Bir Dünya düşünün bnlerce yaratık var. Bu yaratıkları filmlerde dizilerde okuduğumuz kitaplarda belki küçükken canlı canlı görmüşüzdür. Belki de şuan aramızda geziyordur ama biz farkında değilizdir belki. Hadi gelin onların dünyasına gidip bakalım nasıl bir hayatları var ve bizleri ne sürprizler bekliyor.

Gghjvghfdgjggchhhccfhhhggffgfx

Fantastik orta çağda geçen ve sefillikten vezirliğe giden yolu paylaşmaya ne dersiniz

JhKaisjsnksiakanagszksjsmsakaja

Hayalleri olan, kariyerini başırılı bir şekilde yöneten genç bir kız. Ödülden ödüle koşa başarılı bir Şef. Evinden çıktığı bir akşam bir daha evine dönmeyecek kadar uzak bir yere gideceğini bilmiyordu. Onu bekleyen, hasretiyle yanıp tutuşan biri olduğundan habersizdi. Büyü kadar etkili olacak o duayı bilmeden okuduğunda zaman kavramı duracak saateler geriye akacaktı. Saatler durduğunda, zaman normal akılına döndüğünde tarih sahnesi 1451 yılını yazıyor olacaktı. Bu kitap Kore dizilerinden ilham alınarak yazılmıştır. Tüm hakları saklıdır.

"Bir köyün sıradan kızıyken... Bir kehanetin gölgesinde uyanan kaderine hazır mısın? Alira, kendini Estergon Element ve Muhafız Akademisi`nin kapısında bulduğunda, hayatının artık eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Onu bekleyen sadece bir eğitim değil; dört elementin sırları, kadim güçler ve çok daha derin bir kaderdi. Geçmişin yankıları, geleceğin mührüyle birleştiğinde Alira`nın tek bir seçimi olacaktı: ya kendi ışığını keşfedecek ya da karanlığın oyununa yenilecek... Ateşin gölgesinde, suyun akışında, toprağın sabrında ve havanın fısıltısında gizlenen sır, onun ellerinde açığa çıkacak. Ama kehanetin bedeli ağırdır... Her güç, bir seçim ister." ******* Var mısınız büyülü bir dünyada benimle yeni bir yola çıkmaya?

Uyandığıda hiç bilmediğim bir okulda yatakta yatıyodum içim ürpermişti ama hayla ne olduğunu tam anlamadığım için aşırı tepki vermedim tırdayan farelerin arasından bahçeye inmenin yolunu buldum sonunda bahçeye inmiştim annem Kylera babam Ortis beni bahçenin ortasında tanımadığım bir adam ve 3 valizle beni bekliyolardı adam büyük ihtimalle şöfördü çünkü adaranın anahtarı elindeydi ama çokta umrumda değildi daha sonra annem Klera yanıma ellerini açarak geldi ...ahh küçük kara leoparım dedi anlamamışbir şekilde kara leoparmı dedim ama çokta umrumda değildi nerde olduğumu öğrenmeliydim annem beğenmedinmi dedi. Daha sonra nerde olduğunu sordum annem eskiden yaşadığın olaylardan sonra seni bu okula getirdik yatılı olarak.Ne dedim burda asla kalmam ben dedim.Ama annem dinlemedi hem senin ve bizim kibi sürtükler bu okulda dedi

Samuray izcileri hazırmı

Kurdun kanlı öfkesi

S sllslsksksmskxkxmszmkxkx

Ahen Gümüşay, babasının sözde bir gece ansızın gelen kalp krizi ile ölmesi sonucu babasının yerine geçer. Karşısına hiç beklenmedik bir teklifle çıkan babasının ve şimdi de onun baş düşmanı Kahra Kandemir, Ahen`in zaten acı yaşayacağını bildiği hayatını daha da acı ve zorluğa sürükleyecektir. Aşkın getirdiği suçluluk, yaşadıkları zoraki hayatı istemişler gibi davranmak, acı, aşk... Ve kan. Sonsuz Gibi gelen mutluluk ve kan. Sonsuz Gibi gelen aşk ve kan. Asıl Sonsuz Gibi olan, KAN.

Bir gece de hayatın ne kadar değişebilirdi ki? İris`in hayatı bianda depetaklak olmuştu. Sabahına büyük bşr doğum günü partisi veremek için hazırlıklar yaparken sabah uyandığında kendindeki o bariz değişimi görmüştü. Kendini normal ve sıradan biri sanarken bianda kendini bir yaratık olarak görmüştü. Ve hayatı bir daha hiç eskisi gibi olmayacak şekilde değişmişti. Kendini yaban ellerin elinde bulmuş, hiç alışık olmadığı ortama alışmaya çalışmakla geçecekti hayatı. Hiç görmediği türden kişiler, hiç alışık olmadığı bir ortam ve esrarengiz bir gizem onu bekliyordu. İris`in serüvenine eşlik etmeye hazır mısınız?

Herkesin hayvanlarla konuştuğu bur kasaba. Ve atalarından gelen geleneği devam ettiremeyen Pelin

Sessizce yemeğimizi yerken bir ses duyuldu Bir silah sesi Ve ardından babamın göğsünden akan kanı gördüm…

Hayatının yalan olduğunu öğrenen Isabella, kendini bulmaya çalışırken çevresinde kusursuz sandığı herkesin kusurlu olduğunu fark eder ve kendini bir çıkmazın içinde bulur.

Son savaş. Jane Hallow un kapıyı açmasını engellemeye çalışmalıdır.

Uzun bir uykudan uyanmadan önce bir kez daha düşün binici, Atlantis’in tekrar batmasına izin verecek misin?

Açıklama işte mnfmf jfkdndk dkdkdm fmgm

İyiler göründükleri kadar iyi değil,kötüler göründükleri kadar kötü değil

"Peki ya tüm bu okuduklarınızın bir de başka bir yönü varsa? Unutmayın ki, aynanın bir de arka yüzü vardır. Ciddiye alınmayan ancak `sır` diye adlandırılan kısımda, sizce ne gibi sırlar saklıdır? Biri karardığında diğer yüzü açığa çıkar. Her ayna bir gün kararır ve tüm sırlar aydınlanır. Yansımada maskelerimiz gözükürken diğer tarafta gerçekler gözükür. Ve bazı insanlar kendine bile rol yapar. Kimseye güvenemeyeceğiniz bir kitabı okumak istediğinize emin misiniz? Öyleyse durmayın, devam edin. Fakat unutmayın, bir aynanın iki yüzü vardır. Yalanlar ve gerçekler... Ya da yanılsamalar ve yansımalar mı demeliydim?"

Melekler ve şeytanlar meraklı insanlar hiçlikten gelen kesitlerle beraber kafası karışmış ve aynı zamanda melekler şeytanlar okuluna adapte olmaya çalışan bir kız ne kadar çabalasada küstah bir şeytanın gözünde hala saf bir melek bu ikilinin bir araya gelmesi bahar ve kışın aynı anda olması kadar imkansız ve yasaklarla dolu kim bilir belki o kış soğukluğu ve sertliği bir kenara bırakır ve ona gelen baharın çiceklerini ve renklerini soldurmaz belkide baharla alakalı herşeyi yok eder kim bilir?

"1000 yıl önce çıkan savaşta lanetlenmişler ırkları kışkırttı. Dostlar düşman oldu. Su ateşe, hava toprağa küstü. Tanrılar çocuklarının yaptıkları katliamlara daha fazla göz yumamayınca bizi karanlıkta bıraktılar. Toprak kurudu ve karla kaplandı, neredeyse hiçbir ekin sağ kalmadı,ateş halkının yaşadığı volkanlar soğudu, okyanus hırçınlaştı, hava o kadar soğudu ki hava halkının yaşadığı adalar donarak ağırlaştı ve yere çökmeye başladı. İşlerin daha ileri gitmesinden korkan hükümdarlar her ırktan bir bilgeyi "tarafsız alan" denilen ve hiçbir ırka ait olmayan ortak bir noktaya gönderdiler. Oradan yola çıkan bilgeler kıtayı dört döndü ve her ırk için kutsal olan bir maddeyi alarak, yaşamın kaynağı olarakta bilinen bonsai ağacına gittiler. Bilgeler ağaca vardıklarında, ağacın en büyük kökünün önüne bir çukur açtılar. Sırasıyla bir Pegasus tüyü, ejderha kanı, derin okyanus anahtarını toprağa gömdüler. Koyalan eşyaların üstünü tamamen toprakla kapladıktan sonra baş şamanın hazırladığı ay suyunu döktüler ve duaya başladılar. 40 gün 40 gece süren yalvarışlardan sonra ağacın kökleri parlamaya başladı ve kısa sürede ağaç tekrardan canlandı. Ağaç canlanınca etraftaki katlarda ermiye ve bahar sonunda gelmeye başladı. Bilgeler tarafsız bölgeye vardıklarında bahar çoktan yayılmıştı bile. Dört ırkta kutlamalar için tarafsız bölgeyi şenlik alanına çevirmişti. Kutlamaların son bulduğu akşam bölgenin tam ortasında bir gül açtı. Çiçek büyüdü büyüdü ve bir saraya dönüştü. Bölgelere tanrıların hediyesi olan bu saray, bilgeler tarafından dört ırkıtan seçili öğrencilerin katılabileceği bir okula dönüştürüldü. Akademiye kıtanın ismi olan Elarion`u koymaya karar veren akademi 1000 yıllık barış zamanı ve şimdide kullanılmakta olmakla birlikte artık Dört Bilge Akademisi olarakta anılmakta. Lakin savaş zamanından uzaklaştıkça unutulan geçmiş ve çıkarılmayan dersler kıtayı belirsiz bir geçmişe sürüklemekte."

Hiçlik ne kadar büyük sır ise bu evrende o kadar sırlarla dolu kapalı kapılar ardında neler olduğunu çözmeye çalışan ve nerden nasıl geldiğini bilmeyen bir melek kibirli ve asabi bir şeytandan yolunun geçtiğini bilmiyordu o onun yeni bir başlangıcımı yoksa sonumu?

BİR SAVCI BİR PSKOLOG BİR HACKER EN FAZLA NE OLABİLİR Kİ?

İekdjjdxuhsjshs