Abisinin en büyük aşiretin kızını kaçırmasıyla yapılan berdel...

Bu hikâye, 1800’lerin Silvan’ında geçen; baskı, ayrılık, umut ve affetme üzerine kurulu büyük bir aşkı anlatır. Zana ve Dîlan, o zamanın zorlukları içinde birbirine sarılan iki kalptir. Bu roman, onların yaşam mücadelesini, yaşadıkları trajedileri ve sonunda buldukları barışı dile getirir.

"Tanışıyormuyuz?" Diye sordum adama. "Boşver bu seferde tanışmayalım." Susunca bir cümle daha ekledi kalbimi yakan ama bana birşey hatırlatamayan o cümlelerine... "Nasıl olsa Gine unutacaksın dimi Van kedisi yada Marsel mi demeliyim, belkide sevgili güzel kadın..."

ummadigim anda geldin ve ben neye ugradigimi sasirmis bekliyordum degismeni

Gece evine dönerken omzundan yaralı Bir adam görür ve yardım etmek ister Bu kişi yer altinda tanınan mirzah Ali`dir ve kıza ilk görüşte aşık olur

"Soyadım sönmez ama bilmedikleri birşey var ; ben çoktan söndüm"

Bir rüya görücek ama rüyanın gerçekleşeceğinden habersiz aşkını yaşıyor...

O gün o sokakta ki markette yeni birini fark ettim. Alışverişime devam ettim. Sonra biri bana çarptı, kafamı çevirdim ve hayatımı değiştiren o kişiyle tanıştım.

📌 Bu hikâye, yazar Ebrar Karataş tarafından yazılmıştır. Tüm karakterler ve olaylar kurgu ürünüdür. Eserin izinsiz çoğaltılması, paylaşılması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında yasaktır

"Bazen en büyük sır, kalbinde sakladığın katildir." Alin ve Arel... İki yabancı. İki düşman. Ve her biri diğerinin geçmişinde bir boşluk bırakan birer hayalet. Onları bir araya getiren şey bir tesadüf değil; kanla yazılmış bir kader. Alin, Arel`in en sevdiğini öldürdüğünü bilmeden onunla bir kaderi paylaşırken, Arel, Alin`in onun en kıymetlisini yok ettiğini çoktan öğrenir. Ama Alin`in de bir sırrı vardir. Ve bunu ikisi de bilmiyordur. Henüz. Zorunlu bir evlilik. Zorla paylaşılan bir ev. Ve her gece birbirlerine düşman gözlerle bakarken, içten içe kabuk tutmayan bir geçmiş. Bu hikâyede ihanet, ölümden beter. Ve bazen... Affetmek, en büyük ceza.

Kırık Terazi, geçmişin gölgesinden kurtulamayan bir avukatın, karanlık bir kayıp vakasında kendi hayatıyla yüzleşmesini konu alıyor. Ahu, eski eşiyle bağlantılı bu dosyada sadece adaleti değil, yıllarca bastırdığı duyguları da sorgularken, yanındaki savcı Ilgaz’la birlikte gerçeğin peşine düşüyor. Ama bu davada terazinin bir kefesinde kanun varsa, diğerinde kırık dökük bir kalp duruyor.

Yetimhanede kalan 7 çocuk kaçırılır ve ayrı ayrı mafya ailelere verilir ve çeşitli alanlarda eğitilir. Ve ilerde çok güçlü bir tim olarak bir araya gelirler

"Eğer beni yakalayacaksan, bebeğim, en azından bir sonrakinde seksi bir şeyler giyin." – HANN

Dışarıdan sessiz ama içinde fırtınalar kopan Rüzgar . Ailesinden kaçıp öğretmen olan Yaprak... İkiside sevdikleri için canını vermeye hazır karadeniz sularında

Hahahahahahhahahahahahha

Yeni kitabım umarım beğenirsiniz

Kızın sokağa atılmasıyla Aras,uras,baran ve batunun kızı bulmasıyla başlar…

Ben yaşamak için kendi gururunu öldüren bir enkazdım.

İlk kitabım umarım beğenirsiniz

Gece bir gün evinde korku filmi izlerken aniden ses duyar ve ne yapacağını bilemez.Bir süre sonra yanlış duyduğunu düşünerek su içmek için mutfağa gider.Geri geldiğinde iseee...........

Her yer karanlık kap karanlık hiçbir şey göremiyorum neredeyim kim beni buraya getirdi ağğ kafam; kafam çok ağrıyor. Burdan bir an önce çıkmalıyım. Bir ses geliyor takır tukur Allah kahretsin yaklaşıyor ses, olamaz bu tarafa doğru geliyor! Hayırrrr...

Dizi yapıyorum

Düğün günü sevdiği adam onu terk eder ve üstüne bir de kardeşini öldürür kızda bunun üzerine intikam almaya başlar....🖤

Bir seri katil , katil degil bir cok kisinin kahramanı, bir savcı , savcımı yoksa suç isleyen gercek katilmi demeliydim. Krallık herkesi kendi tarafında istiyor peki kendi tarafındakini görebiliyormu

Berdele kurban giden Alara mizaroğlu abisi Seda karaya aşık oldu onu kaçırdığı için sedanın abisi boran kara Alara’yı seviyordu aşıktı deliler gibi ama o öyle bir hata yapmadı Alara’yı kaçırmadı yoksa kan dökülürdü