genç kızın öldürdüğü bir aileden sağ çıkan Ares ona ne yapacaktı?

İçindeki ateşi fark ettiğin an, kanatların yerden kalkar mı? Balım, hayatına her şeyin yolunda gittiği bir dönemde, Baran`la tanışır. Bir yanda eğitimine odaklanmış bir hukuk öğrencisi, diğer yanda hayatı ve gizemleriyle Baran. Ama Baran, Balım’ın hayatına sadece bir "yakışıklı" olarak girmiyor; o, duygularını kaybetmiş bir adam, intikam almak için girdiği bu oyunla onu çelme takmaya kararlı. Her şeyin bir oyun gibi başladığı, bir yanlışlıkla aralarındaki bağın güçlendiği bu hikayede, Balım Baran’a karşı hislerini sorgulamaya başlar. Aşk, yalanlar ve intikam her adımda birbirine karışacaktır. Balım, kalbinin derinliklerinde bir tür kıvılcım hissediyor ama Baran’a duyduğu güven ne kadar sağlıklı olabilir? Baran’ın gözlerindeki soğukluk, ona karşı beslediği bu duyguların ne kadar gerçek olduğuna dair soruları çoğaltır. Peki, intikam almak için onu kucaklayan Baran, sonunda gerçekten aşık olabilir mi? Ya da her şey sadece bir oyun olarak mı kalacak? Her duygunun bir bedeli vardır… Bu aşk, seni yakmak için mi, yoksa seni gerçekten sevmek için mi? Pervane, bir ateşin içine düşmeden önce uçmaya cesaret edebilecek misin

Katillerden kaçarken başka Bir katilin evinde kapana nasıl kısılmayı becermiştim??